- Katılım
- 26 Şubat 2007
- Mesajlar
- 2,754
- Reaksiyon puanı
- 16
- Puanları
- 218
Aydın Örs'ün yerine başka bir coach getirmek için tecrübeli teknik adama Şube Başkanlığı öneren yönetimin bu planı geçerlilik kazanmadı.
Teklifi kabul etmedi
Fenerbahçe’de Aydın Örs dönemi sona erdi. Kanarya’yı 16 yıl sonra şampiyonluğa taşıyan Aydın Örs’ün coachluk görevine yönetim tarafından son verilirken, kendisine yapılan Şube Başkanlığı teklifi kabul görmedi. 3 yıllık sözleşmesi sona erdikten sonra, takımın başına başka bir çalıştırıcı getirmeyi planlayan Sarı-Lacivertli yönetim, Aydın Örs’ü erkek ve bayan takımlarının başına geçirmeyi düşünüyordu. Ancak Aydın Örs, bu pasifize etme teklifini kabul etmedi, üzgün ve kırgın bir şekilde kulübünden ayrıldı. Ayrılırken de, kamuoyuna, yönetime ve taraftara şu açıklamayı yaptı:
‘Onur duyuyorum’
“Başkan Aziz Yıldırım ve yönetim kurulumuzun önümüzdeki sezonla ilgili yapmayı planladığı yeni organizasyon ve yapılanma nedeniyle kendi durumumu yeniden gözden geçirerek 3 yıldır onurla sürdürdüğüm Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı antrenörlüğünden ayrılma kararı almış bulunmaktayım. Kolay olmayan bu kararı üzüntüyle alıyorum. Fakat kulübümüzün 100. yılında şampiyon olmuş takımın antrenörü olarak görevini yapmış olan insanın huzuru içinde olduğumu belirtmek isterim. Ama 100. yılında şampiyon olan bir takımın antrenörü olduğum için kendimi şanslı hissediyorum...”
‘Hoşçakalın’
“Bu mutluluğu benimle paylaşan, yardımcı olan herkese minnettarım. Çalıştığım 3 sezon boyunca her türlü desteği benden esirgemeyen Başkan Yıldırım ve yönetim kurulumuza, oyuncu kardeşlerime, idari ve teknik heyetteki vefakâr mesai arkadaşlarıma, Ülker Grubu’na, bizi birçok maçta müthiş bir şekilde motive eden muhteşem ve centilmen seyircilerimize, ilgilerini bizden eksik etmeyen medya dünyasına sonsuz teşekkür ederim. Kulübümüzün bu yıl olduğu gibi gelecek yıllarda da şampiyon olmasını gönülden diliyor, camiamıza selam ve sevgilerimi yollayarak ’Hoşçakalın’ diyorum.”
İsmet Badem: İçim acıdıYaşamımda ilk kez bu denli karmakarışık ve duygusal bir ortamda sizlerle içimi acıtan konuyu paylaşıyorum. Yıl 1996. Avrupa seferine çıkan Efes Pilsen ve Aydın Örs, Stefanel Milano’yu finalde safdışı ederek Koraç Kupası’nda şampiyon oldu. Türkiye ilk kez takım sporlarında kazanılan en anlamlı kupayı, kaldırma onurunu coach Aydın Örs’le elde etti. Aydın hoca, bu zaferi meslektaşı Tanjeviç karşısında kazandı. Efes, sonrası milli takımın başına geçen Örs, 2001’de yine hem Türkiye’nin, hem kendi kariyerinin en önemli derecesini elde etti. Avrupa ikinciliği... Ancak bu başarıdan sonra, kader oyununa bakın. Milli Takım’dan ayrılan Örs’ün yerine Tanjeviç geldi. Örs, canı gibi sevdiği Fenerbahçe’ye gelmişti. Kariyerinin sonuna doğru en büyük isteği Kanaryasını zirveye uçurmaktı. İşte bu sezon 16 yıldır şampiyonluğa hasret çeken Fenerbahçe Aydın Örs’le bu zaferi yaşadı. Kader ağlarını örmüş ve cilvesi devam ediyordu. Fenerbahçe Yönetimi, Aydın Örs’ün koltuğuna Tanjeviç’i getirdi. Fenerbahçe, hem spor kulübü, hem borsaya kayıtlı bir şirket. Yönetim, istediği tasarrufta bulunabilir. Ancak, kırk yıldır arkadaşım, dostum ve canım kardeşim olan Aydın’ın bir daha hiçbir şekilde coachluk yapmamak üzere defteri kapattığını telefonunun ucunda sohbet ederken, kırık, buruk ve üzüntülü sesi içimi acıttı. Önemli küçük bir not. Aydın Örs, oyuncuları yıldız yapar, sonra onları yıldız seviyesinde adam ederek oynatır. Tanjeviç, yıldızsız gençlerle yola devam etmeyi sever. Zaman her şeyin ilacı, Tanjeviç’i çok severim, başarılı olmasını dilerim.
Gökhan German: Hiç şık olmadıHatta çok ayıp oldu efsane coach Aydın Örs’e. Gönül verdiği renklere hizmet edebilmek için Fenerbahçe’ye gelen, görev süreci boyunca da birçok başarıya imza atan, taraftarın gönlünde taht kurup, kulübün sembolü olan Örs’le yollar bu şekilde ayrılmamalıydı. İşin teknik, taktik ve diğer gerekçelerini bir kenara bırakalım. Tabii ki, her yönetim istediği teknik adamla çalışma hakkına sahiptir. Ama, bu karar önce Aydın Örs’ün yüzüne, ardından da medyaya duyurulmalıydı. Gizli kapaklı yürütülen her operasyonun altında bir bit yeniği aranır. Taraftar ve kamuoyu tepkisinden mi korkuluyordu yoksa. Basketbol Şubesi’nin başına geçirilip Aydın Örs’ü en yetkili yapma kandırmacaları kabul görmedi. Aydın hoca üzgün ve kırgın. Taraftar da öyle, hatta öfkeli. Kısacası yönetim, teknik direktör değişikliğini eline yüzüne bulaştırdı. Bir orta yol bulunup Aydın Örs, törenle ve alkışlarla uğurlansa çok şık olurdu. Ki bunu Örs fazlasıyla hak etmişti.
http://fanatik.ekolay.net/fanatik/yeni/Basketbol/HaberDetay.aspx?hId=441664
Teklifi kabul etmedi
Fenerbahçe’de Aydın Örs dönemi sona erdi. Kanarya’yı 16 yıl sonra şampiyonluğa taşıyan Aydın Örs’ün coachluk görevine yönetim tarafından son verilirken, kendisine yapılan Şube Başkanlığı teklifi kabul görmedi. 3 yıllık sözleşmesi sona erdikten sonra, takımın başına başka bir çalıştırıcı getirmeyi planlayan Sarı-Lacivertli yönetim, Aydın Örs’ü erkek ve bayan takımlarının başına geçirmeyi düşünüyordu. Ancak Aydın Örs, bu pasifize etme teklifini kabul etmedi, üzgün ve kırgın bir şekilde kulübünden ayrıldı. Ayrılırken de, kamuoyuna, yönetime ve taraftara şu açıklamayı yaptı:
‘Onur duyuyorum’
“Başkan Aziz Yıldırım ve yönetim kurulumuzun önümüzdeki sezonla ilgili yapmayı planladığı yeni organizasyon ve yapılanma nedeniyle kendi durumumu yeniden gözden geçirerek 3 yıldır onurla sürdürdüğüm Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı antrenörlüğünden ayrılma kararı almış bulunmaktayım. Kolay olmayan bu kararı üzüntüyle alıyorum. Fakat kulübümüzün 100. yılında şampiyon olmuş takımın antrenörü olarak görevini yapmış olan insanın huzuru içinde olduğumu belirtmek isterim. Ama 100. yılında şampiyon olan bir takımın antrenörü olduğum için kendimi şanslı hissediyorum...”
‘Hoşçakalın’
“Bu mutluluğu benimle paylaşan, yardımcı olan herkese minnettarım. Çalıştığım 3 sezon boyunca her türlü desteği benden esirgemeyen Başkan Yıldırım ve yönetim kurulumuza, oyuncu kardeşlerime, idari ve teknik heyetteki vefakâr mesai arkadaşlarıma, Ülker Grubu’na, bizi birçok maçta müthiş bir şekilde motive eden muhteşem ve centilmen seyircilerimize, ilgilerini bizden eksik etmeyen medya dünyasına sonsuz teşekkür ederim. Kulübümüzün bu yıl olduğu gibi gelecek yıllarda da şampiyon olmasını gönülden diliyor, camiamıza selam ve sevgilerimi yollayarak ’Hoşçakalın’ diyorum.”
İsmet Badem: İçim acıdıYaşamımda ilk kez bu denli karmakarışık ve duygusal bir ortamda sizlerle içimi acıtan konuyu paylaşıyorum. Yıl 1996. Avrupa seferine çıkan Efes Pilsen ve Aydın Örs, Stefanel Milano’yu finalde safdışı ederek Koraç Kupası’nda şampiyon oldu. Türkiye ilk kez takım sporlarında kazanılan en anlamlı kupayı, kaldırma onurunu coach Aydın Örs’le elde etti. Aydın hoca, bu zaferi meslektaşı Tanjeviç karşısında kazandı. Efes, sonrası milli takımın başına geçen Örs, 2001’de yine hem Türkiye’nin, hem kendi kariyerinin en önemli derecesini elde etti. Avrupa ikinciliği... Ancak bu başarıdan sonra, kader oyununa bakın. Milli Takım’dan ayrılan Örs’ün yerine Tanjeviç geldi. Örs, canı gibi sevdiği Fenerbahçe’ye gelmişti. Kariyerinin sonuna doğru en büyük isteği Kanaryasını zirveye uçurmaktı. İşte bu sezon 16 yıldır şampiyonluğa hasret çeken Fenerbahçe Aydın Örs’le bu zaferi yaşadı. Kader ağlarını örmüş ve cilvesi devam ediyordu. Fenerbahçe Yönetimi, Aydın Örs’ün koltuğuna Tanjeviç’i getirdi. Fenerbahçe, hem spor kulübü, hem borsaya kayıtlı bir şirket. Yönetim, istediği tasarrufta bulunabilir. Ancak, kırk yıldır arkadaşım, dostum ve canım kardeşim olan Aydın’ın bir daha hiçbir şekilde coachluk yapmamak üzere defteri kapattığını telefonunun ucunda sohbet ederken, kırık, buruk ve üzüntülü sesi içimi acıttı. Önemli küçük bir not. Aydın Örs, oyuncuları yıldız yapar, sonra onları yıldız seviyesinde adam ederek oynatır. Tanjeviç, yıldızsız gençlerle yola devam etmeyi sever. Zaman her şeyin ilacı, Tanjeviç’i çok severim, başarılı olmasını dilerim.
Gökhan German: Hiç şık olmadıHatta çok ayıp oldu efsane coach Aydın Örs’e. Gönül verdiği renklere hizmet edebilmek için Fenerbahçe’ye gelen, görev süreci boyunca da birçok başarıya imza atan, taraftarın gönlünde taht kurup, kulübün sembolü olan Örs’le yollar bu şekilde ayrılmamalıydı. İşin teknik, taktik ve diğer gerekçelerini bir kenara bırakalım. Tabii ki, her yönetim istediği teknik adamla çalışma hakkına sahiptir. Ama, bu karar önce Aydın Örs’ün yüzüne, ardından da medyaya duyurulmalıydı. Gizli kapaklı yürütülen her operasyonun altında bir bit yeniği aranır. Taraftar ve kamuoyu tepkisinden mi korkuluyordu yoksa. Basketbol Şubesi’nin başına geçirilip Aydın Örs’ü en yetkili yapma kandırmacaları kabul görmedi. Aydın hoca üzgün ve kırgın. Taraftar da öyle, hatta öfkeli. Kısacası yönetim, teknik direktör değişikliğini eline yüzüne bulaştırdı. Bir orta yol bulunup Aydın Örs, törenle ve alkışlarla uğurlansa çok şık olurdu. Ki bunu Örs fazlasıyla hak etmişti.
http://fanatik.ekolay.net/fanatik/yeni/Basketbol/HaberDetay.aspx?hId=441664
