Obezdi, beslenme uzmanı oldu

Bu konuyu okuyanlar

Guest Part

Müdavim
Katılım
5 Haziran 2009
Mesajlar
1,475
Reaksiyon puanı
42
Puanları
0
Yıllarca diyet yaptı, fazla kilolarıyla savaştı. Mücadelenin sonunda diyet uzmanı oldu, obeziteyi yendi. 'Mutlu Diyet' kitabında obeziteden ideal kiloya uzanan yolculuğunu anlattı.

CAGATAY%20kapak.widec.jpg


İSTANBUL - "Obezite çocukluk ve gençlik dönemimi kapsayan önemli bir sorundu. Hem sosyal hem de psikolojik yönden hayatımın her yerindeydi aslında, o dönemde en büyük üzüntü kaynağım fazla kilolarımdı. Pek çok defa kilo vermeye çalışsam da başarılı olamamıştım. Çünkü kendimce uyguladığım yanlış diyetler pazartesi başlayıp, salı günü biten türdendi."
Bu sözler, yıllarca aşırı şişmanlığın getirdiği sorunları yaşamış ve obeziteyi yenmiş bir beslenme ve diyet uzmanına, Çağatay Demir'e ait. 'Çağatay Demir'le Mutlu Diyet' kitabının yazarı, obezite mücadelesinde nasıl kazanan taraf olduğunu ntvmsnbc'ye anlattı.
"İşler iyice içinden çıkılmaz hale gelince bu zor hastalığa daha farklı yaklaşmayı denedim. Bu hastalık hakkında pek çok kitap edinip bilgi topladım ve onunla doğru zamanda savaşmaya başladım. Kilo vermek çok zorlu bir süreç olduğu için, kilo vermeyi fazlasıyla istemelisiniz. İçinizdeki istek ne kadar büyük olursa, karşılaştığınız zorluklarla baş etmek de o kadar kolay oluyor. Ben de kilo vermeyi çok istediğim bir anda ve bu konuda edindiğim bilgilerle yola çıktım. Ve beni gören insanları hayrete düşürecek şekilde kilo verdim.



"SÜRECİ YAŞADIĞIM İÇİN HASTALARI DAHA İYİ ANLIYORUM"
O dönemde beslenmeye duyduğum ilgi nedeniyle bu konuda bir meslek edinmek istedim. Okuduğum kitaplar ve edindiğim bilgileri de değerlendirerek bu alanda eğitim aldım, beslenme ve diyet uzmanı oldum. Şimdi de kilo vermesine katkıda bulunduğum yüzlerce hastaya bu zorlu süreçte elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu süreci yaşamış biri olarak, kilo vermelerine katkıda bulunduğum hastaları daha iyi anlayabildiğimi düşünüyorum."
'Çağatay Demir'le Mutlu Diyet' kitabı okuyucuya, eziyet çekmeden, aç kalmadan, strese girmeden fazla kilolardan kurtulmanın ipuçlarını veriyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, bu kitapta özellikle yanlış diyetlerin sakıncalarına dikkat çektiğini söylüyor.

DİYET YAPARKEN DE MUTLU OLABİLİRSİNİZ
Ben bu kitapta, yanlış diyetlerin aksine, eziyet çekmeden, aç kalmadan, daha kolay ve mutlu şekilde kilo vermenin yollarını irdeledim.Kilo vermek ve sağlıklı yaşamak isteyen insanların yaşamlarında yapacakları küçük değişikliklerle, büyük başarılar yakalayabileceklerini, daha fit bir vücutla daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama sahip olabileceklerini anlatmaya çalıştım. Kitapta, kendi kilo verme ve obeziteyi yenme serüvenimin yanı sıra, ezbere yapılan diyetlerin aksine diyetin kişiye özel planlanması gerektiği, öğün düzeni ve sıklığı, yağlanmayı arttıran glisemik indeksi yüksek besinler, alışveriş kuralları, tok tutan sihirli yiyecekler, dışarıda yemek yemenin püf noktaları, egzersizin önemi, sağlıklı ve lezzetli yemek tarifleri gibi pek çok konuyu işledim."

