Ev Hanımıydı Şimdi 60 Kişiye İş Veriyor

Bu konuyu okuyanlar

Kadir Yunus

Öğrenci
Katılım
19 Kasım 2017
Mesajlar
35
Reaksiyon puanı
11
Puanları
8
Yaş
36
Helal olsun valla :)

Ankara’nın Çubuk ilçesinde ev hanımıyken, KOSGEB’in girişimcilik kursuna başladıktan sonra turşu işine giren Girişimci Selma Aslan, şimdi 60 kişiye istihdam sağlamaya başladı.

Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, 3 yıl önce Ankara Çubuk’ta ev hanımıyken, bir gün KOSGEB’e başvuran girişimci Selma Aslan, burada aldığı girişimcilik sertifikasının ardından ninesinden aldığı fikirle KOSGEB’den hibe alarak turşu imalathanesi kurdu. 3 yıl içerisinde 60 kişiye iş sağlamaya başladığını ifade eden Selma Aslan, her yıl büyüyen işletmesinin halen taleplere cevap veremediğini söyledi.

İşletmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Selma Aslan, “3 çocuk annesi bir ev hanımıyım. Eşim çalışıyordu ancak 3 çocuğumuzun tüm eğitim masraflarını karşılamakta güçlük çekiyorduk. Bir gün belediye aracılığıyla KOSGEB kursu açıldığını öğrendim. Gidip başvuruda bulunarak kayıt yaptırdım. Bunun üzerine İlk önce yapıp yapamayacağım konusunda çekincelerim vardı. Sağ olsunlar kursta hocalarımız girişimcilik konusunda büyük destek oldu. Eşimin de desteğiyle turşu üretimi üzerine yaptığımız başvuru kabul edildi. Devletimizin desteğiyle makinelerimizi aldık. Eleme, yıkama, doğrama makinelerimizi aldık. İşletmeyi kuralı 3 yıl oldu her yıl kapasiteyi artırıyoruz. İşimizi geliştirmeye başladık. İnşallah daha da ilerleriz. Şu anda taleplere yetişemiyoruz.”

“Mevsimlik işçilerle birlikte 60 kişi çalışıyor”

Aslan, turşuluk sebzeleri de kendisinin ürettiğini vurgulayarak, “Turşu üretmek için 100 dönümlük arazimiz üzerinde salatalıklarımız ve diğer sebzelerimizi mevsimlik işçilerimizle beraber yetiştiriyoruz. Buradan ürettiklerimizle günlük 5 ton salatalık kuruyoruz. Mevsimlik işçilerle birlikte 60 kişi çalışıyor” dedi.

Ürettikleri turşuları, başta İstanbul, Ankara ve Bursa olmak üzere birçok şehre gönderdiklerini bildiren Aslan, şöyle devam etti:

“Bu topraklarda yetişen salatalık, domates, biber gibi organik yetişen sebzelerle turşularımızı kuruyoruz. Turşularımıza kendi sevgimizi katıyoruz ve bunun için çıtır çıtır oluyor. Çubuk turşusu olması için sebzelerin burada yetişmesi gerekiyor. Biz 30 çeşit turşu kuruyoruz. Ürettiğimiz her şeyden turşu kuruyoruz. Tarladan imalathaneye, imalathaneden tüketiciye sofralara sunuyoruz. Ev hanımlığından iş kadınlığına, 60 çalışanımla çok mutluyum. İnşallah üretimimiz her yıl aratacak.”

Ev Hanımıydı Şimdi 60 Kişiye İş Veriyor
 

teribogart

Öğrenci
Katılım
2 Ekim 2011
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
1
Öğretmenliği Bıraktı Kendi İşinin Patronu Oldu


Bir süre kendi mesleği olan öğretmenliği yaptıktan sonra iş hayatına aile şirketi Güven Makina Sanayi’de devam eden Seval Kirmit Yazar, gerçek öğrenmenin sahada pekişeceğini düşündüğümden her birimde görev aldı. Yazar, kariyerini sağlık sektöründe sürdürüyor.

Ülkemizde yönetici olarak iş hayatında varlık gösteren birçok kadın var. Artık liderlik pozisyonlarındaki kadınlar başarılarıyla dikkat çekiyorlar. Seval Kirmit Yazar da onlardan biri. 1978’de İskenderun’da doğan Yazar; Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde okurken iş hayatına atılıyor. Gelecekte yapacağı öğretmenlik mesleği ile ilgili tecrübe edinmek ve biraz da para kazanmak için stajyer olarak özel bir dershanede stajyer öğretmen olarak çalışıyor. Mezun olduktan sonra gösterdiği üstün performans ve öğrenci ilişkilerindeki başarısından dolayı da aynı dershanede kadrolu öğretmenlik yapması isteniyor.

Yaklaşık iki yıl Ankara’da çalıştıktan sonra ise memleketi İskenderun’a dönüyor. Burada da 3 yıl mesleğini devam ettiriyor. Ardından istifa edip aile şirketleri Güven Makina Sanayi’de çalışmaya başlıyor.



Seval-Kirmit-Yazar.jpg


2003 yılından itibaren Güven Makine’da çalıştığını söyleyen Seval Kirmit Yazar,

“işle ilgili hiç bir şey bilmediğimin farkındaydım. Zorlu bir süreç beni bekliyordu. Uzun soluklu eğitim dönemine girmiştim. Şehir içi- şehir dışı katıldığım tüm eğitimleri başarı ile tamamladım. Ama eğitimin tek başına yeterli olmayacağının ve gerçek öğrenmenin sahada pekişeceğini düşündüğümden hemen her birimde görev almaktan yani işi mutfağında öğrenmekten hiç çekinmedim” diye anlatıyor.​

18 YILLIK EMEK

Bir süre sonra işi iyi öğrendiğini ve yeni görevlere atandığını belirten Yazar, sonraki gelişmeler hakkında şunları söylüyor:

“ilk ciddi sorumluluğum kalite direktörlüğü göreviydi. Ürettiğimiz araçlar ciddi AR- GE çalışmaları sonucunda ortaya çıkıyordu ve bu kalitenin tescillenmesi gerekiyordu. Şirketin sahip olduğu pek çok kalite belgesinin alınmasını sağladım. Kalite kültürünün oluşması, gelişmesi ve devamlılığı için ailemle birlikte tam 18 yıldır emek veriyorum. Herşeyin hızla değiştiği ve geliştiği dünyamızda amacımız; değişimlere ayak uydurabilen, gelişime ve büyümeye açık, uzun ömürlü bir şirketi geleceğe taşıyabilmek.”​

SAĞLIK YATIRIMI

Bir acemilik süreci yaşadığından ve danışman firmalardan işiyle ilgili eğitimler aldığından bahseden Yazar, şöyle devam ediyor:

“2009’da Özel Palmiye Hastanesi’ni devraldık. Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi olduğu için buranın takipli hastasıydım. Hastanenin bir gün bize devralacağını bilmezken, bir kaliteci olarak hamileliğim boyunca sürekli gözlem yaptım. Hem ailede tek kadın yönetici olmam hem de kaliteci olmam nedeniyle ailem yöneticilik görevini benim üstlenmemi istedi. Artık yönetici koltuğundaydım ve başhekimim ile birlikte satın almadan tutun; halkla ilişkilere, insan kaynaklarına, SGK ile ilgili ilişkilere, yönetmelik ve tüzüklere kadar hemen her şeyle ilgilenmek zorundaydık. Zaman içerisinde yeni birimler oluşturup, görev dağılımı yaparak mükemmel bir sistem kurduk. Aradan geçen bir yılın sonunda branş hastanesinden genel hastaneye dönmeye ve ekibimizi genişletmeye karar verdik. Neticede sanırım başardık.”​

SEKTÖRDE 9’UNCU YILI

Eğitim sektörüne nokta koyup sanayi sektörüne girmeye karar verdiğindeki duygularının aynısını sanayiden sağlığa geçerken de yaşadığını belirten Yazar, şunları anlatıyor:

“İlk günden itibaren Palmiye Hastanesi’ndeki önceliğim, sektörle ilgili kendi eğitimime ağırlık vermek oldu. Kongrelere, eğitimlere, toplantılara gittim, sektörün içerisinde yer alan deneyimli ve çok değerli isimlerle tanışarak çevremi genişlettim. Güven Makine’da olduğu gibi burada da aynı stratejiyi izledim. Yani teorik bilgi edinmekle kalmayıp, öğrendiklerimi pratiğe dönüştürmek için çok çalıştım. Sektörde çalışan her branştan insanı, kendi biriminde gözlemledim, çalışma sistemlerini, cihazların çalışma düzenini öğrendim. Bugün artık sağlık sektöründe 9’uncu yılımı tamamlarken kendimi ciddi anlamda yetiştirdiğimi, deneyim kazandığımı düşünüyorum.”​

11 BİN METREKARE

Özel Palmiye Hastanesi Hatay’a ve bölge halkına hizmet veriyor.

11 bin metrekare büyüklüğe sahip olan hastane, özel tasarımlı tek kişilik 79 servis hasta yatağının yanı sıra 9 dahili yoğun bakım, 6 cerrahi yoğun bakım, 4 koroner yoğun bakım ve 3 adet izole genel yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 22 yoğun bakım yatağına sahip. 31 yenidoğan kuvözünün de bulunduğu hastane bu standartlarıyla ‘bebek dostu hastane’ ünvanını aldı.

Yazar, hastane ile ilgili şu bilgileri ekliyor:

“Alanında bölgenin en iyi donanım ve kadrosuna sahip fizik tedavi ünitesi, endoskopi, kolonoskopi ünitesi ile endoskopik ve laparaskopik tanı tetkik ve metotları kullanılarak hastalarımıza en hızlı teşhis ve tedavi imkanı sağlanıyor. Ayrıca radyoloji ünitesi’nde 4 boyutlu renkli dooplerultrasonağrafi, kemik dansitometresi, mamografi, bilgisayarlı tomografi, tahlil ve tetkik sonuçlarını en kısa sürede doğru ve güvenilir verebilen son teknolojiye sahip biyokimya laboratuvar cihazları mevcut. Hastanemizde tüm branşların yanı sıra bölgenin tek çocuk psikiyatrisi polikliniği mevcut olup, acil poliklinikte 7/24 hizmet veriliyor. Ayrıca özel olarak dizayn edilen dermatoloji ve güzellik merkezimiz de var.”​

Kitap da yazdı

2006’da yerel bir dergide köşe yazarlığına başladığını da ifade eden Yazar, şunları anlatıyor: “Yazmayı çok seviyor, yazarak kendimi çok rahat ifade ettiğimi düşünüyorum. ‘Yaşam Parodisi’ adlı kitabıma, 3. çocuğum gibi sahip çıkıyor, her şeyiyle büyümesine ve başka hayatlarla iletişim kurmasına aracı oluyorum. İnsanlar bana bu kitabı yazarken ‘kendini yeterli gördün mü?’ diye sorduklarında cevap olsun diye kitabın başına ‘kendini bil’ diye bir önsöz yazdım. Burada mesajım şu: Ben kendimi bilen bir insanım. Kendimi keşfettiğimde yazabilme cesaretini de keşfetmiş oldum. Yazarlık benim biraz da özgürlük kapım. O kapıyı bu kitapla araladım. O kapıdan girip, özgür bir şekilde yol almak istiyorum.” kaynak. Öğretmenliği Bıraktı Kendi İşinin Patronu Oldu - Myfikirler: İş Fikirleri ve Bayilik Veren Firmalar
 
Son düzenleme:

derin acar

Asistan
Katılım
27 Temmuz 2016
Mesajlar
114
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
Yaş
37
Aile ekonomisini katkı sağlamak amacıyla yola çıkan Antalyalı kadın girişimci, şimdi ayda 45 bin lira gelir elde ediyor. Kesinlikle muhteşem bir öykü!

https://img.Bu içerik forum kurallarına aykırı olduğundan dolayı filtrelenmiştir./dosya/2017/11/4-bilezik-1-milyon-liralik-servete-ulasti.jpg


Pek çok kişinin hayallerini süsleyen ama genellikle hayal olmaktan öteye geçemeyen kendi işini yapma arzusu, bazılarına da istediği işi istediği kazançla elde etme fırsatı sunuyor. Peki, neden bazıları girişimcilik yolunda başarıyla ilerlerken bazıları yalnızca düşlemekle sınırlı kalıyor?

Aslına bakarsanız; kendi işini yapanların hemen hepsinde aynı niteliklerin bulunduğunu görüyoruz. Mesela; kendilerine uygun olan işler konusunda farkındalıkları yüksek! Tıpkı mizah yeteneğini kullanarak Twitter hesabından binlerce dolar kazanan genç gibi! Ya da önüne gelen fırsatları değerlendirmeyi bilen solucan gübresi üreticisi Kahramanmaraşlı girişimci gibi! Ve hemen şimdi tanışacağınız Antalyalı kadın girişimci Fatma Öncel gibi!

Aile ekonomisine katkı sağlamak isteyen ve büyükbaş hayvancılık yaparak para kazanmaya karar veren Öncel, işe bir inek satın alarak başlamış.

Ve ilk ineğini de yastık altındaki 4 bileziğini satarak almış. O zamanlar 2400 liraya bir inek alan, geriye kalan 100 lirayı da hayvan yemine yatıran Fatma Öncel, böylece hayvancılık sektörüne giriş yapmış.

Hayvancılıkla uğraşmaya başlamadan önce çalışmayan ve polis eşinin kazandığı parayla geçimini sağlayan Öncel, aldığı bir ineğin sütünü satmaya başlamış.

Daha sonra sütten kazandığı parayla hayvanların sayısını 20’ye kadar artıran kadın, aynı orantıda artan yem ihtiyacını karşılamak için tarla kiralamış. Burada hayvan yemi üreterek yem masraflarını azaltmış.

10 yıldır hayvancılıkla uğraşan Fatma Öncel, bu süre zarfında 1 milyon liradan fazla kazanç elde etmiş.


Bugün 130 ineği, 25 tavuğu, 107 keçisi ve 3 atı olduğunu belirten Antalyalı kadın girişimci, yanındaki işçilerle birlikte işini büyütmeye devam ediyor. Ayrıca süt ve yumurta üretiminden ayda 45 bin lira kazandığını söylüyor.


Sonuçta; kadın girişimci harcanan emeğin ve zamanın kişiye başarı ve kazanç olarak geri döneceği gerçeğini de kanıtlıyor. Yani değerli girişimci adayları, istediğiniz şey gerçekten kendi işinizin patronu olmaksa bir yolunu bulmalı ve size en uygun yöntemi izleyerek başarıya doğru ilerlemelisiniz.

Alıntı
 
Üst