TheJoker
Doçent
- Katılım
- 26 Kasım 2011
- Mesajlar
- 579
- Reaksiyon puanı
- 3
- Puanları
- 0
->Savunma kendiliğinden ileri çıkmış, vallahi ben yapmadım.
-> Zaten benim asıl frikikçim bu değildi abi. O yüzden vuramadım.
-> Bu Robinho ne biçim koşuyor?
-> Penaltı çekerken vallahi köşeye attım, üstüne vurdu
-> Ben kaymadım, kendi kaydı ama...
-> Abi senin takımın alayı kırmızıydı (kusursuz)
-> Ben orta açtım, adam pas attı...
-> Koskoca Barça, bir tane doğru dürüst kaleci almaz mı?
-> İki farkla öne geçince umutlandın di mi bi an? İtiraf et
-> Her top senin adamın önüne düşüyor..
-> Benim kaleci, senin her vurduğunu içeri alıyor.
-> (Frikik öncesi) Atarsam ne vercen?
-> (Tek kale oynayan taraf, rakibini kızdırırken) Benim kaleci ne renk giymiş gördün mü?
-> 'Kol'a alışamadım henüz...
-> Basıyorum 2 saat sonra pas veriyor.
-> Bu kolun tuşları iyi basmıyor. Değişelim bak, yeneceğim bu sefer..
-> Bakma penaltı atarken ya.. Sonra kurtarıyorsun tabi..
-> Zenci hakem çıkmış yine maça, zenci futbolculara faul çalmıyor! Baştan başlatalım.
-> Maç kopar. Belli ki fark olacaktır.. Santradan sonra geri paslarla, sinirden bir gol de kendi kalesine atılır.. Ardından tabiki restart!
-> X tuşu takıldı!
-> (Hakemin bitiş düdüğüyle birlikte) Tam da gole gidiyordum
-> Inter benim. Sen başka seç
-> Barcelona ile babam da yener!
-> Sus da oyununa bak!
> Ya o adam Messi'ye nasıl yetişir yaa?
-> 1. oyuncu: "Abi bi pause yapsana telefon çalıyor" 2. oyuncu: "Telefon hep ben atak yaparken çalıyor ama"
-> (Çoklu bir ortam) Rövanşsız turnuva, son iki öder.
-> İlk golü yiyince moral bozuluyor sanırım. Yoksa takım niye bu kadar kötü oynasın.
-> (Oyunu takip eden biri) "O golü nasıl yedin yaa? Çekil kenara da beraberliği getireyim, sana vereyim yine"
-> Yine mi hakemi satın alma tuşuna bastın?
-> Bala aldın yine.. Tek kale oynadım ama...
-> (İkiye iki maç yapıldığında özellikle şu diyalog çok yaşanır) "Kanattan koşanı takip ediyorum ben, sen ortadakine bak"
-> Sakatlığı kaldır! Sen direkt Ronaldo'yu sakatlıyorsun
-> (Kötü bir şut sonrası) "Allah belanı versin Torres..."
-> Bu 'kol' bozuk
-> Hoca faul var orda hocaaa!
-> Ya azıcık doldurdum yaa!
-> Ben oraya mı attım yaa!
-> Benim Ronaldo bozuk...
-> Oğlum Ibrahimoviç düşüşteydi, şanslısın.
-> Her top senin adamın önüne düşüyor..
-> Benim kaleci, senin her vurduğunu içeri alıyor.
-> (Frikik öncesi) Atarsam ne vercen?
-> (Tek kale oynayan taraf, rakibini kızdırırken) Benim kaleci ne renk giymiş gördün mü?
-> 'Kol'a alışamadım henüz...
-> Basıyorum 2 saat sonra pas veriyor.
-> Bu kolun tuşları iyi basmıyor. Değişelim bak, yeneceğim bu sefer..
-> Bakma penaltı atarken ya.. Sonra kurtarıyorsun tabi..
-> Zenci hakem çıkmış yine maça, zenci futbolculara faul çalmıyor! Baştan başlatalım.
-> Maç kopar. Belli ki fark olacaktır.. Santradan sonra geri paslarla, sinirden bir gol de kendi kalesine atılır.. Ardından tabiki restart!
-> X tuşu takıldı!
-> (Hakemin bitiş düdüğüyle birlikte) Tam da gole gidiyordum
-> Inter benim. Sen başka seç
-> Barcelona ile babam da yener!
-> Sus da oyununa bak!
> Ya o adam Messi'ye nasıl yetişir yaa?
-> 1. oyuncu: "Abi bi pause yapsana telefon çalıyor" 2. oyuncu: "Telefon hep ben atak yaparken çalıyor ama"
-> (Çoklu bir ortam) Rövanşsız turnuva, son iki öder.
-> İlk golü yiyince moral bozuluyor sanırım. Yoksa takım niye bu kadar kötü oynasın.
-> (Oyunu takip eden biri) "O golü nasıl yedin yaa? Çekil kenara da beraberliği getireyim, sana vereyim yine"
-> Yine mi hakemi satın alma tuşuna bastın?
-> Bala aldın yine.. Tek kale oynadım ama...
-> (İkiye iki maç yapıldığında özellikle şu diyalog çok yaşanır) "Kanattan koşanı takip ediyorum ben, sen ortadakine bak"
-> Sakatlığı kaldır! Sen direkt Ronaldo'yu sakatlıyorsun
-> (Kötü bir şut sonrası) "Allah belanı versin Torres..."
-> Bu 'kol' bozuk
-> Hoca faul var orda hocaaa!
-> Ya azıcık doldurdum yaa!
-> Ben oraya mı attım yaa!
-> Benim Ronaldo bozuk...
-> Oğlum Ibrahimoviç düşüşteydi, şanslısın.
