Adnan Polat: "Bir de gidip hapis mi yatayım?"

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,567
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Polat sert konuştu!

Galatasaray Başkanı Adnan Polat olay açıklamalar yaptı!

i24348_polat.jpg


Habertürk'e konuşan Galatasaray Başkanı Adnan Polat, "Mahkeme 3 Mayıs'ta tedbisi kardırmazsa seçimi iptal etmek zorundayım dedi...

“Öyle bir çıkmaza girdik ki tüm ihaleyi bana yüklemeye çalışıyorlar” diyen Adnan Polat, 14 Mayıs’taki seçimin kaderiyle ilgili bomba açıklamalar yaptı: “Mahkeme idari ibrasızlık nedeniyle tedbir koydu. Hukukçulara sordum, ‘Buna rağmen seçime gidersek ceza mahkemelerinde aleyhinde dava açılır’ dediler. Yargıya nasıl karşı gelirim? Seçimi yaparız ama mahkeme 3 Mayıs’ta tedbiri kaldırmazsa seçimi iptal etmek zorundayım. Bir de gidip hapis mi yatayım? İstifa yolunu seçsek kulüp kayyuma gidecek.”

Galatasaray camiası, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı inceleme ile Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 3 Mayıs’ta yapacağı duruşmaya kilitlendi. Mahkemenin vereceği karar, Adnan Polat’ın da, mevcut başkan adaylarının da yol haritasını belirleyecek. Bu kritik ortamda Polat da daha önceden seçim kararı almasına rağmen iki arada bir derede kaldı. Seçim kararı aldı ama uygulayamıyor. Ceza mahkemelerinde yargılanma, 1 ile 4 yıl arası hapis cezasına çarptırılma, kulübün kayyuma devredilmesi gibi tehlikelerle karşı karşıya bulunuyor. Aylardır da ciddi bir baskı altında. Muhalefetin hedefinde, basının bombardımanı altında. İdari ve mali kongrenin tekrarı, 14 Mayıs’taki seçimin temmuz ayına ertelenmesi gündemde. Hatta seçim kararının iptal edilebileceği, Adnan Polat’ın görev süresinin bitim tarihi olan Mayıs 2012’ye kadar görevde kalacağı da konuşuluyor. İşte bu kaos ortamında başkanın izleyeceği yolu tüm camia merak ediyor. Ben de bu soruların cevabını almak için dün kendisini arayacaktım ki telefonum çaldı. Arayan Adnan Polat’tı... Tüm gerçekleri de HABERTÜRK’e anlattı. İşte Adnan Polat’ın sözleri:

‘YARGIYA KARŞI GELEMEM’
“Gelişmeleri hayretler içinde izliyorum. Merhum Jerfi Fıratlı’nın cenaze töreninde Mustafa Sarıgül de oradaydı. ‘Seçim ne olacak?’ diye sordu. Ben de ‘Olmayacak galiba’ dedim. Bugün (dün) gazetelere bakıyorum, ortalık ayağa kalkmış. Mahkemenin kararı var. Ben mi verdim o kararı? Ben hukukçulara sordum. Üniversite ayağına kadar danıştım. ‘Buna rağmen seçime gidersek ne olur?’ dedim. ‘Ceza mahkemelerinde aleyhinizde dava açılır’ dediler. Yargıya nasıl karşı gelirim?“

‘MESAJI VERDİM, ALMAK İSTEMEDİLER’
“27 Mart’taki kongrede gerekeni yapacağız dedim. Ben mesajı verdim ama almak istemediler o mesajı. 15 Nisan’da mahkeme karar verdi. ‘İdari ibrasızlık nedeniyle olağanüstü seçim yapamazsınız’ dedi. Biz de yönetim kurulu olarak seçim kararını açıkladık. Bu kez 22 Nisan’da elden tebligat geldi. ‘Aynı karar neden tekrar geliyor’ dedik, yine hukukçulara danıştık. ‘Sizin dikkatinizi çekiyorlar, ceza davası ile karşı karşıya kalırsınız’ dediler. İki arada bir derede kaldık.“

‘İSTİFA EDERSEK KAYYUMA KALIR’’
“Beni önce Turgay Kıran ziyaret etti sonra da Ünal Aysal... Durumu anlattım. ‘Hukuksal yönden senin zarar görmeni istemeyiz ama G.Saray’ı da korumamız lazım’ dediler. 3 Mayıs’ı bekleme kararı aldık. 4 Mayıs’ta konuşup, mahkemenin kararına göre hareket edeceğiz. Benim yapabileceğim bir şey yok. Seçim kararı almışım. Benim aday olmam için sanırım 230 imza da verilmesine rağmen seçime katılmayacağımı açıklamışım. Ama seçim kararı aldık, şimdi uygulayamıyoruz. İstifa yolunu seçsek kulüp kayyuma kalacak. Bunu da yapamayız. Biz Galatasaray’a zarar vermek için burada değiliz ki... Kulübün canına okuyorlar. Bir senedir saldırı var. Seçimi yaparız ama yargıda kabul görürse. Mahkeme 3 Mayıs’ta tedbiri kaldırmazsa seçimi iptal etmek zorundayım. Bir de gidip hapis mi yatayım?”

‘Enerji kaybediyoruz’
“Yeni sezon geliyor. Temmuz’un ortasında seçim olsa gelen yönetim ne yapacak? Hoca lazım, oyuncu lazım. Kulüp enerji kaybetti, kaybetmeye de devam ediyor. Program uygulanamıyor. Bu durumda futbolcu bile gelmez Galatasaray’a. Açıkçası ben istemiyorum. Bize bu muameleyi reva görüyorlarsa, istemiyorum. Sürekli saldırı var. Basın her gün üzerimize geliyor. Muhalefet yıpratma kampanyasında. ‘Bu kadar büyük nefret varsa bırakıp gidelim’ diyorum. Ama diğer taraftan da Galatasaraylılar ‘Sen kulüp tarihinin kongrelerdeki en fazla oyunu alarak başkanlığa seçildin. Son kongrede 500-600 kişilik bir grup çirkinlik yaptı, ayıp etti. Organizasyon vardı. Divan Başkanı Türker Arslan da buna alet oldu. Bırakamazsın’ diyor.”

‘Begüm hanım imzalamamış’
“Divanın bir üyesi, Begüm hanım imza atmamış, itiraz etmiş. ‘Yanlış yapıyorsunuz, ben böyle bir usulsüzlüğün altına imzamı atamam’ demiş. Türker Arslan da ‘Kes sesini, otur yerine’ karşılığını vermiş. Şişli Cumhuriyet Savcılığı Begüm hanımı çağırıp ifadesini almış. Beni de davet ettiler. Olayların organize olduğu belirlenir, usulsüzlük, aykırılık olduğu tespit edilirse ceza davaları da açılacak. Bu durumda da herkesi ifadeye çağıracaklar.”

‘Sözümü tuttum’
“Türker Arslan, divan zaptını bir haftada tamamladı. 27 Mart’ta kongre yapıldı. Divan zaptı 1 Nisan’da geldi. 5 Nisan’da yönetim toplandı, ben de 6 Nisan’da basın toplantısı yapıp seçim kararını açıkladım. Daha önce de açıklayacaktım ama divan zaptının geliş tarihi 1 Nisan. Sonuçta sözümü tuttum, söylediğim gibi 1 hafta 10 gün içinde gerekeni yaptım.”

‘Çözsünler o zaman’
“Öyle bir çıkmaza girildi ki, tüm ihaleyi bana yüklemeye çalışıyorlar. Basın sürekli bana yükleniyor ama olayı bu hale getirenler hakkında tek kelime
yazılmıyor. Ben çözemiyorsam, çözsünler o zaman. Ben konunun mahkemelere taşınmasında müdahil değilim ki... 15-16 kişi ayrı ayrı mahkemeye gitmiş.”


HTSPOR / MERİÇ MÜLDÜR
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,567
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Belirsizlik sona erecek!

G.Saray’da olağanüstü kongreyle ilgili olarak her an yeni gelişmeler ortaya çıkıyor.

i24357_625509-detay.jpg


Seçimin yapılıp yapılmayacağı tartışılırken, konuya son noktayı hukuk profesörleri koydu. Hukukçulara göre seçimin yapılmasının önünde hiçbir engel yok.

Ligtv'nin haberine göre, Yönetim Kurulu’nun olağanüstü kongre kararı için gazeteye ilan vermesinden bir gün önce Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar ile bir araya gelen ve Adnan Polat yönetiminde Disiplin Kurulu Başkanlığı yapan Prof. Oğuz İmregün, camianın önemli isimlerinden Prof. Duygun Yarsuvat ve Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Köksal Bayraktar, tüzükte yaptıkları incelemenin ardından seçimin 7 veya 14 Mayıs’ta yapılmasının önünde hiçbir engel bulunmağı konusunda fikir birliğine vardı.

4 hukukçu Galatasaray Spor Kulübü tüzüğünün 27 ve 28. Maddeleri uyarınca seçimin önüne hukuki açıdan herhangi bir engel olmadığını konusunda birleşti. Tüzüğün ‘Kulüp organları ve seçimler’i düzenleyen 3. Kısımda yer alan 27. maddede kongrelerin mayıs ayının 2. Yarısında yapılacağı ifadesi yer alırken, 28. maddede olağanüstü kongre kararını yönetim kurulu, Divan Kurulu’nun yazılı isteği veya kaydı açık üyelerin 5’te 1’inin yazılı isteği üzerine yapılabileceği yazıyor.

İmregün, Yarsuvat, Köksal ve Aktar bu maddelere ve olağanüstü kongre kararını yönetim kurulu kararıyla alınmasına dayanarak seçimin önünde hukuki engel olamayacağını düşünüyor ve Adnan Polat’ın seçim yapılması halinde hapis cezası alması gibi bir ihtimalin söz konusu olmadığını belirtiyor.

YARSUVAT'TAN POLAT'A SERT TEPKİ
Galatasaray Üniversitesi Eski Rektörü, Galatasaray Eski Divan Başkanı, Ceza Hukuku Profesörü Duygun Yarsuvat, Ntvspor Radyo'da Bülent Yüksel'le süreçle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Yarsuvat, Gazete Habertürk'e "Mahkeme 3 Mayıs'ta tedbiri kardırmazsa seçimi iptal etmek zorundayım. Yargıya nasıl karşı gelirim?" diyen Başkan Adnan Polat'a sert sözlerle yanıt verdi...

BAŞKAN MAZLUMLARI OYNAMASIN, SEÇİM YAPILIR HAPİS DE YATMAZ!
Olayların buralara gelmesine Başkan Adnan Polat'ın neden olduğunu söyleyen Yarsuvat, "Başkan, kendisine hukuk maskesini takarak, daha uzun süreler başkanlık yapmak istemektedir. Galatasaray genel kurulu, yapılan oylamada mali açıdan ibra etmiş, idari açıdan ibra etmemiştir. Yeni bir ibra olayı gelirse mali açıdan da ibra edilmeyeceği kesindir. Başkan'ın "hapis yatacağız" diye mazlumları oynamasına hiç gerek yoktur. Başkan, zaten mahkemeye müracat edenleri kendisi seçmiştir, yakın arkadaşlarıdır. Başkan Galatasaray Kulübü avukatının, mahkemeye vermiş olduğu cevap dilekçesini geri çekmek
istemiştir. Yine Başkan, yedi kişilik divan heyetinden bir kişinin, kulübe vermiş
olduğu beyanatı, kaşı tarafın, yani davacının avukatına servis yapmıştır. Yine
Başkan, Dernekler Masası'na ihbarda bulunmuştur. Başkan yine gidip, Şişli
Savcılığı'nda 3 mayıs'ta ne karar verilirse verilsin, 14 mayısta seçimin yapılması
zorunludur. Zira Beyoğlu İkinci Asliye Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu tedbir
kararı; idari ibranın iptal edilmesiyle ilgilidir. Tüzük hükümlerine göre, "ibra
edilmeyen yönetim kurulu üyeleri, otuz gün içinde yapılacak seçimlerde aday olamaz" hükmü vardır. Demek ki ibra edilmemeye bağlı bir seçim yapılırsa bu kimseler seçime giremeyecektir ve bu seçimin de yapılmamasını durdurmuştur Oysa Adnan Polat ve yönetim kurulu, 3 nisanda karar almışlar ve kendiliğinden, genel kurula gitmeyi istemişlerdir. Ve bu da 11 nisan 2011 tarihli ve 13 nisan 2011 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır. Bütün bunlar bize gösteriyor ki 14 mayısta yapılacak olan genel kurul; ibra edilmemeden dolayı yapılacak genel kurul değildir, yönetim kurulunun, genel kurula gitmek amacıyla aldığı karar dolayısıyladır. Bu nedenledir ki Başkan da aday olabilirdi, Mehmet Helvacı da aday olmuştur. 3 Mayıs'daki davada eğer tedbir kararı kaldırılırsa Mehmet Helvacı aday olamaz, kaldırılmazsa Mehmet Helvacı'nın da adaylığı devam eder. Ama her durumda seçim olur. Kimsenin de "tedbir kararını dinlemedi, genel kurul yaptı" demesi, Adnan Polat'ın bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması, sözkonusu olamaz" şeklinde konuştu.

KAYYUM FENA BİR ŞEY DEĞİLDİR
Kayyum konusuna da değinen Yarsuvat, "Kayyum'a gidilirse de kayyum fena bir şey değildir. Kayyum'un yapacağı, genel kurulu bir ay içerisinde toplayıp seçim yapmaktır zaten. Kayyuma "kulübü idare et" diye verilmez ki "seçime götür" diye verilir hukuken. Bu kadar basit. Başkan'a hangi hukukçular akıl vermiş bilemiyorum ama yanında Levent Yücel diye birisivar; kendisi hukukçu değil işçidir, ticaret yapar. O akıl vermişse bilemiyorum" dedi.

BU YÖNETİM HIRSLARINA ESİR OLMUŞTUR
Yönetimi eleştiren Duygun Yarsuvat, "Galatasaray'ı bu hale getirenlerden, Galatasaraylılar manen davacıdır, gayet üzüntü içerisindedirler. Hukuk mahkemeleri bitirilmiştir, savcılıklara işler intikal etmiştir. Bu, Galatasaray'a yakışmayan, Galatasaray'ı bilmeyen, kendi hırslarına esir olan insanların yapacağı şeydir. Galatasaray'daki prensiplerin bir tanesi, mütevazi olmaktır, insanlara saygılı davranmaktır, hür düşüncedir, kardeşliktir, dayanışmadır. Görüyorum ki son zamanlarda Galatasaray'ı yönetmek isteyenler, bütün
bu prensipleri unutmuşlardır. Zaten bilmiyorlardı. Bilseler böyle yapmazlardı" ifadelerini kullandı.

BAŞKAN SUSUP BİR KÖŞEYE OTURMALIDIR
Galatasaray'da ayrımcılık yapılmaya çalışıldığını dile getiren Yarsuvat"Galatasaray'da ayırımcılık yapmaya kalkmışlardır. "Zenci Galatasaraylı-Beyaz Galatasaraylı" diye bir takım beyanlarda bulunmuşlardır. Gerçekte bunların hiç biri Galatasaraylı değildir. Çünkü Galatasaray'ın nüvelerini bilmiyorlar. Böyle bir görüşün Galatasaray'da çıkmış olmasına çok üzülüyoruz. Işın Çelebi'yi severdim ve yönetime girmesi için çaba gösterenlerden biriyim. Ama Işın Bey'in söylediği açıktır "biz zenciyiz, bir de bayaz Galatasaraylılar var" dedi. Galatasaray bir bütündür. O bütün, aklı selimin sahibidir. O bütün, oylamada ibra etmi ya da etmemiştir. Bu bütün, Başkan'ın stadyundan ayrılıp Galatasaraylılar'ı terk etmesine kızmıştır. Bu bütün "herkesi tespit edip teker teker savcılığa vereceğim" demesine kızmıştır. Başkan bu yüzden, idari açıdan ibra edilmemiştir. Bunu anlayıp, susması ve bir köşeye oturması, olayların da yatışmasına, küllenmesine yardımcı olması gerekir. Ama o küllenmek üzere olan ateşi canlandırmıştır" yorumlarını yaptı.

İMZALAR 5000 OLUR, BUNU DA BAŞKAN ENGELLEYEMEZ
Duygun Yarsuvat Başkan Polat'ın seçim çağrısına rağmen, bundan vazgeçmesi durumunda kulübün disiplin kuruluna verilmesi gerektiğini söylerken de ilginç sözler sarf ederek, "Eğer Başkan seçime gitmezse şu ana kadar 1900 imza toplanmıştır; bu imzalar 5000'e çıkar ve olağanüstü genel kurula gidilir. Kendisi de bunu da önleyecek güce sahip değildir" dedi.


Kaynak
 
Üst