2011 NBA Draftı - Bu 10 isme dikkat!

Bu konuyu okuyanlar

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
NBA’de Dallas Mavericks’in mutlu sona ulaştığı final heyecanının da nihayete ermesiyle tüm gözler 23 Haziran'ı 24 Haziran'a bağlayan gece New Jersey’de gerçekleştirilecek draftlara çevrildi.

sx_arastirma1.jpg


Bu yılki draftın biz Türk basketbolseverler için ayrı bir özelliği var; genç oyuncumuz Enes Kanter güçlü bir adayı olarak katıldığı draftta birçok kolej ve uluslararası genç oyuncuyla üst sıralardan seçilme mücadelesi verecek.

NBA Draftı'nı, Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece TSİ. 02:30'da NTVSpor'dan canlı olarak izleyebilirsiniz...

Öncelikle draft nedir kısaca tanıtalım. Draft, NBA’de transfer ve ligden düşme sistemi olmadığından dolayı ortaya çıkmış, hayatın hemen hemen her alanında gördüğümüz “parayı veren düdüğü çalar” prensibinden uzaklığı ve adilliği ile tüm dünyanın uygulamaya can attığı bir sistemdir. Altyapı sürekliliği ve takımların devir daimine dayanır. Sistemin işleyişi ise şöyledir: NBA gözlemcileri NCAA (kolej ligi) ve uluslararası oyuncuları bir yıl boyunca mercek altına alarak yetenekli gençleri ayırırlar. Diğer taraftan ligdeki takımlar, en başarısızın daha şanslı olacağı şekilde bir kuraya tabi tutularak seçim sıralarını belirlerler. Takımlar her yıl, takasla hak elde etmemişlerse toplamda iki oyuncu seçebilirler. En kötü takımın, o yılın en iyi oyuncusunu kadrosuna katabilmesi için büyük şansa sahibi olduğu sistem sayesinde vasat bir takım bir iki yıl içinde düzlüğe çıkabilir.

Peki, gelelim bu yılki seçmelerde bizleri neler bekliyor. Öncelikle yorumcuların 2011 Draftıyla ilgili mutabakata vardığı ilk konu, bu sınıfın derinlik içermemesi. Yani ilerleyen yıllarda 2011 yılında seçilen oyunculardan pek azı lige damgasını vuracak potansiyele sahip. Bunun bizim için avantajı da şudur ki, üst sıralardan seçilmesi beklenen oyuncumuz Enes Kanter’e kötü bir sürpriz yapacak bir ya da iki oyuncu sayılabilir.

Dilerseniz gelecek sezon adını bolca duyacağımız 10 oyuncuyu, bu oyuncunun tarzında basketbol oynayan isimlere benzetek yakından inceleyelim:


1-CLEVELAND CAVALIERS > Kyrie Irving >Mike Conley/Chris Paul

Esasında ilk sıra için uzun süre Enes Kanter’in de adı geçiyordu fakat oyuncumuz bulunduğu yeri Duke’un oyun kurucusu Kyrie Irving’e bırakacak gibi...

Kyrie Irving, 23 Mart 1992’de Avustralya’nın Melbourne şehrinde dünyaya geldi. Çifte vatandaşlığı bulunan genç oyuncu, aynı zamanda Avustralya milli takım forması giymek istiyor. Montclair Kimberley Academy’den sonra St. Patrick’s High School’a geçen Irving, burada aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri Milli Takımı koçu da olan Mike Krzyzewski’nin dikkatini çekerek Duke University’den davet aldı. Sezonun ilk 8 maçında takımın dümenine geçen oyuncu, bu süre zarfında S.2 gibi bir kısa oyuncu için gayet başarılı bir isabet oranıyla 17.4 sayı, 5.1 asist, 3.8 ribaunt ve 1.5 top çalma ortalamaları tutturdu. Fakat Aralık ayında sağ ayak başparmağından sakatlanan oyuncu 3 ay parkelerden uzak kaldı.

