Atatürk'ün gerçek memleketi

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ashabulyemin

Müdavim
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Bir notum olacak : Atatürk hakkında şuralı buralı yok yahudi masom türü haberler çıkıyor
O Devrisaadetten sonra hiç bir kumandana nasib olmayan ordularla birlikte kurtuluş savaşının kazanılmasına vesile oldu Nebi-i zişan efendimi[sav]ve bedir şehidleriyle[ra ecmain]birlikte savaştı neredemi doğdu türk milletinin kalbinde ya nerede öldü bedeni öldü manevi kişiliği müslüman türk devleti ayakta kaldığı müddetçe aramızda bu tür haberleri kınıyorum



Mustafa Kemal Atatürk 'ün hayatını ezbere biliriz. Anaokulundaki çocuğa sorsanız, “1881 yılında Selanik'te doğdu, annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Bey” diye saymaya başlar. Bu bizim resmi ezberimizdir.


Aksi de şu ana kadar ispat edilemedi. Bunca yıl sonra birileri çıkar da, “ Atatürk hakkında bütün bildiklerinizi unutun” derse, ne yaparsınız? Kimse inanmaz değil mi? Ya da şaşırırsınız. Peki, Atatürk gerçekten farklı bir hayat öyküsüne sahipse? Memleketi, hatta annesi ve babası bile farklı biriyse? Bu gerçekleri bildiği halde ‘devletin bekası' adına bizzat kendisi göz yumduysa?

Atatürk 'ün büyük sırrı

Bu günlerde hummalı bir kitap çalışması var. Kitabın adı,”Mustafa'dan Kemal'e, Atatürk 'ün Büyük Sırrı”. Yazarı genç bir isim. Fatih Bayhan. Yıllardır bu işle uğraşıyor; belge, bilgi topluyor. Uğraşı alanı ‘kozmik' olunca isminin yazılmasını istemiyor. Çalışmalarını gizlilik üzerine yürütüyor. Atatürk 'ün gizli kalmış hayat öyküsünü kaleme alıyor. Ama ne öykü? Hollywood senaristleri duysa filme çeker. O derece ilginç ve şaşırtıcı. Masasının üzerini dolduran belgeler bize bambaşka bir Atatürk anlatıyor. Ezberi bozduğu gibi hayretler içinde bırakıyor. Eğer, bu kitapta yer alacak belgeler doğru ise en başta bütün ders kitapları değişir. Atatürk 'ün hayatı yeniden yazılır.

O yazarla buluştum. Bana inanmakta güçlük çektiğim şeyler anlattı, kimi Osmanlıca belgeler gösterdi. Elinde tapu, nüfus kayıtları, mahkeme tutanakları ve ses kayıtları olduğunu söyledi.

Ve anlatmaya başladı: ”Mustafa Kemal, Malatya Akçadağ'da doğdu. Ailesi Çakıroğulları diye biliniyor. Babası Mamo lakaplı Mehmet Reşat Bey. Türkmen kökenli, Teşkilat-ı Mahsusa üyesi. Annesi Ayşe Hanım. Akçadağ'da çiftlikleri var. Halası Zübeyde Hanım, çeteler tarafından kaçırılıp, bir süre alıkonuyor. Aile, laf-söz olmasın diye O'nu çiftliklerinde çalışan Ali Rıza Efendi ile evlendirip, Selanik'e gönderiyor. Atatürk 5 yaşındayken babası, çeteler tarafından şehit ediliyor. Ayşe Hanım, oğlunu alıp Selanik'e gidiyor.O da vefat edince Ali Rıza Bey ve Zübeyde Hanım, küçük Mustafa'yı nüfusuna geçiriyor.” Hepsi bu kadar değil. Devamı da var. “ Atatürk , 1931 yılında Malatya 'ya gidince aileyi belediye hoparlöründen anons ettirmiş. Daha sonra da maaş bağlatmış. Atatürk 'ün abisi Ömer de cephede şehit olunca maaş çocuklarına geçmiş. Halen de ödenmeye devam ediyormuş…”

Anlatılanlara inanasım gelmedi. Ne de olsa ilk kez duyduğumuz şeylerdi bunlar. “Niye şimdi?” diye sordum. Madem böyle bir durum var, bunca yıldır neden kimse konuşmadı? Atatürk , bile bile niye sustu? Ya Akçadağ'daki yakınları? Atatürk , bir ulusun simgesi. Böyle bir ismin hayatı yüz yıldır yanlış biliniyor olabilir mi? Dedim ya her soruya bir cevabı mutlaka var. Anlattığına göre, devletin derinlikleri ve Atatürk 'ün yakın çevresi durumdan haberdarmış. Cumhuriyetin, devletin “bekası” adına adeta “omerta kuralı” işlemiş. Bilenler susmuş. Ebediyete kadar saklanmak istenen bu “sır” 1993 yılındaki bir tapu davasıyla ifşa olmuş. Çakıroğlu ailesi kadastro sorunu yaşayınca konu mahkemelik olmuş. Tapu, nüfus kayıtları, banka hesapları derken olay dallanıp-budaklanmış.

Ortaya Atatürk bağlantısı çıkmış. Tabii, bunu duyan Ankara derhal devreye girmiş. Bir rivayete göre, dönemin Genelkurmay Başkanı merhum Necip Torumtay apar-topar Malatya 'ya gidiyor. Belgeler toplanıp, Ankara 'nın kozmik odalarına getiriliyor.Bu arada dosya kapatılıyor;dava düşüyor. O mahkemenin tutanakları ve tanıkların ses kayıtlarının elinde olduğunu söyledi yazar. İşte böyle. İnanılması zor şeyler bunlar. Bize anlatılanlar “kurgu” ise, bu belgeler ne? Okuduklarınız, duyduğum ve gördüklerimden ibaret. Buradan yargıya varamayız. Kitap, yakında raflardaki yerini alacak. Bakalım, tarihçiler ne diyecek? Genelkurmay kayıtları,belgeler ne söyleyecek? Akçadağ'daki “akraba”lar ne anlatacak? Merakla bekleyeceğiz… ÖMER ŞAHİN - RADİKAL

FATİH BAYHAN KİMDİR?

1975 Adana doğumlu. İlkokul ve Lise’yi Adana’da tamamladı. Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü ve Kamu Yönetimi Okudu. PRCI Turkey’de “Marka ve İmaj” üzerine eğitim aldı. Gazeteciliğe 1994’te İstanbul’da Muhabir olarak Başladı. Daha sonra Adana’da sırasıyla Yeni Ufuk, Zirve, Ekspres, Bölge ve Yeni Gün Gazetesi’nde Yazar, Yazı İşleri Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı.
Nokta Dergisi Adana Temsilciliği ve Kanal 7 Çukurova Haber Müdürlüğü yaptı. Aktuel, Siyaset, Tarih-Araştırma ve Deneme türlerinde yazılar yazan Fatih Bayhan’ın çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış bir çok makalesi bulunuyor.www.haber7.com haber sitesinde güncel makaleler yazıyor.

ÇUSAM Kurucuları arasında görev alan Yazar, Birlik Vakfı, TEMA, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, İLESAM Üyesidir. Sarı Basın kartı sahibidir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Başbakanlık’ta; Danışman, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak görev aldı.

Yayınlanmış Eserleri;

Vakıf(1997) - Araştırma
Çukurova’da Vakıf Medeniyeti(1998)- Araştırma
Türk-İslam Medeniyeti’nde Vakıflarımız(1998) - Araştırma
Ramazanoğlu Vakfı ve Vakfiyeleri(1998) - Araştırma
Altınşehir Adana(1997) - Araştırma
Deprem Güncesi(1999) - Araştırma
Adana Markası(2001) - Tez
Kıbrıs Gerçeği(2003) – İnceleme/Araştırma
Satyagraha(2007) - Denemeler
Liderlik Şifreleri (2007) -Biyografi
Kayseri’den Çankaya Köşküne (2007) -Biyografi
Latife Hanım’ın Kağıtları (2007) -Biyografi
Fikriye Hanım (2008) Biyografi
Zübeyde Hanım (2009) Biyografi
Tarih Değiştiren Suikastler (2010)
Teyzem Latife (2011) adlarıyla 16 kitabı yayınlanmıştır.
Gençler İçin Safahat (2011)
Dİp Dalga Davutoğlu(2012)
Atatürk'ün Aşkı LAtife (2012)

2003’te İnceleme-Araştırma dalında “Cüneyt Canver Yılın Gazetecisi Ödülü”nü 2007’de DG “Yılın Gazetecisi”, 2009’da Çukurova Lobisince “Yılın Yazarı” ödülünü almıştır


http://gundem.bugun.com.tr/ataturk-un-gercek-memleketi-haberi-202614
 

yehlung2013

Öğrenci
Katılım
20 Ağustos 2012
Mesajlar
7
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bu gerçekleri bildiği halde ‘devletin bekası' adına bizzat kendisi göz yumduysa?
hardware.gif


Elinde tapu, nüfus kayıtları, mahkeme tutanakları ve ses kayıtları olduğunu söyledi.
hardware.gif
 

madmex

Müdavim
Katılım
16 Nisan 2011
Mesajlar
2,606
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
O kadar geniş görüşlü değilim , Malatya da doğmuş olsa ne değişecek. Nerden geldiği değil ne yaptığı önemli değil mi ?
 

