SGK, Cumhurbaşkanımızın oğlu için de soruşturma yapabilecek mi?

[*SiRiNe*]

Sosyal güvenliği yaygınlaştırmak ve emekli başına düşen sigortalı yani prim ödeyen sayısını artır

makla yükümlü ve görevli olan SGK Yönetimi yeni yasadan önce sigortalı olanları incelemeye alacağız diye esip-gürlüyorlar. Yani, sigortalı olan sayısını azaltmak görevini üstleneceklermiş. Peki herkesi mi inceleyeceksiniz? Mesela, Cumhurbaşkanımızın oğlunu SSK’lı olduğu için, işvereni olan sayın Ali BABACAN’ı da çalıştırdığı için soruşturacak mısınız? İfadelerini almak için kimi görevlendireceksiniz?..

1-Reformlar sosyal güvenlik bilincini tavan yaptırdı

15 Nisan 2008 günü de ayrıntılı olarak verdiğimiz üzere Sosyal Güvenlik Reformu (SGR) konusundaki haberler 2006 yılından beridir en çok ilgi görenler arasında birinci sırayı alıyor ve SGR kapsamında, 2005 yılında hazırlanan tasarı taslakları konusunda haberler başlamıştı ve ardından, ilk reform Kanunu olan “5489 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” 19.04.2006 günü TBMM’den geçmişti ve 1 Ocak 2007 günü yürürlüğe girecekti. Ancak, zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından yeniden görüşülmek üzere 10.05.2006 günü TBMM’ye iade edilmişti. TBMM, vakit kaybetmeden iade edilen metni 31.05.2006 günü Genel Kurul’da kabul ederek, “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” haline getirdi bu reform da 2007 yılı ocak ayında yürürlüğe girecek ve 2007 yılı ocak ayından sonra işe girenler şimdi olduğu gibi kadın-erkek fark etmez 65 yaşında emekli olacaklardı.

2-Aktif-Pasif oranı arttı

2006 yılına kadar bir emekli başına düşen, sigortalı sayısı 1.8 iken 2006, 2007, 2008 yıllarındaki sigortalı girişleri ile birlikte bu sayı 2.2 ye ulaşmış durumdadır. Öte yandan şu an aktif yani prim ödeyen sigortalı sayısı da Cumhuriyet tarihinin tavan rakamına ulaşmış durumda olup, 10.840.311 olmuştur. Emekli sayısı ise 4.842.630’dır.

Sigortalı olanlar Sayı

Mart ilk tescil 114.506

Mart tekrar tescil 711.202

Nisan ilk tescil 298.300

Nisan tekrar tescil 741.184

TOPLAM 1.865.192

Mart ve nisan ayındaki ilk kez ve tekrar işe giriş rakamları tablodaki gibidir ama sadece ilk tesciller sizi yanıltmasın, tekrar tescillerin yarısından fazlası çıraklık okulu, meslek lisesi gibi yerlerden SSK’lı olanlardır bunların adına da ilk kez emeklilik yani uzun vadeli sigorta primi ödendiğinden ilk kez emeklilik sistemine girenlerin sayısı reformdan önceki son ayda (Nisan ayında) bile bir milyondan fazladır.

3- 2006 yılında da çocuk sigortasında tavan yapılmıştı

Ortalama her yıl 200 bin kadar kişi ilk kez SSK’lı olurken, 2005 yılında bir önceki yıllara göre iki katına varan “İlk Defa SSK’lı Olanlar”ın sayısı, 2006 yılında TAVAN yapmış durumdadır. Çünkü, 2007 yılı başında reform yürürlüğe girecekti, reformun kötü getirilerinden kaçınmak amacıyla sigortalı olanların sayısında kat be kat artış olmuştu. 2007 yılında reformun yürürlüğe girmesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptalinden sonra tekrar azalan sayı bu kere yine reform yürürlüğe girmeden evvel 2008 yılında yeniden tavan yaptı ve 94301 sayısına ulaştı. İşte 2008 yılının ilk 4 ayındaki 18 yaşından küçük olanların SSK’lı olma sayıları.

Yıllar Sayılar

2002 549.000

2003 285.000

2004 263.000

2005 603.000

2006 1.413.000

2007 238.000

4- 2008 yılında ilk kez sigortalı olan çocuklar-gençler

Cumhurbaşkanımızın oğlu da Babacan’ın yanında sigortalı yapılmıştı

1991 yılı doğumlu olan Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL’ün oğlu Mehmet Emre GÜL, Reform Kanunu olan 5510 sayılı Kanun’un TBMM’de kabulünden yaklaşık 2 ay sonra 1 Temmuz 2006 günü SSK’lı yapılmış ve 2007 yılında yürürlüğe girmesi planlanan reform nedeniyle 65 yaşında emekli olma riskinden kurtulmuş durumdadır. Bu durum bana göre çocuğunu düşünen her ana-babanın yaptığı olağan davranışlar arasındadır ve ayıplanması da gerekmez.

Mehmet Emre Gül’ün işvereni ise de ilginç bir isim Ali BABACAN. Siteler Şenkal Sokak No:1 Ankara adresindeki işyerinde 1 Temmuz 2006 günü işe başlayan Emre Gül, 24 gün çalıştıktan sonra

3 Ağustos 2008 günü işten çıkarılmış.

Yaş Aralığı 2008/1 2008/2 2008/3 2008/4

0-2 0 1 1 403

3-5 0 0 6 917

6-8 0 0 4 1.001

9-11 20 2 22 1.575

12-14 95 166 417 4.980

15-17 6.314 10.824 12.240 55.313

TOPLAM 6.429 10.993 12.690 64.189

5- Herkesin çocuğunu inceleyebilecek misiniz?
Benim merak ettiğim SGK yöneticileri Cumhurbaşkanlığı köşküne de müfettiş gönderip, Mehmet Emre GÜL için de gerçekten 24 gün SSK’lı gösterilip, 424 YTL ücret ödendiği bilgisi olan işyerinde gerçekten çalışıp-çalışmadığını kontrol edecekler mi? Yoksa sadece vatandaşın üzerinde mi denetim yapılacak?

Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, general, milletvekili, müsteşar, bürokrat çocuklarını da inceleyecek misiniz? Yoksa çocuklarından başka değerli varlıkları olmayan ve bu varlıklarını koruma güdüsü ile SSK’lı yapan garibanların çocukları mı incelemeye alınacak?




Ali TEZEL

 

[Turab Garip]

Sayın Gül, başbakan Erdoğan'a güvenmiyor artık anlaşılan.

 

[eozulu]

Bende öyleyim naylon ssk lı ama ben 30 gün çalıştım

 

[Turab Garip]

Bende öyleyim naylon ssk lı ama ben 30 gün çalıştım

Şimdi 30 günden sonra başka bir yerde çalışma şartı olmadan prim yatırıp sigortalı olabilmek için mi yapılıyor bu?

Bir zaman ben de naylon SSK'lı olacaktım, başka bir sebepten. Lakin unuttuğumuz bir şey var; mülk adaletin temelidir. Yani ülkemizde böyle.

Yine de şaşırtıcı olan; Abdullah Gül gibi güzel maaş alan biri, üstelik de oğlu için oldukça güzel iş imkanları ayarlayabilecekken, (yani bir cumhurbaşkanının oğlunun hemen herkesin oğlundan daha iyi bir geleceği sahip olma ihtimali daha yüksekken), neden böyle bir naylona başvurdu?

 

[keyloger]

tamaam iyice cıvıttılar olayı sayının artmasının zararını anlayamadım? sonuçta biz yarın kalkıp emekli olmuyoruz ki niye sigorta kaydı olan sayısının artmasından şikayet ediliyor?

 

[eozulu]

Bende öyleyim naylon ssk lı ama ben 30 gün çalıştım

Şimdi 30 günden sonra başka bir yerde çalışma şartı olmadan prim yatırıp sigortalı olabilmek için mi yapılıyor bu?

Bir zaman ben de naylon SSK'lı olacaktım, başka bir sebepten. Lakin unuttuğumuz bir şey var; mülk adaletin temelidir. Yani ülkemizde böyle.

Yine de şaşırtıcı olan; Abdullah Gül gibi güzel maaş alan biri, üstelik de oğlu için oldukça güzel iş imkanları ayarlayabilecekken, (yani bir cumhurbaşkanının oğlunun hemen herkesin oğlundan daha iyi bir geleceği sahip olma ihtimali daha yüksekken), neden böyle bir naylona başvurdu?

Başka bir yerde çalışmadan sigorta olmuyor sanırım. Amaç sadece zorunluluk yaşı 65 e çıkmadan veya gün sayısı 7200 çıkmadan emekli olabilmek.

Dediğin gibi Abdullah Gül'ün oğlunun naylonu geçtik sigorta yaptırması bile saçma 1 milyon tane emeklilik sigortası sağlık sigortası şirketleri var. Yatır onlara primini polemiğe girme. Anlamak zor.

 

[Reallist]

Yav dertleri bir yerden arıza çıkarmak. İş adamı olacak birinin emeklilik yaşıyla uğraşıyorlar. İşci değilki yaştan emekli olsun .70 yaşında işinin başında olur. Dedikten sonra Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden açıklama geldi. Çamurcuuuuu manşetlere yalanlama haberi geldi...


Mehmet Emre Gül'ün sigortalanma haberine yalanlama geldi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, oğlu Mehmet Emre'nin 2006 yılında ''Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın dedesinin ismini taşıyan Ali Babacan Tekstil Firması''nda çalıştığı dönemde sigortalı olduğunu bildirerek, ''2 yıl önce açık ve şeffaf şekilde gerçekleşen bir sigortalılık işleminin şimdi gündeme getirilmesi, bazı televizyon ve yayın organlarında Mehmet Emre Gül'ün, yeni sosyal güvenlik düzenlemesinden etkilenmemesi amacıyla sanki kanun yürürlüğe girmeden hemen önce çalışmadan sigortalı yapılmış gibi gösterilmesi büyük bir haksızlıktır'' dedi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, ''bazı basın yayın organlarında bir süredir yer alan, küçük oğlu Mehmet Emre Gül ile ilgili haber ve yorumları üzüntüyle izlediğini'' ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, açıklamasında şunları kaydetti:

''Oğlum Mehmet Emre, derslerinde son derece başarılı bir öğrencidir. Yaz döneminde okullar kapandığında, tatil yapmak yerine tamamıyla kendi arzusuyla çalışmayı tercih etmektedir. 2006 yazında da Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın dedesinin ismini taşıyan Ali Babacan Tekstil Firması'nda 24 gün bilfiil çalışmıştır ve bunun pek çok tanığı mevcuttur. Bu firmanın bütün iş dünyasında bilinen en belirgin vasıflarından biri kayıt ve vergi konusundaki aşırı hassasiyetidir. Mağazalarından evlerine götürdükleri ürünlerin bile vergisini ödeyecek kadar duyarlıdır.

İlgili firma bu anlayış çerçevesinde Mehmet Emre'yi de çalıştığı dönemde sigortalı yapmıştır. Kayıt dışı işlem yapmamaya büyük özen gösteren bu yaklaşım, aslında takdir edilmesi ve örnek alınması gereken bir davranıştır. 2 yıl önce açık ve şeffaf şekilde gerçekleşen bir sigortalılık işleminin şimdi gündeme getirilmesi, bazı televizyon ve yayın organlarında Mehmet Emre Gül'ün, yeni sosyal güvenlik düzenlemesinden etkilenmemesi amacıyla sanki kanun yürürlüğe girmeden hemen önce çalışmadan sigortalı yapılmış gibi gösterilmesi büyük bir haksızlıktır. Şayet, benim öyle bir niyetim olsaydı, küçük oğlumdan önce büyük oğlum Ahmet'i sigortalı yaptırmam gerekirdi.

Bu noktada Cumhurbaşkanlığı makamını ve şahsımı hedef alan yıpratma amaçlı haber ve yorumlar, iyi niyetten yoksundur. Ayrıca, küçük oğlum Mehmet Emre ile ilgili gerçekten uzak, çarpıtılarak tek taraflı sunulan haber ve yorumların, basının evrensel meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı da aşikardır.''

www.stargazete.com

 

[eozulu]

Azönce habersitesinde okudum yalanlama geldi. oğlu fiili olarak çalışmış ayrıca büyük oğlunda sigorta yokmuş.

 

[Elbruz46]

yaw iki yıl öncesigortalanmış yuh yaniii
bu yeni çıkan sosyal güvenlik yaysası ile yakından uzaktan ilgisi yok...
bu çarptırma haberlerle yıllarıdr milleti kandırdılar kafalarda soru işaretleri bıraktırlar... bu gün internetin ve medyanın çeşitlenmesi ile birlikte bu tür yalana ve taraflı haberler hemen çürütülebilmekte... ama bu da yeterli değildir... bu tür maksatlı ve taraflı haber yapanlara yaptırım da gereklidir... çamur at izi kalsın mantığı şile yapılan bu tür haberleri ve yapanlaroı şiddetle kınıyorum...

 

[tugbagaleri]

Burada onun bunun oglunun sigortalı olmasından cok bu yasayı çıkartmakla yönetenlerın aslında ne kadar nekadar halkcı oldugu anlaşılıyor ve bunu IMF nin zorunlulukları dogrultusunda yapmak ve baska cozumyolu bulmadan halka yuklemekte cabası hukmete yapılan her eleştırıyı ba bu kesin darbeci mantıgıyla karşılamak bazılarımız körleştırıyor herzaman her şeye yanlışını soylememız lazım mesela bugun bu yasayı çıkaranlar bir onceki sosyal guvenlık yasası cıktıgında yasayı sosyal devlete yakışmayan halk dusmanı bır yasa olarak degerlendıryordu bunuda en keskınbır sekılde suandakı çalışma bakanımız savunuyordu butun bunları sorgulamamız lazım bence
bu konuda ozamankı meclıs konusmalarını foruma gondermiştim muhalefete dogru soler iktidarda şaşar klasıgını bır turlu yıkamıyoruz. Butun bunların yanında darbe olsada kurtulsak şu ırtıcacılardan deme basıtlıgınıde gostermeden