Artılar/Eksiler


“Gerçek pivotlar” ve “gerçek oyun kurucular” nadirliklerinden dolayı değerli olan oyunculardır. Kyrie Irving de bu isimlerden birisi. Genç oyuncu oyunu okuma becerisi, saha görüşü, hayal gücü ve üstün pas yeteneğiyle özel olmaya aday bir isim. Kariyerinin başında yeni bir Brandon Jennings gibi oynamış olsa da ilerleyen zamanlarda doğru kararlar almaya ve takımını oynatmaya başlayarak aranan isim olmaya başladı. Ortalamanın üstünde olan atletizminin yanı sıra aynı zamanda hızlı bir oyuncu da olan Irving şut seçimleriyle de kısa NCAA kariyerinde göz doldurdu. Üstün top kontrolü ve vücut dengesiyle de pota altında iyi bir bitirici. Amerikan basınının yaptığı yorumlara göre iyi bir iş etiğine sahip olan oyuncu, bu özelliğiyle de yeniden yapılanan takımlara çekici geliyor.

Fakat tüm bu iyi özelliklerin yanında iki tane büyük soru işareti mevcut. Öncelikle Irving, takımlara sakatlığın bütün izlerinden kurtulduğunu göstermek zorunda. Bunu yapsa bile NCAA düzeyindeki tecrübe eksikliği hanesinde bir eksi olarak bulunacaktır. Genç oyuncunun bir diğer dezavantajı da henüz fiziksel olarak istenen noktada olmayışı… Atletizm eksikliği nedeniyle kendisinden değirmen ya da bacak arası smaçlar izleyemeyecek olmamız çok sorun teşkil etmese de oyununu bir üst seviyeye taşımak istiyorsa mutlaka güçlenmeli.


2- MINNESOTA TIMBERWOLVES > Derrick Williams > Michael Beasley

25 Mayıs 1991 doğumlu oyuncu, oyun tarzı ve belki de biraz “pozisyonsuzluğu” nedeniyle gitmesi muhtemel takım olan Timberwolves’dan Michael Beasley’i andıran bir isim. La Mirada High School’dan sonra NCAA’in önemli takımlarından Arizona Wildcats’in yolunu tutan Williams ilk yılında 15.7 sayı ortalaması yakalayarak Pac 10 konferansında yılın çaylağı olarak adını duyurdu. İkinci sezonunda 19.3 sayı ve 8.3 ribaunt ile dikkatleri iyice üstüne çekti ve takımının normal sezonu Pac 10’un zirvesinde tamamlamasında başrolü üstlendi. Özellikle NCAA turnuvası ikinci turundaki son saniye bloğu ve Duke karşısındaki 32 sayı ve 13 ribauntluk performansı akıllara kazınmasında etkili oldu.

Artılar/Eksiler


Derrick Williams, iki forvet pozisyonunda da oynamaya müsait fiziğiyle göz dolduran bir isim. 2.03 metrelik fiziği dezavantaj gibi gözükse de 2.16 metrelik kulaç açıklığı bunu kapatabilecek ölçüde. Üst düzey atletizmiyle istikrarlı şutu sayesinde eşleşme problemi yaşatacağı kesin. Pozisyonuna göre çabuk bir ilk adıma sahip. NCAA’deki rolü gereği “izolasyon oyunlarında” yani diğer dört oyuncunun onun için pozisyon yarattığı setlerde başarılı. Üstün top hâkimiyetine sahip ve iyi bir bitirici.

Eksilerine geçtiğimizde ise her “combo” oyuncuya söylenen durum geçerli. Hücumda nasıl ki eşleşme problemi yaratıyorsa savunmada da aksayabilen bir oyuncu. İtiş-kakışı çok sevdiği söylenemez. Maç başına aldığı 5,5 savunma ribaundu otoriteleri pek de tatmin etmiyor. Bunun yanında çoğu genç oyuncuda olduğu gibi güçlenmesi gerek.

Her ne kadar Derrick Williams çok büyük potansiyele sahip olsa da Timberwolves takımı ikinci bir Michael Beasley’e ne kadar sıcak bakar merak konusu. Takımın, yapılan workout’lar sonucu Enes Kanter’i de çok beğendiğini belirterek kulaklara az biraz kar suyu kaçırmakta fayda var.


