Aksiyon yine çirkinleşti

Bu konuyu okuyanlar

zukan

Asistan
Katılım
16 Haziran 2009
Mesajlar
328
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
'Sivas'ta Derin Aleviler kendi kendilerini yaktı...'
0.gif
Sivas katliamına “el atan” Aksiyon dergisi, “Madımak’ta ‘derin Aleviler’ ile PKK’nin de parmağı vardı” iddiasını ileri sürdü. PSAKD Genel Başkanı Fevzi Gümüş, "Sivas'ta Ergenekon parmağı" iddiasına ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Fethullahçı yayın organı Aksiyon dergisinin bu haftaki kapak konusu Sivas katliamı. “Canları Kim Yaktı” manşetinin hemen altında “Madımak'tan Ergenekon'a uzun ince bir yol”, “Sivas Emniyeti 2 Temmuz 1993'ü yeniden inceliyor. Olayda DHKP-C ve PKK'nın da parmağı var” alt başlıkları yer alıyor.

Henüz mahkeme heyetinin incelediği ve kamuoyuna açıklanmamış olan Ergenekon'un üçüncü iddianamesinde Sivas Katliamı ile Ergenekon'u ilişkilendiren bölümlerin yer aldığı yine başta Zaman gazetesi olmak üzere AKP cephesinde yer alan basın organlarına “sızdırılmıştı”. İddianamenin açıklanmasına bir hafta kala, Aksiyon dergisi Ergenekon'da üçüncü perdenin ne üzerine oynanacağının da sinyalini vermiş oldu.

Aksiyon'un haberinden çıkan sonuç, Sivas'ta Madımak Oteli önünde toplanan gerici ve şeriatçı güruhun birileri tarafından tahrik ve provoke edilmiş olduğu, bu birilerinin içerisinde DHKP-C, PKK gibi örgütlerin de olduğu, hatta “derin Aleviler”in rol oynadığı birtakım gerici, şeriatçı küçük örgütler de halkın tahrik edilmesinde rol oynamış olsa da, bunların da Ergenekon bağlantılı “ne idüğü belirsiz” gruplar oldukları galeyana gelen “dinci” topluluğun tek suçlu ilan edilemeyeceği, çünkü o gün Sivas'ta “kimin ne yaptığı belli olmayan bir durum yaşanmış” olduğu. Aksiyon'un haberinde Madımak'ı içinde sanatçılar, aydınlarla yakanlar, “kim oldukları, ne istedikleri tam olarak bilinmeyen gruplar”. 2 Temmuz günü yaşananlar ise “tuhaf olaylar”.

“Gericilerin aklanmasına izin vermeyiz”
Aksiyon dergisinin kapak konusuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Sivas katliamının PKK, DHKP-C ve “derin Aleviler”in tahrikleri sonucu gelişmiş bir olay olarak gösterilmesini, “son dönemde gericilerin, Sivas'ta Madımak'ta şeriatçı, ırkçı ve faşist güçlerin katliamcı rolünü gizlemeye çalışan, her şeyi kontr-gerillaya havale eden, bunu yaparken de kendi suçlarının üzerini örtmeye yönelik bir çabası” olarak nitelendirdi. Sivas katliamında derin devletin rolü ihtimalinin yadsınamayacağını belirten Gümüş, olayın arkasındaki suçluların aranmasının, Maraş'ta bebekleri ve yaşlıları parçalayan, Madımak önünde “şeriat istiyoruz” diye bağıran gerici güruhun aklanmasını gerektirmediğini ifade etti.

Sivas katliamının Alevilere, solculara karşı gerçekleştirilen bir saldırı olduğunun altını çizen Gümüş, AKP iktidarının ise Madımak Oteli'nin müze yapılması tartışmalarında da görüldüğü gibi, Madımak'la yüzleşmekten korktuğunu belirtti.

