mr_rain
Guru
- Katılım
- 9 Temmuz 2008
- Mesajlar
- 23,956
- Reaksiyon puanı
- 441
- Puanları
- 263
Çocuk, Beni Seviyor musun ? diye sorar.
Kız, Bi an duraksar düşünür, kafasından binbir türlü sorular geçer o bi kaç saniye içinde. O an mantığıyla hareket eder. Ve hayır der. Çocuk üzgündür kalbi kırık bir şekilde kızın yanından ayrılır.
Kız hayır demiştir ama aklı çocukta kalmıştır. Acaba canını çok yaktım mı diye daha ordan ayrılır ayrılmaz düşünmeye başlar. Çocuk gider evine yatana uzanır bugün kü yaşananları düşünür. Neden ben mutlu olamıyorum diye düşünmeye başlar. Onun da kafasında nedenler dolanmaya çoktan başlamıştır. Kız hala aklı çocuktadır. "Hayır" dediyse ona karşı boş olduğundan değil aksine o da ondan hoşlanır ama mantığını kullanmıştır. Çocuğun gözünde hemen Evet diyerek diğer kızlar gibi görünmek istememiştir. O gün uyku tutmaz çocuğun gözlerini sabaha kadar onu düşünür ama buna rağmen her zaman ki gibi sabah okula gitmek zorundadır. Üzerini giyinip isteksiz isteksiz okulun yolunu tutar. Okula varmıştır hatta kendi sınıfına, kendi yerine bile oturmuştur. Ve evde bıraktığı yerden devam etmeye başlamıştır. Yani yine onu düşünmeye, hoca dersi anlatır ama onun aklı hep orda kalır onu düşünür aklından çıkartamaz. Çünkü çocuk onu gerçekten sevmiştir. Seven biri için sevdiğine açılmak zordur. "Beni seviyor musun?" demek öyle kolay değildir. Belki şu an bunu okuyanlar ne var ya ben ilk tanıştığım kıza hemen söylerim der. Ama önemli olan ilk tanıştığın kişiye söylemek değil. Gerçekten sevdiğin birine söyliyebilmektir. Onun yanında insan zor bela konuşur ağzında kelimeler düğümlenir. "Seni" bile diyebilmişsen ne mutlu sana. Devamı zor da olsa gelecektir. Kimi "Seni" bile diyemeden daha konuyu kapatmaya, ne olacak ya sonra söylerim diyip geçiştirmeye çalışır. Çocuğun hayatı böyle onu düşünmekle gelip geçer ama o "Hayır" kelimesi de onun çok zoruna gitmiştir. Onu aklından çıkartamadığı gibi "Hayır" kelimesini de aklından çıkartamaz. Ve beni sevmeyeni bende sevmem diye kendi kendini avutmaya çalışır. O sırada zil çalar ve çocuk okul ziliyle beraber evin yolunu tutmaya başlar. Eve tam yaklaşmışken sevdiği kız karşısına çıkar.
Kız merhaba der.
Çocuk merhaba diye karşılık verir.
Kız: Ne yapıyorsun?
Çocuk eve gidiyorum der. Ama o an çocuk hem konuşmak ister hem de biran önce yanından ayrılmak. Çünkü yaşananları hala unutmamıştır. Bi yanı ona kızgın bi yanı hala onu özler. Bu arada kız konuşmaya devam eder. Sana bir şey soracam der.
Çocuk buyur dinliyorum der
O zaman ki teklifin hala geçerli mi der kzı.
Bu defa çocuk düşünür. Biraz düşündükten sonra ağzından şu kelimeler dökülmeye başlar. Siz kadınlar kolay kolay evet demezsiniz. İlla sizi seven birini süründürürsünüz. Kolay lokma olmadığınızı göstermek istersiniz. Ama biz erkekler de bi defa söyleriz bunu ikinci bir şansı vermeyiz. Siz de bunu unutmayın der. Ve hiç arkasına bakmadan çeker gider.
Öylece arkasından baka kalmıştır.
O yüzden iki seven insan kolay kolay birlikte olamaz. Kızların aklında bu düşünce, erkekler de de bu gurur olduğu sürece acı çekmek kaçınılmaz olur.
Kız, Bi an duraksar düşünür, kafasından binbir türlü sorular geçer o bi kaç saniye içinde. O an mantığıyla hareket eder. Ve hayır der. Çocuk üzgündür kalbi kırık bir şekilde kızın yanından ayrılır.
Kız hayır demiştir ama aklı çocukta kalmıştır. Acaba canını çok yaktım mı diye daha ordan ayrılır ayrılmaz düşünmeye başlar. Çocuk gider evine yatana uzanır bugün kü yaşananları düşünür. Neden ben mutlu olamıyorum diye düşünmeye başlar. Onun da kafasında nedenler dolanmaya çoktan başlamıştır. Kız hala aklı çocuktadır. "Hayır" dediyse ona karşı boş olduğundan değil aksine o da ondan hoşlanır ama mantığını kullanmıştır. Çocuğun gözünde hemen Evet diyerek diğer kızlar gibi görünmek istememiştir. O gün uyku tutmaz çocuğun gözlerini sabaha kadar onu düşünür ama buna rağmen her zaman ki gibi sabah okula gitmek zorundadır. Üzerini giyinip isteksiz isteksiz okulun yolunu tutar. Okula varmıştır hatta kendi sınıfına, kendi yerine bile oturmuştur. Ve evde bıraktığı yerden devam etmeye başlamıştır. Yani yine onu düşünmeye, hoca dersi anlatır ama onun aklı hep orda kalır onu düşünür aklından çıkartamaz. Çünkü çocuk onu gerçekten sevmiştir. Seven biri için sevdiğine açılmak zordur. "Beni seviyor musun?" demek öyle kolay değildir. Belki şu an bunu okuyanlar ne var ya ben ilk tanıştığım kıza hemen söylerim der. Ama önemli olan ilk tanıştığın kişiye söylemek değil. Gerçekten sevdiğin birine söyliyebilmektir. Onun yanında insan zor bela konuşur ağzında kelimeler düğümlenir. "Seni" bile diyebilmişsen ne mutlu sana. Devamı zor da olsa gelecektir. Kimi "Seni" bile diyemeden daha konuyu kapatmaya, ne olacak ya sonra söylerim diyip geçiştirmeye çalışır. Çocuğun hayatı böyle onu düşünmekle gelip geçer ama o "Hayır" kelimesi de onun çok zoruna gitmiştir. Onu aklından çıkartamadığı gibi "Hayır" kelimesini de aklından çıkartamaz. Ve beni sevmeyeni bende sevmem diye kendi kendini avutmaya çalışır. O sırada zil çalar ve çocuk okul ziliyle beraber evin yolunu tutmaya başlar. Eve tam yaklaşmışken sevdiği kız karşısına çıkar.
Kız merhaba der.
Çocuk merhaba diye karşılık verir.
Kız: Ne yapıyorsun?
Çocuk eve gidiyorum der. Ama o an çocuk hem konuşmak ister hem de biran önce yanından ayrılmak. Çünkü yaşananları hala unutmamıştır. Bi yanı ona kızgın bi yanı hala onu özler. Bu arada kız konuşmaya devam eder. Sana bir şey soracam der.
Çocuk buyur dinliyorum der
O zaman ki teklifin hala geçerli mi der kzı.
Bu defa çocuk düşünür. Biraz düşündükten sonra ağzından şu kelimeler dökülmeye başlar. Siz kadınlar kolay kolay evet demezsiniz. İlla sizi seven birini süründürürsünüz. Kolay lokma olmadığınızı göstermek istersiniz. Ama biz erkekler de bi defa söyleriz bunu ikinci bir şansı vermeyiz. Siz de bunu unutmayın der. Ve hiç arkasına bakmadan çeker gider.
Öylece arkasından baka kalmıştır.
O yüzden iki seven insan kolay kolay birlikte olamaz. Kızların aklında bu düşünce, erkekler de de bu gurur olduğu sürece acı çekmek kaçınılmaz olur.