umiteker
Asistan
- Katılım
- 28 Aralık 2018
- Mesajlar
- 137
- Reaksiyon puanı
- 37
- Puanları
- 28
- Yaş
- 35
Burun estetiği sonrası iyileşmeyen ve ağrıları dinmeyen hastanın şikayetini haklı bulan Yargıtay, olaydan ameliyatı yapan umumi cerrahi uzmanını ve hastaneyi mesul tuttu.
İzmir’in Konak ilçesinde yaşayan 29 yaşındaki S.B, 2011’in mayıs ayında özel bir hastanede burun estetiği operasyonu geçirdi.
Genel operatör A.Ş.A. tarafından yapılan ameliyatın ardından taburcu edilen S.B, burnunda yanık izi ve şişlik nedeniyle aynı hekime başvurdu.
İddiaya göre hekim A.Ş.A, hastasına “Bu durumun normal olduğunu ve düzeltilebileceğini” söyleyerek, mağduru bu kez diğer bir özel hastanede ameliyat etti.
Tedavi sürecinde burnunun düzelmediğini ayrım eden S.B, A.Ş.A. tarafından yine muayene edildikten sonra evine gönderildi.
Ağrılarının dinmemesi üzerine, 31 Temmuz 2012’de aynı hekim tarafından üçüncü kez ameliyat edilen S.B, iyileşmeyi beklerken operasyon sonrası göz kapakları düşünce hukuki mücadele başlatma kararı aldı.
Avukatı Suat Çetinkaya aracılığıyla 2 özel hastane ve hekim A.Ş.A’dan şikayetçi olan S.B, 55 bin liralık tazminat davası açtı.
Yargılama sonunda İzmir 3. Asli Hukuk Mahkemesi, yapılan ameliyatları “komplikasyon” olarak değerlendirerek, S.B’nin davasını reddetti.
Avukat Suat Çetinkaya ise kararı temyiz ederek Yargıtaya başvurdu.
İKİ RAPOR ARASINDAKİ ÇELİŞKİ
Çetinkaya, temyiz dilekçesinde, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin olayı “komplikasyon” olarak değerlendirdiğini, halbuki Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarınca hazırlanan bilirkişi raporundaki “Plastik operatör olmadığı halde estetik amaçlı rinoplasti (Burun estetiği) yapan hekimin bu uygulanmasının sorgulanması gerektiği” yönündeki tespitin mahalli mahkemece görmezlikten gelindiğini savundu.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi ve Ege Üniversitesinin hazırladığı raporlardaki çelişkilerin giderilmemesini gerekçe göstererek, mahalli mahkemenin kararını bozdu.
Daire, dosyanın Adli Tıp Kurumu Umumi Kuruluna gönderilerek daha kapsamlı bir rapor hazırlanmasını talep etti.
Yeniden yargılama yapan İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtayın talebi üzerine Adli Tıp Kurumu Umumi Kurulundan görüş aldı.
AMELİYAT SONRASINDA ORTAYA ÇIKAN OLUMSUZLUKLARIN “KOMPLİKASYON” OLARAKdeğerlendirilebileceğine dikkat çeken kurul, “Ameliyatın burun estetiği ameliyatı olduğu, ameliyatı yapan hekimin umumi cerrahi uzmanı olduğu, ameliyatın umumi cerrahi uzmanı alanına girmediği hususları beraber değerlendirildiğinde ameliyatı yapan umumi cerrahi uzmanının eyleminin, tıp kurallarına müsait olmadığı, hekimin bu yönden tıbben kusurlu bulunduğu oy birliğiyle mütalaa olunur.” görüşünü bildirdi.
Mahkeme, S.B’ye 30 bin lira tazminat verilmesini kararlaştırdı, ancak olayda hastaneyi mesul tutmadı.
Avukat Çetinkaya, hekim ile hastane arasındaki akdi anlaşmaya dayanarak, hastanenin de mesul olması gerektiği gerekçesiyle kararı bir kez daha temyiz etti.
YARGITAY DOKTOR VE HASTANEYİ SORUMLU TUTTUDosyayı inceleyen Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, hem Adli Tıp Kurumu Umumi Kurulu raporunu hem de İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını doğru bularak, hastane avukatının “Genel cerrahi uzmanlarının da estetik ameliyatı yapabileceği” yönündeki savunmasını haksız buldu.
Daire, kararında şu değerlendirmede bulundu:
“Adli Tıp Kurumu Umumi Kurulunun raporunda ameliyatın umumi cerrahi alanına girmediği hususları beraber değerlendirildiğinde operasyonu yapan hekimin eyleminin tıp kurallarına müsait bulunmadığı ve tıbben kusurlu bulunduğu’ bildirildiğine göre, adı geçen hastane yönünden de davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması müsait bulunmuştur.”
Yargıtayın bozma kararının ardından dosya yeniden İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde değerlendirilecek.
Avukat Çetinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yargıtayın bu kararıyla “hasta hukuku” davalarında yeni bir döneme girildiğini ileri sürdü.
Burun estetiği ameliyatlarının artık umumi cerrahlar tarafından yapılmasının önünün kapatıldığını düşündüğünü dile getiren Çetinkaya, şunları kaydetti:
“Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, sadece ameliyatı yapan doktorun değil aynı zamanda hastanenin de bu kusurdan ötürü müştereken ve müteselsilen mesul olduğuna karar verdi. Yargıtayın bu kararını emsal olarak nitelendirilebiliriz. Zira artık estetik cerrahlar dışında yapılacak ameliyatlarda, komplikasyon olsun ya da olmasın, kendi alanı dışında ameliyat yapan doktorların mesul olacağı açıktır. Bu, tıp dünyası açısından da farklı sonuçlar yaratacaktır diye düşünüyorum.”
