SDN Üyeleri, Gezi Parkı Eylemi için ne düşünüyorlar? Tartışıyoruz!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

benianla

Doçent
Katılım
19 Ekim 2009
Mesajlar
514
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bir gün Koç (İç Lobi) ile Bufalo (Yabacı Lobi) çiftlikte otlarken;
Koç demiş ki:
"Ben sürekli burada otluyorum. Çiftliğin sahibi bana 10 yıl önce ben hiç çalışmadan beni besliyordu ve bana hiç karışmıyordu ve bende buranın keyfini sürüyordum. Ama 10 yıldır yeni sahibi benim çalışmamı istiyor, çalışmadan beni beslemiyor. Ben yatarak beslenmek istiyorum."
Bufalo ise: "Ben dışarıdan gelip gizlice burada otluyordum. Ne varsa sürekli yedim. Ama bu yeni sahibi çiftliğe etrafını kapattı. Artık içeride yiyemiyorum."dedi.
İkisi birbirine söz vermiş ve anlaşmışlar dışarıda bir sürü koyun var. Onlara diyelim ki Çiftliğin sahibi sizin otlamanıza izin vermiyecek. O yüzden çiftliği basın ve Çiftliğin yeni sahibini baskı altına alın. Koyunların bu oyuna gelmiş ve Çiftliği basmışlar. Ama Çiftlik sahibi bu oyunu görmüş ve Koç ve Buffaloyu iyice sıkıştırmış. Olan ise yine gariban Koyunlara olmuş....
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
218
yorum yazmayı düşünmüyordum ama;

969458_403242449794090_1735826820_n.png


gerçi buna da yorum yapılmaz ki...

Bu arada @tambjk şu saydığın ünlüleri kaale var mı? Benim için bu saydığın isimler Anadolu'daki "itte ürüyo" deyimi gibi bişey.

Taksim platformu nun taleplerine kadar nötrdüm taki o talepleri görene dek; bakmayın ama "niyet üzüm yemek değil bağcı dövmek"

Afişler facia, daha neler var neler sonra da eyleme destek verin diyorlar. Bu afişi görünce nası destek verecek şimdi millet
Bir de biz halkız diye ısrar ediyorlar ya :)
Eylemcilerin hevesi kursağında kalabilir bu işin sonunda
3.gif
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,841
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
Ankara’da, adamın biri işine giderken birden sıkışık bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını açar.

-Ne var, ne olmuş acaba???

-Teröristler tayyip erdoğan’ı yakaladılar....eğer 1 milyar tl verilmezse üzerine benzin döküp yakacaklarmış!

-Ha, şimdi anladım bu trafiği...

-Ya, işte onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.

-İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?

-Valla, yaklaşık olarak 50’şer litre...!!!
 

azen63

Profesör
Katılım
22 Temmuz 2009
Mesajlar
1,992
Reaksiyon puanı
24
Puanları
218
Burada ben tarasizim diyenler nasil oldu saf değiştirdiler....
Tencere tava hep ayni kafa hep ayni hava....... Tabi anlayana....
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,841
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
Biraz yaratıcı olun tencere tava hep aynı havaymış pehhhhhhhh

Alın size bir tane daha Slogan.dll
PuHAHAHAHHAHAHA
[video=youtube;1Rtxrkv9I2E]http://www.youtube.com/watch?v=1Rtxrkv9I2E[/video]
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
Burada ben tarasizim diyenler nasil oldu saf değiştirdiler....
Tencere tava hep ayni kafa hep ayni hava....... Tabi anlayana....

90 yıldır ozaman Atatürk kurduğu laik cumhuriyet tencere tavaysa neden duruyorsun ki laik cumhuriyeti sizmi değişteceksiniz hangi tencereyle 10 yıldır de anlarım AKP dönemi de anlarım cumhuriyet tarihine neden laf atıyorsun
 

azen63

Profesör
Katılım
22 Temmuz 2009
Mesajlar
1,992
Reaksiyon puanı
24
Puanları
218
90 yıldır ozaman Atatürk kurduğu laik cumhuriyet tencere tavaysa neden duruyorsun ki laik cumhuriyeti sizmi değişteceksiniz hangi tencereyle 10 yıldır de anlarım AKP dönemi de anlarım cumhuriyet tarihine neden laf atıyorsun
eee işte meselede burada ya. siz size anlatılanın duoğru olduğunu bellemişsiniz.ama benden sana tavsiye gerçek tarihimizi öğren derim sana. o zaman bu dediklerinin bir kısmını yazamayacaksın buraya .
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
eee işte meselede burada ya. siz size anlatılanın duoğru olduğunu bellemişsiniz.ama benden sana tavsiye geröek tarihimizi öğren derim sana. o zaman bu dediklerinin bir kısmını yazamayacaksın buraya .


Merak etme ben tarihini iyi biliyorum hemde senin bilmediğin kadar o tarih biti 1923 de 1923 başka tarih başladı herkes bu tarihte yaşıyor bu yüce cumhuriyetin tarihinde yaşamaya devam edecek sen kendine bir zaman arabası yap zamanın gerisine git o tarihlere orada yaşa bu cumhuriyete laik cumhuriyete saygı duyacaksın tencereye benzetmeyeceksin saygı duyacaksın
 

azen63

Profesör
Katılım
22 Temmuz 2009
Mesajlar
1,992
Reaksiyon puanı
24
Puanları
218
merak etme ben tarihini iyi biliyorum hemde senin bilmediğin kadar o tarih biti 1923 de 1923 başka tarih başladı herkes bu tarihte yaşıyor bu yüce cumhuriyetin tarihinde yaşamaya devam edecek sen kendine bir zaman arabası yap zamanın gerisine git o tarihlere orada yaşa bu cumhuriyete laik cumhuriyete saygı duyacaksın tencereye benzetmeyeceksin saygı duyacaksın
güldürdün beni. Alllah razi olsun.... TABİİİ BİRAZDA SAYGI OLSAYDI...
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Neredeyse 150 sayfa oldu, hükümeti destekleyenler Türkiyedeki otoriterleşme, demokrasi ve özgürlük sorunları üzerine kelime bile etmediler.

