- Katılım
- 9 Mayıs 2007
- Mesajlar
- 2,699
- Reaksiyon puanı
- 47
- Puanları
- 228
1.Bölüm için http://forum.shiftdelete.net/anlayabilmek-neyi-mi-1-t24060.0.html
Bir gergef gibi ömrünün her anını çile yumağıyla dokuyan Hz. Muhammed ( S.A.V) "Ümmetim" derken sen nefsim dedin.
O davam derken sen hevam dedin.
O davasını yüceltirken sen hevanda cüceleştin.
Onun çağları peşinden sürükleyen davasından ne yazık ki kala kala sarığı, sakalı, tespihi, umresi, namazı kaldı.
Ne yazık ki; onları da bir türlü anlayamadın.
Başındaki sarık beyaz kefenin iken, yastığının altındaki ölümü çok uzaklarda zannettin.
Dünyanın oyuncaklarıyla evcilik oynarken, dünyanın elinde, oyuncaklaştığının farkında bile olamadın.
Bir adet halinde getirdiğin beş vakit namazın, aynı safta omuz omuza namaz kıldığın kardeşini gıybet etmekten seni kurtaramadı.
Kalbine gözüne kulaklarına el ve ayaklarına tutturamadığın oruçların sadece midene münhasır kaldı. Oruç tuttuğunu zannettin amma, aç kaldığını anlayamadın.
Aynı camii de birlikte namaz kıldığın kardeşinin fakr-u zaruretini görmezden geldin. Onu ihtiyaçları pençesinde kıvranırken, zevkle seyrettin.
O kışların dondurucu soğuklarını kemiklerinde hissederken, sen buğulu camların arkasında tesbih çekiyordun.
Başına taç ettiğin başörtüsü sadece başını örtebildi.
Başının altındakiler ne yazık ki başörtüsünden nasibini alamadı.
Çünkü başörtüsünü takva örtüsüyle birlikte örtmedin.
Gözlerin, kalbin ve duyguların çıplak kaldı.
Kendini fark ettirebilmek için aynanın karşısında çeşit çeşit kılıklara girdin. Yapmacık gülüşlerle, hırsızlama bakışlarla başkalarının duygularını çalmaktan utanmadın.
Ruhunun çığlıklarına bedel sen gülüyordun. Düştüğünü ve düşürdüklerini anlayamadın.
[size=7pt]Not
evam edecek[/size]
3.Bölüm için: http://forum.shiftdelete.net/anlayabilmek-neyi-mi-3-t24378.0.html
Bir gergef gibi ömrünün her anını çile yumağıyla dokuyan Hz. Muhammed ( S.A.V) "Ümmetim" derken sen nefsim dedin.
O davam derken sen hevam dedin.
O davasını yüceltirken sen hevanda cüceleştin.
Onun çağları peşinden sürükleyen davasından ne yazık ki kala kala sarığı, sakalı, tespihi, umresi, namazı kaldı.
Ne yazık ki; onları da bir türlü anlayamadın.
Başındaki sarık beyaz kefenin iken, yastığının altındaki ölümü çok uzaklarda zannettin.
Dünyanın oyuncaklarıyla evcilik oynarken, dünyanın elinde, oyuncaklaştığının farkında bile olamadın.
Bir adet halinde getirdiğin beş vakit namazın, aynı safta omuz omuza namaz kıldığın kardeşini gıybet etmekten seni kurtaramadı.
Kalbine gözüne kulaklarına el ve ayaklarına tutturamadığın oruçların sadece midene münhasır kaldı. Oruç tuttuğunu zannettin amma, aç kaldığını anlayamadın.
Aynı camii de birlikte namaz kıldığın kardeşinin fakr-u zaruretini görmezden geldin. Onu ihtiyaçları pençesinde kıvranırken, zevkle seyrettin.
O kışların dondurucu soğuklarını kemiklerinde hissederken, sen buğulu camların arkasında tesbih çekiyordun.
Başına taç ettiğin başörtüsü sadece başını örtebildi.
Başının altındakiler ne yazık ki başörtüsünden nasibini alamadı.
Çünkü başörtüsünü takva örtüsüyle birlikte örtmedin.
Gözlerin, kalbin ve duyguların çıplak kaldı.
Kendini fark ettirebilmek için aynanın karşısında çeşit çeşit kılıklara girdin. Yapmacık gülüşlerle, hırsızlama bakışlarla başkalarının duygularını çalmaktan utanmadın.
Ruhunun çığlıklarına bedel sen gülüyordun. Düştüğünü ve düşürdüklerini anlayamadın.
[size=7pt]Not

3.Bölüm için: http://forum.shiftdelete.net/anlayabilmek-neyi-mi-3-t24378.0.html