Serdar Yıldırım
Öğrenci
- Katılım
- 14 Aralık 2010
- Mesajlar
- 99
- Reaksiyon puanı
- 23
- Puanları
- 8
ATATÜRK'Ü SEVMEK ZORUNDASIN
Kalbinde sevgi olmasa da
Hiç kimseyi sevmesen de
Atatürk bu vatanı kurtardı.
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Özgür ve bağımsız yaşıyorsan
Köleliği düşman görüyorsan
Hür düşünmeme engel olunamaz diyorsan,
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Atatürk sekiz yıl ailesinden ayrı kaldı.
Gece gündüz demedi senin için savaştı.
Yurduna saldıran düşmanları perişan etti.
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Samsun'a senin için çıktı.
Erzurum ve Sivas kongrelerini senin için yaptı.
Geceleri rahat uyku uyuyorsan,
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Evlendin, çocukların oldu.
İşin var, maaşın var, aç değilsin.
Sana bu yaşam kolaylığını sağlayan,
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Atatürk, Atatürk, Atatürk demelisin.
Devrimlerinin takipçisi olmalısın.
Yurdunu İngiliz'e, Yunan'a bırakmamak zorundasın.
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
------------------------------------------
YILLAR ÖNCESİNDEN BİR RÜZGAR ESTİ
Bir rüzgar esti, yıllar öncesinden
İnegöl'deki evimizin bahçesinden
O bahçede erik ağaçları vardı.
Asmada salkım salkım üzümler
Ve bir dut ağacı.
* * * *
İki uzun kollu adam
Kollarını açsalar ve uğraşsalar,
Parmakları birbirine değmezdi.
Kalındı dut ağacının gövdesi.
* * * *
O bahçedeki iki katlı
Ahşap bir evde doğdum.
Önceleri Serdar'dım.
Sonraları Serdar Yıldırım oldum.
* * * *
Ben on iki yaşındaydım.
Yaşı benden büyük
Birtakım insanlar tartışıyordu.
Atatürk, bu ülke için ne yaptı diyordu.
* * * *
Ben haykırdım: Atatürk bu vatanı kurtardı.
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
Şimdi özgür ve bağımsız yaşıyorsan
Bunu Atatürk'e borçlusun.
* * * *
Atatürk'e saygı duymalısın.
Devrimlerinin izinden gitmelisin.
Atatürk, Atatürk, Atatürk demelisin.
Atatürkçülüğün en büyük savunucusu olmalısın.
* * * *
" Boş versene çocuk sen ya
Atatürk senin hayatın olmuş.
Sen Atatürk dedikçe
Beynin buz tutmuş, kalbin durmuş. "
* * * *
Ben, hayır, dedim.
Beynim buz tutmaz, kalbim durmaz.
Ben Atatürk dedikçe
Beynim aydınlanır, kalbim hızlı çarpar.
* * * *
Aradan elli yıl geçti.
Doğduğum eve gittim, bahçeye çıktım.
Dut ağacı çok büyümüş, güçlenmiş.
Kökleri dünyanın tabanına ulaşmış.
* * * *
Dedim, dut ağacı gibi,
Yıllarla benim Atatürk sevgim büyümüş.
Kollarımı bir kaldırdım ki,
Ellerim bulutları tutarmış.
SON
----------------------------------------------------------
ATATÜRK SONUNA KADAR ATATÜRK
Ben Atatürk , Atatürk diyenlerdenim.
Atatürk demeden hiçbir soruna çözüm bulunamayacağına inanırım.
Şu son yüz yılda kim Atatürk demeden hangi sorunu çözmüş?
Söyleseler de ben de bilsem.
* * * *
Bir kimse Atatürk demiyorsa
Atatürk ilke ve devrimlerinden haberi yoksa
Ne kadar kıvransa fark etmez,
Sonunda kendinden bile şüpheye düşer.
* * * *
Bir insanın dünyadaki en büyük amacı,
Hayatını devam ettirebilmesi olmalı.
İçeriden ve dışarıdan seni sevmeyenler
Ne kadar uğraşsalar seni yıkamazlar.
* * * *
Ben bir dünya kurarım, benim inandığım.
Ben bir hayal kurarım gerçek olmasını istediğim.
Benim kurduğum hayal gerçekle örtüşmüyorsa
Ben gerçek olmayan hayali yıkar geçerim.
* * * *
Benim bir arap, bir Türk arkadaşım vardı.
Çağıl çağıl akan bir ırmağın kenarına gelmiştik.
Arap beni sevmiyor ya, sen bu ırmaktan geçersin, dedi.
Türk ise, ileride bir köprü var, oradan geç, dedi.
* * * *
Ben Türküm, Türk'e inandım.
Biraz ilerideki köprüden geçtim.
Araba inanmadım, onun aklına kanmadım.
Lütfen arap, benden uzak dur,
Meraklıysan ırmaktan sen geç, dedim.
* * * *
Bak Atatürk, Anadolu'da,
Güzelim Türkiye Cumhuriyeti' ni kurmuş.
Sen de bu cumhuriyetten payını alıyorsun.
Türkiye Cumhuriyeti'nden nemalanıyorsun.
* * * *
Yüz yıl önce Anadolu'yu düşmanlar sarmış.
Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış.
Atatürk'ün devrimlerine saygı duymalısın
Devrimlerinin en büyük savunucusu olmalısın.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
-----------------------------------------
TÜRK ASKERİ ÇANAKKALE'DE
Türk, Anadolu'da hüküm sürsün diye,
Kurtuluş Savaşı'nda canlarını feda ettiler.
Mehmetler, Ahmetler, Aliler, Veliler.
Anadolu' nun fedakar askerleriydiler.
* * * *
Büyük bir karanlığın ardından,
Mucize bir aydınlık beklediler.
Aydınlık biraz geç geldi.
Çanakkale bir buçuk yıl onlara mezar oldu.
* * * *
Çocuklarımız, torunlarımız dediler.
Onlar rahat etsin dediler.
Azrail, İngiliz gemisinin topunun ucundaydı.
Bombalar siperlere düştükçe
Yerde yatan vurulmuş askeri arkadaşı tanımadı.
* * * *
Alman komutanlar, Çanakkale'deydi.
İşi biraz ağırdan alıyordu.
İngiliz savaş gemileri,
Bombaları bitince gider, diyordu.
Türk topçularına talimat verilmişti.
Ateş etmeyin, bekleyin, diyordu.
* * * *
Sonunda Çanakkale'ye Mustafa Kemal geldi.
Bütün cephelerin komutanlığını bana verin, dedi.
Mustafa Kemal'e Almanlar direnemedi.
Kendi ülkeleri de ateş hattındaydı.
Birinci Dünya Savaşı devam ediyordu.
Almanlar, bir daha gelmemek üzere
Anadolu'yu terk etti.
* * * *
Mustafa Kemal siperde saklanmadı.
Savaş meydanını düşmana bırakmadı.
Türk topçularına ateş emrini verdi.
Ateş, ateş, ateş, dedi.
* * * *
Çelikten ölüm kaleleri,
İngiliz, Fransız savaş gemileri,
Türk topçusunun yoğun ateşi karşısında
Boğazın derinliklerini boyladı.
* * * *
Sonra kara savaşları başladı.
İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan Anzakları getirdi.
Onları, Türkler, boyun eğmedi, diye kandırdı.
Anzaklar, Türkleri kendine düşman bildi.
* * * *
Anzaklar, 25 Nisan 1915'te Gelibolu yarımadasına çıkartma yaptı.
Karşısında Türk Ordusu'nu buldu.
Türk Ordusu'nun başında Yarbay Mustafa Kemal vardı.
Türk Ordusu yenilmezdi, Mustafa Kemal yenilmezdi.
Sekiz ay süren savaşlar sonunda,
Anzaklar parçalandılar, paramparça oldular.
Saklanacak ağaç kovuğu bulamadılar.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
Kalbinde sevgi olmasa da
Hiç kimseyi sevmesen de
Atatürk bu vatanı kurtardı.
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Özgür ve bağımsız yaşıyorsan
Köleliği düşman görüyorsan
Hür düşünmeme engel olunamaz diyorsan,
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Atatürk sekiz yıl ailesinden ayrı kaldı.
Gece gündüz demedi senin için savaştı.
Yurduna saldıran düşmanları perişan etti.
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Samsun'a senin için çıktı.
Erzurum ve Sivas kongrelerini senin için yaptı.
Geceleri rahat uyku uyuyorsan,
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Evlendin, çocukların oldu.
İşin var, maaşın var, aç değilsin.
Sana bu yaşam kolaylığını sağlayan,
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
* * * *
Atatürk, Atatürk, Atatürk demelisin.
Devrimlerinin takipçisi olmalısın.
Yurdunu İngiliz'e, Yunan'a bırakmamak zorundasın.
Atatürk'ü sevmek zorundasın.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
------------------------------------------
YILLAR ÖNCESİNDEN BİR RÜZGAR ESTİ
Bir rüzgar esti, yıllar öncesinden
İnegöl'deki evimizin bahçesinden
O bahçede erik ağaçları vardı.
Asmada salkım salkım üzümler
Ve bir dut ağacı.
* * * *
İki uzun kollu adam
Kollarını açsalar ve uğraşsalar,
Parmakları birbirine değmezdi.
Kalındı dut ağacının gövdesi.
* * * *
O bahçedeki iki katlı
Ahşap bir evde doğdum.
Önceleri Serdar'dım.
Sonraları Serdar Yıldırım oldum.
* * * *
Ben on iki yaşındaydım.
Yaşı benden büyük
Birtakım insanlar tartışıyordu.
Atatürk, bu ülke için ne yaptı diyordu.
* * * *
Ben haykırdım: Atatürk bu vatanı kurtardı.
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
Şimdi özgür ve bağımsız yaşıyorsan
Bunu Atatürk'e borçlusun.
* * * *
Atatürk'e saygı duymalısın.
Devrimlerinin izinden gitmelisin.
Atatürk, Atatürk, Atatürk demelisin.
Atatürkçülüğün en büyük savunucusu olmalısın.
* * * *
" Boş versene çocuk sen ya
Atatürk senin hayatın olmuş.
Sen Atatürk dedikçe
Beynin buz tutmuş, kalbin durmuş. "
* * * *
Ben, hayır, dedim.
Beynim buz tutmaz, kalbim durmaz.
Ben Atatürk dedikçe
Beynim aydınlanır, kalbim hızlı çarpar.
* * * *
Aradan elli yıl geçti.
Doğduğum eve gittim, bahçeye çıktım.
Dut ağacı çok büyümüş, güçlenmiş.
Kökleri dünyanın tabanına ulaşmış.
* * * *
Dedim, dut ağacı gibi,
Yıllarla benim Atatürk sevgim büyümüş.
Kollarımı bir kaldırdım ki,
Ellerim bulutları tutarmış.
SON
----------------------------------------------------------
ATATÜRK SONUNA KADAR ATATÜRK
Ben Atatürk , Atatürk diyenlerdenim.
Atatürk demeden hiçbir soruna çözüm bulunamayacağına inanırım.
Şu son yüz yılda kim Atatürk demeden hangi sorunu çözmüş?
Söyleseler de ben de bilsem.
* * * *
Bir kimse Atatürk demiyorsa
Atatürk ilke ve devrimlerinden haberi yoksa
Ne kadar kıvransa fark etmez,
Sonunda kendinden bile şüpheye düşer.
* * * *
Bir insanın dünyadaki en büyük amacı,
Hayatını devam ettirebilmesi olmalı.
İçeriden ve dışarıdan seni sevmeyenler
Ne kadar uğraşsalar seni yıkamazlar.
* * * *
Ben bir dünya kurarım, benim inandığım.
Ben bir hayal kurarım gerçek olmasını istediğim.
Benim kurduğum hayal gerçekle örtüşmüyorsa
Ben gerçek olmayan hayali yıkar geçerim.
* * * *
Benim bir arap, bir Türk arkadaşım vardı.
Çağıl çağıl akan bir ırmağın kenarına gelmiştik.
Arap beni sevmiyor ya, sen bu ırmaktan geçersin, dedi.
Türk ise, ileride bir köprü var, oradan geç, dedi.
* * * *
Ben Türküm, Türk'e inandım.
Biraz ilerideki köprüden geçtim.
Araba inanmadım, onun aklına kanmadım.
Lütfen arap, benden uzak dur,
Meraklıysan ırmaktan sen geç, dedim.
* * * *
Bak Atatürk, Anadolu'da,
Güzelim Türkiye Cumhuriyeti' ni kurmuş.
Sen de bu cumhuriyetten payını alıyorsun.
Türkiye Cumhuriyeti'nden nemalanıyorsun.
* * * *
Yüz yıl önce Anadolu'yu düşmanlar sarmış.
Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış.
Atatürk'ün devrimlerine saygı duymalısın
Devrimlerinin en büyük savunucusu olmalısın.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
-----------------------------------------
TÜRK ASKERİ ÇANAKKALE'DE
Türk, Anadolu'da hüküm sürsün diye,
Kurtuluş Savaşı'nda canlarını feda ettiler.
Mehmetler, Ahmetler, Aliler, Veliler.
Anadolu' nun fedakar askerleriydiler.
* * * *
Büyük bir karanlığın ardından,
Mucize bir aydınlık beklediler.
Aydınlık biraz geç geldi.
Çanakkale bir buçuk yıl onlara mezar oldu.
* * * *
Çocuklarımız, torunlarımız dediler.
Onlar rahat etsin dediler.
Azrail, İngiliz gemisinin topunun ucundaydı.
Bombalar siperlere düştükçe
Yerde yatan vurulmuş askeri arkadaşı tanımadı.
* * * *
Alman komutanlar, Çanakkale'deydi.
İşi biraz ağırdan alıyordu.
İngiliz savaş gemileri,
Bombaları bitince gider, diyordu.
Türk topçularına talimat verilmişti.
Ateş etmeyin, bekleyin, diyordu.
* * * *
Sonunda Çanakkale'ye Mustafa Kemal geldi.
Bütün cephelerin komutanlığını bana verin, dedi.
Mustafa Kemal'e Almanlar direnemedi.
Kendi ülkeleri de ateş hattındaydı.
Birinci Dünya Savaşı devam ediyordu.
Almanlar, bir daha gelmemek üzere
Anadolu'yu terk etti.
* * * *
Mustafa Kemal siperde saklanmadı.
Savaş meydanını düşmana bırakmadı.
Türk topçularına ateş emrini verdi.
Ateş, ateş, ateş, dedi.
* * * *
Çelikten ölüm kaleleri,
İngiliz, Fransız savaş gemileri,
Türk topçusunun yoğun ateşi karşısında
Boğazın derinliklerini boyladı.
* * * *
Sonra kara savaşları başladı.
İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan Anzakları getirdi.
Onları, Türkler, boyun eğmedi, diye kandırdı.
Anzaklar, Türkleri kendine düşman bildi.
* * * *
Anzaklar, 25 Nisan 1915'te Gelibolu yarımadasına çıkartma yaptı.
Karşısında Türk Ordusu'nu buldu.
Türk Ordusu'nun başında Yarbay Mustafa Kemal vardı.
Türk Ordusu yenilmezdi, Mustafa Kemal yenilmezdi.
Sekiz ay süren savaşlar sonunda,
Anzaklar parçalandılar, paramparça oldular.
Saklanacak ağaç kovuğu bulamadılar.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım