41 Ülkenin İslam Alimi Gazze'ye Gidecek!

Bu konuyu okuyanlar

SwateR

Rektör
Katılım
19 Nisan 2009
Mesajlar
10,201
Reaksiyon puanı
662
Puanları
113
İstanbul'da bir araya gelen 41 farklı ülkeden 500'ün üzerinde İslam âlimi, Türkiye'den gönderilecek yeni bir filoyla Gazze'ye gitme kararı aldı. Alimler, Müslüman ve Arap ülkelerine 'Türk malı kullanın' çağrısı da yaptı.


672720100629112634886.jpg


Uluslararası Müslüman Alimler Birliği (UMAB) Başkanı Katarlı İslam alimi Yusul El Karadavi, Gazze'ye gidecek filoya katılmanın yanı sıra âlimlerin Gazze'ye karadan da gireceklerini söyledi ve Mısır'dan Refah kapısını açık tutmasını istedi. Karadavi, UMAB tarafından daha önce yapılan çağrıyı da yineleyerek, Müslüman ve Arap dünyasını Amerikan ve Avrupa malları yerine Türk mallarını almaya, Türkiye'ye yatırım yapmaya çağırdı.

Mısır, İran, Katar, Irak, Endonezya gibi ülkelerin yanısıra İngiltere, Almanya, Hollanda, İspanya, Rusya, Çin ve Kanada gibi ülkelerden gelen İslam âlimleri, İsrail saldırısına uğrayan Mavi Marmara gemisi ve Gazze konusunda Türkiye'ye destek verdi. Alimler, Türkiye'nin Gazze konusundaki duyarlılığı ve Mavi Marmara sürecinde ortaya koyduğu tavra destek için ve İsrail'in Türk mallarına uyguladığı boykota karşı Müslüman ve Arap halkları, Türk ürünlerini satın almaya çağırdı.

UMAB Üçüncü Genel Kurul toplantısı, İstanbul Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde düzenlenen bir açılış programıyla başladı. İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım'ın da katıldığı programda bir konuşma yapan UMEB Başkanı Yusuf El Karadavi, Gazze'ye gitmek üzere yeni bir filonun hazırlandığını ve İslam alimleri olarak kendilerinin de bu gemide yer alacağını söyledi. Gazze'ye karadan da gireceklerini belirten Karadavi, Mısır'dan Refah kapısını açık tutmasını istedi. Karadavi, alimlerden de Gazze'ye gemileri emin bir şekilde yanaştırmalarını ve korkmamalarını istedi.

MÜSLÜMAN VE ARAP DÜNYASINI TÜRK MALLARINI ALMAYA ÇAĞIRDI

Konuşmasında Türk mallarının alınmasına yönelik çağrıya da değinen Katarlı âlim, Türkiye'ye sadece turizm alanında destek verilmesini istemediklerini vurguladı. Müslümanlardan Türk mallarını tercih etmelerini istediklerini ifade eden Karadavi, "Amerikan ve Avrupa mallarına karşı Türk mallarını alın dedik. Yatırımlarda ve projelerde Türkiye'ye öncelik vermelerini istedik." diyerek çağrısını yineledi.

Türkiye'nin Gazze konusundaki duyarlılığı ve Mavi Marmara sürecinde ve sonrasında ortaya koyduğu tavra destek çıkan Yusuf El Karadavi, daha önce yaptığı bir açıklamada da "Arap Yönetimlerin Filistin konusundaki duyarsızlığına karşı Arap ülkerinin de birkaç tane Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı olduğunu" söylemişti.

Karadavi, konuşmasında ayrıca İstanbul'a aşık birisi olduğunu belirterek, İstanbul'un Allah'ın cemil ve cemal isimlerinin tecellilerinin olduğunu ifade etti. "Burası bir zamanlar evrenin başkentiydi. Yeryüzündeki en güçlü ordu karargah olarak burayı seçmişti." diyen Karadavi, ikinci ve üçüncü UMAB Genel Kurul toplantısı gibi dördüncü toplantının da İstanbul'da düzenleneceği bilgisini verdi.

Katılımcıların bolca tekbir getirdiği programda konuşan Bülent Yıldırım da Mavi Marmara gezisine düzenlenen saldırıyı anlattı. İslam dünyasının özgürlüğe kavuşmasının vaktinin geldiğini söyleyen İHH Başkanı, "Filistin'in kutuluşuna çok az kaldı." dedi.

Açılış programına ayrıca İslam âlimlerinden İranlı Muhammed Ali Tashkiri, Sh. Ahmed El Khalili, Mısırlı Dr. Muhammed Salim Alawwa, Dr. Ali Karah Daghi, Abdullah Ben Bayya, Kuveytli Dr. Abdallah Maatuk ile İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'nin (İDSB) Genel Sekreteri Dr. Necmi Sadıkoğlu katıldı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN VE ÇOK SAYIDA BAKAN MESAJ GÖNDERDİ

Açılış konuşmalarının başında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın toplantıya gönderdiği mesajı da okundu. Mesajında katılımcıları "en kalbi duygular" selamladığını bildiren Erdoğan, toplantıların da birlik beraberlik içinde gerçekleşmesini temenni ettiğini ifade etti. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanları Egemen Bağış, Fatma Aliye Kavaf, Faruk Çelik, Cevdet Yılmaz, Faruk Özak; Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da mesaj gönderdi.

Açılış konuşmasını yapmak üzere ilk olarak kürsüye UMAB Fıkhi Meseleler Bakanı Ali Karah Daghi geldi. Daghi, konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, Başbakan Erdoğan'a teşekkür ederek selamlarını iletti ve özellikle İsrail saldırısı sonrasındaki "onurlu duruşlarından" dolayı teşekkür etti. Bir gün bütün dünya Müslümanlarının bir araya geleceğini söyleyen UMAB Bakanı, saldırıya uğrayan Gazze filosuna da selam gönderdi. Daghi, katılan alimlere ve medyaya da teşekkür etti. Ali Karah Daghi ayrıca dünyanın bir takım krizler içerisinde olduğunu, bunun sebepleri arasında Gazze'deki ablukanın, Irak ve Afganistan'daki işgalin yanı sıra faiz gibi haramların çok işlenmesinden kaynaklanan sorunlar olduğunu kaydetti.

İDSB Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu ise buradaki konuşmasında böyle bir toplantıya ev sahipliği yapıyor olmaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Kur'ân-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in âlimlere saygıyı ve âlimlerin yolundan gidilmesini emrettiğini hatırlatan Sadıkoğlu, alimlere saygı gösterilmesine ilişkin şu hadisleri örnek verdi: "Âlimler, yeryüzünün kandilleri, Peygamberlerin halifeleri, benim ve diğer Peygamberlerin vârisleridir", "Kıyamette şefaat edecek olanların ilki, Peygamberler, sonra âlimler, sonra da şehitlerdir" ve "Âlimlere tabi olun! Çünkü onlar, dünya ve ahiretin ışıklarıdır."

İstanbul'da en önemli İslam alimlerini ağırladıklarını söyleyen Sadıkoğlu, "Onlara problemlerimizi, sıkıntılarımızı, isteklerimizi arzedeceğiz. Onlardan İslam dünyasının önünü açacak fikirler geliştirmelerini, tavsiyeler ve nasihatler vermelerini isteyeceğiz. Gayet iyi biliyoruz ki ümmetin kandilleri ayağa kalkmazsa ümmet ayağa kalkamaz. Ümmetin âlimleri ittifak etmezse ümmet birleşemez." dedi. İDSB Genel Sekreteri, bu yüzden de bu toplantıyı tarihi bir toplantı olarak addettiklerini vurguladı.

Günümüzde her coğrafyada İslam medeniyetinin doğuş sancıları yaşanmakta olduğunu kaydeden Dr. Necmi Sadıkoğlu, "Kutlu bir doğumun gerçekleşmesi, ancak bizim ittifakla, basiretle ve ferasetle hareket etmemize bağlıdır. Afganistan, Irak, Filistin, Keşmir, Doğu Türkistan bizim tam bir dayanışma ile bir araya gelmemizi beklemektedir." diye konuştu.

Konuşmasında 2010 yılının, Kur'ân'ın nazil olmaya başlamasının mladi olarak 1400. yılı olduğunu ve bu münasebetle İslam Konferansı Teşkilatı'nın 2010 ve 2011'i tüm İslam ülkelerinde Kur'ân yılı olarak değerlendirilmesini kabul ettiğini anımsatan Dr. Sadıkoğlu, İslam alimlerinden bu konuda kendilerine yol göstermelerini, Allah'ın kelâmının doğru anlaşılması için çalışmalar yapmalarını istirham ettiklerini aktardı.

İDSB GENEL SEKRETERİ SADIKOĞLU: KÜRT MESELESİ TERÖRLE BAĞLANTILI OLSA DA TEMELDE FARKLIDIR


Konuşmasında son zamanlarda artan terör olaylarına da değinen Dr. Sadıkoğlu, Türkiye'de terörün tırmandırılmasının sadece Trükiye'nin değil bölgenin de refah ve istikrarına vurulan bir darbe olduğunu kaydetti. "Terör bizleri birbirimize daha çok kenetlemeli." diyen Dr. Sadıkoğlu, teröre prim verilmemesi gerektiğini; aksi takdirde amacına ulaşmış olacağını ifade etti. Necmi Sadıkoğlu, Türkiye'in son yıllarda istikrar ve kalkınmasının, bölgesinde önemli bir aktör haline gelmiş olmasının içte ve dışta Türkiye'nin önünü kesmek isteyenleri harekete geçirdiğini vurguladı. Ancak terörün silahla önlemeyeceğinin de açık olduğunu dile getiren İDSB Genel Sekreteri, halklar arasında kardeşliğin artırılması gerektiğini kaydetti. "Kürt meselesi terörle bağlantılı olsa da temelde farklıdır."diyen Dr. Necmi Sadıkoğlu, bunun ayrıca bölgenin kalkınması için bir engel olduğunu sözlerine ekledi.

İDSB'nin ev sahipliğinde "Meydan Okumalara Karşı İslam Ümmeti" başlığı altında gerçekleştirilecek toplantılar 1 Temmuz'a kadar sürecek. Dünyanın çeşitli yerlerinden 500'ün üzerinde seçkin âlimi bir araya getirecek olan toplantılarda ilmi konuların yanısıra islam dünyasını ilgilendiren güncel meselelerin de ele alınması bekleniyor.

Ele alınacak konular arasında İsrail'in Gazze'ye uyguladığı abluka, bu ablukayı delmeye yönelik hazırlanan yardım filosuna düzenlenen saldırı da görüşülecek. Toplantılarda UMAB'ın daha önce Türkiye'ye yönelik yaptığı ekonomik yardım çağrısının da yinelenmesi bekleniyor.

KAYNAK
 

fizikci

Doçent
Katılım
1 Şubat 2010
Mesajlar
798
Reaksiyon puanı
12
Puanları
18
iyi güzelde takdirle karşılıyorum.. peki bizim pkk terörü ne olacak .. bu konudada islam ülkeleri toplanmalı bence
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
iyi güzelde takdirle karşılıyorum.. peki bizim pkk terörü ne olacak .. bu konudada islam ülkeleri toplanmalı bence

Bizdeki bu "biz biz biz hep biz hep biz".. anlayışı bitmediği sürece o PKK terörü de bitmeyecek. 2007'deki Lübnan-İsrail savaşı sonrası Lübnan'daki müslümanlara insani yardım gönderdik devlet olarak. Bu "biz biz biz.." düşüncesinde olan vatandaşlar o zaman ne dediler? "Elin Arabına ne yardım gönderiyoruz". Yani söz konusu onlar olunca "elin Arabı", söz konusu biz olunca, "müslümanlar hep beraber".

Acaba güzel karderşim sen herhangi bir İslam ülkesindeki terör olaylarından haberdar mısın? Yani hangi İslam ülkesinde hangi terör sorunu var biliyor musun ki bütün İslam ülkelerini senin ülkenin sorunlarıyla uğraşmaya davet ediyorsun?
 

fizikci

Doçent
Katılım
1 Şubat 2010
Mesajlar
798
Reaksiyon puanı
12
Puanları
18
Bizdeki bu "biz biz biz hep biz hep biz".. anlayışı bitmediği sürece o PKK terörü de bitmeyecek. 2007'deki Lübnan-İsrail savaşı sonrası Lübnan'daki müslümanlara insani yardım gönderdik devlet olarak. Bu "biz biz biz.." düşüncesinde olan vatandaşlar o zaman ne dediler? "Elin Arabına ne yardım gönderiyoruz". Yani söz konusu onlar olunca "elin Arabı", söz konusu biz olunca, "müslümanlar hep beraber".

Acaba güzel karderşim sen herhangi bir İslam ülkesindeki terör olaylarından haberdar mısın? Yani hangi İslam ülkesinde hangi terör sorunu var biliyor musun ki bütün İslam ülkelerini senin ülkenin sorunlarıyla uğraşmaya davet ediyorsun?


bugun suriye pkk ya kucak acıyorsa bugun libya devlet başkanı Muammer Kaddafi başbakanı ayakta alkışlayıp sonra pkkya silah satıyorsa ki bunlar kanıtı olan durumlar başbakanında bizzat haberi olan durumlar sonrada ülkemizdeki cogul müslümanlıktan rant saglamaya calısarak siz ve sizin gibileri galeyana getirip filistin gibi ülkerin sorunlarını kendi ülkemizin sorunları gibi göstermeye calışıp sanki refah düzeyimiz milli gelirimiz avrupa standartlarındaymışcasına yok filistine yardım yok afganistana yardım .. Kusura bakma elin arabına destek vereceginize kadar ülkeniz icin BİLİM ADINA ülke adına cabalayın burada laf ebeliyi yapmak kolay ülkenizin sorunlarını konusun arap petrolüyle ayakta durmaya calısan insanlar toplulugu petrolu olanlar ya amerikan uşagı yada amerikan işgalinde örnek suudi arabistan örnek dubai örnek kuvveyt örnek ırak ...
oyüzden gelin bırakın bu filistin demogojisini
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Fizikci dedi ki:
Kusura bakma elin arabına destek vereceginize kadar ülkeniz icin BİLİM ADINA ülke adına cabalayın

Nasıl da ortaya çıkıyor inciler. :) Arkadaşım sen önceki mesajında "bütün islam ülkeleri bizim pkk sorunu hakkında toplanmalı" demedin mi? Şimdi hepsi bizim hakkımızda bir toplansınlar dediğin adamlar birden bire "elin Arabı" mı oldu? Yani sana yardım etmeye gelirken "İslam dünyası", sen yardım götüreceğin zaman "elin Arabı"?

Ondan sonra da "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" derler. Tabii ki olmaz. Sen kardeşin Azerbaycan'ı Ruslara sat, Kerkük ve Musulu petrol karşılığında Irak'a sat.. Kardeşinin canını malını namusunu başkasına sat, ondan sonra da Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur diye yakın.

Herhangi bir şekilde bir ülkenin PKK'ya yardım ediyor olması, başkalarına da yardım edilmemesini haklı kılmıyor. Üstelik sen Türkiye'yi sütten çıkmış ak kaşık sanıyorsun. Bugün Filistin sana dese ki "ülkemizdeki İsrail terörüne Türkiye destek veriyor", ne cevabın olur verecek? Hiç. Çünkü Türkiye gerçekten İsrail ile bir sürü anlaşmalar yaparak terörü destekleyen bir ülke. Keza aynı şekilde Amerika ile yapılan ortak çalışmalar vb. Ülkemizin desteklediği veya su altından yürüttüğü daha nice kirli işler var halka yansıtılmayan.

Üstelik sen bugün "Filistin gibi ülkelerin sorununu niye kendi sorunummuş gibi algılayayım" diyorsan, herhangi bir ülkenin PKK'ya yardım etmesini de kınama hakkın olamaz. Çünkü örneğin Libya sana kalkıp derse "bana ne Türkiye'nin PKK ile olan sorunundan, Türkiye'nin sorununu niye kendi sorunummuş gibi algılayayım" derse, deyim yerindeyse şap gibi ortada kalırsın, çünkü bu fikir, tam olarak sana ait. Yani başkalarının kanı dökülürken umurunda değilse, senin kanın dökülürken de başkalarının umurunda olmasını bekleyemezsin. Hem de devletin o teröre epey bir yardımcı olurken.

"Arap petrolüyle ayakta durmaya çalışanlar".. derken de Musul ve Kerkük'ün bizzat Atatürk döneminde petrol karşılığı Araplara satıldığını da tekrardan hatırlatırım.
 

fizikci

Doçent
Katılım
1 Şubat 2010
Mesajlar
798
Reaksiyon puanı
12
Puanları
18
"Arap petrolüyle ayakta durmaya çalışanlar".. derken de Musul ve Kerkük'ün bizzat Atatürk döneminde petrol karşılığı Araplara satıldığını da tekrardan hatırlatırım.


kendine göre haklı oldugun yerler olabilir tabiki aynı konularda ortak görüşlerimiz olmaya bilir ama
Atatürk sattı diyorsun acık acık ölemi yani dönemden kastın o sanırım eger öylese biraz tarih kitaplarını karıştırman dilegimle iyi günler..
 
Üst