Vefasiz

Doçent
Katılım
17 Ağustos 2012
Mesajlar
705
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Adı üstünde Tarih..Olmuş olabilir ve inanıyorum ki bizim milletin kitaplardan okuduğundan çok farklı gerçek tarih..İlk satırda da dendiği gibi Atatürk hakkında mason, yahudi vs bi ton komplo teorileri yürütülüyor, gerçek yada değil ! Bunu kimse bilemez.Sonuc olan ne yaptıgıdır ne oldugu degil !
 

-Hewal-

Müdavim
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Iki çeşit tarih vardır.1)Gerçek Tarih 2)Gösterilmek istenilen tarih . Okullarda bize ikincişi okuttuluyor .
 

ashabulyemin

Müdavim
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
http://forum.shiftdelete.net/ataturk-kosesi/72151-fotograflarla-ataturk-3.html#post2431721
net camiasının en kapsamlı arşivlerinden sitemiz arşivine hiç görmediğiniz 45 yeni resim ilave edilmiştir facenizde paylaşınız

Geçen günlerde kaybettiğimiz manevi kızı Ülkü Adatepe de Atatürk'ün Malatyalı olduğunu 2007'de doğrulamış. Yeni Haber gazetesine verdiği demeçte, ailesinin Malatya'dan göç ettiğini Ata'nın evinde duyduğunu aktarmış.
Atatürk 'ün Selanik'e küçük yaşlarda Malatya 'dan gittiği, anne ve babasının da farklı kişiler olduğuna ilişkin Radikal 'de yer alan iddialar, gündeme bomba gibi düştü.

Atatürk 'ün hayat öyküsüne dönük tartışma doğuracak yeni bilgiler de ortaya çıktı. Bunlardan en çarpıcı olanı, geçen günlerde trafik kazasında hayatını kaybeden Atatürk 'ün 'manevi kızı' Ülkü Adatepe'nin sözleri. Adatepe'nin yılda iki kez Malatya 'ya gittiği söyleniyor. Bu gidişlerin birisi de 2007 yılı ekim ayına denk geliyor. Malatya 'da protokolün katıldığı bir 'Cumhuriyet Balosu' düzenleyen Adatepe, dikkat çekici bir açıklama yapıyor. Adatepe, " Atatürk 'ün ailesi Malatya 'dan Selanik'e gitti. Ata'nın evinde bu konuşmayı duydum" diye demeç veriyor. Bu açıklama, 10 Ekim 2007 tarihinde Malatya Yeni Haber gazetesinde yayımlanıyor.

Yazar Fatih Bayhan, Atatürk ailesi üzerine 1997 yılından bugüne çalışma yapıyor. "Mustafa'dan Kemal'e: Atatürk 'ün Büyük Sırrı" adıyla hazırladığı kitabında, devletin resmi kayıtları ile ilk kez yayımlanacak belgeler yer alıyor. Kitapta, Atatürk 'ün anne ve babasının Mehmet Reşat Bey ile Ayşe Hanım olduğu, küçük yaşta babası şehit olunca Malatya 'dan halası Zübeyde Hanım'ın yanına götürüldüğü, annesinin ölümünden sonra da halası Zübeyde Hanım'ın nüfusuna kaydedildiği iddia ediliyor. Bayhan, Ali Rıza Efendi'nin Malatya 'dan Selanik'e gidiş belgesinin Kültür Bakanlığı'nın yayımladığı " Atatürk 'ün Soykütüğü Üzerine Bir Çalışma" adlı eserde olduğunu söylüyor "Ali Rıza Bey'in babası Kırmızı Hafız Efendi'nin torunu Salih Efendi şecerede 'oğul' olarak gösteriliyor. Salih Efendi'nin tam soyağacı Kültür Bakanlığı'nın çıkardığı kitapta var. Bu çalışma Akçadağ'daki aileyi açıkça ortaya koyuyor."

Atatürk 'ün kız kardeşi Makbule Hanım'ı biliyoruz. Araştırmacı Bayhan, bir de "Ömer" isminde şehit erkek kardeşi olduğunu söylüyor. Atatürk 'ün kardeşi olduğu iddia edilen Ömer Çakır, Çanakkale 'de şehit düşüyor. Ömer Çakır'ın iki oğlu Ahmet ve Mehmet. Malatya Akçadağ'da çiftçilik yapmış. İkisi de şu anda hayatta değil. Ancak, çocukları ve yakınları Akçadağ'da yaşıyor. Bayhan'a göre, Atatürk 'ün yeğenleri Ahmet ve Mehmet'ten olan ve Akçadağ'da yaşayan akrabalarının sayısı 50 civarında.

'Malatya 'dan göç ettiler'

Geçen günlerde hayatını kaybeden Atatürk 'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin, 2007 yılında düzenlediği Cumhuriyet Balosu'nda yaptığı konuşmaya dair Malatya Yeni Haber gazetesinde yer alan haber de iddiayı güçlendiriyor. Adatepe gazeteye, Atatürk 'ün ailesinin de Malatya 'dan Selanik'e göç ettiğini ve buna dair konuşmalara Atatürk 'ün evinde tanık olduğunu söylemiş.