Kaynak : Burun estetiği olacaktı göz kapakları düştü!
İzmir’in Konak ilçesinde yaşayan 29 yaşındaki S.B, 2011’in mayıs ayında özel bir hastanede burun estetiği operasyonu geçirdi.
Genel operatör A.Ş.A. tarafından yapılan ameliyatın ardından taburcu edilen S.B, burnunda yanık izi ve şişlik nedeniyle aynı hekime başvurdu.
İddiaya göre hekim A.Ş.A, hastasına “Bu durumun normal olduğunu ve düzeltilebileceğini” söyleyerek, mağduru bu kez diğer bir özel hastanede ameliyat etti.
Tedavi sürecinde burnunun düzelmediğini ayrım eden S.B, A.Ş.A. tarafından yine muayene edildikten sonra evine gönderildi.
Ağrılarının dinmemesi üzerine, 31 Temmuz 2012’de aynı hekim tarafından üçüncü kez ameliyat edilen S.B, iyileşmeyi beklerken operasyon sonrası göz kapakları düşünce hukuki mücadele başlatma kararı aldı.
Avukatı Suat Çetinkaya aracılığıyla 2 özel hastane ve hekim A.Ş.A’dan şikayetçi olan S.B, 55 bin liralık tazminat davası açtı.
Yargılama sonunda İzmir 3. Asli Hukuk Mahkemesi, yapılan ameliyatları “komplikasyon” olarak değerlendirerek, S.B’nin davasını reddetti.
Avukat Suat Çetinkaya ise kararı temyiz ederek Yargıtaya başvurdu.
İKİ RAPOR ARASINDAKİ ÇELİŞKİ
Çetinkaya, temyiz dilekçesinde, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin olayı “komplikasyon” olarak değerlendirdiğini, halbuki Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarınca hazırlanan bilirkişi raporundaki “Plastik operatör olmadığı halde estetik amaçlı rinoplasti (Burun estetiği) yapan hekimin bu uygulanmasının sorgulanması gerektiği” yönündeki tespitin mahalli mahkemece görmezlikten gelindiğini savundu.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi ve Ege Üniversitesinin hazırladığı raporlardaki çelişkilerin giderilmemesini gerekçe göstererek, mahalli mahkemenin kararını bozdu.
Daire, dosyanın Adli Tıp Kurumu Umumi Kuruluna gönderilerek daha kapsamlı bir rapor hazırlanmasını talep etti.
Yeniden yargılama yapan İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtayın talebi üzerine Adli Tıp Kurumu Umumi Kurulundan görüş aldı.
AMELİYAT SONRASINDA ORTAYA ÇIKAN OLUMSUZLUKLARIN “KOMPLİKASYON” OLARAKdeğerlendirilebileceğine dikkat çeken kurul, “Ameliyatın burun estetiği ameliyatı olduğu, ameliyatı yapan hekimin umumi cerrahi uzmanı olduğu, ameliyatın umumi cerrahi uzmanı alanına girmediği hususları beraber değerlendirildiğinde ameliyatı yapan umumi cerrahi uzmanının eyleminin, tıp kurallarına müsait olmadığı, hekimin bu yönden tıbben kusurlu bulunduğu oy birliğiyle mütalaa olunur.” görüşünü bildirdi.
Mahkeme, S.B’ye 30 bin lira tazminat verilmesini kararlaştırdı, ancak olayda hastaneyi mesul tutmadı.
Avukat Çetinkaya, hekim ile hastane arasındaki akdi anlaşmaya dayanarak, hastanenin de mesul olması gerektiği gerekçesiyle kararı bir kez daha temyiz etti.
YARGITAY DOKTOR VE HASTANEYİ SORUMLU TUTTUDosyayı inceleyen Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, hem Adli Tıp Kurumu Umumi Kurulu raporunu hem de İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını doğru bularak, hastane avukatının “Genel cerrahi uzmanlarının da estetik ameliyatı yapabileceği” yönündeki savunmasını haksız buldu.
Daire, kararında şu değerlendirmede bulundu:
“Adli Tıp Kurumu Umumi Kurulunun raporunda ameliyatın umumi cerrahi alanına girmediği hususları beraber değerlendirildiğinde operasyonu yapan hekimin eyleminin tıp kurallarına müsait bulunmadığı ve tıbben kusurlu bulunduğu’ bildirildiğine göre, adı geçen hastane yönünden de davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması müsait bulunmuştur.”
Yargıtayın bozma kararının ardından dosya yeniden İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde değerlendirilecek.
Avukat Çetinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yargıtayın bu kararıyla “hasta hukuku” davalarında yeni bir döneme girildiğini ileri sürdü.
Burun estetiği ameliyatlarının artık umumi cerrahlar tarafından yapılmasının önünün kapatıldığını düşündüğünü dile getiren Çetinkaya, şunları kaydetti:
“Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, sadece ameliyatı yapan doktorun değil aynı zamanda hastanenin de bu kusurdan ötürü müştereken ve müteselsilen mesul olduğuna karar verdi. Yargıtayın bu kararını emsal olarak nitelendirilebiliriz. Zira artık estetik cerrahlar dışında yapılacak ameliyatlarda, komplikasyon olsun ya da olmasın, kendi alanı dışında ameliyat yapan doktorların mesul olacağı açıktır. Bu, tıp dünyası açısından da farklı sonuçlar yaratacaktır diye düşünüyorum.”
Kaynak : Burun estetiği olacaktı göz kapakları düştü!
