- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,457
- Reaksiyon puanı
- 528
- Puanları
- 0
Türk keşif ve gözlem uydusu Göktürk-2, dün akşam Çinden Uzay'a fırlatıldı. Türkiyenin uzay-havacılık alanındaki tarihi başarısı ülke genelinde büyük heyecan yaratırken, şimdi herkes tek bir soruya odaklandı: Türkiyenin bir fırlatma tesisi olacak mı? Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, Türkiyenin yakın gelecekte sadece kendisinin değil, diğer ülkelerin de uydularını fırlatacak bir tesise sahip olmasının doğal bir gelişme olacağını belirtti.
Türkiyenin yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu Göktürk-2, Çindeki Jiuquan Fırlatma Üssünden dün akşam saat 18.12'de Uzay'a fırlatıldı. Başarılı bir ateşlemeyle uzaya gönderilen uydu, saat 18.25'te 686 kilometre yükseklikteki yörüngesine oturdu. Göktürk-2'den ilk sinyal 19.39'da Norveç Trömso'dan alındı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdür Vekili Tamer Beşer, uydunun başarıyla çalıştığını açıklarken, uydunun panellerinin bugün açılacağını ve normal işlevlerine başlayacağını belirtti.
Türkiyenin yüzde 80 yerli yapım olan Göktürk-2 ile yeni bir uydusunu Dünyanın yörüngesine göndermesi, uzay-havacılık alanında tarihi bir atılım olurken, bilim çevreleri ve kamuoyu tek bir soruya odaklandı: Türkiye uydularını ne zaman kendi üssünden fırlatacak?
ABDnin Stanford Üniversitesinde 36 yıl astrofizik alanında araştırmalar yapan Uzay fizikçisi Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, Göktürk-2nin başarısını ntvmsnbcye yorumladı. İnan, Türkiyenin yakın gelecek bir fırlatma üssüne sahip olmasının doğal bir gelişme olacağını ve bu şekilde önemli bir gelir kaynağı da oluşturabileceğini ifade etti:
'GURUR VE HEYECAN VERİCİ'
Göktürk-2'nin atılması bence hem manevi hem de teknolojik açıdan heyecan verici. Özgün kaynaklarımız ile tasarımlanmış olan bu ikinci uydu yakında katlanarak artacak olan uzay araştırma ve uygulamaların hem örnek teşkil edecek hem de aynı zamanda da Göktürk-2 projesinden öğrenilenler ile bundan sonraki projeler daha da verimli ve başarılı olabilecektir. Uzay alanı bütün yeni girenler için yepyeni bir ortam ve uzay teknolojilerinin de her açıdan kendisine has bir kalite standardı ve hata kabul etmeyen bir yapısı vardır. Dolayısı ile burada en önemli olan deneyerek öğrenmektir. Göktürk-2 tabii ki Göktürk-1'den çok daha gelişmiştir çünkü birinin eksikleri öbürünün kazanımları olmuştur. Ben bir Türk vatandaşı olarak Göktürk-2'nin yörüngede olmasından gurur ve heyecan duyuyorum.
[SDNTV]http://ntvmsnbc-video.mncdn.net/FlvFiles/0000042830.flv[/SDNTV]
'DİĞER ÜLKELERİN UYDULARINI DA UZAYA YOLLAYABİLİRİZ'
Ülkemizin uzay çalışmalarına, uzay konusunda bilimsel araştırmalara ve uygulamalara önem vermesi gerçekten çok sevindirici. Bu bağlamda fırlatma (ateşleme) tesisleri kurulması da bence gayet doğal bir gelişme. Ekonomisi hızla gelişen ülkemizin artık modern toplumların teknolojik alt yapısının önemli bir ölçüde de uzayda ve uzaydan olması gerektiğinin bilincine ulaştığını görüyoruz. Bunun en güzel örneği Ulaştırma Bakanlığı altında yeni kurulmuş olan Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü. Zaten bir süredir TUBITAK-Uzay çerçevesinde yürütülen uzay çalışmalarına böylelikle yeni bir ivme gelmiş olacak ve özellikle de uzayın kullanımından ticari ve ekonomik faydalar sağlamak konusunda yeni gelişmeler olacaktır. Orta vadede ülkemizin fırlatma tesisleri ile başka ülkelerin uydularının da yörüngelere yerleştirebileceğini öngörebiliriz ki Japonya, Rusya ve Çin gibi ülkeler için bu tür fırlatmalar önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.
TSKNIN UZAYDAKİ GÖZÜ
TUŞAŞ ve TÜBİTAK tarafından geliştirilen Göktürk-2, askeri istihbarat ve keşiflerde Türkiye'nin gözü olacak.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olan ve 140 milyon lira bütçeli proje kapsamında yapımına 2007 yılında başlanan uydu, sahip olduğu 2.5 metreye kadar çözünürlük kapasitesiyle kamyonet, otomobil ve zırhlı araçları net bir şekilde görüntüleyebilecek.
Havaalanlarındaki askeri hareketliliği Türkiye'ye rapor edecek olan Göktürk-2, dünyanın her noktasından görüntü alabilecek ve bunları Ankara'daki harekat merkezine gönderecek.
Dünya çevresini 98 dakikada turlayabilecek olan uydudan tek seferde 600 kilometrelik şeridin görüntüsü indirilebilecek.
ntvmsnbc
Türkiyenin yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu Göktürk-2, Çindeki Jiuquan Fırlatma Üssünden dün akşam saat 18.12'de Uzay'a fırlatıldı. Başarılı bir ateşlemeyle uzaya gönderilen uydu, saat 18.25'te 686 kilometre yükseklikteki yörüngesine oturdu. Göktürk-2'den ilk sinyal 19.39'da Norveç Trömso'dan alındı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdür Vekili Tamer Beşer, uydunun başarıyla çalıştığını açıklarken, uydunun panellerinin bugün açılacağını ve normal işlevlerine başlayacağını belirtti.
Türkiyenin yüzde 80 yerli yapım olan Göktürk-2 ile yeni bir uydusunu Dünyanın yörüngesine göndermesi, uzay-havacılık alanında tarihi bir atılım olurken, bilim çevreleri ve kamuoyu tek bir soruya odaklandı: Türkiye uydularını ne zaman kendi üssünden fırlatacak?
ABDnin Stanford Üniversitesinde 36 yıl astrofizik alanında araştırmalar yapan Uzay fizikçisi Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, Göktürk-2nin başarısını ntvmsnbcye yorumladı. İnan, Türkiyenin yakın gelecek bir fırlatma üssüne sahip olmasının doğal bir gelişme olacağını ve bu şekilde önemli bir gelir kaynağı da oluşturabileceğini ifade etti:
'GURUR VE HEYECAN VERİCİ'
Göktürk-2'nin atılması bence hem manevi hem de teknolojik açıdan heyecan verici. Özgün kaynaklarımız ile tasarımlanmış olan bu ikinci uydu yakında katlanarak artacak olan uzay araştırma ve uygulamaların hem örnek teşkil edecek hem de aynı zamanda da Göktürk-2 projesinden öğrenilenler ile bundan sonraki projeler daha da verimli ve başarılı olabilecektir. Uzay alanı bütün yeni girenler için yepyeni bir ortam ve uzay teknolojilerinin de her açıdan kendisine has bir kalite standardı ve hata kabul etmeyen bir yapısı vardır. Dolayısı ile burada en önemli olan deneyerek öğrenmektir. Göktürk-2 tabii ki Göktürk-1'den çok daha gelişmiştir çünkü birinin eksikleri öbürünün kazanımları olmuştur. Ben bir Türk vatandaşı olarak Göktürk-2'nin yörüngede olmasından gurur ve heyecan duyuyorum.
[SDNTV]http://ntvmsnbc-video.mncdn.net/FlvFiles/0000042830.flv[/SDNTV]
'DİĞER ÜLKELERİN UYDULARINI DA UZAYA YOLLAYABİLİRİZ'
Ülkemizin uzay çalışmalarına, uzay konusunda bilimsel araştırmalara ve uygulamalara önem vermesi gerçekten çok sevindirici. Bu bağlamda fırlatma (ateşleme) tesisleri kurulması da bence gayet doğal bir gelişme. Ekonomisi hızla gelişen ülkemizin artık modern toplumların teknolojik alt yapısının önemli bir ölçüde de uzayda ve uzaydan olması gerektiğinin bilincine ulaştığını görüyoruz. Bunun en güzel örneği Ulaştırma Bakanlığı altında yeni kurulmuş olan Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü. Zaten bir süredir TUBITAK-Uzay çerçevesinde yürütülen uzay çalışmalarına böylelikle yeni bir ivme gelmiş olacak ve özellikle de uzayın kullanımından ticari ve ekonomik faydalar sağlamak konusunda yeni gelişmeler olacaktır. Orta vadede ülkemizin fırlatma tesisleri ile başka ülkelerin uydularının da yörüngelere yerleştirebileceğini öngörebiliriz ki Japonya, Rusya ve Çin gibi ülkeler için bu tür fırlatmalar önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.
TSKNIN UZAYDAKİ GÖZÜ
TUŞAŞ ve TÜBİTAK tarafından geliştirilen Göktürk-2, askeri istihbarat ve keşiflerde Türkiye'nin gözü olacak.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olan ve 140 milyon lira bütçeli proje kapsamında yapımına 2007 yılında başlanan uydu, sahip olduğu 2.5 metreye kadar çözünürlük kapasitesiyle kamyonet, otomobil ve zırhlı araçları net bir şekilde görüntüleyebilecek.
Havaalanlarındaki askeri hareketliliği Türkiye'ye rapor edecek olan Göktürk-2, dünyanın her noktasından görüntü alabilecek ve bunları Ankara'daki harekat merkezine gönderecek.
Dünya çevresini 98 dakikada turlayabilecek olan uydudan tek seferde 600 kilometrelik şeridin görüntüsü indirilebilecek.
ntvmsnbc