Tarihçiler ne diyor?

Atatürk 'le ilgili iddialarını tarihçilere sorduk. Prof. Dr. Cemil Koçak, şimdiye kadar bu yönde bilgiye rastlamadığını belirtirken, "Kitap çıktığında incelemek lazım" dedi. Diğer tarihçilerin konuya dair yorumları ise şöyle:

Tarİhçİ Ayşe Hür: "Belgeleri hiç görüp okuyamadığım için bilemiyorum ama olabilir. Atatürk 'ün geçmişi çok iyi bilinen bir konu değil. Muğlak, bulutlu bir hikâye var elimizde. 1930'larda aile kökenini, soyunu sopunu araştırmak için bir araştırma emri veriyor. O araştırmada nasıl bilgilere varıyor ya da bir bilgiye varılıyor mu bilemiyoruz, o çalışmadan bir şekilde vazgeçiliyor. Kitabı bekleyelim bence. Bu tür sorular gerçeğe ulaşmak için yapılıyorsa, faydalı."

Eskİ Türk Tarİh Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu: "Atatürk Malatyalı değil. Atatürk 'ün doğduğu eve kadar pek çok ayrıntıyı biliyorum. Selanik nüfus kayıtlarında da var. Kocacık Yörüklerinden. Kocacık Yörükleri Konya ile Ankara bölgesinde yaşarlar. Rumeli'ye nakledildiler. Rumeli'dekilerin yaşadıkları yer asıl Bulgaristan taraflarıdır. Fakat bir grubu Makedonya taraflarına yerleşti. Kocacık Köyü'nde dedesi Kırmızı Hafız Ahmet Efendi var. Onun zamanında Selanik'e göç ettiler."

(Ömer Şahin/Radikal)
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/08/20/ataturk-malatyali-mi


kanıtlanacak olan ne anlayamadım her iki vilayette turan ilidir
 

ck-xe

Müdavim
Katılım
4 Nisan 2010
Mesajlar
5,558
Reaksiyon puanı
39
Puanları
48
Bildiğimiz her şeyin değiştirilmek istenmeye başlanması...
 

ashabulyemin

Müdavim
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
yada gerceklerin gün yüzüne cikmasi...
Gerçek nedir biliyormusun ayağında çarık olmayan askerin motive edilerek yedi düvelin yenilmesi ülkeyi yeniden yapılandırma ve ülke çıkarlarını nefsinden üstün tutma
Bizler onuncu yıl marşlarıyla mışıl mışıl uyurken Atatürkün sadece demiryolu hedefine yeni ulaşmış bulunuyoruz
Cumhuriyet devrinde iki gerçekten söz edilebilir bir çalışanlar iki kaymağını yiyenler yani atatürk kazım karabekir[rha] rauf orbay gibi olan lar birde inönü gibi bayar gibi milletine dinine düşman olupta iktidara geldiğinde atatürkün resmini paralardan silip devlet dairelerinden attıranlar camileri kapattırıp atatürk yaptırdı diyenler
Gençlik atana sahip çık
 

Fantoma

Müdavim
Katılım
9 Ağustos 2008
Mesajlar
2,506
Reaksiyon puanı
27
Puanları
48
Önce Gençliğe Hitabeyi bir okuyun, ardından günümüzü bir irdeleyin.
Anlayabildinizse ne mutlu, anlaymadınızsa size hiç bir doktor yardımcı olamaz.
Tüm gerçekleri zaten [MENTION=51895]ashabulyemin[/MENTION] yazmış.
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
o ata dediğinizin yaptığı devrimler sayesinde şimdi onun söylediklerini bile anlayamıyorsunuz.gençliğe hitabeyi veya nutuk u okutun bakalım br ortaokul veya liseliye eline lugat almadan anlayabilecek mi?diyosunuz ki 5 bin yıllık tarihimiz var.o zaman hadi açıp okuyun bakalım ey üniversite öğrencileri yüksek tahsilli gençler, kaçınız fuzuliyi anlayabiliyor, nedimi veya ziya paşayı!eğer ecdadının dedikleri sana yabancı geliyorsa, yabancı dil öğreniyor gibi osmanlıca kurslarına gitmek zorundaysan kusura bakma ama ingilizler istanbuldan çıkarken çok şey almış demek oluyor bizden.bize verdikleri de mavallar dolu bir tarih...
 

