Muhtacına muhtaç olmayalım

Bu konuyu okuyanlar

Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
Muhtacına muhtaç olmayalım


“Her Ramazan ayında fazladan yaptığımız ibadetler:

1- Yirmi rekat Teravih namazı kılmak,

2- Bir hatim inmek ve ya bir hatim dinlemek,

3- Zekatlarımızı vermek,

4- Her akşam Teravih namazı öncesi vaaz dinlemek,

5- Sahur ve iftar öncesi dini sohbetler dinlemek.

Zekat hariç bunların hepsi nafile ibadetlerimizdendir.

Otuz günde kılınan Teravih namazlarının toplam rekatı 600 (altı yüz) eder.

Bu altı yüz rekatlı namazın sevabı hiç bir zaman iki rekatlı sabah namazının farzının sevabına erişemeyeceğini bilelim.

Buradan hareketle Teravih namazlarımızı hafife almayacağız.

Ama farz namazlarımızın önüne nafileleri geçirmeyeceğiz.

Hucurat süresinin birinci ayetinde “Ey İman edenler, Allah’ın ve Rasülünün önüne geçmeyin/geçirmeyin” buyurur.

Hiç bir insanın, kurumun veya kuruluşun sözünü, kanununu, değerini Allah’ın Kur’an’ında bildirilen emir veya yasakların önüne geçirmeyeceğiz.

Hiç bir insanın, kurumun veya kuruluşun sözünü, kanununu, değerini sevgili Peygamberimizin sözünün önüne geçirmeyeceğiz.

Sevgili Peygamberimizin sözlerini de Allah’ın ayetlerinin önüne geçirmeyeceğiz.

On bir ay Allah’a kulluk görevimize devam edeceğiz ki kula kul olmayalım.

Allah’a kul olmaktan kaçınanlardan yeryüzünde bir tek kul yoktur ki kendisi gibi bir insana veya insanlara kul olmasınlar.

Selam vermekten kaçınıp “Günaydın, Good Morning, Bonjour” demeyi tercih edenler, Allah’ın selamından kulun selamına alçalmış olurlar.

Evde, dairede, kışlada, karakolda, tarlada, üniversitede, Çankaya’da, Bodrum’da elhasıl her yer ve durumda kimin kurallarına uyarsa onun kulu olmuş sayılır.

Kıyamet günüde mahşer yerine herkes bu dünyada kimin izinden gitmişse onun arkasında getirilecek ve onun gönderildiği yere, ya cennete veya cehennem gönderilecektir.

Onun için bu bayram sonrası Pazartesi günüden itibaren her hareketimizin Allah’ın kitabına, Rasülünün sünnetine uygun olmasına dikkat edelim.

Ticaretimizi, siyasetimizi, sanatımızı, sohbetimizi, eğlencemizi dinimize uygun düzenlemeye çalışalım.

Sevdiğiniz insanlara göre değil, sevdiğiniz insanı yaratan Allah’a göre hareket edelim.

Sevdiğimiz insanları, gözlük camı gibi bizi Allaha ve Rasülüne sevk edenler olarak görelim.

Kendilerini gözümüzün önüne koyup mertek görevi seviyesizliğine indirmeyelim.

Güneş, bize 365 gün doğuyor.

365 gün bize Rabbimiz havasını veriyor.

Öyle ise biz, 365 günün her saat, saniye ve salisesinde ona muhtacız.

Muhtacına muhtaç durumuna düşmeyelim.


Mahmut Toptaş
 
Üst