10 maddede şampiyonluk!

Bu konuyu okuyanlar

Whisper1907

Müdavim
Katılım
15 Haziran 2009
Mesajlar
4,512
Reaksiyon puanı
24
Puanları
0
Spor Toto Süper Lig'de 2010-2011 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe'nin 10 maddede şampiyonluk öyküsü...

fb-sevinc771.jpg


Spor Toto Süper Lig'de son haftasına kadar büyük çekişmeye sahne olan 2010-2011 sezonu Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ile sona erdi. Bu şampiyonlukla 18. kez mutlu sona ulaşan Fenerbahçe'de coşku ve sevinç büyük. 13 Ocak'taki Ziraat Türkiye Kupası'ndaki Yeni Malatyaspor yenilgisinin ardından adeta bambaşka bir hüviyete bürünen ve 16. haftadaki ankaragücü yenilgisinin ardından 18 maçta 17 galibiyet, 1 beraberlik gibi inanılmaz bir performans sergileyen Fenerbahçe'de, kuşkusuz taraftarından yöneticisine, futbolcusundan teknik heyetine herkesin bu başarıdaki katkısı büyük.

Sezonun ilk yarısı sona erdiğinde Fenerbahçe Avrupa kupalarından elenmiş, Ziraat Türkiye Kupası'na da inanılmaz yenilgilerle veda etmişti. Ligde ise sarı-lacivertliler Trabzonpor'un 9 puan gerisinde üçüncü sırada bulunuyordu. Ancak ilerleyen günlerde Fenerbahçe'ye adeta sihirli bir değnek değdi. Artık sezonun ilk yarısındaki Fenerbahçe ile sezonun ikinci yarısındaki Fenerbahçe arasındaki fark tıpkı gece ile gündüz gibiydi. Peki Fenerbahçe nasıl bambaşka bir dönüşüm geçirdi? Sezon içinde bazı dönüm noktaları vardı ki işte onlar sarı-lacivertlilerin haklı zaferlerin yaşamaktaki nedenlerdi. İşte bunları sizin için derledik...


1- KUPADAN ELENİŞ

Ziraat Türkiye Kupası'nda, Spor Toto 2. Lig ekiplerinden Yeni Malatyaspor'a 2-1 yenilerek üst tura çıkma şansını kaybeden Fenerbahçe, 29 yıldır kazanamadığı kupa hasretini 30 yıla çıkardı. Bu karşılaşmanın sonunda teknik direktör Aykut Kocaman oyuncuları ile soyunma odasında yaptığı konuşma sonrası görevi bırakacağını söyledi. Futbolculardan başta Gökhan Gönül, Emre ve Volkan gibi Türk oyuncular, Kocaman'ın bu kararına itiraz ederek ligde şampiyonluk sözü verdiler ve takımın başında kalmasını istediler.
Aykut Kocaman, futbolcularının şampiyonluk hırsını belki de o gün hissetmiş olacak ki her türlü zorluğa rağmen takımın başında kalmaya devam etti.

fbyenimalatya.jpg


2- İNÖNÜ'DE VOLKAN'IN MÜTHİŞ KURTARIŞI
Süper Lig'in ikinci yarısında sadece 1 beraberlik ve 16 galibiyet alan Fenerbahçe'de, Beşiktaş ve Galatasaray deplasmanlarında alınan galibiyetlerin bu şampiyonluktaki yeri ve önemi çok farklı oldu.
Beşiktaş ile ligin 22. haftasında Fiyapı İnönü Stadı'nda karşılaşan Fenerbahçe, Necip'in kendi kalesine attığı gol ile 4. dakikada 1-0 öne geçti. İlk yarının sonlarına doğru 43. dakikada Ekrem ile skoru eşitleyen Beşiktaş, karşılaşmanın 50. dakikasında İbrahim Toraman ile skoru 2-1'e taşıdı. Fenerbahçe'nin beraberlik için yüklendiği dakikalarda Beşiktaş'ın ani atağında kaleci Volkan ile karşı karşıya kalan Almeida, başarılı file bekçiyi geçmeyi başaramadı. Portekizli forvet golü atabilseydi durum 3-1 olacak belki de sarı-lacivertliler için her şeyin sonu olacaktı.
Dakikalar 63'ü gösterdiğinde Ferrari'nin kırmızı kartla oyun dışında kaldı ve Alex penaltıyla durumu 2-2 yapan golü attı. 10 kişi kalan rakibine iyice baskı kuran Fenerbahçe, Alex'in 72. ve 75. dakikalardaki 2 golüyle daha sahadan 4-2 galip ayrılmayı başarmıştı. İnönü gibi zor bir deplasmandan 2-1 yenik durumdayken 4-2'lik galibiyeti almak Fenerbahçeli oyuncuların şampiyonluğu ne kadar istediklerinin göstergesiydi.

3- ASLANTEPE'DEKİ KRİTİK GALİBİYET!

Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında Galatasaray'ın yeni stadı olan Türk Telekom Arena dev bir mücadeleye sahne oldu. Sarı-kırmızılıların yeni evinde ilk kez karşı karşıya gelen ezeli rakiplerin savaşında sahadan galip ayrılan taraf Fenerbahçe'ydi.

gs.jpg


Mücadelenin 14. dakikasında devre arasında Fenerbahçe'den transfer edilen Kazım Kazım, sarı-kırmızılıları 1-0 öne geçiren golü attı. G.Saray'a karşı pozisyon bulmakta zorlanan Fenerbahçe, Alex'in kullandığı serbest vuruşta kafayla topu ağlara gönderen Semih'in golüyle durumu 1-1'e getirdi. Maçın son dakikalarına girilirken kaptan Alex bir kez daha sahneye çıktı ve 87. dakikada takımına galibiyeti getiren golü attı.

Zorlu deplasmanda geriye düştükten sonra tekrar öne geçmeyi başaran Fenerbahçe kritik bir 3 puan alarak Aslantepe'de son sözü söyleyen takım oldu.

4- HAKEM HATALARI VE SON DAKİKADA GELEN GALİBİYET


Şampiyonluk yolunda son 5 maça girilirken Fenerbahçe evinde Gaziantepspor'u konuk etti. Son haftalara girilirken sarı-lacivertliler, belki de en zor virajı sayılan Antep maçını kayıpsız atlatmak istiyordu.
Taraftarının da desteğini arkasına alan ve maça fırtına gibi başlayan Fenerbahçe, üst üste ataklarla rakip kalede tehlikeler yaratıyordu. Ancak hakem Hüseyin Göçek verdiği hataları kararlar sonrası maçın gerilim bir anda arttı. Göçek maçın kontrolünü iyice kaybetmiş ve iki takım oyuncuları arasında da sık sık tartışmalar yaşanıyordu. Dakikalar 84'ü gösterdiğinde Gaziantep'in başarılı orta saha oyuncusu Murat Ceylan ikinci sarı karttan kırmızı kart görerek saha dışına gönderildi. Ve artık uzatma anlarına girilirken oyuna sonradan giren Stoch ceza sahası dışından şutunu çekti. Kaleciyi geçen top direkten döndü ancak topu bir anda önünde bulan Santos, ağları havalandırmakta zorlanmadı.
Fenerbahçe kendi evinde "şampiyonluk gitti" dediği anda sürpriz bir golle sahadan galibiyetle ayrıldı.

5- İZMİR'DE ANTEP HATIRASI!

alex.jpg


Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda puan kaybına tahammülün kalmadığı günlerde kümede kalma mücadelesi veren Bucaspor'a konuk oluyordu. İzmir Atatürk Stadı'nda 40 bin Fenerbahçe taraftarının önünde oynanan karşılaşmada, işler İstanbul temsilcisinin istediği gibi gitmiyordu. İlk yarıyı Bucaspor karşısında 2-1 geride kapatan Fenerbahçe, ikinci yarıda kalesinde gördüğü 3. golle adeta şok olmuş durumdaydı. Takımlarından farklı galibiyet bekleyen tribünlerdeki binlerce Fenerbahçe taraftarı neye uğradığını şaşırmıştı.
Ancak sahada unutulan bir faktör vardı; Alex!
Önce 59. dakikada penaltıdan farkı 1'e indiren Brezilyalı oyuncu, 3 dakika sonra ise beraberliği sağlayan golü atan isim oldu. Ardından yaklaşık 1 yıldır gol atamayan Güiza 70. dakikada oyuna girdi ve bir dakika sonra takımını 4-3 öne geçiren golü attı. Son dakikalarda ise Santos'un attığı 5. gol Fenerbahçe'nin ölüp ölüp dirildiği Bucaspor deplasmanından çok önemli bir 3 puan almasını sağladı.
Bu maç akıllara 2001 yılında Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan Fenerbahçe-Gaziantepspor maçını getirdi. O sezon ligde şampiyonluğa giden Gaziantepspor, Fenerbahçe karşısında ilk yarısını 3-0 önde kapattığı maçı 4-3 kaybetmiş ve sene sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyen takım sarı-lacivertli ekip olmuştu.

6- KOCAMAN'IN GERİ DÖNÜŞÜ
!

Sezon başında Fenerbahçe'de teknik direktörlük görevine başlayan Aykut Kocaman, önce takımının Avrupa'dan elenmesine engel olamadı. Ardından Türkiye Kupası'nda gruplardan çıkamayan Fenerbahçe, ligde de zirvenin 9 puan gerisinde 3. sırada bulunuyordu.
Fenerbahçe'de işler bu kadar kötü giderken eleştiri okları Aykut Kocaman'ı hedef alıyordu. Yaptığı yanlış oyuncu değişiklikleri ve kadro tercihleriyle yerden yere vurulan Aykut Kocaman, takımının ligin 2. yarısını namağlup kapatmasında en büyük etkendi.
Kritik dakikalarda yaptığı oyuncu değişiklikleriyle skor olarak geriye düşülen birçok maçın geri çevrilmesinde başrol oynayan teknik direktör Aykut Kocaman, sakatlıkların artmasına rağmen sınırlı kadroyla çok başarılı işlere imza attı.
Özellikle kadrodaki ayrık otlarını belirleyip takımdan gönderen Aykut Kocaman, mutsuz durumdaki Cristian, Santos gibi oyuncuları tekrar takıma kazandırdı.