Kendileri de o konuda zayıf olduklarını ve savunulacak birşey olmadıklarının farkında olsa gerek.

Yanlış yanlış demiyorlar da konuyu alakasız noktalara çekip, ayaklarının yere basabileceği sığlıkta tartışmaya çalışıyorlar, o konulara açılırlarsa boğulma tehlikesiyle karşılaşacaklarının farkındalar.

Aynı şekilde başbakan ve hükümet de bunun farkında olacak ki konuyu hiç o noktalara getirmiyor;

Biz demokrasi özgürlük diyoruz, onlar 3 ağaç kestirmeyecekler diye ortalığı karıştırdılar diye cevap veriyor.
Biz artık mesele 3 ağaç olmaktan çok öteye, insanlar baskıdan ve polis şiddetinden bıktılar diyoruz, başbakan faiz lobisi diyor.
Biz kimsenin oyununa gelmedik, haklı taleplerimizin ve yapılan yanlışların protestosunu yapıyoruz diyoruz, başbakan provokatörler diyor.
Biz bu insanlar provokasyon sonucu değil kendi hür iradeleri ile bu meydanda sivil itaatsizlik yapıyor diyoruz, başbakan öyle herkes her istediği yerde miting yapamaz diyor.
Biz hani heryerde miting yapılamazdı diyoruz, başbakan havaalanından tut, trafikteki kırmızı ışıklarda bile miting yapmaya, belediyenin tüm imkanlarıyla otobus otobüs insan taşımaya başlıyor.
Biz mizah ile protesto yapıyoruz, başbakan eli sopalılar ile miting yapıyor, meydanları galeyana getiriyor.
Biz ülkemizi düşündüğümüz için meydanlardayız diyoruz, başbakan ülkesinden çok siyasi geleceğini için meydanlara çıkıyor ve ülkesinin menfeatlerini 2.plana atıp siyasi çıkarları için ülkeyi germeye provoke etmeye devam ediyor.
Biz polisin orantısız şiddetini, halkı dövmesini biçmesini işkence etmesini eleştiriyoruz, başbakan benim polisim yapmaz, polisimi size yedirmem diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan bilmem kaç kilometre yol yaptım ya diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan bilmem kaç milyon ağaç diktim ya diyor(sallıyor).
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan fabrikalar diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan avmler yapıcaz diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan toki konutlarından bahsediyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan yavuz sultan selim diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan tencere tava hep aynı hava diyor

ama demokrasi ve özgürlük konusuna hiç gelemiyor, biliyor ki konuya oradan girecek gücü yok, hizmeti yok, savunulacak bir tarafı yok, etrafından teğet geçiyor, sorulara başka cevaplar veriyor, provokasyon yapıyor.

Anlamamakta, duymamakta, yalan söylemekte, çarpıtmakta, insanların dini duyguları üzerinden olayları provoke etmekte hiçbir çekince görmeyip bu ülkeyi birbirine düşman ediyor, kin nefret tohumları ekiyor, ayrıştırıyor, ötekileştiriyor vsvs hepside kendi SİYASİ ÇIKARLARI için.

- - - Mesaj Güncellendi - - -

güldürdün beni. Alllah razi olsun.... TABİİİ BİRAZDA SAYGI OLSAYDI...
@IThelp'i alıntılarken ithelp şeklinde düzenleyen birisi hangi saygıdan bahsediyor.
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
güldürdün beni. Alllah razi olsun.... TABİİİ BİRAZDA SAYGI OLSAYDI...


“Dünyada sadece iki sınıf insan vardır. Doktorlar ve hastalar.”

Rudyard Kipling

Ben Doktor sen hasta anlaşılan gülme sorunun var dertine care bulacam
 

ozerxcom

Profesör
Katılım
24 Şubat 2009
Mesajlar
3,294
Reaksiyon puanı
14
Puanları
218
Yaş
38
Türk Milleti Bu hükümet dönemindeki kadar hiç bir dönemde özgürleşmemiştir.
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
Neredeyse 150 sayfa oldu, hükümeti destekleyenler Türkiyedeki otoriterleşme, demokrasi ve özgürlük sorunları üzerine kelime bile etmediler.

Kendileri de o konuda zayıf olduklarını ve savunulacak birşey olmadıklarının farkında olsa gerek.

Yanlış yanlış demiyorlar da konuyu alakasız noktalara çekip, ayaklarının yere basabileceği sığlıkta tartışmaya çalışıyorlar, o konulara açılırlarsa boğulma tehlikesiyle karşılaşacaklarının farkındalar.

Aynı şekilde başbakan ve hükümet de bunun farkında olacak ki konuyu hiç o noktalara getirmiyor;

Biz demokrasi özgürlük diyoruz, onlar 3 ağaç kestirmeyecekler diye ortalığı karıştırdılar diye cevap veriyor.
Biz artık mesele 3 ağaç olmaktan çok öteye, insanlar baskıdan ve polis şiddetinden bıktılar diyoruz, başbakan faiz lobisi diyor.
Biz kimsenin oyununa gelmedik, haklı taleplerimizin ve yapılan yanlışların protestosunu yapıyoruz diyoruz, başbakan provokatörler diyor.
Biz bu insanlar provokasyon sonucu değil kendi hür iradeleri ile bu meydanda sivil itaatsizlik yapıyor diyoruz, başbakan öyle herkes her istediği yerde miting yapamaz diyor.
Biz hani heryerde miting yapılamazdı diyoruz, başbakan havaalanından tut, trafikteki kırmızı ışıklarda bile miting yapmaya, belediyenin tüm imkanlarıyla otobus otobüs insan taşımaya başlıyor.
Biz mizah ile protesto yapıyoruz, başbakan eli sopalılar ile miting yapıyor, meydanları galeyana getiriyor.
Biz ülkemizi düşündüğümüz için meydanlardayız diyoruz, başbakan ülkesinden çok siyasi geleceğini için meydanlara çıkıyor ve ülkesinin menfeatlerini 2.plana atıp siyasi çıkarları için ülkeyi germeye provoke etmeye devam ediyor.
Biz polisin orantısız şiddetini, halkı dövmesini biçmesini işkence etmesini eleştiriyoruz, başbakan benim polisim yapmaz, polisimi size yedirmem diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan bilmem kaç kilometre yol yaptım ya diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan bilmem kaç milyon ağaç diktim ya diyor(sallıyor).
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan fabrikalar diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan avmler yapıcaz diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan toki konutlarından bahsediyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan yavuz sultan selim diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan tencere tava hep aynı hava diyor

ama demokrasi ve özgürlük konusuna hiç gelemiyor, biliyor ki konuya oradan girecek gücü yok, hizmeti yok, savunulacak bir tarafı yok, etrafından teğet geçiyor, sorulara başka cevaplar veriyor, provokasyon yapıyor.

Anlamamakta, duymamakta, yalan söylemekte, çarpıtmakta, insanların dini duyguları üzerinden olayları provoke etmekte hiçbir çekince görmeyip bu ülkeyi birbirine düşman ediyor, kin nefret tohumları ekiyor, ayrıştırıyor, ötekileştiriyor vsvs hepside kendi SİYASİ ÇIKARLARI için.

- - - Mesaj Güncellendi - - -


@IThelp'i alıntılarken ithelp şeklinde düzenleyen birisi hangi saygıdan bahsediyor.



boşver hocam saygısız insan kendini her yerde gösterir coktan farkındayım bir kaç kişi daha var bunu yazan bilerek isteyerek ama her söz insanın kendisine aitiri

işte laf bulamayan ancak gülüyorum diyor peki neden gülüyor bir düşünür cok hatırlamadığım bir sözü var insanlar doğru söyleyene neden gülerek tepki verirler cünkü doğru sözü kabullenmezler ondan
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
[h=1]AK Parti taraftarları eylemleri nasıl değerlendiriyor?[/h][h=2]BBC TÜRKÇE'den Sinan Onuş, Ankara'da Erdoğan'ı bekleyen kitleyle konuştu. İşte Onuş'un kendi kaleminden mitingle ilgili önemli notlar...[/h]
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2013 Akdeniz Oyunları için Mersin’de yapılan tesislerin toplu açılış törenine katıldıktan sonra Ankara’ya geldi. Erdoğan’ı havalimanında çok sayıda vatandaş karşıladı. Başbakan Erdoğan, önce havalimanında ardından güzergâhı üzerindeki Pursaklar, Altınpark ve son olarak da Ankmall’da halka hitap etti.
Recep Tayyip Erdoğan “Bu eylemlere devam ederseniz anladığınız dilden yanıt veririz” dedi.
Konuştuğu tüm duraklarda Batı kamuoyunu ve “faiz lobisini” eleştirdi: “Bizimle uğraşmaya devam edersen kaybedersin. Ey sermaye çevresi! Bu malum çevrelere el altından desteklerini vermeye devam edersen kaybedersin. Üniversitelerimizi, liselerimizi bu oyuna alet edenler, kaybedersiniz. Çünkü biz sakin bir süreçte yürümek istiyoruz. Eğer demokrasiye inanıyorsanız, eğer özgürlüklere inanıyorsanız, demokrasinin yolu sandıktan geçer. Demokrasinin yolu şiddetle gelmez. Bu iktidara saygı duymayan bedelini öder.”
Erdoğan’ı beklerken Erdoğan’ın şehre gelmesini beklemek için Altınpark’tayım.

Öğleden sonra benimle birlikte yaklaşık 3-4 bin kişi de Erdoğan’ın mitingi olacağını “duyduğu” için buraya gelmiş.

Kalabalığın bir kısmı Aydınlıkevler, Hasköy semtinde oturanlardan, diğer kısmı ise üzerinde “199 Özel Servis” yazılı belediye otobüsleriyle Keçiören, Sincan ve Mamak başta olmak üzere çeşitli semtlerinden getirilenlerden oluşuyor.

Hava sıcak. İnsanlar susuyor. Üzerinde “ASKİ” damgalı sular “Sebil, gelin alın” diye bağıran görevliler tarafından dağıtılıyor. Başbakan’ın alana gelişi gecikince ücretsiz sulardan alıp kalabalığın içine dalıyorum.

Gülerek yürüyen baba-oğul dikkatimi çekiyor. Yanlarına yaklaşarak, İstanbul’u, Ankara’yısoruyorum.

