REDFOKS
Rektör
- Katılım
- 31 Ocak 2009
- Mesajlar
- 18,034
- Reaksiyon puanı
- 201
- Puanları
- 63
Türkiye doktorlara uygulanan şiddeti konuşuyor ancak doktorların hastalara olan alakasızlığını kimse gündeme getirmiyor!
Türkiye son zamanlarda üst üste yaşanan "hastaların doktor dövmesi" olaylarını konuşuşurken aynı anda yaşanan aksaklıklardan hiç kimse bahsetmiyor. Öyle bir durum oluştu ki doktor olmak için "hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum" diye yemin edenler, ayrıcalık talep eder hale geldi.
Geçtiğimiz günlerde Gaziantep'te doktor Ersin Arslan'ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesi, daha önce tek tük rastlanan 'hasta şiddeti' haberlerinde adeta bir patlamaya sebep oldu.
Söz konusu haberlerin gittikçe artması ve doktorların en son yaşanan Gaziantep olayından sonra sokaklara dökülmesi Meclis'i dahi harekete geçirdi. Öyle ki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'ndaki görüşmelerin ardından sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarıyla ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulması kabul edildi.
SABIKASI OLANIN POLİKLİNİĞE GİRMESİ YASAK!
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, önergeler üzerine hükümet adına yaptığı konuşmada konuyla ilgili alınan tedbirleri açıkladı.
Yapılması hedeflenen yeni düzenlemeye göre sabıkası olanların polikliniklere girmesi önlenecek. Hastanelere güvenlik alarm düğmesi konulurken sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin, hastane yönetimi tarafından emniyet güçlerine bildirilmesi de zorunlu hale getiriliyor.
SABIKASI OLAN ÖLSÜN MÜ?
Sağlık sektöründe önemli çalışmalara imza atan Bakan Akdağ'ın bu açıklaması akıllara başka soruları beraberinde getiriyor. Peki sabıkası olan hastalar nasıl tedavi olacak? Ya da sıradan bir suç nedeni ile sabıkası olan insanların bile azılı bir suçlu gibi muamele görecek olması ne derece doğru?
Alınan önlemlere bakılırsa sabıkası olan hasta artık polikliniklerde tedavi olamayacak. Tedavi olması da ancak bir polisin ona eşlik etmesi ile mümkün olacak.
DOKTOR DÖVEN HASTA HAKSIZ TAMAM YA HASTA DÖVEN DOKTORLAR?
Türkiye'de yaşanan bu olaylara neyin sebep olduğu, ne ilgili kişiler ne de medya tarafından hiç gündeme getirilmedi. Her seferinde hastanede yaşanan yoğunluğu öne çıkaran değerli basınımız doktorları haklı görüp hastanelerde doktorların vatandaşa ikinci sınıf vatandaş mmuamelesi yaptığı gerçeğini bir türlü görmedi, göremedi.
Geçtiğimiz aylarda özel bir üniversitenin hastanesinde yaşanan skandalı hepiniz okudunuz. Doktorların ilgisizliği yüzünden kaybolan hasta, hasta bakıcılarının hastaları dövmekten beter ettiği azarlamalar, hastanızla ilgili bilgi alacak kimseyi bulamamanız...
DOKTOR İMTİYAZINA HAYIR!
Doktorların hastalara karşı zamanla duyarsızlaştığı ve hastaları adeta ya birer müşteri gibi gördüğü ya da ikinci sınıf vatandaş olarak görüp azarlayarak, başından savarak çalıştığı artık bilinen bir şey.
İşini iyi yapan doktorları elbette ayırıyoruz ancak kamuoyu araştırmalarında vatandaşların doktorlarımızdan hiç ama hiç memnun olmadığı gerçeğini gözler önüne sermemiz gerekiyor.
Doktorlar, istediği zammı alamadığında ya da bir doktorun başına bir şey geldiğinde çalışmamasını biliyorsa hastaların da kendilerine karşı gerekli ilgi ve alakayı göstermeyen doktorlara karşı demokratik haklarını kullanması bir gereklilik. Doktorların hakkını koruyan devletimiz haklarından bihaber olan vatandaşlarımızın hakkını korumasını da bilmeli.
Ayrıca hatırlayın, yabancı doktor fikri tartışıldığında yine doktorlar eyleme kalkışmış ve "yabancı doktor istemezük" diye iş bırakmışlardı.
HASTA ŞİDDETİ VAR EVET AMA DOKTOR ŞİDDETİ DAHA ÇOK VAR!
Yaşanan hasta şiddetlerine doktorların sebep olduğu gerçeğini görüp Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın bu yönde önlemler alması gerekiyor. Yetersiz sayıda olan doktorların sayısının arttırılması için gerekirse yabancı doktorların da ülkemizde hizmet almasının önü bir an önce açılmalı.
DOKTORLARIN ETTİĞİ O YEMİN
-Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum.
-Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime,
-Hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma,
-Hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime,
-Meslektaşlarımı kardeş bileceğime, din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime,
-İnsan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma,
-Açıkça, özgürce ve namusum üzerine and içerim.
kaynak
Türkiye son zamanlarda üst üste yaşanan "hastaların doktor dövmesi" olaylarını konuşuşurken aynı anda yaşanan aksaklıklardan hiç kimse bahsetmiyor. Öyle bir durum oluştu ki doktor olmak için "hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum" diye yemin edenler, ayrıcalık talep eder hale geldi.
Geçtiğimiz günlerde Gaziantep'te doktor Ersin Arslan'ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesi, daha önce tek tük rastlanan 'hasta şiddeti' haberlerinde adeta bir patlamaya sebep oldu.
Söz konusu haberlerin gittikçe artması ve doktorların en son yaşanan Gaziantep olayından sonra sokaklara dökülmesi Meclis'i dahi harekete geçirdi. Öyle ki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'ndaki görüşmelerin ardından sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarıyla ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulması kabul edildi.
SABIKASI OLANIN POLİKLİNİĞE GİRMESİ YASAK!
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, önergeler üzerine hükümet adına yaptığı konuşmada konuyla ilgili alınan tedbirleri açıkladı.
Yapılması hedeflenen yeni düzenlemeye göre sabıkası olanların polikliniklere girmesi önlenecek. Hastanelere güvenlik alarm düğmesi konulurken sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin, hastane yönetimi tarafından emniyet güçlerine bildirilmesi de zorunlu hale getiriliyor.
SABIKASI OLAN ÖLSÜN MÜ?
Sağlık sektöründe önemli çalışmalara imza atan Bakan Akdağ'ın bu açıklaması akıllara başka soruları beraberinde getiriyor. Peki sabıkası olan hastalar nasıl tedavi olacak? Ya da sıradan bir suç nedeni ile sabıkası olan insanların bile azılı bir suçlu gibi muamele görecek olması ne derece doğru?
Alınan önlemlere bakılırsa sabıkası olan hasta artık polikliniklerde tedavi olamayacak. Tedavi olması da ancak bir polisin ona eşlik etmesi ile mümkün olacak.
DOKTOR DÖVEN HASTA HAKSIZ TAMAM YA HASTA DÖVEN DOKTORLAR?
Türkiye'de yaşanan bu olaylara neyin sebep olduğu, ne ilgili kişiler ne de medya tarafından hiç gündeme getirilmedi. Her seferinde hastanede yaşanan yoğunluğu öne çıkaran değerli basınımız doktorları haklı görüp hastanelerde doktorların vatandaşa ikinci sınıf vatandaş mmuamelesi yaptığı gerçeğini bir türlü görmedi, göremedi.
Geçtiğimiz aylarda özel bir üniversitenin hastanesinde yaşanan skandalı hepiniz okudunuz. Doktorların ilgisizliği yüzünden kaybolan hasta, hasta bakıcılarının hastaları dövmekten beter ettiği azarlamalar, hastanızla ilgili bilgi alacak kimseyi bulamamanız...
DOKTOR İMTİYAZINA HAYIR!
Doktorların hastalara karşı zamanla duyarsızlaştığı ve hastaları adeta ya birer müşteri gibi gördüğü ya da ikinci sınıf vatandaş olarak görüp azarlayarak, başından savarak çalıştığı artık bilinen bir şey.
İşini iyi yapan doktorları elbette ayırıyoruz ancak kamuoyu araştırmalarında vatandaşların doktorlarımızdan hiç ama hiç memnun olmadığı gerçeğini gözler önüne sermemiz gerekiyor.
Doktorlar, istediği zammı alamadığında ya da bir doktorun başına bir şey geldiğinde çalışmamasını biliyorsa hastaların da kendilerine karşı gerekli ilgi ve alakayı göstermeyen doktorlara karşı demokratik haklarını kullanması bir gereklilik. Doktorların hakkını koruyan devletimiz haklarından bihaber olan vatandaşlarımızın hakkını korumasını da bilmeli.
Ayrıca hatırlayın, yabancı doktor fikri tartışıldığında yine doktorlar eyleme kalkışmış ve "yabancı doktor istemezük" diye iş bırakmışlardı.
HASTA ŞİDDETİ VAR EVET AMA DOKTOR ŞİDDETİ DAHA ÇOK VAR!
Yaşanan hasta şiddetlerine doktorların sebep olduğu gerçeğini görüp Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın bu yönde önlemler alması gerekiyor. Yetersiz sayıda olan doktorların sayısının arttırılması için gerekirse yabancı doktorların da ülkemizde hizmet almasının önü bir an önce açılmalı.
DOKTORLARIN ETTİĞİ O YEMİN
-Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum.
-Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime,
-Hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma,
-Hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime,
-Meslektaşlarımı kardeş bileceğime, din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime,
-İnsan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma,
-Açıkça, özgürce ve namusum üzerine and içerim.
kaynak