7- ALEX! ALEX! ALEX!

Fenerbahçe'nin Brezilyalı kaptanı Alex de Souza... Bu sezon kırılmadık rekor bırakmayan Brezilyalı oyuncu, Fenerbahçe'deki en iyi dönemini yaşadı. En kritik anlarda takımını sırtlayan yıldız futbolcu kendisini acımasızca eleştiren yorumculara adeta nazire yaptı.
2004 yılından itibaren sarı-lacivertli formayı giyen Alex, bu sezon attığı 28 golle takımın en çok gol atan oyuncusu konumunda. Yıldız futbolcu sadece sahadaki performansıyla değil, normal hayatındaki örnek yaşantısıyla da alkış topluyor. 7 senedir Türkiye'de olan Alex'in adının bir kez bile magazin haberlerinde görülmemesi bunun en basit kanıtı. Özellikle takımdaki birlik ve beraberlik konusunda son derece önemli rol oynayan Alex, bütün futbolcularla ilişkilerini iyi seviyede tutmasını biliyor. Türkiye'de sadece Fenerbahçeli değil bütün futbolseverlerin takdirini kazanan Brezilyalı futbolcu, geçtiğimiz günlerde Türk vatandaşlığı için başvuruda bulummuştu.

8- BİRLİK VE BERABERLİK!

niang.jpg


Şampiyonluk hedefiyle başlanan 2010-11 sezonunda devre arasına girildiğinde, Fenerbahçe Avrupa'dan ve Türkiye Kupası'ndan elenmiş, ligde ise zirvenin 9 puan gerisinde 3. sırada bulunuyordu.

Taraftarların kupadan da elenilmesiyle zaman zaman tepkisiyle karşılaşan Fenerbahçeli futbolcular, ligin ikinci yarısıyla beraber inanılmaz bir birliktelik sergilediler. Çoğu karşılaşmadan iyi futbol oynamasalarda sergiledikleri mücadelenin karşılığı olarak galip çıkan sarı-lacivertli futbolcular, her galibiyeti maç sonunda taraftarlarıyla birlikte kutladılar.
Özellikle savunmada Lugano-Yobo ikilisinin muhteşem anlaşması sonucu Kadıköy'deki maçlarda kalesini gole kapatmasının yanı sıra, sezon başı yapılan Stoch-Dia-Niang transferlerininde takıma çabuk ısınmasının bu başarıdaki rolü çok büyük.

9- HIRS KÜPÜ FENERBAHÇE!


Bu sezon ikinci yarıda yakaladığı müthiş çıkışla şampiyonluğa uzanan Fenerbahçe'de bir başka önemli etken ise oyuncuların ve camianın hırsı oldu. Sarı-lacivertliler ligdeki 17 takımıda karşılarına alarak verdikleri mücadelede kazanan taraf oldu.
Son haftalara girilirken rakip takım oyuncularının kendilerine karşı daha farklı oynadığını söyleyen Fenerbahçeli futbolcular, bu durum karşısında ekstra motivasyonla sahaya çıktılar. Özellikle Trabzonlu siyasetçilerin yaptığı açıklamalar sonrası ve Karabükspor maçında rakip taraftarların zaman zaman Trabzonspor lehine tezahüratlar yapmasının ardından konuşan kaleci Volkan Demirel'in, "İsterse bütün Türkiye 'Trabzon' diye bağırsın. Biz Fenerbahçeliler kendimize yeteriz" açıklamaları nasıl bir ruh hali içinde olduklarının yansıması gibiydi.

10- VE 12 NUMARA!

trf.jpg


Sarı-lacivertlilerin hem Kadıköy'deki hem de deplasmandaki bütün maçlarında en büyük itici gücü; 12 numaralı formasıyla Fenerbahçe taraftarı...
Geçen sezon Kadıköy'de son maçta kaybedilen şampiyonluğa rağmen bu sezon 20 bin kombine satın alan Fenerbahçeli taraftarlar, her koşulda takımlarına destek vermeye devam etti. Rakip takım yönetimlerinin para kazanmak amacıyla fahiş bilet fiyatları uygulamasına rağmen gözünü kırpmadan takımının peşinden giden ve Fenerbahçe armasını yalnız bırakmayan sarı-lacivertli taraftarlar 18. şampiyonluğun altında imzası olan bir başka etkendi.

Kaynak
 
Üst