"KİLO VERME IQ'SU DA OLUR MU?" DEMEYİN!
Çağatay Demir'le Mutlu Diyet' kitabında, kilo verme IQ’su ile ilgili test dikkat çekiyor. Demir, kilo verme IQ testinden alınan sonuçların pek de parlak olmadığını söylüyor.

"Kilo verme IQ testi olarak adlandırdığımız bir test yöntemimiz var. Bu testimiz 10 sorudan oluşuyor ve bu sorulara verilen yanıtlarla insanların kilo verme konusundaki genel bilgilerini ölçüyoruz. Test sonucunda 10 sorudan 6-7'sini doğru cevaplayanları beslenme ve kilo verme konusunda daha bilgili kabul ediyoruz. Ancak karşılaştığımız sonuçlar maalesef insanların kilo verme konusunda çok doğru bilgilere sahip olmadığını ortaya koyuyor."
"Bir insanın kilo verebilmesi için, 'kilo IQ’sunun kaç olması gerekir, kilo IQ’su düşük insanlar daha mı kolay kilo alıyor?" Demir'in cevabı:
"Aslında kilo verme IQ’sundan elde ettiğimiz sonucun kişilerin ne kadar ya da ne hızda kilo vereceğine bir etkisi bulunmuyor. Herkes kilo verme IQ’su ne olursa olsun kesinlikle kilo verebilir. Ancak kilo verme IQ’su yüksek olan kişilerin daha sağlıklı kilolarda olduğunu söyleyebiliriz."


SİZİN KİLO VERME IQ’NUZ KAÇ?
"Birçok kişi kilo verme konusunda şehir efsanelerine inanır. Acaba siz 'doğru bilinen yanlışlar' konusunda ne kadar bilgi sahibisiniz?" diyen Çağatay Demir'in kilo verme IQ testine siz de katılın.

1-Türkiye’de yetişkinlerin yarısı kilolu veya obezdir. D… Y…
2-Hangi kiloda olursanız olun, bel çevrenizi ölçerek hastalıklara olan yatkınlığınızı belirleyebilirsiniz. D… Y…
3-50 yaşın üzerinde ortalama aktiviteye sahip olan bir kadının günlük alması gereken kalori 1800’dür. D… Y…
4-Soslu ve tavuklu bir salatanın kalorisi, çift köfteli-peynirli bir hamburgerin kalorisinden yüksektir. D… Y…
5-Ekstra kalori alımına neden olacağı için, yemekten önce çorba içmekten kaçınılmalıdır. D… Y…6-Yemekleri küçük tabaklarda servis etmek, daha az besin tüketilmesini sağlar. D… Y…
7-60 dk. hızlı tempoda yürümek, 60 dk. orta hızda yürümekten daha çok kalori harcatır. D… Y… 8-Tatlandırıcı kullanmak kilo vermeye yardımcı olur. D… Y…
9-Eğer obezseniz, kilo vermek için bazı yan etkileri olsa da birçok ilaç kullanılabilirsiniz. D… Y… 10-Çok fazla çaba sarfedip kilo veremiyorsanız, hipotroidiniz olabilir. D… Y…

CEVAPLAR
1-Yanlış. Türkiyede her 3 yetişkinden 2’sinin kilolu veya obez olduğu bilinmektedir.
2-Doğru. Bel çevresi birçok sağlık probleminin ortaya çıkma nedenidir.
3-Doğru. Sedanter kadınlar bu kaloriden 200 kkal. düşük, aktif kadınlar ise 200-400 kkal. daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar.
4-Doğru. Dışarı çıkıp sağlıklı bir seçim yapmak istediniz ve bir salata sipariş verdiniz. Tamam kabul ediyoruz çok iyi niyetlisiniz. Ancak salatanıza koyulan bazı soslar ve sıvı yağlar, size koca bir hamburgeri midenize indirmekten daha çok kalori verebilir. Bu nedenle dışarıda salata yerken ne yapıyoruz: Garsona “lütfen az yağlı ve sossuz olsun” diyoruz.
5-Yanlış. Siz çorba içmeyerek kalori alımınızı azalttığınızı düşünürken, aslında ana yemekten, çorbadan daha fazla kalori alacak kadar fazla tüketiyorsunuz. Bu nedenle yemekten önce hafif bir çorbaya kesinlikle 'hayır' demeyin.
6-Yanlış. Yapılan çalışmalar, tabağın boyutu ile tükettiğiniz yiyecek miktarı arasında pozitif bir ilişki bulamamıştır.
7-Doğru. Yaktığınız kalori aslında yürüdüğünüz mesafe ile doğru orantılıdır. Hızlı tempoda daha çok yol alacağınız için, daha fazla kalori harcarsınız.
8-Yanlış. Yapılan çalışmalar tatlandırıcıların, zayıflama konusunda yardımcı olmadığını aksine tatlandırıcılı yiyeceklerin kalorisiz olduğu düşüncesi ile daha fazla tüketildiğini ve kilo almaya neden olabileceğini göstermektedir.
9-Yanlış. Piyasada bulunan iki ilaç zayıflama konusunda sihirli bir değnek değildir. Sağlık üzerine birçok olumsuz yan etkisi vardır. Bu nedenle kilo vermek istiyorsanız daha az yemeye ve aktivite yapmaya başlayın.
10-Doğru. Hipotroidin olması kilo vermenizi önleyen bir neden olabilir. Ciddi denemelerinize rağmen kilo veremiyorsanız, doktorunuzla görüşmenizi tavsiye ederiz.



SKOR TABLOSU:
10 Doğru cevap : Süper
8-9 Doğru cevap : Çok iyi
6-7 Doğru cevap : İyi
4-5 Doğru cevap : Orta
0-3 Doğru cevap : Zayıf

3 ADIMDA KİLO KORUMA PROGRAMI
Fazla kilolardan kurtulduktan sonra, ideal ve sağlıklı kiloda kalmanın yani verilen kiloyu korumanın önemine değinen Demir, "Bence en önemli nokta bu. Çünkü çalışmalar, kilo veren insanların çok azının kilosunu uzun vadede koruyabildiğini gösteriyor. Bu nedenle kilo vermeye özen gösterildiği kadar kilo korumaya da özen gösterilmeli" diyor.

"Genellikle insanlar; 'O kadar kilo verdim, nasıl olsa bir daha almam' ya da 'Biraz kilo alsam da önemli değil, nasıl olsa kolayca veriyorum' gibi düşüncelere kapılıyorlar. Bu tür düşünceler verilen kiloların aynı hızla alınmasına, kimi zaman da fazlasıyla geri gelmesine neden oluyor.

1.Basamak: Verilen kiloyu koruyabilmenin ilk yolu, sağlıklı kilo vermekle mümkündür. Bu nedenle ayda 2 ile 4 kg vermek idealdir. Hızlı verilen kiloların çok daha hızlı alındığı bir gerçektir. 2.Basamak: Beslenmenin temel ilkelerini hayatın hiçbir döneminde uygulamaktan vazgeçmemek esastır. O temel ilkeler ise şunlardır:
-Günde 3 ana, en az 2 ara öğün düzeninde beslenin.
-Öğünlerinizin arası ortalama 2.5-3, en fazla 4 saat olsun. Mümkünse 4 saati geçirmeyin.
-İkindi ara öğününüz diğer ara öğünlerden daha zengin olsun. Bu ara öğünde karbonhidrat ve proteinlerin kombinasyonundan oluşan ara öğünler tercih edin. Kepekli tost, süt ve meyve gibi.
-Lif içeriği yüksek olan yiyecekleri tercih edin.
-Meyve ve sebze ağırlıklı beslenin.
-Glisemik indeksi düşük olan besinleri tüketin.
-Şeker ve tatlı tüketiminden mümkün olduğunca uzak durun.
-Yüksek yağlı yiyeceklerden kaçının.
-Haftada 150 dakika tempolu yürüyüşün yanında haftada 2-3 kez şınav, mekik, ağırlık kaldırma gibi dayanıklılık egzersizleri yapın.
-Fazla kaçırdığınız bir öğünü gün içinde daha az yiyerek veya daha çok spor yaparak dengelemeye çalışın.
3. Basamak: Kilo sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Bu doğrultuda belirlenen bir günde, sabah kalkıp, tuvalet ihtiyacı giderildikten sonra, kıyafetsiz olarak tartılmalı ve mutlaka tarihle birlikte not edilmelidir. Burada önemli olan değişimi izlemektir. Bir hafta dört yüz gram alabilir, ama sonraki hafta beş yüz gram verebilirsiniz. Bu doğrultuda kilonuzu izleyerek çok küçük değişimleri kontrol etmek daha kolay olacaktır. Aksi halde bu küçük değişikliklerle belli bir süre sonra baş etmek zorlaşabilir."
BESLENME ANKETİ
'Çağatay Demir'le Mutlu Diyet' kitabında neden, ne zaman, nerede ve nasıl yemek yediğinizi saptamak için tasarlanmış bir beslenme testi de bulunuyor. Siz de aşağıdaki cümleleri 'Evet' veya 'Hayır' olarak işaretleyerek beslenme alışkanlıklarınız konusunda fikir sahibi olabilirsiniz.
"Genellikle kahvaltı yaparım.
Hiçbir zaman öğün atlamam.
Genellikle dışarıda yemem veya öğünlerimi dışarıdan almam.
Meyve ve sebzeleri severek tüketirim.
Ne zaman bir şeyler atıştırsam, genellikle besleyici şeyleri tercih ederim.
Özel günlerde veya arkadaşlarımla çıktığımda tıka basa yemek yeme adetim yoktur.
Değişik çeşitteki ve yeni yiyecekleri yemeyi severim. Sıkıldığımda, stresliyken ve kendimi yalnız hissettiğimde yemek yemekten kaçınırım.

Televizyon izlerken ve diğer insanlarla sosyalleşirken yemek yemekten kaçınırım.
Nadiren öğünlerimi ve/veya atıştırmalarımı arabada yerim. Hiç bir zaman yatak odamda yemek yemem.
Yiyeceklere karşı kontrol edemediğim arzularım yok, besleyici yiyecekleri severim, tatlarının güzel olduğunu düşünüyorum.
Ne tür yiyecekler yemem gerektiğini biliyorum ve doğru beslendiğimi düşünüyorum.
Tatlı ve tuzlu atıştırmalardan kaçınıyorum, doğru beslenmek için zaman ayırıyorum.
Sağlıklı besinleri işte ve evde sürekli hazır bulunduruyorum.
Gün içinde çok su içiyorum. Alkolü nadiren ya da hiç içmiyorum.
Öğünlerde porsiyonlarımı az tutuyorum.



EVET VE HAYIR CEVAPLARINIZI SAYIN
15-20 arasında soruya 'evet' cevabı verdiyseniz:
Doğru yoldasınız demektir. Bu beslenme sistemini ömrünüz boyunca sürdürmenizi diliyoruz. Ankete göre doğru beslenme alışkanlıklarını uyguluyor ve sağlıklı besinleri severek tüketiyorsunuz. Eğer herhangi bir soruya “yanlış” olarak cevap verdiyseniz, bunun üzerinde de biraz düşünebilirsiniz. Doğru yolunuzda yürümeye devam edin.
8-14 arasında soruya 'evet' dediyseniz: Bazı değişiklikleri yapmak ve beslenme durumunuzu daha da iyileştirebilmek için çok iyi bir fırsatınız var. “Doğru” olarak cevaplandırdığınız soruların sayısı sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olduğunuzu gösteriyor. Ancak bunları biraz daha geliştirmekte fayda var.
Cevap sayınız 7 veya daha az ise: Beslenmenizi kapsamlı bir şekilde gözden geçirmenizde fayda var. “Yanlış” olarak işaretlediğiniz sorulara tekrar bakmanızı ve bu noktaları günlük hayatınızda göz önünde bulundurmanızı öneririz."

Kaynak
 
Üst