Avrupa bölünüyor! İşte o kriz...

Bu konuyu okuyanlar

NikeSteeL

Müdavim
Katılım
13 Mart 2009
Mesajlar
8,420
Reaksiyon puanı
131
Puanları
63
Avrupa bölünüyor! İşte o kriz...

261220102143265153045_2.jpg
Avrupa’nın başkentinde, AB Dönem Başkanı’nın başkentinde, Brüksel’de bölünmeye giden yol…

Belçika bir siyasi kaosun içinde. Parlamenter seçimlerin üzerinden altı aydan fazla zaman geçti ancak o günden beri her türlü hükümet kurma girişimi başarısız oldu. Ülke birbirine muhalif iki kampa bölündü ve bu bölünmenin tamiri de kolay görünmüyor: Güneyde, Fransızca konuşulan bölge olan Valonya’da oyların çoğunluğunu alan sosyalistler, daha varlıklı olan kuzeyde ise Flamanlar.

Yeni Flaman İttifakı (N-VA) Haziran’da yapılan seçimlerde en fazla oyu aldı. Partinin lideri Bart De Wever, Belçika’yı ikiye ayırmak istiyor. De Wever’in ülkesini Avrupa’nın “hasta adam”ı olarak nitelendirdiği ve Belçika’nın “uzun vadede geleceğinin olmadığını” söylediği bu röportaj Der Spiegel’de ilk yayınlandığında ülkede büyük fırtına koptu.

Fransızca yayımlanan Le Soir gazetesi röportajı Belçika tahvil piyasasını karıştırmayı hedefleyen bir “bomba” olarak nitelendirdi. Flaman gazeteleri röportajın içeriği konusunda daha olumluydu ancak zamanlamasını eleştirdi.

De Wever de sözleri dolayısıyla incinmiş olabilecek kişilerden özür diledi ancak geri adım atmadı. “Bu benim fikrim ve analizim tutarlıdır” diyen De Wever, röportajda doğru olmayan hiçbir şey söylemediğini belirtti.

Der Spiegel: Sayın De Wever, sizce Belçika daha ne kadar yaşayacak?
De Wever: Ben bir devrimci değilim ve Belçika’nın sonu için çalışmıyorum. Zaten bunu yapmama gerek de yok çünkü Belçika bir süre sonra kendiliğinden ortadan kalkacak. Biz Flamanlar kendi yargımızı, mali ve sosyal politikalarımızı kontrol edebilmek istiyoruz. Ancak Belçika ulusunun çok uzun vadede geleceği yok. Daha büyük siyasi hedefler için çok küçük, vergiler ve diğer sosyal meseleler için de çok heterojen.

Der Spiegel: Bu açıdan bakılırsa Bavyera’nın çoktan Almanya’dan ayrılmış olması gerekirdi.
De Wever: Hayır, çünkü Bavyera Alman demokrasisinin bir parçası. Eğer Alman tarihine bakarsanız, ülkenin nasıl bir araya geldiğini görürsünüz. Belçika tarihine bakarsanız da bir ülkenin nasıl dağıldığını görürsünüz. Bunun sonuçları hayatidir. 2003’te Alman ekonomist Hans-Werner Sinn, Almanya’yı “Avrupa’nın hasta adamı” olarak nitelendirdi. Şirketler ülkeyi terk ediyordu ya da iflas ediyordu. Vatandaşlar üzerindeki vergi yükü sürekli artıyordu. Bugün Almanya bir kez daha Avrupa’nın itici gücü olurken Belçika bitmek tükenmek bilmeyen siyasi tartışmalarla hasta adam oldu.

Der Spiegel: Flamanların ayrılması için ekonomik gerekçeler mi öne sürüyorsunuz?
De Wever: Bir kez daha, eğer bir bütün olarak Belçika’da ihtiyaç duyulan reformlar uygulanabilir olsaydı, önünde durmazdım. Ama bu mümkün değil. Valonlar – özellikle de en güçlü parti olan sosyalistler bütün makul reformları engelliyor. Bu yüzden şunu diyorum: Belçika artık işlemiyor! Belçika başarısız olmuş bir ülke.

AVRUPA’DA BÖLÜNME KOLAYLAŞTI

Der Spiegel: Yani etrafınızdaki herkes daha büyük, birleşmiş bir Avrupa için çabalarken siz devletlerin daha da küçülmesini mi istiyorsunuz?