“İdeolojik eylemler. Yüzde 25 ülkeyi yönetsin istiyorlar” diyor. Adı Halit. Soyadını vermiyor. “Ç. deyin” diyor. Etlik’te oturuyor, memur. Halit Ç., olayları televizyondan izlediğini belirtiyor ve ekliyor: “Önceleri iyiydi de terörizme gittiler.” Onların yanından ayrılıp biri koltuk değnekli, diğeri tekerlekli sandalyede oturan iki kişiye yaklaşıyorum.

Tekerlekli sandalyede oturan Ahmet Şahin. 36 yaşında. O da memur. Koltuk değnekli olansa Hanefi Karadağ. O da 36 yaşında. O da memur.

“3-5 ağaç bahane edildi, şiddete döndü. Eylem hak da şiddetle olmaz ki” diyorlar.

Hanefi Karadağ’a, “Yüzde 50” meselesinden ne anladınız diye soruyorum. “Bir tepkiydi. Sokağa çıkalım manasında değildi” diye yanıtlıyor. Eylemciler için, “Dağ bitti, şehir başladı” suçlamasında bulunuyor.

3-4 bin kişi içinde üç kişiye selam veriyorum, üçü de memur. Çevreme bakıyorum. Memur olmayan birilerini arıyorum.

Yaşlı bir amca yanıma geliyor. “Benimle de konuş oğlum” diyor.

Adı, Ahmet Güven. 76 yaşında. Almanya’da yaşıyor ve AKP Düsseldorf Temsilcisi olduğunu söylüyor. Ahmet Güven, eylemlere daha ılımlı bakıyor, Başbakan’ın çevresindekilerin onu yalnız bıraktığını düşünüyor.

“Başbakan biraz agresif davranıyor ama Sayın Gül ve Sayın Arınç biraz toparlamaya çalışıyor. Her şey düzelecek” diyor. “Karşı taraf” diye cümleye başlıyor. “Karşı taraf” deyince uzlaşmayı engellemiş olmuyor musunuz, diye soruyorum. Biraz duruyor, “İki tarafta da hoşgörü yok. Başbakan kinci değil, düzeltir” diye yanıtlıyor. Bu sırada yanımıza yaşlı bir amca daha geliyor. O ise ateş püskürüyor. “Basının patronları hep yabancı. Siz yabancılara hizmet ediyorsunuz” diye suçluyor.

Siz nereden emeklisiniz, diye soruyorum. Almanya’dan emekli olmuş. Onun da patronu bir Almanmış.

“Benimki başka sizinki başka” diyor.

Kadınlar genel olarak konuşmak istemiyor.

Yaşının 60 olduğunu söyleyen Sevim teyzeyi ikna ediyorum. Önce adını vermiyor, yüksek perdeden konuşuyor. Adını söyleyince yumuşuyor.

“Erdoğan, ağabeylik yapsa bunlar daha da şımarır. Böylesi iyi” diyor. Ona göre bu olayların nedeni zenginler. Erdoğan, onların yolunu kestiği için insanlar sokakta. “Hepsinin altında sonmodel arabalar” diyor.

Konvoyu ve lüks arabaları gösteriyorum ve burada da zenginler var diyorum. “Bizimkiler başka. Bizimkiler helalle kazandılar” iddiasında bulunuyor.

Az ilerde Erdoğan posteriyle poz veren 41 yaşındaki keman öğretmeni Ceylan Elif Gök’ün yanına yaklaşıyorum.

“Büyük lideri karşılamaya geldim” diyor. Sohbet ilerledikçe “Başbakan kulak verecek bu işlere” yorumunu yapıyor. Mitinge birlikte geldiği, 46 yaşındaki serbest meslek sahibi Tevfik Kılınç da onu onaylıyor. “Durdurabilirdi, ağabeylik yapabilirdi. Üslubu evet sert” diyor.

Sohbettin yumuşadığı bir anda resminin çekilmesine izin vermeyen diğer arkadaşlarından Oğuz İspir söze giriyor. Ortam biraz geriliyor. Önce “memurum” diyor, sonra “serbest meslek” sahibi, sonra da “öğrenci” olduğunu söylüyor.

“Eylemcilerin hepsi Erdoğan’ın sözlerini hak ediyor. Onların hiçbiri Türk değil. Türkler burada. Bak bayraklar elimizde” diyor.

42 yaşındaki ev hanımı Şerife Seçkin Kılınç, olumlu başladığı sözlerini, bu tazyikle birlikte sertleştiriyor, “Başbakan haklı, sert bulmuyorum. Evet, biz Osmanlı torunuyuz. Onlar Türk değil” diyor, bayrağı yüzüme doğru sallayıp kestirip atıyor.

Başbakan’ı karşılayan kalabalığın bayrak yarışı dikkat çekiyor. Belediye ücretsiz dağıttığı için herkesin elinde 3’er 5’er bayrak var. Biz sohbetimizi sürdürürken Ankara’yı dünyaya bağlayan havaalanı yolu trafiğe kapatılıyor hem de saatler önceden. Polisin ne sesi çıkıyor ne de ortalığıbiber gazı bulutu sarıyor.

İKİ EYLEM, İKİ, GÖZLEM

“Çapulcular” ve “Olmayanlar” son günlerin yükselen iki deyimi. Yaklaşık 10 gündür aralıksızKızılay ve Tunalı’daki eylemleri takip ediyorum. Pazar günü de AKP taraftarlarıyla Erdoğan’ı bekliyorum. Dışarıdan iki eyleme bakıyorum, notlar alıyorum:
Çapulcular: Eylemlere, parasını verip, otobüse binip geliyor.