Dava sürecini de değerlendiren Gümüş, “sanıkları koruyan, kollayan gerici, şeriatçı, ırkçı bakışa karşı mücadele ederek, içimize sinmese de davayı bugüne kadar getirdik. Ancak hâlâ firari sanıklar var. Bunlardan biri de Refah Partisi'nin eski Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak. Firari sanıkların dönemin Refah Partisi belediyelerinde çalıştırıldıklarını biliyoruz. Bu katliamı gerçekleştirenler, ön saflarında yer alanlar gerici, şeriatçı güçler. Bunları aklamaya dönük girişimlere izin vermeyiz” dedi.

Aksiyon'un “derin Aleviler” tanımlamasına da tepki gösteren Gümüş, “Derin devletin en başta kullandığı kişiler şeriatçılar, faşistlerdir. Derin bir şeyler arayacaksak bunu şeriatçılarda aramak gerekir” diyerek, derin devletin mağdurlarının hep solcular, Aleviler olduğunu, şeriatçı ve gericilere karşı şu ana kadar herhangi bir suikasta rastlanmadığını da sözlerine ekledi.

Aksiyon'a göre Sivas katliamı
Aksiyon'un haberinde 2 Temmuz 1993'te yaşananların kasıtlı olarak “çarpıtılarak” anlatıldığı, polisin istihbarat raporlarında kullanılana benzer bir dilin kullanıldığı görülüyor. Oteli yakıp insanları öldüren gerici ve şeriatçıların katliamdaki rolünü minimuma indiren Aksiyon, “derin Aleviler” söylemi ile Alevilerin “o kadar da masum olmadığı” mesajını vermeye çalışıyor. PKK ve DHKP-C'nin “olaylarda parmağı olduğu” iddiasının dayanaklarının ise bu örgütlerin polis raporlarına yansıyan Sivas'ta ve Aleviler arasında örgütlenme faaliyetlerinden öteye gitmediği görülüyor.

Aksiyon'un haberinden bazı bölümleri aşağıda aktarıyoruz.

Sağ mı sol mu belli değildi: “Cuma çıkışı Selimiye yerine Paşa Camii’nin önünde bir grup toplanıp Aziz Nesin aleyhine sloganlar atar. Kalabalık bununla da yetinmez. Amerika’nın mı yoksa İsrail’in mi olduğu tespit edilemeyen bir bayrak yakılır. ‘Kahrolsun Amerikan emperyalizmi, kahrolsun Siyonizm!’ sloganlarının atıldığı polis kayıtlarına yansır. Sloganlar ilginçtir. Çünkü jargon, hem sol hem de sağ düşüncedekilerin kullandığı türdendir.”

Kimin ne yaptığı belli değildi: “Can Şenliği Tiyatro Grubu’nun sahneye koyduğu oyunda da Müslümanlara hakaret edildiği ileri sürülür. Atatürk Kültür Merkezi’nde de bu sefer başka bir grup ‘Yaşasın devrimci mücadelemiz!’ şeklinde slogan atar. Olaylar karşılıklı tahriklerle giderek büyür. Artık kimin ne yaptığı belli olmayan bir durum yaşanmaya başlar Sivas’ta.”

O kadar kalabalık da değildi:

“2 Temmuz’da saat 11’de başlayan ve akşam 8’e kadar devam eden olaylarda polis telsizlerinden çeşitli anonslar geçilmeye başlar. En son anons, kalabalığın sayısının 10 bini bulduğu yönünde. Ancak o güne dair görüntülere bakıldığında polisin abartmış olabileceği üzerinde duruluyor. Tahminlere göre kalabalık 5 bin kişi civarındadır. Tahriklerle başlayan ve hâlâ aydınlatılamayan karanlık noktalarıyla Madımak Oteli ateşe verilir.”

Olayı dincilere yıkmaya çalışıyorlar:

“Tanıklar ve olayı birebir yaşayanların anlattıklarının ve yazdıklarının aslında gerçekleri tam manasıyla yansıtmadığı her geçen gün netleşiyor. Öyle ki bir kesim tarafından olayın sadece ‘dinci’ denilen gruplara yıkılmak istenmesi ve Sünni barbarlığı olarak sunması, madalyonun öteki yüzünü görmezden gelmek olarak değerlendiriliyor. Yine bu kesim, derin çetelerin parmak izlerini ve provokasyonu ısrarla görmezden geliyor.”