3-UTAH JAZZ >Brandon Knight >Jason Terry

John Calipari geçtiğimiz üç yıl içerisinde bize üç önemli guard gönderdi: Derrick Rose, Tyreke Evans ve John Wall… 2 Aralık 1991 doğumlu Brandon Knight da bu isimler arasına girmeye aday. Liseyi Florida’da okuduktan sonra birçok üniversitenin teklifine karşın Kentucky Wildcats’in yolunu tutan Knight, yeni okulundaki ilk maçında 31 sayı, 7 ribaunt, 4 asist ve 0 top kaybıyla başlayarak adından söz ettirmeyi başardı. Sezonun devamında ise 17.3 sayı, 4 ribaunt ve 4.2 asist ortalamaları yakaladı ve takımının NCAA turnuvasındaki başarısında pay sahibi oldu. Oyuncunun özgeçmişindeki bir diğer önemli not da "Gatorade National Boys Basketball Player of the Year" isimli ödülü LeBron James ve Greg Oden’ın ardından iki kez alan bir diğer isim oluşu.

Artılar/Eksiler


190 cm boyundaki oyuncu kalıbı ve patlayıcı skor potansiyeliyle dikkat çeken bir isim. Özellikle şut üzerinden sayı üretmekte çok başarılı… Bunun yanında ilk adımındaki çabukluk onu dribling üzerinden de sayı üretmeye elverişli hale getiriyor. Kendine pozisyon üretmede sınıfının en iyilerinden. Kısacası Brandon Knight tam bir doğal skorer. Üstün kulaç uzunluğuyla savunmada başarılı bir isim. Topu paylaşmada bencil değil ve takım arkadaşlarını oyuna dahil etme konusunda istekli.

Bu özelliklere karşın bir numaralı pozisyonda oynuyor olması Brandon Knight’ı bir point guard yapmıyor. Önemli bir skorer olmasına rağmen saf bir guard değil. Bunun yanı sıra oyunundaki en zayıf yönü pas yüzdesinin düşüklüğü. Takım arkadaşlarına pozisyon yaratmayı sevmesine karşın paslarda yaptığı hatalar çok göze batıyor.


4-CLEVELAND CAVALIERS >Enes Kanter >Al Horford

20 Mayıs 1992 doğumlu olan Enes Kanter, Ülkerspor (Sonradan Fenerbahçe Ülker oldu) altyapısından yetişerek Amerika Birleşik Devletleri’nin yolunu tutan bir isim. Burada Stoneridge Prep School’da adından söz ettiren oyuncu, yine John Calipari’nin ikna yeteneği sayesinde Kentucky Wildcats’in yolunu tuttu. Fakat Türkiye’de altyapı sürecinde Fenerbahçe Ülker’den harcamalarının üstünde gelir elde ettiği ortaya çıkınca ligden men edildi. Altyapı milli takımları düzeyinde birçok başarı elde eden oyuncumuzun özgeçmişinde belki de en dikkat çeken bölüm Nike Hoop Summit’te 34 sayı ile Dirk Nowitzki’nin sayı rekorunu kırması oldu.

Eksiler/Artılar

Enes Kanter, bu draft sınıfının fiziksel olarak en seçkin isimlerinden biri. Bunun yanında parmak hassasiyeti, bilek yumuşaklığı ve atletizmi üst seviyede. Teması seven yapısı büyük artısı olarak gözüküyor. Kulaç uzunluğu pota altını domine etmesinde büyük fayda sağlayacaktır. Düzgün bileği sayesinde eğer çalışırsa, zamanla üç sayı çizgisine kadar uzanabilecek bir şut menziline sahip. Fakat tüm bu özellikleri birleştirerek komple bir silah haline getirebilecek altyapı temeliyle fark yaratacaktır.

Enes Kanter’in kuşkusuz ki en büyük eksikliği henüz üst düzey bir maçta kendisini izleyemeyişimiz. Bunun yanında altyapıda oynarken yaşadığı ağır diz sakatlığı antrenörleri düşündüren bir diğer mevzu.

Genç oyuncunun sırası Mock Draft sitelerinde çok dalgalansa da yapılan çalışmalarda Cavaliers’ın kesin bir dille “aradığımız oyuncuyu bulduk” dediğinin altını çizmekte fayda var. Pota altı rotasyonuna bakıldığında sertliği ve teması seven yapısıyla Antawn Jamison ile, tekniği ve yumuşak bileğiyle Anderson Varejao ile ve daha da gelişmesi beklenen size’ının da yardımıyla eski takım arkadaşı Semih Erden ile önemli ikililer kurabileceği en azından kağıt üzerinde düşünülebilir.

Bunun yanı sıra özellikle draft’larda takımların verdikleri sözleri tutmak konusunda zaman zaman sıkıntı yaşadığı da bir gerçek. Enes’in diğer muhtemel takımları olarak Minnesota Timberwolves ve Washington Wizards göze çarpıyor. Utah Jazz ve Toronto Raptors’a gitmek istemediğini açık bir dille belirtildiği de söyleyelim.
[SDNTV3]http://cdn.sporx.com/flv/2011/05/12/6c2d17aaa2749856eb431d56da619491.mp4[/SDNTV3]

5-TORONTO RAPTORS >Kemba Walker >Tim Hardaway


1990 doğumlu olan Connecticut çıkışlı Kemba Walker, 182 cm’lik kısa boyuna karşın takımının NCAA şampiyonluğuna giden yolunda önemli katkılar sağlarken adından çokça söz ettirdi.

Lise kariyerinde McDonalds All-American Team’a seçilen Walker, özellikle bu sezon maç başına ürettiği 23.4 sayı, 5.2 ribaunt ve 4.3 asist ile takımı Big East konferansında şampiyon olurken MVP oldu. March Madness'da performansını düşürmeyen Kemba Walker, "Most Outstanding Player" ödülünün de evine götürmesini bildi. Oyuncu, 2011 yılının en iyi guardı seçildi.

Artılar/Eksiler


Kemba Walker ile ilgili söylenebilecek en önemli şey oyuncunun gerçekten çok hızlı olduğu. Müthiş bir ayak çabukluğuna sahip... Vücut dengesi üst düzeyde… Top hakimiyeti ve patlayıcılığı skor üretiminin en önemli yan parçaları. Atletikliği NBA için yeterli düzeyde. Bunun yanı sıra güvenilir bir “jump shot”a sahip.

Eksilerine geldiğimizde de 182 cm’lik boyu en büyük dezavantajı olarak göze çarpıyor. Savunması vasat düzeyde. Top paylaşımı konusunda bencil bir isim değil fakat bir point guard’da olması gereken maestro özelliğinden bahsetmek imkansız. Pas yeteneğini geliştirmesi şart.

Kemba Walker’ın ayrıca bir dansçı olduğunu düşünürsek ilerleyen yıllarda lige renk katması çok muhtemel gözüküyor.


6-WASHINGTON WIZARDS >Jan Vesely >Mike Dunleavy/Andrei Kirilenko

24 Nisan 1990 doğumlu Jan Vesely, Avrupa’dan drafta girerek en yüksek sıradan seçilmesi beklenen isim. Her iki forvet pozisyonunda da oynayabilen ve Euroleauge’den de bildiğimiz Vesely’nin, esasında 2010’da seçmelere katılması bekleniyordu fakat daha yüksek sıradan seçilmek adına bir yıl beklemeyi tercih etti. Partizan formasıyla bizim temsilcilerimize karşı da izlediğimiz Çek oyuncu, aynı zamanda geçen senenin Avrupa’da en iyi geç oyuncusu oldu.

Artılar/Eksiler


Fiziki olarak fitliğiyle göz dolduran Vesely, kısa forvet pozisyonunda etkili bir skorer. Özellikle 2.11 metre boyundaki oyuncu gelişen alçak post oyunlarıyla dikkat çekiyor. Sahayı geçmede hızlı davranması fast break’lerde kendine büyük avantaj sağlayacak gibi gözüküyor. Gelişime açık bir şutu buluyor. Bunun önemli artısı çabuk ayakları sayesinde şutu savunmak için çıkan uzunu geçerek gücüyle etkili bitirişler yapabilmesi.

Vesely’nin en önemli yanının her şeyi yapabilmesi olmasına karşın, bir dezavantajı da her özelliğinin biraz daha gelişime ihtiyaç duyması. Hücumda müthiş bir potansiyeli olsa da çalışması şart. Bire bir pozisyonlarda top hakimiyetinin üzerinde durması gerekiyor. Fazla sessiz bir oyuncu olarak bilinmesinin yanı sıra, Birleşik Devletler'e uyum sağlaması gerektiği için sosyal yönden akıllarda soru işaretlerine sebep oluyor.


7- SACRAMENTO KINGS >Jimmer Fredette >Stephen Curry/Eddie House

Karşılaştırılan oyunculara baktığımızda Jimmer Fredette’nin ne kadar dengesiz bir oyuncu olduğunu görmek çok zor olmasa gerek. Her iki guard pozisyonunu da domine edebilen 25 Şubat 1989 doğumlu oyuncu, Brigham Young Üniversitesi’nin formasını giydi. NCAA sayı krallığının yanı sıra Wooden Award, Naismith Award, Adolph Rupp Trophy ve Oscar Robertson Trophy gibi son derece prestijli ödüllerin sahibi oldu.

Artılar/Eksiler


28,9 sayı ortalaması ne denli acımasız bir skorer olduğunun en iyi kanıtı. Bu istatistik ile NCAA’in sayı krallığında zirvesinde yer aldı. Bir point guard için fiziği ve gücü oldukça iyi. %40 ile attığı üç sayılık atışlarla gideceği takımın dış skorer ihtiyacını giderecektir. Üstün atletizmiyle jeneriklik smaçlara imza atabilir. Etkili cross-over’larıyla potaya kadar rahatlıkla gidebiliyor. İyi bir serbest atışçı ve istekli olduğu takdirde çalışkan bir oyuncu.

Hücumda bu kadar etkili olmasın karşın Fredette, ligin en kötü savunmacılarından birisi. Sık sık faul problemine girmesi eski takımının en büyük dertlerinin başındaydı. Takımda topa yön veren isim olması bir bahane olabilir ama maç başına yaptığı 3.5 top kaybı yine de eksi hanesinde yerini alacaktır.

Jimmer Fredette, bu draft’ın sürpriz yeteneği. Mock Draft sitelerinde yeri her gün değişiyor. Bazıları büyük hayal kırıklığı yaratacak dese de oyununa konsantre olursa yeni bir Steve Nash olur diyen bile mevcut. Hatta Ethan Miller gibi bir otoriteye göre gelecek senenin çaylağı şimdiden belli.


8-DETROIT PISTONS >Jonas Valanciunas >Nenad Krstic


Basketbol tekniğinin bir numaralı ülkesi Litvanya’nın bizlere sunduğu son yetenek Jonas Valanciunas… Lietuvos Rytas’lı oyuncu 19 yaşında olmasına karşın 2.13 metre ve 111 kilogram ile göz kamaştıran bir fiziğe sahip. Altyapı milli takımlar seviyesinde önemli istatistikler yakalayan ve 2008 U-16 ile 2010 U-18 şampiyonalarının MVP’si Valanciunas, eğer Detroit tarafından seçilirse hala içlerinde hissettikleri Milicic sendromuna ilaç olabilir.

Artıları/Eksileri

Mükemmel bir fiziği ve ribaunt yeteneğine sahip. Sahayı kat etme hızı beklentilerin üstünde. Çember çevresinde fiziğinin getirdiği bütün avantajları en üst derecede kullanıyor. Box-out’larla takım arkadaşlarına ribaunt kolaylığı sağlıyor. İyi bir blokçu. Son zamanlarda tedavülden kalkan hook shot’ları etkili bir silah olabilir. Rakibini rahat geçerek çembere çok yakın yaptığı atışlar sayesinde Euroleauge’de p.8’lik bir iç saha yüzdesine sahip. Savunma konusunda istekli.

Zayıf yönlerine gelindiğinde, henüz kendi şutunu yaratamayışı hanesinde bir eksi olarak göze çarpıyor. Bencil olmasa da pas verme konusunda yeteneği yok. İkili sıkıştırma geldiğinde topu dışarı çıkaramazsa büyük sıkıntı yaşayabilir. Agresif oyunu göz doldursa sık sık da faul problemine girebiliyor. Daha iyi bir savunmacı olmak adına güçlenmesi şart…


9-CHARLOTTE BOBCATS >Kawhi Leonard >Gerald Wallace

Bir hafta sonra 20. yaş gününü yeni takımının formasıyla kutlayacak olan Kawhi Leonard, liseyi okuduğu California eyaletinde 2009’un en iyi basketbolcusu seçilmiş bir isim. San Diego State formasıyla 2010 yılında Mountain West konferansı MVP’si olan kısa forvet pozisyonundaki oyuncu gelecek, için umut vadeden bir başka isim. 15.5 sayı ve 10.6 ribauntluk ortalamalar birçok scout’un iştahını şimdiden kabartıyor.

Artılar/Eksiler

NCAA ‘de sahaya tüm energisini vermesiyle ün yapmış bir isim olan Leonard, sırtı dönük hücumlarda etkili bir isim. Özellikle NCAA’deki ikinci yılında geliştirdiği şutu sayesinde sahada önemli bir tehdit oluşturmaya aday. Çabukluğuyla birçok oyuncuyu geçebildiği gibi fiziğiyle de rakibini ezmesini biliyor. Top hakimiyeti aynı pozisyonu paylaştığı oyuncuların çok üzerinde.

Temel özellikler bakımından çok şey vaat etse de genç oyuncu bunların çoğunu “cilalamak” zorunda. Defansif konsantrasyonunu zaman zaman kaybetmesi aleyhinde bir özellik. Pas yeteneğindeki eksiklik ve gelişmekte olsa da henüz tam olarak güvenilemeyen jump shot’ları bir üst seviyeye geçmek adına önündeki en büyük engeli. 2008 yılında babasını kaybeden oyuncunun hala psikolojisinin düzelmediği de kulislerde konuşuluyor.


10- MILWAUKEE BUCKS >>Marcus Morris >Al Harrington


Kansas State oyuncusu Marcus Morris 2 Eylül 1989 doğumlu. 2010–11 sezonunda Big 12 konferansında yılın oyuncusu olmayı başaran Morris, aynı yılki performansıyla yılın en iyi beşinde kendisine yer bulmayı başardı. Aynı üniversitenin formasını giydiği kardeşi Markieff Morris ile ilk turdan seçilerek ailesini gururlandıracak gibi gözüküyor.

Artılar/Eksiler

Sıradan bir rol oyuncusuyken çok çalışması sayesinde ülkenin en iyi forvetleri arasına girmeyi başaran Morris özellikle omzunu dayadıktan sonra durdurulması zor bir hücum silahı. Geriye çekilerek attığı şutlar artık onun için bir rutin haline gelmiş. Yüksek ve alçak post oyunlarında çok işine yarayan bir top kontrolü var. Şut üzerinden skor üretmede ülkenin en başarılı isimleri arasında. Savunmaya gelindiğinde ise yüksek iş etiği sayesinde gittiği takıma büyük destek sağlayacak bir isim.

Tüm gayretine rağmen 2.04 metre boyundaki oyuncu, oyunun her iki yanında da zahmet çekmeye aday bir isim. Önemli derecedeki atletizmine karşın patlayıcılığı sınırlı. Serbest atışlarını geliştirmesi şart.


İNCELEME: Mustafa Burak Malçok - Sporx
 

SARKAT

Profesör
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
3,778
Reaksiyon puanı
68
Puanları
48
[video=youtube;-9YFfxgDwEE]http://www.youtube.com/watch?v=-9YFfxgDwEE[/video]

[video=youtube;WloQgs_yHXQ]http://www.youtube.com/watch?v=WloQgs_yHXQ[/video]

Enes Kanter e başarılar dilerim...
 
Üst