De Wever: Avrupa’daki gelişmeler, özellikle de Euro’ya geçiş bölünmeyi çok kolaylaştırdı. Eskiden Belçika Frangı’nı bıraktığımızda ekonomik bir felaket olacağını düşünürdüm. Bugün Belçika’nın iki tarafı da Euro kullanmaya devam ediyor.

Der Spiegel: Her zaman Belçika’yı bir arada tutan şeylerin bira, futbol ve kraliyet ailesi olduğu söylenir. Ama Flamanlar ve Valonların kendilerine ait biraları var, ülkede futbol ikinci sınıf ve kolektif bir birliktelik sağlayacak gibi değil. Geriye bir kral kalıyor.
De Wever: Birçok insan monarşiye romantik anlamlar yüklüyor. Hatta Cumhuriyetçi Fransa’da bile cumhurbaşkanı monarşistleri göklere çıkarıyor. Ancak monarşi Ancien Régime’in, geçmişin bir parçasıdır. Benim için kralın bir önemi yok.

Der Spiegel: Ancak siyasetçilere hükümet kurma yetkisini kral veriyor.
De Wever: Kralın hala önemli bir siyasi rol oynuyor olması büyük sorun. Kral kriz durumlarında hükümet kurma görevini üstlenerek büyük bir rol oynuyor. Bu Flamanlar için bir dezavantaj çünkü kral onların düşündüğü gibi düşünmüyor. Bu Valonlar için bir avantaj çünkü onlar kralın tarafını tutuyor. Biz cumhuriyetçiyiz.

Der Spiegel: Genel seçimlerden bu yana altı ay geçti ama Belçika’da hala bir hükümet yok. Sizce kral başarısız mı oldu?
De Wever: Bu çok tehlikeli bir soru çünkü Spiegel Belçika’da da okunuyor.

Der Spiegel: Dürüst olun sadece.
De Wever: Federal bir hükümet kurmak günden güne daha da zorlaşıyor. Biz böyle bir hükümete katılırsak bir sonraki seçimleri kaybetme riskimiz çok büyük. Biz çok büyük radikal değişimleri desteklediğimiz için seçildik. Seçmenler bizim altı aylık müzakerelerden sonra teslim olmayacağımıza güveniyor.

Der Spiegel: O zaman yeniden seçime gitmekten başka çare yok. Brüksel bölgesinin valisi, Fransızca konuşan bir sosyalist, bunun Belçika’nın sonu olacağını söyledi.
De Wever: Belçika’nın sonunu görmek istemeyenlerin bu konudan bu kadar çok bahsetmesi ilginç.

Kaynak
 

kowalskii

Müdavim
Katılım
31 Ekim 2010
Mesajlar
3,056
Reaksiyon puanı
24
Puanları
38
Avrupa nın bu zamana kadar tüm durmasına şaşırıyorum. Yunanistan ve İspanya'nın da hala iflas bayrağı çekmeyişine. Gerçi İspanya milli takımı eğer dünya kupasını almasaydı, katalanlar şimdi kendi cumhuriyetini kurmuştu.
 

NikeSteeL

Müdavim
Katılım
13 Mart 2009
Mesajlar
8,420
Reaksiyon puanı
131
Puanları
63
Türkiye Avrupa Birliğine Kadar Öyle Bir Birlik Kalmayacak Gibi !
 

EzberimSin

Müdavim
Katılım
10 Nisan 2009
Mesajlar
1,340
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
Biz girmeden batsalarda kurtulsak.:):) gerçi gireceğimizi sanmıyorum. halk oyuna sunulsa hayır çıkar...
 

Demnesia

Müdavim
Katılım
14 Mart 2009
Mesajlar
3,166
Reaksiyon puanı
43
Puanları
0
Hiç boşuna umutlanmayın bölüncekler diye, merhum dedemin bir sözü vardı "Köpek köpeği ısırmaz" diye. Bunlarda köpek gibi, havlarlar havlarlar birbirlerine karşı ama kesinlikle birbirlerini ısırmazlar....
 

CZC

Müdavim
Katılım
26 Ağustos 2008
Mesajlar
1,519
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Hani Nasrettin Hoca fıkarı vardır, ana fikri "tam bizim eşeği yem yememeye alıştırmıştık ama ömrü yetmedi!" gibi bir şeydir.
Bizim AB sevdamız da böyle acı sonla bitecek galiba..
Tam biz bütün ödevlerimizi yapacağız. Bir sürü gereksiz değişikliğe imza atacağız.
"Mission completed, bekle bizi AB" diyeceğiz. Bir bakacağız ki AB mevta.. :)
 

Son mesajlar

Üst