Derin Aleviler kendi kendilerini yaktı:

“Bunun dışında hem Sivas Emniyeti hem de istihbarat birimlerinin ulaştığı bazı ayrıntılar var. Her şeyden önce 2 Temmuz 1993’te 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay, tek başına bir grubun işi değil. Sanki bir konsorsiyum iş başındaymış. Yapılan bazı tespitlere göre, Madımak’ta ‘dinci’ olarak tabir edilen grupların yanı sıra ‘derin Aleviler’ ile PKK’nın da parmağı vardı.”

“Madımak’ta sadece ‘yobazlar’ ve ‘faşistler’ yok. ‘Derin Aleviler’ de iş başındadır. Militanlarının neredeyse tamamı Alevi kökenli olan DHKP-C’nin (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi) Madımak’ta izine rastlanıyor. Polis kayıtlarına göre, olayları provoke edenler arasında, daha sonra örgütün değişik zamanlarda düzenlediği gösteri ve eylemlerde yer alanlar bulunuyor.”

Sendika parmağı da var: “Diğer bir ayrıntı ise 2 Temmuz günü Malatya’dan Ankara’ya toplantıya gitmekte olan bir sendikaya ait otobüsün Sivas’ta mola vermesi ve sonra ortadan kaybolması. Otobüste kimler vardı ve bu davetsiz misafirler daha sonra nereye gitti? Bunlar dönemin emniyet birimlerince takip edilmedi.”

2 Temmuz mitingleri de tertip: “Aslında Alevi vatandaşlar, sadece PKK’nın değil, bütün örgütlerin ve bu işte çıkar sağlamak isteyen Alevi örgütlenmelerinin de hedefinde. Çünkü Madımak bir acı olsa da uzun yıllar anma ya da etkinlikler yapılmıyordu. Özellikle Avrupa’daki Alevi dernekleri 2004’ten itibaren Madımak’ı hatırlamaya başladılar. Hazırlanan raporlara göre 2005’te 200-300 kişi anma programına katılırken bu sayı her geçen yıl artmış. 2006’da 6 bin, 2007’de 8 bin, 2008 ve 2009’da 10 bin kişi olmuş.”

kaynak: http://www.habercem.com/Aksiyon-yine-cirkinlesti_78811.html
 

firat.tuzer

Asistan
Katılım
23 Mayıs 2009
Mesajlar
141
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yazılanlar doğru, Kabullenilmesi ise SABİT ler için güç.

yakında bu taraf-zaman-aksiyon ittifakı Çanakkale savaşı olmamıştır. Kurtuluş savaşı düzmecedir.Yunan kılığına giren Türkler kendi kendilerine saldırmıştır derse şaşmıycam. Yuh artık ya :scared:
 

GKHNCKR

Müdavim
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
yakında bu taraf-zaman-aksiyon ittifakı Çanakkale savaşı olmamıştır. Kurtuluş savaşı düzmecedir.Yunan kılığına giren Türkler kendi kendilerine saldırmıştır derse şaşmıycam. Yuh artık ya :scared:

Gerçekler Fırat, gerçekler. Gericilik yapıyorsunuz. Haberdeki, araştırmadaki gerçeklere bakmıyor, olayların sizin istediği gibi olup bitmesini bekliyorsunuz. Yüzleşmek zorundasınız. Sevseniz de sevmeseniz de. Ne zamanki bu ülkede iki tarafta gerçeklerden korkmaz, yüzleşecek cesareti olur işte o zaman hep beraber geleceğe bir adım atabiliriz.

Bu arada hayal gücün çok iyiymiş. Çanakkale Savaşı olmamıştır diyecek kadar konuyu sulandırmaya çalışman, üzücüydü...
 

balcis

Doçent
Katılım
19 Eylül 2006
Mesajlar
514
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
ölen insanlarla, YAIN TARİHİN YÜZ KARASI BİR KATLİAMLA dalga geçip bir de "müslümanım" diye gezinenlerden destek alıyorlar. elinizi vicdanınıza koyun, hala azıcık bile kaldıysa.
 

MuratSelim

Doçent
Katılım
21 Aralık 2008
Mesajlar
571
Reaksiyon puanı
15
Puanları
18
yakında bu taraf-zaman-aksiyon ittifakı Çanakkale savaşı olmamıştır. Kurtuluş savaşı düzmecedir.Yunan kılığına giren Türkler kendi kendilerine saldırmıştır derse şaşmıycam. Yuh artık ya :scared:
Niye böyle bir ittifak kurdun anlamadım ayrıca o dergide geçen haberle Kurtuluş savaşı düzmecedir in de ne alakası var Kurtuluş savaşıyla acı bir olayı aynı kefeye koyma.
 

harbinur

Öğrenci
Katılım
15 Haziran 2009
Mesajlar
21
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bu sitede bazi kullanicilar nedense yazilarinda ozellikle bolucu ve ayrilikci ifadeler kullaniyorlar.ve sanki bu bahse konu olan medya grubunu ozellikle karalamaya calisiyorlar.
baslikta kullanilan "yine" ifadesi sanki dergi surekli ayni tur haber yapiyormus manasina getirmek icin kullanilmis.
Sivas olayinin derin bir tezgah oldugu ve ergenekon un bir faaliyeti oldugu artik aciga cikmis ve biliniyorken bunu gormemezlikten gelerek medya grubunu karalama gayretine gerek yok.
derginin haberinin tersini ispatlayacak bir belgeniz varsa ortaya sunarsiniz insanlari ikna edersiniz.
artik insanlar yonlendirmeyle bilgilenme yapmiyorlar haber kaynaklari cogaldi,gizlilik artik mumkun degil.
Canakkale savasini haberle iliskilendirip hayal gucunun enginligini bize gosteren arkadasi tebrik ediyorum.
 

mehmet

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Konuya kaynak linki eklendiği için yorumlara tekrar açılmıştır.

Bilginize
 

mart_1

Asistan
Katılım
27 Haziran 2009
Mesajlar
189
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
sıvaslı bırı olarak bu konuyu acıga kavusturayım:Dewt alevıler kendı kendını yaltı:
 

gokhansel

Öğrenci
Katılım
22 Mart 2009
Mesajlar
27
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bu sitede bazi kullanicilar nedense yazilarinda ozellikle bolucu ve ayrilikci ifadeler kullaniyorlar.ve sanki bu bahse konu olan medya grubunu ozellikle karalamaya calisiyorlar.
baslikta kullanilan "yine" ifadesi sanki dergi surekli ayni tur haber yapiyormus manasina getirmek icin kullanilmis.
Sivas olayinin derin bir tezgah oldugu ve ergenekon un bir faaliyeti oldugu artik aciga cikmis ve biliniyorken bunu gormemezlikten gelerek medya grubunu karalama gayretine gerek yok.
derginin haberinin tersini ispatlayacak bir belgeniz varsa ortaya sunarsiniz insanlari ikna edersiniz.
artik insanlar yonlendirmeyle bilgilenme yapmiyorlar haber kaynaklari cogaldi,gizlilik artik mumkun degil.
Canakkale savasini haberle iliskilendirip hayal gucunun enginligini bize gosteren arkadasi tebrik ediyorum.


Ergenekonun ne olduğu bile belli değilken hemen ergekonun arkasına sığınarak onlar yaptı demek daha yanlış birşey değil mi. Şuan hiçkimsenin suçu kesin değil belki de hepsi suçsuz ama adları çıktı bir kere değil mi. Sivas olayı derin tezgahmış görüntüler var burda yayınlamayalım 18 yaşından küçükler var insanların yakılması falan ...
 

ebahar

Öğrenci
Katılım
15 Nisan 2009
Mesajlar
16
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bu sitede bazi kullanicilar nedense yazilarinda ozellikle bolucu ve ayrilikci ifadeler kullaniyorlar.ve sanki bu bahse konu olan medya grubunu ozellikle karalamaya calisiyorlar.
baslikta kullanilan "yine" ifadesi sanki dergi surekli ayni tur haber yapiyormus manasina getirmek icin kullanilmis.
Sivas olayinin derin bir tezgah oldugu ve ergenekon un bir faaliyeti oldugu artik aciga cikmis ve biliniyorken bunu gormemezlikten gelerek medya grubunu karalama gayretine gerek yok.
derginin haberinin tersini ispatlayacak bir belgeniz varsa ortaya sunarsiniz insanlari ikna edersiniz.
artik insanlar yonlendirmeyle bilgilenme yapmiyorlar haber kaynaklari cogaldi,gizlilik artik mumkun degil.
Canakkale savasini haberle iliskilendirip hayal gucunun enginligini bize gosteren arkadasi tebrik ediyorum.

Sivas olaylarının Ergenokon örgütünün parmağı olduğu nasıl ortaya çıkmış Ben onu anlayamadım daha kimsenin görmediği iddanameyi sen mi gördün.
İddanamede böyle birşey olsa bile bu sadece bir iddaname gerçekmiş gibi gösterilemez. Zaten iddanamede öyle saçma kişilerin adı geçti ki, çoğu kişide iddanamenin maksatlı olduğu düşüncesi yerleşti.
 

GKHNCKR

Müdavim
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Sivas olaylarının Ergenokon örgütünün parmağı olduğu nasıl ortaya çıkmış Ben onu anlayamadım daha kimsenin görmediği iddanameyi sen mi gördün.
İddanamede böyle birşey olsa bile bu sadece bir iddaname gerçekmiş gibi gösterilemez. Zaten iddanamede öyle saçma kişilerin adı geçti ki, çoğu kişide iddanamenin maksatlı olduğu düşüncesi yerleşti.

Ben ve daha milyonlarca kişide iddianamenin maksatlı olduğu düşüncesi yerleşmedi haberin olsun. Siz günden güne bütün Türkiye sizin gibi düşünüyor sanıyorsunuz. Seçim geliyor haydi diyoruz, sonra da salak millet seçmeyi bilmiyor ki diyorsunuz. Bence siz kendinize başka bir ülke bulun. Bu milletten artık size prim yok..
 

zukan

Asistan
Katılım
16 Haziran 2009
Mesajlar
328
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sivas olaylarının Ergenokon örgütünün parmağı olduğu nasıl ortaya çıkmış Ben onu anlayamadım daha kimsenin görmediği iddanameyi sen mi gördün.
İddanamede böyle birşey olsa bile bu sadece bir iddaname gerçekmiş gibi gösterilemez. Zaten iddanamede öyle saçma kişilerin adı geçti ki, çoğu kişide iddanamenin maksatlı olduğu düşüncesi yerleşti.

Ergenekon zırvası Türkiye tarihindeki dincileri aklama senaryosundan başka ne zaten
 

mc92001

Doçent
Katılım
11 Şubat 2009
Mesajlar
786
Reaksiyon puanı
16
Puanları
18
haber incelendiğinde:
kaynak: habercem
habercem'in kaynağı :Habersol.org

habersol.org diye bir site yok.
yani kaynak fos.
yada kaynak kendi işkembeleri.

bilginize....


arkadaşlar "Derin Aleviler kendi kendilerini yaktı" cümlesini google da aratınca aksiyon dergisi çıkmıyor ama bi cümle alevi sitesi çıkıyor.
acaba konuyu açan arkadaş aksiyon dergisinin ilgili haberinin kaynağını verebilir mi ?. bide oraya göz atalım. bakalım bu çirkin aksiyon ne demiş.
 

ugur.capar

Asistan
Katılım
28 Temmuz 2009
Mesajlar
160
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ben ve daha milyonlarca kişide iddianamenin maksatlı olduğu düşüncesi yerleşmedi haberin olsun. Siz günden güne bütün Türkiye sizin gibi düşünüyor sanıyorsunuz. Seçim geliyor haydi diyoruz, sonra da salak millet seçmeyi bilmiyor ki diyorsunuz. Bence siz kendinize başka bir ülke bulun. Bu milletten artık size prim yok..

Bence asıl siz gidin kendinize başka ülke bulun.
İnsanları istediğiniz zaman kolayca yakabileceğiniz bir ülkeye.
 

zukan

Asistan
Katılım
16 Haziran 2009
Mesajlar
328
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
arkadaşlar "Derin Aleviler kendi kendilerini yaktı" cümlesini google da aratınca aksiyon dergisi çıkmıyor ama bi cümle alevi sitesi çıkıyor.
acaba konuyu açan arkadaş aksiyon dergisinin ilgili haberinin kaynağını verebilir mi ?. bide oraya göz atalım. bakalım bu çirkin aksiyon ne demiş.

Alırsın bi aksiyon dergisi bakarsın doğrumu değilmi
 

ddogukan

Asistan
Katılım
29 Mayıs 2008
Mesajlar
370
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ne DHKP-C'mizin nede PKK'nın işi degil bu. Gericiler yaptı.
 

Champion78

Müdavim
Katılım
29 Eylül 2006
Mesajlar
1,716
Reaksiyon puanı
43
Puanları
48
haber incelendiğinde:
kaynak: habercem
habercem'in kaynağı :Habersol.org

habersol.org diye bir site yok.
yani kaynak fos.
yada kaynak kendi işkembeleri.

bilginize....

Katılıyorum...
Ayrıca "gerici" ne demek ya. Hakiki müslüman gibi yaşayan insan gerici mi olmuş oluyor, beş vakit namaz kılan orucunu tutan hacca giden, kısaca ıslamin 5 şartını yerine getiren insan gerici mi oluyor. Insanların yaptıkları kapalı bir kutuyu dışardan yorumlamak. Içini açıp bakabilenler, önceden yapmış oldukları yorumların olaylarla hiçbir ilgisi olmadığını öğreniyor...
 

respector

Asistan
Katılım
15 Mart 2009
Mesajlar
475
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Sivas katliamı 3-5 kişinin işi olsa bir tarafa yıkmak daha kolay olurdu ama ben o günleri TV'den izledim binlerce insan otel yanarken gülüyor, sırıtıyor, kafirler gebersin deyip tekbir getiriyordu! Aziz Nesin'i içeriden çıkaran itfaiyeci kendi elleriyle kalabalığa linç etsin diye attı! Bunların hepsi mi Ergenekoncu? alıntılarda altını çizdiğim yerleri dikkatli okuyun.

Diyelim ki olayları başlatan derin devlet... Şimdi içimize 3-5 kişi karışıp hadi gidip bir yeri yakalım, içindeki insanların cayır cayır yanışını seyredelim dese yapacak mıyız yani! O kadar kişi öldükten sonra da 2 gün boyunca "şeriat isterizzz!" diye sokaklarda bağırıp dolaşacak mıyız!

Bu olayın hangi kafa yapısının eseri olduğu bu kadar belli ve görüntülerle de sabitken, yok Ergenekon, yok derin devlet... yakışıyor mu?

Madem bunlar Ergenekoncu, Sivas sanıklarının avukatlığını neden Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlendi ve bakanlığı sırasında onları hapishanede ziyaret etti?

Sivas yobazların işidir. (müslüman ya da dindar demiyorum bakın yobaz diyorum) Ama bu öyle pis bir leke ki herkes birbirine bulaştırmak istiyor.
Sivas Katliamı ya da Madımak Olayı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması ve 33 yazar, ozan, düşünür ile iki otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan olaylar.
Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu pek çok sanatçı ve fikir insanı dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente geldi. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.
Binlerce kişiden oluşan karşıt grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Madımak oteli tutuşturulan perdeler ve alt katta bulunan eşyalarla birlikte yakıldı. Otele sığınmış olan kişilerden, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdiven trabzasındaki görevli tarafından darp edilip, merdivenden itfaiye aracı etrafında toplanan azgın kalabalığa doğru itildi.[1] Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç girişiminden araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.
Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi yaşamını yitirdi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.

Olaydan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190'a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124'ü hakkında "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla dava açıldı,[2] geri kalanlar serbest bırakıldı. Kamuoyunda Sivas Davası olarak bilinen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. 26 Aralık 1994'te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10'ar yıl, 54 sanık hakkında 3'er yıl, 6 sanık hakkında 2'şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.
Müdahil avukatlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını "taraflı, hukuka ve adalete aykırı" olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi katliamın "Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.
28 Kasım 1997'de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası'nın 146/1 maddesine göre idama[3] ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına[2] mahkûm edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998'de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usül noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde usül eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi.[2]
Sanıkların avukatlığını Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlendi ve bakanlığı sırasında onları hapishanede ziyaret etti.[4]
Geçen bu zaman zarfı içerisinde sanık sayısı tahliyelerle 33'e düştü.[4] Olayın kilit ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak[2] ve Yargıtay'ın 1997'deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık ise halen yakalanamamıştır.[4]
Sivas Davası İstiklal Mahkemeleri sonrasında, tek bir davada, bu kadar çok idam cezasının verildiği ilk davadır

Hayatını kaybedenler

Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
Muhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
Gülender Akça - 25 yaşında
Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar
Ahmet Alan - 22 yaşında
Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci
Sehergül Ateş - 30 yaşında
Behçet Aysan - 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı - 35 yaşında
Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır - 18 yaşında
Serpil Canik - 19 yaşında
Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen - 67 yaşında, şair, sanatçı, üç telli curanın son ustası
Carina Cuanna - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
Serkan Doğan - 19 yaşında
Hasret Gültekin - 23 yaşında şair, sanatçı, şelpe tekniğinin önderi
Murat Güneş,Murat Gündüz - 22 yaşında
Gülsüm Karababa -22 yaşında
Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya - 12 yaşında
Menekşe Kaya - 17 yaşında
Handan Metin - 20 yaşında
Sait Metin - 23 yaşında
Huriye Özkan - 22 yaşında
Yeşim Özkan - 20 yaşında
Ahmet Öztürk - 21 yaşında
Ahmet Özyurt - 21 yaşında
Nurcan Şahin - 18 yaşında
Özlem Şahin - 17 yaşında
Asuman Sivri - 16 yaşında
Yasemin Sivri - 19 yaşında
Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
İnci Türk - 22 yaşında
Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Kaynak: Sivas Katliamı - Vikipedi
 

mbrain

Öğrenci
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
6
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Katılıyorum...
Ayrıca "gerici" ne demek ya. Hakiki müslüman gibi yaşayan insan gerici mi olmuş oluyor, beş vakit namaz kılan orucunu tutan hacca giden, kısaca ıslamin 5 şartını yerine getiren insan gerici mi oluyor. Insanların yaptıkları kapalı bir kutuyu dışardan yorumlamak. Içini açıp bakabilenler, önceden yapmış oldukları yorumların olaylarla hiçbir ilgisi olmadığını öğreniyor...

Keşke herşey o 5 şartla bitse... :) Kur'an Kerim'in diğer emirlerini de yerine getirse o "Hakiki Müslüman" dediğiniz kişiler..
 

t-c

Öğrenci
Katılım
26 Nisan 2009
Mesajlar
51
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bu sitede amma siyaset tartışmaları var be hergün ayrı bir konu sitede her türden adam var yakında bu sitenin ana sayfasında telekomun mavi yazılarla donatılmış girmek yasssak ibareli yazısını görürsek şaşırmayın
 

zootechnist

Doçent
Katılım
29 Mayıs 2009
Mesajlar
837
Reaksiyon puanı
22
Puanları
18
Zulüm kim yaparsa yapsın nerede ne zaman ne maksatla yapılırsa yapılsın zulümdür.

Madımakta katledilenler de,başbağlarda katledilenler de, ırakta,afganistanda,ruandada,somalide,filistinde,doğu türkistanda velhasıl dünyanın heryerinde din,milliyet ve maddi çıkarlar uğruna katledilenler de mazlumve masumdur.

bir insan ve müslüman olarak zulmün hertürlüsüne karşıyım.Ve hepimizin hangi inanca ya da dünya görüşüne sahip olursak olalım karşı olmamız ve zulme karşı mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum.Yoksa 16 yıl önce meydana gelmiş bir olay üzerinden siyasi prim yapmak adına ölmüş insanları kullanmak kimseye yarar sağlamaz.

Adına ister ergenekon,ister derin devlet isterseniz başka birşey deyin.Bu ülkede birşeyler değişmeye başlamıştır.Ve bu değişim sağcısı solcusu herkes için hayırlı olacaktır inşallah.Bürokratik burjuvanın fildişi kulesi çatırdamaya başladı ve yerle yeksan olması yakındadır.
 

GKHNCKR

Müdavim
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Amma aşığı varmış din düşmanı aziz nesin'in. Bu dünyada kavuşamadınız inş. gittiği yerde beraber olursunuz....
 

annttiigs

Müdavim
Emektar
Katılım
7 Şubat 2007
Mesajlar
2,589
Reaksiyon puanı
24
Puanları
38
Gerçekler Fırat, gerçekler. Gericilik yapıyorsunuz. Haberdeki, araştırmadaki gerçeklere bakmıyor, olayların sizin istediği gibi olup bitmesini bekliyorsunuz. Yüzleşmek zorundasınız. Sevseniz de sevmeseniz de. Ne zamanki bu ülkede iki tarafta gerçeklerden korkmaz, yüzleşecek cesareti olur işte o zaman hep beraber geleceğe bir adım atabiliriz.

Bu arada hayal gücün çok iyiymiş. Çanakkale Savaşı olmamıştır diyecek kadar konuyu sulandırmaya çalışman, üzücüydü...

koyu kısımı açar mısınız ?
 

GKHNCKR

Müdavim
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
koyu kısımı açar mısınız ?


Neresine takıldın bilmiyorum ama, kastettiğim iki taraf Türkiye'de sağ ve sol diye tabir edebileceğimiz çeşitli gruplaşmalardır. Sivasta yakılanlara karşı, Başbağlarda katledilenlerdir. İmanının gereği başını örtenler ile, burası bizim babamızın çiftliği deyip sokmayanlardır. İmam hatip mezunusun ne işin var üniversite diyenlerle, ben de bu ülkenin vatandaşı değil miyim, askerliğimi Kars'ta yaptım diyenlerdir. Yani biri bizim annttiigs, diğeri de ben...

Bu iki hareket diyeyim artık, kendileri ile yüzleşmeden beraber adım atmadıkça, güçlü bir ülke olamayız...

Ateistleri yakmak caizdir diyorsunuz yani... :wink:

Hayır öyle bir şey demiyorum ama Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz diyorum. Muhafazakar insanları hedef almak için hala kimlerin organize ettiğini yeni yeni gördüğümüz bir olayı kullanmaktan vazgeçin diyorum. Madem sevginiz insana, niye Başbağlarda yakılan koca bir köyü anmıyorsunuz? Onlar insan değil mi? Tek sevginiz vatan, millet, din düşmanlarına mı?
 

zukan

Asistan
Katılım
16 Haziran 2009
Mesajlar
328
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
arkadaşım bir görüş bildiriyorsan kaynağını da belirteceksin. öyle ********** sallama haberlerle ortalığı bulandırma.

Birader sen çeşitmisin orda birbiriyle bağlantılı iki tane kaynak var senin işine gelmeyip beğenmedin diye sana kaynakmı yaratıcaz ha çok zoruna gittiyse araştırır yok kardeş öyle birşey deyip gelirsin millet de öğrenir derdin ne ?
 
Üst