ashabulyemin

Müdavim
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
o ata dediğinizin yaptığı devrimler sayesinde şimdi onun söylediklerini bile anlayamıyorsunuz.gençliğe hitabeyi veya nutuk u okutun bakalım br ortaokul veya liseliye eline lugat almadan anlayabilecek mi?diyosunuz ki 5 bin yıllık tarihimiz var.o zaman hadi açıp okuyun bakalım ey üniversite öğrencileri yüksek tahsilli gençler, kaçınız fuzuliyi anlayabiliyor, nedimi veya ziya paşayı!eğer ecdadının dedikleri sana yabancı geliyorsa, yabancı dil öğreniyor gibi osmanlıca kurslarına gitmek zorundaysan kusura bakma ama ingilizler istanbuldan çıkarken çok şey almış demek oluyor bizden.bize verdikleri de mavallar dolu bir tarih...
Eğer osmanlıcaya vakıf değilseniz bunun müsebbibi sizlersiniz imlan çok Yayın grubumuz 4 günde 4 ayrı ders veriyor yani isteyen okurr
gelelim gençliğe hitabe ve nutuk Atatürk duru bir dille ilkokul talebesinin anlayacağı düzeyde yazmış tamam mesneviyi veya risale-i nur külliyatını anlamanızın olanağı yok ondada farisi dersler alınabilir ki 4 günde bir saat ders te onun için var.
Eğer bir Türk genci gençliğe hitabeyi göğüsleri patlayarak okuyamıyorsa okuduğunu anlamıyorsa vay onu yetiştiren babanın öğretmenin haline.Osmanlıcadan latin alfabesine geçiş zamanlı yapılmış ama inönü ve çevresinin din düşmanlığı sebebiyle arabça ve osmanlıca harfler yasaklanmıştır.O zaman uydurma fransızca osmanlıca harflerle yazılıyorduı hani köftechi türünden uyduruklar varya öyle mesela karakeuy gibi çocukluğumuzda tabelalar vardı
Bu gün muasır medeniyetleri yakalayabilmen için ingilizceyi o yetmez ispanyolcayı bilmen gerekir kimya üzerineysen latince ve fransızca mühendislik üzerineysen almancayı eklemelisin tabi onları konuşabilmek için türkçeyi çok güzel konuşabilmelisin
Cumhuriyetin bilmemkaçıncı kutlamaları safsataları beni ilgilendirmez Atatürkün yaptığına biz ne ekleyebilmişiz daha düne kadar bir karış demir yolu eklememişken gerimizi demirağlarla ördük anayurdu dört baştan diye yırtıyorduk.
Atatürkün yaptıkları d..siz inönü ile mason bayar tarafından örtülmül faydalı işler kendilerine yontulmuş din düşmanlığı ve vatan düşmanlığıda atatürke fatura edilmiştir.
şu anda bir uçak fabrikamız varmı o zaman vardı melike demirağın babası kurmuştu
 

Muvahhid

Doçent
Katılım
9 Aralık 2008
Mesajlar
581
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bakalım ne olacak zaman herşeyin ilacıdır.. Şimdi belge olmadan biz ne desek yalandır zaten..
 

Fantoma

Müdavim
Katılım
9 Ağustos 2008
Mesajlar
2,506
Reaksiyon puanı
27
Puanları
48
o ata dediğinizin yaptığı devrimler sayesinde şimdi onun söylediklerini bile anlayamıyorsunuz.gençliğe hitabeyi veya nutuk u okutun bakalım br ortaokul veya liseliye eline lugat almadan anlayabilecek mi?diyosunuz ki 5 bin yıllık tarihimiz var.o zaman hadi açıp okuyun bakalım ey üniversite öğrencileri yüksek tahsilli gençler, kaçınız fuzuliyi anlayabiliyor, nedimi veya ziya paşayı!eğer ecdadının dedikleri sana yabancı geliyorsa, yabancı dil öğreniyor gibi osmanlıca kurslarına gitmek zorundaysan kusura bakma ama ingilizler istanbuldan çıkarken çok şey almış demek oluyor bizden.bize verdikleri de mavallar dolu bir tarih...

Sende ve senin gibilerde anlamak arzusu bulunmadıktan sonra yapılacak bir şey yok.
Orada yazılanlar Klingonca değil, ki, onun bile sözlüğü var, açarsın bir sözlük, günümüz Türkçesine çevirip okursun.
Dahası Gençliğe Hitabenin zaten günümüz Türkçesine uyarlanmış yüzlerce örneğini nette biraz arasan bulursun.
Ama dediğim gibi, sen ve benzerlerine anlamak gerekmez, çamur atmanız yeter.
 

by_xps

Öğrenci
Katılım
18 Aralık 2008
Mesajlar
67
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Iki çeşit tarih vardır.1)Gerçek Tarih 2)Gösterilmek istenilen tarih . Okullarda bize ikincişi okuttuluyor .

Bunları bu şekilde dile getirince;öğrenciler bu lafın arkasına saklanıp yalandan bir tarih okuduklarına inanıyorlar.

Sözlerimize dikkat edelim okul kitaplarında yanlış bilgilerin olmasının sebebi yanlızca göz boyamak degildir gerçekten o dönemin zayıf bilgilerinden genele yaymak olduğundan yani tümevarım kullanıldığından net birşey elde edilemez. Gerçek tarih bize toplumdan ve belgelerden yansıyarak ulaşır. Ögretilen tarih bu ikisinin süzgeçten geçirilmiş halidir.
 

-Hewal-

Müdavim
Katılım
27 Haziran 2008
Mesajlar
5,206
Reaksiyon puanı
11
Puanları
0
Bunları bu şekilde dile getirince;öğrenciler bu lafın arkasına saklanıp yalandan bir tarih okuduklarına inanıyorlar.

Sözlerimize dikkat edelim okul kitaplarında yanlış bilgilerin olmasının sebebi yanlızca göz boyamak degildir gerçekten o dönemin zayıf bilgilerinden genele yaymak olduğundan yani tümevarım kullanıldığından net birşey elde edilemez. Gerçek tarih bize toplumdan ve belgelerden yansıyarak ulaşır. Ögretilen tarih bu ikisinin süzgeçten geçirilmiş halidir.

Benim söylediğın şey ile sizin yazdığinız şey Türkiye ile çin ne kadar uzak ise okadar uzak ve anlamsız ben yalan tarih ten bahsetmiş tim galiba siz farklı anladınız.Yada suna bir açıklık getiren olabilecek olan varmıdir doksanlı yıllarda kütüphane ve kitapçılardan binlerce tarihi kitap toplatılip imha edildi neden nerden biliyorsun deneyin kültür müdürlüğünde çalışan bir arkadaş var o anlattı neden sizce tonlarca kitap yakıp yok edildildi geçmişle olan bağlarımız neden koparılmak isteniyor.
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
Eğer osmanlıcaya vakıf değilseniz bunun müsebbibi sizlersiniz imlan çok Yayın grubumuz 4 günde 4 ayrı ders veriyor yani isteyen okurr
siz bugün için çok güzel çözümler bulmuşsunuz da adı güzel kardeşim ne diye değiştirdiler alfabeyi?niçin latin yaptılar?adamlarla bizim ne ortak tarafımız var(dı)?veya kendi alfabemizle ne alıp veremediğimiz vardı?bize bunları anlat.ama sakın okuması zordu diye bir safsatayı tekrarlama.çünkü "isteyen okurr." mesela ben 1920 ler osmanlısını topraklarını işgal ettikten sonra hem tarih bağlarından hem islam dünyasından koparmak istesem dilini değiştirirdim.ingilizler yap(tır)dıkları her şeyin gayet bilincindeler.o masadan(lozan) istediklerini almadan çekilmediler.yahu bir de bugün türkçemize sahip çıkalım, dilimiz değerimizdir diyorsunuz da yüzlerce yıllık tarihin saklı olduğu alfabenin bize yabancılaştırılmasına nasıl bu kadar normalmiş gibi bakabiliyorsunuz?daha çok mevzu var ama bu sadece devirdikleri çınarlardan biridir cumhuriyeti kuran kadronun.tabiki yerine noel ağaçları dikilmiştir yıkılan her çınarın.mustafa armağan, kadir mısıroğlu, üstad necip fazıl ve daha çok mütefekkir ve yazar bu konularda ve belgeleriyle çok konuşmuş ve yazmışlardır ve hala yazanlar da vardır.ve yazdıkları yüzünden yani fikirleri sebebiyle çok defa hakim karşısına çıkan, hatta hapis yatanları da olmuştur.neyse bu da uzun mesele.velhasıl, öğrenme niyeti veya anlamak arzusu olanlara duyurulur.rabbim hepimize feraset versin
 

ashabulyemin

Müdavim
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
sen herhalde osmanlıcayı ve arabçayı ya bilmiyorsun ya anlatamıyorsun
ikisindede birkaç şekil vardır ve noktalar harfi belirler ve arabçayı öğrenmek okumak ve yazmak kolay osmanlıcayı okuyup konuşmak daha kolaydır ama devir indilizce devridir bir ingiliz çcuğu kendi lisanının dünya dili olduğunu bilir ama ispanyolcayıda mutlaka bilir biz kur'an dilide biliyoruz latin alfabeside ingilizceyi tercuman düzeyinde biliyoruz buna engel ne var
osmanlıcayı tabiki öğreneceksin kültürün var okuyamadığın milyonlarca kitabın var
ama meseleye bakışın yanlış Bizim işimiz din üzerine olduğu halde sadece arabçyı veya osmanlıcayı savunmuyoruz öğrenen hepsini öğrenecek dünyadan ayrı kalamazsın
 

Fantoma

Müdavim
Katılım
9 Ağustos 2008
Mesajlar
2,506
Reaksiyon puanı
27
Puanları
48
siz bugün için çok güzel çözümler bulmuşsunuz da adı güzel kardeşim ne diye değiştirdiler alfabeyi?niçin latin yaptılar?adamlarla bizim ne ortak tarafımız var(dı)?veya kendi alfabemizle ne alıp veremediğimiz vardı?
Kendi alfabemiz vardı derken?
Arapça, Farsça karışımı dili mi kasdettin.
Arkadaşım aslolan Türkçe dilidir?
Alfabe değil.
Alfabe dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunun kullandığı Latin alfabesi olarak değiştirildi.
Ama hala kullandığın dil ari dil değil.
İçinde yetmiş iki düvelin kullandığı dillerden alıntı var.
Dili arıtıp, gerçek kimliğini bulmak zorundasın.
Latin alfabesi kullanmayan tüm diğer ülkeler sadece kendi aralarında kendi dillerini kullanırlar.
Uluslararası seviyeye çıkıldığında İngilizce, Fransızca gibi dillerden birini bilip, Latince yazmak zorunda kalırlar.
Bu kolaylık bize Harf Devrimi ile Atatürk tarafından sağlandı.
Mutlaka Atatürk sempatizanı olmanı beklemiyorum ama yaptığı herşeye de çamur atmanı dinlemek istemiyorum.
 

ByEGT

Müdavim
Katılım
26 Kasım 2009
Mesajlar
3,025
Reaksiyon puanı
15
Puanları
38
Yakın tarihten yanlış bildiğimiz bir bunla sınırlı kalsa…
 

Senisma34

Müdavim
Katılım
22 Nisan 2009
Mesajlar
1,076
Reaksiyon puanı
34
Puanları
0
Osmanlı'nın son padişahı Vahdettin'in 1200 yılındaki Ata dedesi Ertuğrul Gazi bilinirken, 100 yıllık süreçte Atatürk'e aile ve memleket bulamıyoruz/bulunamıyor. Neler dönüyor, iyi araştırılıp herkes bilgilendirilmeli!
 

LoSt61

Asistan
Katılım
13 Ağustos 2009
Mesajlar
134
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
İstanbul'un Fatih'inin adının bile yanlış bilindiği ülkemizde hangi gerçekten bahsediyorsunuz ?

Fatih Sultan Mehmet diye bilinen Osmanlı Padişahının gerçek ismi Fatih Sultan Muhammed'dir.
Osmanlı Türkçesinde Mehmet ismi diye bir isim yoktu. Osmanlı Türkçesinde Mehmet ile Muhammed isimlerinin yazılışı aynıdır. Mehmet ismi cumhuriyet kurulduktan sonra ortaya çıkmıştır.
 

michuozawa

Müdavim
Emektar
Katılım
6 Ağustos 2008
Mesajlar
20,604
Reaksiyon puanı
493
Puanları
83
malatyalı olsa selanikli olsa trabzonlu olsa ne değişir ?
şuan rahat uyuyabiliyor mu ?
 

mcox

Asistan
Katılım
26 Aralık 2008
Mesajlar
143
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
o ata dediğinizin yaptığı devrimler sayesinde şimdi onun söylediklerini bile anlayamıyorsunuz.gençliğe hitabeyi veya nutuk u okutun bakalım br ortaokul veya liseliye eline lugat almadan anlayabilecek mi?diyosunuz ki 5 bin yıllık tarihimiz var.o zaman hadi açıp okuyun bakalım ey üniversite öğrencileri yüksek tahsilli gençler, kaçınız fuzuliyi anlayabiliyor, nedimi veya ziya paşayı!eğer ecdadının dedikleri sana yabancı geliyorsa, yabancı dil öğreniyor gibi osmanlıca kurslarına gitmek zorundaysan kusura bakma ama ingilizler istanbuldan çıkarken çok şey almış demek oluyor bizden.bize verdikleri de mavallar dolu bir tarih...

O ATA dediğimiz insan sayesinde kimsenin boyunduruğu altında bulunmadan şimdi rahatça uyuyabiliyoruz..Tabi sizin gibilere müstahak bu..Siz Atatürk'e bir kulp takabilmek için elinizden geleni ardınıza koymazsınız..Biz bağımsızlığımıza düşkün insanlarız sizin tam aksinize...Yok Atatürk harf devrimi yapmış, yok Atatürk şunu yapmış bunu yapmış diye çamur atmayız..Çünkü ortada çamur atacak bir şey yok..Sizin gibiler ne kadar kabullenmek istemese de Harf devrimi ile okuma yazma oranı yükseldi ve cehalet gitgide ortadan kalktı..Harf devrimi ile okuma dili ile yazıdili arasındaki uçurum kaldırıldı..Türkçe yabancı dillerin boyunduruğundan kurtuldu..Bunlar ile birlikte milli bütünlük sağlandı, kültür hayatı renklendi, çağdaş dünyada yeni ufuklara yöneldik..Bunları gözardı ederek BİZİM ATAMIZA laf atmak kolay..Aslında sizin gibilerin boyunduruk altında yaşaması lazım bazı gerçekleri görebilmesi için..
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
önce ahhabulyemin.
dünyadan ayrı kalmak diye bir derdimiz yok, olmamalı.şu da var ki alfabe değiştirerek dünyaya bağlanlmaz, kendi alfabene sahip çıkarak da geri kalınmaz.örnekleri japonya, çin ve rusya'da mevcuttur.onnlar ilerlemek için değişmeyi seçmemişlerdir.akıllıca olan da budur.başka bir mesele bizim ingilizce veya ispanyolca bilmemize engel yok daha önce de yoktu.o zaman niçin değiştirildi?eğer alfabemiz değişikken ingilizceyi öğrenemeyeceğimiz evhamıyla değiştirildiyse bu çok komik bir sebep olur.çünkü bu da rusça veya japonca öğrenmek için dilimizi o ülkelerin alfabeleriyle yazmamız gerek demektir ki buna çocuklar bile güler.bu aynı zamanda milletimizin zekasına hakaret anlamına da gelir.
ve fantoma...
sen çok daha gerilerden geliyorsun.türkçeyi arapça ve farsçadan ayırırsan kimseye selam bile veremezsin.bu diller birbirine kenetlidir.çünkü "ortak bir mazileri" vardır.yani biz ingilizceye baktığımız gibi arapçaya ve farsçaya yabancı gözüyle bakamayız.çünkü zaten yüzyıllardr ecdad "biz" deyince tüm müslüman toplumları kastetmiş ve anlamıştır.daha sonra gelen ırkçılık dalgası "bizi" parçalamış ve unufak "ben"ler ortaya çıkarmıştır.ırk penceresi dar bir penceredir.geniş görebilmek ve düşünebilmek için önce ondan kurtulmalısın.bir de harf devrimini lütfen "kolaylık" kelimesiyle savunmayın.ben şu an osmanlıca öğreniyorum.biraz gerçekçi olalım.fikrî eleştiriye de alışmanı tavsiye ederim.çamurdan çok farklıdır.ve fikirle cevap verilir.zannediyorum derdimi anlattım.
 

Muvahhid

Doçent
Katılım
9 Aralık 2008
Mesajlar
581
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ama hala kullandığın dil ari dil değil.
İçinde yetmiş iki düvelin kullandığı dillerden alıntı var.
Dili arıtıp, gerçek kimliğini bulmak zorundasın.

Yani otobüse çok oturgaçlı götürgeç demeye tekrar başlayalım öyle mi :D Dil arıdırılmaz bilader sadece dışarıdan alırken aşırıya kaçmamak lazım bugün yaptığımız gibi..
 

mcox

Asistan
Katılım
26 Aralık 2008
Mesajlar
143
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
önce ahhabulyemin.
dünyadan ayrı kalmak diye bir derdimiz yok, olmamalı.şu da var ki alfabe değiştirerek dünyaya bağlanlmaz, kendi alfabene sahip çıkarak da geri kalınmaz.örnekleri japonya, çin ve rusya'da mevcuttur.onnlar ilerlemek için değişmeyi seçmemişlerdir.akıllıca olan da budur.başka bir mesele bizim ingilizce veya ispanyolca bilmemize engel yok daha önce de yoktu.o zaman niçin değiştirildi?eğer alfabemiz değişikken ingilizceyi öğrenemeyeceğimiz evhamıyla değiştirildiyse bu çok komik bir sebep olur.çünkü bu da rusça veya japonca öğrenmek için dilimizi o ülkelerin alfabeleriyle yazmamız gerek demektir ki buna çocuklar bile güler.bu aynı zamanda milletimizin zekasına hakaret anlamına da gelir.
ve fantoma...
sen çok daha gerilerden geliyorsun.türkçeyi arapça ve farsçadan ayırırsan kimseye selam bile veremezsin.bu diller birbirine kenetlidir.çünkü "ortak bir mazileri" vardır.yani biz ingilizceye baktığımız gibi arapçaya ve farsçaya yabancı gözüyle bakamayız.çünkü zaten yüzyıllardr ecdad "biz" deyince tüm müslüman toplumları kastetmiş ve anlamıştır.daha sonra gelen ırkçılık dalgası "bizi" parçalamış ve unufak "ben"ler ortaya çıkarmıştır.ırk penceresi dar bir penceredir.geniş görebilmek ve düşünebilmek için önce ondan kurtulmalısın.bir de harf devrimini lütfen "kolaylık" kelimesiyle savunmayın.ben şu an osmanlıca öğreniyorum.biraz gerçekçi olalım.fikrî eleştiriye de alışmanı tavsiye ederim.çamurdan çok farklıdır.ve fikirle cevap verilir.zannediyorum derdimi anlattım.

Sizin derdiniz belli, apaçık duruyor ortada..ATAMIZI ve yaptıklarını kabullenmek istemiyorsunuz..CUMHURİYET'i kabullenmek istemiyorsunuz...Olay tamamen bundan ibarettir!!!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst