Ottomanzo
Doçent
- Katılım
- 25 Temmuz 2008
- Mesajlar
- 746
- Reaksiyon puanı
- 7
- Puanları
- 0
Dersim'in ne olduğunu bendeniz lisedeyken öğrenmiştim. Öyle bir bilgi ders kitaplarında yoktu elbette. Bir arkadaşım anlatmıştı.
Okulun merdivenlerini çıkarken bir parça ekmek görmüş, alıp kenara koymuştum. Sınıfa girer girmez, pencereden beni izleyen Özkan sarılıp kucakladı. Gözleri nemliydi. Hayırdır dedim, ne oldu? Yaptığını gördüm dedi. Ne yapmışım diye sordum. Sen, o bir dilim ekmeğin kıymetini biliyorsun. Çok duygulandım dedi.
Kim olsa öyle yapar. Bunda o kadar duygulanacak ne var diye sordum. Anlaman kolay değil dedi, Dersim'de o bir dilim ekmeğe muhtaç insanlar var dedi ve sonra gerisi geldi.
Dersim'in neresi olduğundan başlayıp, isyanın nasıl bastırıldığına kadar uzadı konuşmamız.
* * *
Sene 77 idi. Ortalık yangın yeri gibiydi. Günde sekiz on kişi öldürülüyordu.
Dersimli Özkan sıkı bir solcuydu fakat okuldaki solculardan hiçbiriyle anlaşamazdı. Hepsinin karşısına tek başına dikilebilirdi. Soytarı bunlar derdi. Bunlar bir dilim ekmeğin kıymetini bilmeyen şamatacı soytarılar... Dersim'le ilgili anlattıkları karşısında hayretten donakalmıştım.
O günkü bir dilim ekmeğin, sonradan hayatımı kurtaracağını tahmin edemezdim.
O gün bugündür Dersim dört dağ içinde türküsüne bayılırım.
* * *
Dersim, dört dağ içinde; gülü bardağ içinde. Dersim'i hak saklasın, bir yârim var içinde.
Ne oldu ağama ne oldu, sarardı benzi soldu. Ağam burdan gidelim, bu yerler viran oldu.
Pertek önunde kelek, Harput'a gidek gelek. Elin elimde olsun, kapı kapı dilenek.
Bu dağın ensesine, uyandım yar sesine. Yar gider ben giderim, düşmüşüm gölgesine.
Gül nidem nidem nidem, evi barkı terk edem. Gel seni alam gidem...
Ne oldu ağama ne oldu, sarardı benzi soldu. Ağam burdan gidelim, bu yerler viran oldu...
* * *
Son günlerde çok rağbet gören bu Dersim türküsünü ister Arif Sağ'dan dinleyin, ister Erkan Oğur'dan... Aysun Gültekin de çok güzel söyler, Ahmet Kaya da.
* * *
Temsil kabiliyeti bakımından partisine çok yakışan CHP milletvekili Onur Öymen sayesinde Dersim, yeniden gündemin en önemli konuları arasına girdi.
Hali ve tavrıyla "Dersimi aldım da ediyorum ezber" havası içinde görünen Sayın Öymen, belli ki yanlış ezber yapmış.
Belli ki dersini almamış... Ezberi de sakat!
* * *
Dersim'de çoluk çocuk ayırmadan insanlara nasıl muamele yapıldığını, fareler gibi gazla öldürüldüklerini, ufak köylerin bile muhasara altına alındığını Öymen'in Meclis'teki konuşması dolayısıyla yeniden hatırladık; bilmeyenler de öğrenmiş oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu da Öymen'in konuşmasını alkışlayanlar arasındaydı.
Adı değiştirilerek Tunceli yapılan Dersim'de doğmuş bir milletvekili Kılıçdaroğlu...
"Dersim isyanında 'analar ağlamasın' denildi mi?" sözlerini duyup da ellerini birbirine çarparak şak şak sesi çıkarırken, iki saniye durup düşünseydi, belki o hareketin ne kadar abes olduğunu fark ederdi.
* * * *
Dersim isyanıyla ilgilenenlerin ilk karşısına çıkan ifadelerden biri Seyit Rıza'nın idam sehpasına çıkarken söylediği "Evlad-ı Kerbelayız. Günahsızız. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir" sözleri ise...
Bir diğer önemli ifade de eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in "Dersim'de Kürtler fare gibi zehirlendi" sözleridir.
Çağlayangil'in bu açıklamaları bizzat Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı iddia ediliyor.
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aracılığıyla, 1987 yılında Çağlayangil'in Bursa'daki evinde Kılıçdaroğlu, eski bakan ile röportaj yapmış.
* * *
Açıklaması şöyle Çağlayangil'in: "Mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinden. Bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler." Taraf'a konuşan Tunceli Barosu eski Başkanı Hüseyin Aygün, bu bilgiyi geçen yıl Tunceli'ye gelen Kılıçdaroğlu'ndan bizzat duyduğunu açıkladı. Şimdi ne bekliyoruz? Yalanlama tabii.
kaynak
Okulun merdivenlerini çıkarken bir parça ekmek görmüş, alıp kenara koymuştum. Sınıfa girer girmez, pencereden beni izleyen Özkan sarılıp kucakladı. Gözleri nemliydi. Hayırdır dedim, ne oldu? Yaptığını gördüm dedi. Ne yapmışım diye sordum. Sen, o bir dilim ekmeğin kıymetini biliyorsun. Çok duygulandım dedi.
Kim olsa öyle yapar. Bunda o kadar duygulanacak ne var diye sordum. Anlaman kolay değil dedi, Dersim'de o bir dilim ekmeğe muhtaç insanlar var dedi ve sonra gerisi geldi.
Dersim'in neresi olduğundan başlayıp, isyanın nasıl bastırıldığına kadar uzadı konuşmamız.
* * *
Sene 77 idi. Ortalık yangın yeri gibiydi. Günde sekiz on kişi öldürülüyordu.
Dersimli Özkan sıkı bir solcuydu fakat okuldaki solculardan hiçbiriyle anlaşamazdı. Hepsinin karşısına tek başına dikilebilirdi. Soytarı bunlar derdi. Bunlar bir dilim ekmeğin kıymetini bilmeyen şamatacı soytarılar... Dersim'le ilgili anlattıkları karşısında hayretten donakalmıştım.
O günkü bir dilim ekmeğin, sonradan hayatımı kurtaracağını tahmin edemezdim.
O gün bugündür Dersim dört dağ içinde türküsüne bayılırım.
* * *
Dersim, dört dağ içinde; gülü bardağ içinde. Dersim'i hak saklasın, bir yârim var içinde.
Ne oldu ağama ne oldu, sarardı benzi soldu. Ağam burdan gidelim, bu yerler viran oldu.
Pertek önunde kelek, Harput'a gidek gelek. Elin elimde olsun, kapı kapı dilenek.
Bu dağın ensesine, uyandım yar sesine. Yar gider ben giderim, düşmüşüm gölgesine.
Gül nidem nidem nidem, evi barkı terk edem. Gel seni alam gidem...
Ne oldu ağama ne oldu, sarardı benzi soldu. Ağam burdan gidelim, bu yerler viran oldu...
* * *
Son günlerde çok rağbet gören bu Dersim türküsünü ister Arif Sağ'dan dinleyin, ister Erkan Oğur'dan... Aysun Gültekin de çok güzel söyler, Ahmet Kaya da.
* * *
Temsil kabiliyeti bakımından partisine çok yakışan CHP milletvekili Onur Öymen sayesinde Dersim, yeniden gündemin en önemli konuları arasına girdi.
Hali ve tavrıyla "Dersimi aldım da ediyorum ezber" havası içinde görünen Sayın Öymen, belli ki yanlış ezber yapmış.
Belli ki dersini almamış... Ezberi de sakat!
* * *
Dersim'de çoluk çocuk ayırmadan insanlara nasıl muamele yapıldığını, fareler gibi gazla öldürüldüklerini, ufak köylerin bile muhasara altına alındığını Öymen'in Meclis'teki konuşması dolayısıyla yeniden hatırladık; bilmeyenler de öğrenmiş oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu da Öymen'in konuşmasını alkışlayanlar arasındaydı.
Adı değiştirilerek Tunceli yapılan Dersim'de doğmuş bir milletvekili Kılıçdaroğlu...
"Dersim isyanında 'analar ağlamasın' denildi mi?" sözlerini duyup da ellerini birbirine çarparak şak şak sesi çıkarırken, iki saniye durup düşünseydi, belki o hareketin ne kadar abes olduğunu fark ederdi.
* * * *
Dersim isyanıyla ilgilenenlerin ilk karşısına çıkan ifadelerden biri Seyit Rıza'nın idam sehpasına çıkarken söylediği "Evlad-ı Kerbelayız. Günahsızız. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir" sözleri ise...
Bir diğer önemli ifade de eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in "Dersim'de Kürtler fare gibi zehirlendi" sözleridir.
Çağlayangil'in bu açıklamaları bizzat Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı iddia ediliyor.
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aracılığıyla, 1987 yılında Çağlayangil'in Bursa'daki evinde Kılıçdaroğlu, eski bakan ile röportaj yapmış.
* * *
Açıklaması şöyle Çağlayangil'in: "Mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinden. Bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler." Taraf'a konuşan Tunceli Barosu eski Başkanı Hüseyin Aygün, bu bilgiyi geçen yıl Tunceli'ye gelen Kılıçdaroğlu'ndan bizzat duyduğunu açıkladı. Şimdi ne bekliyoruz? Yalanlama tabii.
kaynak