Çapulcu Olmayanlar: Mitinge, belediyenin tahsis ettiği otobüslerle ücretsiz geliyor.

Çapulcular: Bayrakları, alandaki satıcılardan parasıyla alıyor.

Çapulcu Olmayanlar: “Ücretsiz bayrak nerede dağıtılıyor” diye soruyor.

Çapulcular: Pankart ve dövizleri, kırtasiyeden satın aldıkları kartonlara yazıyor.

Çapulcu Olmayanlar: Özel baskılı, belediye imzalı pankart ve döviz taşıyor.

Çapulcular: Sularını alanda 1 TL’ye satın alıyor.

Çapulcu Olmayanlar: Sularını ASKİ (Bel Su) markalı “Sebil” diye bağıran görevlilerden ücretsiz alıyor.

Çapulcular: Kızılay’ı trafiğe kapattıklarında “suç işleme potansiyelleri” olduğu için biber gazı ve TOMA ile dağıtılıyor.

Çapulcu Olmayanlar: Uluslararası havaalanı yolunu polisten hiçbir tepki almadan saatlerce trafiğe kapatıyor.


Polisi, “Çapulcuları” ve “Çapulcu olmayanları” not ederken alanı coşturmak için aralıksız yayın yapan seçim otobüsünden yükselen şarkının sözleri kulağıma çalınıyor: “Ayrı gayrı yok bizde/Çünkü biz Türkiyeyiz.”

http://dunya.milliyet.com.tr/akp-taraftarlari-eylemleri-nasil/dunya/detay/1720978/default.htm
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
218
Neredeyse 150 sayfa oldu, hükümeti destekleyenler Türkiyedeki otoriterleşme, demokrasi ve özgürlük sorunları üzerine kelime bile etmediler.

Taksimi 2 haftadır işgal edecek kadar özgür işte eylemciler. Pkklılar, bayrak yakanlar,ermeni soykırımı var diye bağıranlar,yakanlar yıkanlar, aynı yerde toplanıp stand açacak kadar demokratlaşmışız. Olaylar herşeyi açık net göster miyormu zaten. Bunları 15 sene önce yapsalardı da görseydik.
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,841
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
Ben üyeye hakaretten çok ceza aldım şimdi sıra sende 3 gün banlı dur , sdn okuru olarak takıl. :)
 

msozen

Asistan
Katılım
7 Mart 2013
Mesajlar
317
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Adnan Menderes 53 yıl önceki konuşmasında günümüzü alatıyor:

[video=youtube;StKxH4I4I6Q]http://www.youtube.com/watch?v=StKxH4I4I6Q[/video]
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,200
Reaksiyon puanı
10,315
Puanları
293
[h=2]Erdoğan miadını doldurdu mu?[/h]
erdogan-miadini-doldurdu-mu_658069_720_400.jpg



Batı basınının her zaman olduğu gibi bu defa da Türkiye'de olup bitenleri anlamakta ve yansıtmakta yetersiz kaldığı görülüyor.

Batılı meslektaşlarımızın elinde genellikle birkaç şablon vardır: "Ordu-İslamcı çatışması", "Laik-anti laik çatışması", "Eksen kayması" gibi... Olan biteni -uysa da uymasa da- bu şablonlardan birinin içine oturtur, kolayından "analiz" ettiklerini sanırlar. Bu defaki kolaycılık da "Tahrir Meydanı" benzetmesi olarak ortaya çıktı.

Elbette bu kolaycılığın dışında değerlendirmeler de yok değildi. Dikkati çeken yorumlardan birini The Economist'te okuduk. Ünlü derginin "Demokrat mı, sultan mı" başlıklı analizinde "Burası Tahrir değil, Avrupa'nın en büyük şehri ve demokratik Türkiye'nin ekonomik başkenti Taksim", "Bazı gözlemcilere göre Türkiye'deki karışıklık İslam ile demokrasinin bir arada yaşayamayacağına yeni kanıt sağlıyor. Oysa asıl mesele Erdoğan'ın dindarlığı değil. Bu olaylardan çıkarılacak esas ders otoriterlikle ilgili" gibi yerinde tespitler yer alıyor.

Ne var ki, mevcut durumu oldukça doğru analiz eden derginin geleceğe ilişkin değerlendirmelerinde aynı isabeti göremiyoruz. The Economist, Erdoğan'ın siyasette miadını doldurduğunu, eskidiğini, bıkkınlık yarattığını, artık aktif siyasetten çekilmesi gerektiğini savunuyor.

Örneğin şu satırlar:
"Erdoğan (...) gelecek seçimlerde AK Parti liderliğini de yürütme yetkisini de kendisinden daha devlet adamı olan Gül'e devretmeli. Bir sebebi, giderek daha çok sayıda Türk'ün kendisinden bıkıp usanması.(...) Erdoğan kalırsa, giderek ülkeyi daha çok yönetilemez bulabilir. Erdoğan düzenli bir iktidar devri vaadini Türkiye'yi doğru yola sokma aracı olarak kullanabilir. (...) Kalan zamanını anayasal reforma, Kürtler'le çözüm anlaşmasına varmaya ve demokrasi ile ekonominin yoldan çıkmaması için AB müzakerelerini canlandırmaya adarsa, Türkiye tarihine geçmeyi garanti eder."

Türkiye Erdoğan'ı kaybetmeyi göze alamaz

Son cümleden başlayalım... The Economist'in farkında olmadığı şu ki; Erdoğan Türkiye tarihine geçmeyi çoktan garanti etti. Yıllar önce, siyaseti ve toplumu cendereye alan askeri vesayetle göğüs göğüse mücadeleyi göze aldığı zaman geçti tarihe...

İkincisi, Türkiye'nin ihtiyacı hâlâ "daha devlet adamı olan" siyasetçiler değil; daha cesur, daha radikal, daha siyasetçi gibi siyasetçilerdir.

Economist belki farkında değil ama onun "seçime kadar bitirip köşesine çekilsin" dediği işler, yani anayasa reformu ve çözüm süreci, 7-8 ayda bitirilecek basit işler değil, bir rejimin temel karakterini değiştirecek çok büyük bir dönüşüm dönemidir.

Dolayısıyla önümüzde uzanan süreç, büyük altüst oluşlara, büyük sarsıntılara gebe olan uzun bir süreçtir. Böyle büyük işler, böyle çalkantılı dönemler deli cesaretine sahip büyük liderlere ihtiyaç gösterir.

Özellikle böylesine tarihi bir süreçte, Türkiye Erdoğan'ın siyasi cesaretinden, dinamizminden, vizyonundan vazgeçemez; onun liderliğinden yoksun kalmayı göze alamaz. Tam da bu yüzden, Başbakan'ın zaaflarının farkına varması, üslubunu düzeltmesi Türkiye için hayati önemdedir.

Hem döveceğiz hem seveceğiz

Üçüncü noktaya, Erdoğan'ın miadının dolduğu, halkın giderek daha büyük kesiminin Erdoğan'dan sıkıldığı, bıktığı tespitine gelince...

Sanırım en büyük yanılgı da bu işte... Erdoğan'ın miadı dolmadı ve kolay kolay da dolacak gibi görünmüyor. O, bu halkın bulduğu en sahici, en samimi liderdir.

Ona en kızdığı zamanlarda bile (ki bazen gerçekten de çok kızdırır) onun samimiyetine inanır. Toplumun büyük çoğunluğu Erdoğan'ı hem "döver" (eleştirir) hem de sever.

Zaman zaman "sultan" gibi davransa da aslında onun bu halkın sultanı değil, evladı olduğunu hisseder.

Ben başından bu yana, Erdoğan'ın icranın başında kalmasının, Gül'ün de çok ama çok iyi yaptığı cumhurbaşkanlığı görevine devam etmesinin Türkiye için en iyi çözüm olacağını düşünüyorum.

Tabii bu düşünce, Erdoğan'ı olduğu gibi kabul edeceğimiz anlamı taşımıyor. Onu eleştirmekten ve hatalı bulduğumuz yanlarını düzeltmeye çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ama onun vizyonuna ve siyasi cesaretine olan ihtiyacımızı açık bir biçimde ortaya koymaktan da...


 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,200
Reaksiyon puanı
10,315
Puanları
293
Adnan Menderes 53 yıl önceki konuşmasında günümüzü alatıyor:

[video=youtube;StKxH4I4I6Q]http://www.youtube.com/watch?v=StKxH4I4I6Q[/video]


Mekânın cennet olsun şehid başbakanım!
Seni şehid eden menhus zihniyet aynı senaryo ile meydanlarda bugün...
ama bu defa öyle kolay olmayacak bu iş.
dün seni bu zalim fir'avnların elinden kurtaramayan bu millet, o çaresizliğinin acısını hala unutmuş değil.
unutmadığı içindirki de, bağrından çıktığı milletine -bütün hata ve kusurlarına rağmen- tıpkı senin gibi hizmetten başka derdi olmayan evladını yedirmeyecektir bu defa. öz evladını şer güçler ittifakının insafına terketmeyecektir.

ne kadar da güzel konuşuyor yav, tane tane... bir haber spikerini kıskandıracak kadar muhteşem bir diksiyon ile, gerçek bir devlet adamlığının bütün parametlerini mündemiç bir edayla...

ruhun şad olsun, mekânın cennet olsun.


@msozen, binler teşekkür kardeşim, Allah senden razı olsun... şehid başbakanımızın sesini ilk kez bu kadar vazıh ve net olarak dinleyebildim. hep merak ettiğim bişeydi.
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,841
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
Tayyip fıkraları okuyup gülerken şöyle bir yazıya denk geldim.Ülkenin durumunu anlatıyor.Ama hala göremiyenmi desen anlamayan mı desem anlayıp ama işine gelmeyenmi var desem herneyse onlardan var işte

NE ÜLKE AMA; Cumhuriyetle yönetilen ama Cumhuriyet bayramı kutlanmayan... Her gün şehit, her gün trafik kazası, her 10 yılda bir büyük ölçekli deprem yaşayan ama hala tedbir üretemeyen, eğitime en fazla parayı ayıran 9’uncu ülke ama eğitimde dünyada 70’inci sırada, dünyada en çok TV izleyen ikinci ülke, futbolu şikeli, sınavı şaibeli, interneti yasaklı, gazetecisi tutuklu, mizahı sansürlü, benzini kazık, vergisi tavan, maaşları taban, Paşaları içeride teröristi dışarıda, politikacısı zengin, seçmeni fakir, tarım ülkesi ama eti, şekeri dışarıdan alan; sloganı "Durmak yok yola devam."
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
218
Tayyip fıkraları okuyup gülerken şöyle bir yazıya denk geldim.Ülkenin durumunu anlatıyor.Ama hala göremiyenmi desen anlamayan mı desem anlayıp ama işine gelmeyenmi var desem herneyse onlardan var işte

NE ÜLKE AMA; Cumhuriyetle yönetilen ama Cumhuriyet bayramı kutlanmayan... Her gün şehit, her gün trafik kazası, her 10 yılda bir büyük ölçekli deprem yaşayan ama hala tedbir üretemeyen, eğitime en fazla parayı ayıran 9’uncu ülke ama eğitimde dünyada 70’inci sırada, dünyada en çok TV izleyen ikinci ülke, futbolu şikeli, sınavı şaibeli, interneti yasaklı, gazetecisi tutuklu, mizahı sansürlü, benzini kazık, vergisi tavan, maaşları taban, Paşaları içeride teröristi dışarıda, politikacısı zengin, seçmeni fakir, tarım ülkesi ama eti, şekeri dışarıdan alan; sloganı "Durmak yok yola devam."

İyide bunların Başbakanla alakalı olan tek kısmı paşaların içerde olması. Gerisi ben kendimi bildim bileli var. İlk defa başbakan dokunulamayan paşa takımına dokunabildi.
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,841
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
İyide bunların Başbakanla alakalı olan tek kısmı paşaların içerde olması. Gerisi ben kendimi bildim bileli var. İlk defa başbakan dokunulamayan paşa takımına dokunabildi.

Yok artık

Bırakın artık körü körüne baglanmayı hiçbirinin alakası yokmuş kimin alakası var o zaman 3 5 çapulçumu dış güçlermi provakatörlerin mi işi!
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
İyide bunların Başbakanla alakalı olan tek kısmı paşaların içerde olması. Gerisi ben kendimi bildim bileli var. İlk defa başbakan dokunulamayan paşa takımına dokunabildi.

Bu ülkede iyi olanlardan hükümet kötü olan herşeyden muhalefet sorumlu :)
 

azen63

Profesör
Katılım
22 Temmuz 2009
Mesajlar
1,992
Reaksiyon puanı
24
Puanları
218
Neredeyse 150 sayfa oldu, hükümeti destekleyenler Türkiyedeki otoriterleşme, demokrasi ve özgürlük sorunları üzerine kelime bile etmediler.

Kendileri de o konuda zayıf olduklarını ve savunulacak birşey olmadıklarının farkında olsa gerek.

Yanlış yanlış demiyorlar da konuyu alakasız noktalara çekip, ayaklarının yere basabileceği sığlıkta tartışmaya çalışıyorlar, o konulara açılırlarsa boğulma tehlikesiyle karşılaşacaklarının farkındalar.

Aynı şekilde başbakan ve hükümet de bunun farkında olacak ki konuyu hiç o noktalara getirmiyor;

Biz demokrasi özgürlük diyoruz, onlar 3 ağaç kestirmeyecekler diye ortalığı karıştırdılar diye cevap veriyor.
Biz artık mesele 3 ağaç olmaktan çok öteye, insanlar baskıdan ve polis şiddetinden bıktılar diyoruz, başbakan faiz lobisi diyor.
Biz kimsenin oyununa gelmedik, haklı taleplerimizin ve yapılan yanlışların protestosunu yapıyoruz diyoruz, başbakan provokatörler diyor.
Biz bu insanlar provokasyon sonucu değil kendi hür iradeleri ile bu meydanda sivil itaatsizlik yapıyor diyoruz, başbakan öyle herkes her istediği yerde miting yapamaz diyor.
Biz hani heryerde miting yapılamazdı diyoruz, başbakan havaalanından tut, trafikteki kırmızı ışıklarda bile miting yapmaya, belediyenin tüm imkanlarıyla otobus otobüs insan taşımaya başlıyor.
Biz mizah ile protesto yapıyoruz, başbakan eli sopalılar ile miting yapıyor, meydanları galeyana getiriyor.
Biz ülkemizi düşündüğümüz için meydanlardayız diyoruz, başbakan ülkesinden çok siyasi geleceğini için meydanlara çıkıyor ve ülkesinin menfeatlerini 2.plana atıp siyasi çıkarları için ülkeyi germeye provoke etmeye devam ediyor.
Biz polisin orantısız şiddetini, halkı dövmesini biçmesini işkence etmesini eleştiriyoruz, başbakan benim polisim yapmaz, polisimi size yedirmem diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan bilmem kaç kilometre yol yaptım ya diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan bilmem kaç milyon ağaç diktim ya diyor(sallıyor).
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan fabrikalar diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan avmler yapıcaz diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan toki konutlarından bahsediyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan yavuz sultan selim diyor.
Biz demokrasi ve özgürlük diyoruz başbakan tencere tava hep aynı hava diyor

ama demokrasi ve özgürlük konusuna hiç gelemiyor, biliyor ki konuya oradan girecek gücü yok, hizmeti yok, savunulacak bir tarafı yok, etrafından teğet geçiyor, sorulara başka cevaplar veriyor, provokasyon yapıyor.

Anlamamakta, duymamakta, yalan söylemekte, çarpıtmakta, insanların dini duyguları üzerinden olayları provoke etmekte hiçbir çekince görmeyip bu ülkeyi birbirine düşman ediyor, kin nefret tohumları ekiyor, ayrıştırıyor, ötekileştiriyor vsvs hepside kendi SİYASİ ÇIKARLARI için.

- - - Mesaj Güncellendi - - -


@IThelp'i alıntılarken ithelp şeklinde düzenleyen birisi hangi saygıdan bahsediyor.
saygıyı sizlerden öğrenecek değilim
1- IThelp özür. alıntı yapınca yazılar küçülmüş. ingilizcede bilirsinizi büyük.İ harfi yoktur
2- IThelp'in yazdıklarını okuyun bakalım saygısızlık varmı yokmu...
3- burada geldiğinizi günden beri tayyip böyle tayyip söyle demekten başka bişey diyemediniz. provokatör resim ve yazılardan başka bir şey cıkmadı...
4- ben ne tayyibi nede sizleri desteklerim... sadece vatanımı desteklerimmm..... kim o gezi parkı eylemlerine gidiyorsa benim için vatan hainidir. (halis duygulara sahip olanlar hariç)
5- tayyibi destekliyorum çünkü şu anda doğrusunu yapan odur.
6-siz türkiyede siniz . ben yurt dışındayım ... dünyanın bize nasıl tuzak ördüğünü buradan rahatlıkla izleyebiliyorum .
hiç bir devlet çıkarı olmadan başka bir devleti alkışlamaz. grubu alkışlamaz.destek vermez.para yollamaz!!!!!!
7-bir defa da olsa tarafsız göz ile bakmayı deneyin.
8 Atatürk Diye diye Kanımızı emen bu pisliklerden acaba ne zaman kurtulacaksınız. ne zaman kendi aklınız ve fikriniz ile düşüneceksiniz.
9- bu güne kadar türkiye kac tane darbe kac tane darbe girişimişnde bulunuldu . bunlara neden seyirci kalıyorsunuz. başbakanlar asıldı. kimisi itibarsızlaştırıldı. aklınız nerdeydi o zamanlar.
10- Baş örtülelere islami kesime baskılar yapılırken coplanırken sen nerdeydin ey benim akıllı insanlarım....
11- meslek liselerine yapılan katsayı zulmu (bende meslek lisesi mezunuyum) nerdeydiniz.
12- RTE uslubundan bahsetmişsiniz. Sizin yaptığınız onunkinden daha beter ve daha kötü.(küfürler karikatürler vs.10 yıldır adam aynı uslubu var (bende begenmiyorum) ama 10 yıldır sesiniz çıkmadı.
13- şu eylemcilerin isteğine bakarmısınız .
3. Havaalanı yapılmasın
3. köprü yapılmasın
Termik santraller ve hes ler yapılmasın
Nükleer Santraller yapılmasın.
bunların hepsi dış güclerin türkiye üzerinde oynadığı oyunlardır.
14-senin kredi kartı borcun vardır . benimde var . bunlardan dem vuran yok . faizler bizi soyup soğana çevirdi. oraya gidenlerde hiç mi akıl yoktuda bunu yazamadılar.
15-BIST düşerse Ülke Batar dediler düştüde ne oldu olan gene bize oluyor.,
16. Ben sizer gerçek tarihinizi öğrenin diye tavsiyede bulundum. sakın bana okulda ve üniversitede yazılan tarihten bahsetmeyin. gidin öğrenin derim yine ..... sizlerin o begenmediniz Osmanlı Devleti 700 yıl 3 kıtaya hakimdi. hangi ülkenin kaç yıl Osmanlı Hükümranlığında kaldığını arastırın derim .... vew Nedenlerinide ...

Oradan o lafları etmek kolay ama gerçeği görmek için kör olmak gerekmiyor.
Tencere Tava Hep Aynı Hava dedim baktımda zorunuza gitmiş . gitmesin kardeş gitmesin 90 yıldır hep aynı şeyleri bizlere söyleyip bizim kanmızı emdiler. bundan dolyı demiştim. kişisel olarak algılamayın ...
ben yaklasık 10 yıldır SDN deyim Mesaj sayıma bakın. İlk defa bu konuda sayısını bilmem ama 10 yılda yazmadığım mesajı bu konuya yazdım.
 

kgt1453

Asistan
Katılım
7 Şubat 2013
Mesajlar
158
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
Bizler demokrasiyi en çok isteyen kişileriz. Öyle ki, geçmiş zamanda bize yapılan baskılara haksızlıklara kimse ses çıkarmamasına rağmen sabır çekip yine demokrasiyi kullanarak bizlere hatta kendisini bizden görmeyenlere ADALETLİ olabilecek birini başa getirdik. Bugüne kadar şiddet taraftarı olmadık. Şiddete baş vurmadık. Hiçbir işimizi şiddet oluşturarak çözmeye çalışmadık.

Dün olduğu gibi bugün de demokrasinin işlemesini adaletin herkese tahsis edilmesi gerektiğini yine söylüyoruz ve hep söyleyeceğiz. Fikirlerinizi savunmasak dahi konuşma hakkınızı sonuna kadar kullanmanızda yardımcı olacağız. Öyle ki sizler bizleri anlamasanız da biz sizleri anlıyoruz.

İçinizde öyleleri var ki ne çözüm istiyorlar ne de hak arıyorlar. Bizler beklerdik ki sizler içinizdeki şehir eşkıyalarından arının. Olayların şiddete dönüştüğü ortamda eylemlerinize son verin. Sizler bunları düşünmek yerine sürekli polise çattınız. Sürekli bizleri suçladınız. Başbakana itaat eden koyunlar olarak gördünüz. Çapulcu diye o şehir eşkıyalarına denildiğini bildiğiniz halde demokrasi arayışınızı bırakıp başbakanın şahsına saldırdınız.

Bu milletin öfkesi çapulculara şehir eşkıyalarına sizlere değil. 1000 yıl birlikte yaşadık. haksızlık gördük belki istemeyerek haksızlık yaptık ama yine birlikte yaşadık. Yine yaşamaya devam edeceğiz. Yeter ki sizler adalet isterken adaletli olmayı unutmayın.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst