“Şen Olasın Lâiklik”(Yaz.Hüsnü Aktaş)Adlı Hikâyeler Kitabının Tanıtımı:

Bu konuyu okuyanlar

edib

Öğrenci
Katılım
30 Ocak 2019
Mesajlar
5
Reaksiyon puanı
0
Puanları
1
Yaş
55
“Şen Olasın Lâiklik”(Yaz.Hüsnü Aktaş)Adlı Hikâyeler Kitabının Tanıtımı:

İnsanlar için Kur’an-ı Kerîm’de ve Hadis-i Şerifler’de kıssalar vardır.Kıssalar ise,hikâyenin küçüğüdür.Öyle ise kıssa ve hikâye üzerinde yapılan çalışmalar bir noktada sünnetullaha bir noktada da sünnet-i nebeviyyeye uygun düşmektedir.

Edebî sanatları dinden,dini de insanlıktan ayırmak mümkün değildir.Kur’an-ı Kerim ve Hadîs-i Şerifler en üstün seviyede edebî eserlerdir.Kur’an’daki belâgat gösteriyor ki,edebî üslup içinde meseleleri ele almak,Kur’an-ı Kerîm’in bu yönüne ittiba etmek demektir.

Tarih boyunca iktidara,silaha ve servete sahip olan müstekbirlerin,diğer insanların haklarına ve hürriyetlerine tecavüz ettiklerini söylemek mümkündür.Kur’an-ı Kerim’de yer alan kıssalarda; hem Allah’ın(c.c.) varlığını,hem de indirdiği hükümleri reddeden zorbaların,kendi ihtiraslarına teslim olmayan insanlara yaptıkları işkenceler haber verilmiştir.Kıssalarda yer alan hikâyeler;hayalî değil,yaşanmış olan hadiselein bir özetidir.

Bazı İslam âlimleri, en önemli meseleleri izah ederken yaşanmış hadiseleri(hikâyeleri)misâl olarak zikretmişlerdir.Büyük devlet adamı Nizâmü’l Mülk;“Siyasetnâme” adlı eserinde ,en önemli meseleleri hikâyelerle îzah etmiştir.Tasavvuf yolunda önemli yeri olan âlimlerin geliştirdiği “Makame” sanatını,yaşanan hâdiselerden(hikâyelerden)nasıl ders alınması gerektiğini ortaya koyma sanatı olarak nitelendirmek mümkündür.”Her kıssadan bir hisse” sözü de bu noktada meşhurdur.

Yazar Hüsnü Aktaş’ın 1976 yılında kaleme aldığı ve ilk baskısı 1977 yılında yapılan “Şen Olasın Laiklik” adlı kitabı,yaşanan hâdiselerin hikâyesidir.Bir anlamda “Makame Sanatı”nın günümüzdeki bir uzantısıdır.

Toplumsal gerçekçilik çizgisinde bir kitap.Bir hikâye kitabı.Onüç hikâyeden oluşmuş.Hüsnü Aktaş devrimlerle başlayan toplumsal değişim sürecinde temel meseleleri konu olarak seçmiş.Olaylar ve mesaj önde,estetik kaygı arkada görünüyor.Her hikâyede olumlu bir tip görüyoruz.Gerçekten toplumun tüm yozlaşmasına rağmen olaylar karmaşığı içinde olumlu tipleri –az da olsa- görmek mümkün.

Kitap,bütünüyle,siyasal-politik düzeyde tartışma konusu olan konuları içeriyor.Bu,okumayı kolaylaştırıcı bir durum.Meselâ büst ve heykel,kadın-erkek eşitliği-eşitsizliği,hastanelerdeki ünlü rezaletler,köyden kente göç eden bir ailenin ev sahibi olmasındaki zorluklar,eğitim düzeninin sonuçları,batılı formlar çerçevesindeki Prof.lar,kapkaççı bir ekonomik düzenin kirli çamaşırları,kurulu lâik düzenin içindeki bir”imamın dramatik hâli”ve imparatorlukla Cumhuriyet arasındaki geçiş devresini yaşamış bir Sıtkı Hoca’nın başkaldırışı…

Yazarın deyimiyle;”Bugüne kadar hikâyemize konu olmamış, hatta düşünülmemiş meseleleri gündeme getirmeye çalıştım.Bunun en büyük zorluğu,örnek alabileceğim hiçbir hikâyecinin olmayışıdır.Çünkü bu konular tâbir-i caîzse belâlı konulardır.”

Kitabın hayrlara vesîle olmasını temennî ederim…
 

Son mesajlar

Üst