Aydın doğan neyin peşinde

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan @DN@N
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

@DN@N

Doçent
Katılım
22 Kasım 2006
Mesajlar
698
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Aydın Doğan neyin peşinde?

Sevgili dostlar Türkiye'nin en güçlü medya

baronlarından biri olan Aydın Doğan hakkında uzun

zamandır yazmayı düşünüyordum. Kısmet bugüneymiş.

Kelkitli bir toprak ağasının oğlu olan ve çok genç

yaşta Istanbul'da zahirecilik ve ecza deposu

sahipliğiyle iş hayatına başlayan Aydın Doğan bugünkü

yerine nasıl yükselebildi acaba. Bunun cevapları

geçmişte gizlidir. Işin gerçeği Aydın Doğanın

arkasındaki esas güç Koç Ailesidir. Vehbi Koçun

rahatlıkla kullanabileceği ve dikkat çekmeden

rakiplerine çelme takabileceği bir örtüye ihtiyacı

vardı bunu da kendisinin otomobil bayilerinden

birisi olan Doğanı önce zengin edip sonrada medya

dünyasına sokarak yaptı.

Doğanın zengin edilmesi operasyonu diğer otomobil

bayilerine üretim kısıtlı diye günde 3 araba

gönderilirken Doğanın bayisine günde 300 araba

gönderilmesiyle yapıldı.

Zaten çok büyük olan araç talebini Istanbul'da tek

karşılayabilen bayi haline getirilen Doğan kısa

zamanda zenginleşti. Bunun ardından Milliyeti o

zamanki sahibi Ercüment Karacandan almak için teklif

yaptı.

Bu teklif gazetenin esas gücü Abdi Ipekçi ve ekibi

tarafından ret edildi. Bunun sebebi Abdi Ipekçinin

Doğanın arkasındaki gücün kim olduğunu bilmesi ve

bunun peşinden neyin geleceğini tahmin etmesiydi.

Abdi Ipekçinin direnişi yüzünden akamete uğrayan

medyayı ele geçirme planı Ipekçinin daha sonra

zavallı bir delinin üstlendiği son derece profesyonelce bir

suikastle ortadan kaldırılmasıyla gerçekleşti.

Bugüne kadar kendilerini çok solcu görerek Ipekçi

suikastini "her zamanki şüphelilere" yamayanlar

nedense hiçbir zaman bu suikastten ticari yarar sağlayan

odakları göremediler. Ya da görmek istemediler.

Doğanın Türkiye'nin bir otomotiv üretim üssü olmasını

nasıl engellediğini bilir misiniz peki.

Bundan yıllar önce Japon Mazda firması Türkiye'de

bir fabrika açmaya niyetlendi.

Bize tam bir teknoloji aktarımı yapacak ve bir süre

sonra üretimi tamamen bize bırakacaktı.

O dönemde Koçlar tenekeden Italyan arabalarına kuş

isimleri verip bizlere satmakla meşguldü.

Bu proje için Halis Toprak seçildi. Bir Japon heyeti

gerekli görüşmeleri yapmak için Türkiye'ye geldi.

Bu sırada Doğanın ekipleri haberi almış ve Japonların

peşine düşmüştü. Türkiye'de Toprak Holdingin

Japonlarla fabrika kuracağı haberini hemen Koçlara

yetiştirdiler. Sonra bir anda Milliyet gazetesinde

Toprak Holdingin bir firması hakkında vergi

yolsuzluğu iddiaları başladı ve devlet göreve davet

edildi.

Piyasaya da birileri Toprağın firmasının zor durumda

olduğu haberini yayıyordu.Kısa sürede panikleyen

müşteriler alacaklarını hemen isteyince firma cidden

krize girdi ve anında görev başına koşan maliye

tarafından el konuldu. Bu olaylardan sonra Toprak

Japonlarla ilişkisini kesti ve aynı anda Milliyetin

haberleri de duruverdi. Bizlerde tenekeden yapılma

arabalara binmeye devam ettik.

Japonların ikinci bir girişimi de ünlü bir

işadamımızın kardeşinin öldürülmesiyle kesilmiştir

bilenler bilir.

Sayın Doğanın ülkemize ettiği en büyük "hizmetlerden"

biride AKP hükümetini başa getirmesidir.

Bunun için Amerika destekli ve birden fazla grubun

ortaklaşa hareket ettiği bir komplo kuruldu.

Komplonun diğer faaliyetleri sonucu ekonomik kriz

yaratılmış,hükümet sallantıya alınmış ve başbakanın

sağlık durumu hakkında halk paniğe sevk edilmişti.

Seçim kelimesi kamuoyunun kafasına itinayla

yerleştirildi.

Fakat suni ekonomik kriz ve ardından gelen Derviş

önlemleri sayesinde bu seçimin iktidar partileri için

felaket olacağı gün gibi ortadaydı biraz daha beklenmesi ve

halka olanların tam olarak açıklanıp alınan ekonomik

tedbirlerin etkisinin kamuoyuna yansımasının

sağlanması gerekiyordu.

Bunu bilen hükümet üyeleri normal seçim tarihine

kadar beklemeyi uygun gördüler.

Normal şartlarda AKP ve Erdoğan'ın tek başına

iktidara gelmesi imkansızdı ama Amerikanın Irak işgali

veKıbrıs gibi meseleler bekleyemezdi. Amerika ve

Avrupayla uyumlu bir hükümetin acilen iş başına

Getirilmesi gerekiyordu. Eğer bu sağlanamazsa en azından iktidarın

MHP kanadı tasfiye edilmeliydi çünkü DSP içine malum

kişiler zaten sızmıştı ve gerektiği zaman partiyi

yönlendirecek güce sahiptiler.

Tam bu aşamada Doğan müthiş bir plan kurdu. MHP

dışındaki bazı partilerin liderleri ve DSP içindeki

kliğin başı olan Hüsamettin Özkan Almanya'ya gazete

tesisi açılışı bahanesiyle çağrıldı. Plana göre burada

MHP'nın dışlanacağı ve siyaseten etkisiz hale

getirileceği alternatif bir hükümet kurulacak veya bu

toplantının verdiği mesajla MHP seçime zorlanacaktı. MHP'nın bir

üçüncü seçeneği yoktu ve her iki seçenektede sonuçta

kaybedecekti. Hepinizin bildiği gibi bu toplantıdan

sonra MHP seçime gitme kararı aldı ve vuruşarak

çekilme yolunu seçti. Seçimlerde Doğan medyası önceden

hazırlanmış psikolojik harekat planıyla AKP dışındaki

tüm partileri yıpratarak bugünkü hükümetin yolunu açtı.

Sayın Aydın Doğanın eski "iyiliklerini" anlattıktan

sonra gelelim son iyiliğine. Aydın Doğan bu günlerde

de Avrupa Birliğiyle ortak olarak Kıbrıs, Amerika ve

Israil'le birlikte de Güneydoğu Anadolu projesi

Üzerinde çalışıyor. Bu operasyonlarla ilgili olarak Doğan

Vakfı kullanılmakta. Doğan vakfı bu iş için Amerika

Washington'da "Hasna" isimli bir dernek kurdu. Bu derneğin Internet

adresi www.hasna.org. Bu derneğin başında Nevzer Gülümser Stacey adında karışık bir şahsiyet

bulunuyor. Derneğin ilk amacı Kıbrıs'ta Avrupa Birliği politikasına uygun bir şekilde iki kesimli ve Rum hakimiyetine dayalı bir devlet kurmak.

Bu amaçla her ay onlarca Kıbrıs Türkü gazeteci ve

yazar Amerika'ya gönderilerek burada yağlı ballı

geziler ve Rum tezlerini anlatan kurslara tabii tutuluyorlar.

Derneğin çıkardığı "Hasna Journal" isimli gazetede her

Sayısında Denktaş ve Kıbrıslı Türk milliyetçileri aleyhine

türlü karalama ve küfür kampanyaları düzenliyor.

Hasnanın diğer bir ilgi alanı da GAP bölgesi. Burada

sulama projeleri kapsamında Israil'le işbirliği içinde

Kibbutzlar açılması ve bölge halkının kendi kendini

yönetmesi kapsamlı çalışmaları var.

Doğan vakfının destek olarak avuç dolusu para verdiği

bir diğer dernek de Technology for Peace (Barış için

teknoloji) kuruluşu. Internet adresi www.tech4peace.org olan bu

kurumun başında nöröloji doktoru Yannis Lauris isimli

Rum istihbaratıyla ilişkili bir Rum bulunmakta.

Sayın Doğanın vakıf ve hayır faaliyeti adına giriştiği

işler ne kadar ilginç değil mi Sayın Doğanın ülkemize

"geçmişte" yaptığı iyilikler için 1999 senesinde

Devlet üstün hizmet madalyası aldığını göz önüne

alırsak.

Bu son faaliyetleri içinde Avrupa'dan "Legion de

Honeur" ve Amerika'dan "Medal of Freedom"alacağını da

tahmin edebiliriz.
(alıntıdır)
 
Üst