rawkid
Müdavim
- Katılım
- 9 Ocak 2014
- Mesajlar
- 7,253
- Reaksiyon puanı
- 1,316
- Puanları
- 113
Türkiyenin efsane halk ozanlarından Neşet Ertaş bugün 3. ölüm yıldönümünde bugün mezarı başında anılacak. 74 yaşında İzmirde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Neşet Ertaşın aramızdan ayrılalı tam 3 yıl oldu.
NEŞET ERTAŞ KİMDİR?
1938 yılında Kırşehirin Çiçekdağı ilçesinde Abdallar (Kırtıllar) Köyünde doğmuştur. Kırtıllar nüfusunun tamamı abdallardan ibaret olan bir aşiret köyüdür. Köyün çevrede abdallar adıyla anılması da bundan olsa gerek. Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne hanımdır. 7 kardeşi olan Neşet Ertaş ailenin ikinci çocuğudur. Çocukluğunda 8 yıl Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat ve köylerini gezdiler. Bu yüzden okula gidemedi. Babası Muharrem Ertaş Orta Anadolu Abdal Müziği geleneğinin gelmiş geçmiş en büyük ustalarındandır.
Neşet Ertaş, daha 5-6 yaşlarında iken, önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik etti. Geçimlerini bu şekilde kazandılar.
14 yaşında çalışmak için gittiği İstanbulda ekmeğini kazanmak için her işi yaptı. Her işi yaparken de sesini ve sazını duyanların telkiniyle 1957 yılında Şençalar Plak tarafından ilk plağı yapıldı. Neden garip garip ötersin bülbül türküsü plak olunca Neşet Ertaş efsanesi başladı. Neşet Ertaş bu arada Beyoğlunda da bir gazinoda sahneye çıkmaktadır.Neşet Ertaş bozlak türkülerini feryat olarak nitelerdi. Anadolu insanının acı ve kederini dile ge onun sesiydi. 2 yıl İstanbulda çalıştı. Sonra Ankaraya geldi ve sahne hayatına burada devam etti. Ankarada çalıştığı gazinoda Leyla isminde bir kızla tanıştı ve hemen evlendi. İki kız bir erkek çocukları oldu. 1962de İzmir Narlıderede askerliğini yaptı. Neşet Ertaş askerlik dönüşünde Leyla Ertaş ile süren 7 yıllık evliliğini bitirip ayrılır. Plak üzerine plak yapan Neşet Ertaş konserleriyle de bir çok şehri 6-7 defa gezdi. Beste ve plaklarıyla çok meşhur oldu. 1978 yılında parmakları felç oldu. Müzisyenlikten başka mesleğide olmadığı için işsiz kaldı. Tedavi olacak parayı bulamadı. Çareyi 1979da Almanyada bulunan kardeşinin yanına gitmekte buldu.Tedavisini orada yaptırdı. 3 çocuğunu da yanına aldırdı. Mesleğine Almanyada tekrar başladı. Türklerin bulunduğu yerlerde gazino ve düğün salonlarında çalıp söylemeye başladı.Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanyada kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbulda verdiği konserle sahne hayatına geri döner.Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları ile donanmış bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasım sağlamıştır. Neşet Ertaş, kendisine ait türkülerin son kıtalarında GARİP mahlasını kullanmaktadır. Sanatçı şimdiye kadar sazı ile hiç bir sanatçıya eşlik etmedi, sadece tek olarak çalıp söylemeyi tercih etti.Süleyman Demirel zamanında Devlet sanatçılığı teklif edildiğinde, devlet sanatçısı olmak ayrımcılığa yol açar, ben halkın sanatçısı kalmayı tercih ederim diyerek bu ünvanı ve devletten para almayı reddeddi.Unesco tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görüldü.Neşet Ertaş, Seyhan hanım ile evli olup, Döne, Canan ve Hüseyin Ertaş adında çocukları vardır.
Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012 tarihinde İzmirde tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle 74 yaşında yaşamını yitirmiştir.
Neşet Ertaşın adı Kırşehirdeki caddelerde, okullarda bulunmaktadır, ayrıca babası Muharrem Ertaşla birlikte bir de anıtı bulunuyor.
Kaynak
-----
Neşet Ertaş'ı 3 yıl önce hocamızın belgeselini izletmesiyle tanıdım. O zamanlar aklım ermiyordu ama hoşuma gitmişti sevmiştim. O sene vefat etti. Gerçekten üzülmüştüm. 3 sene sonrada sözlerini yazdıklarını daha iyi kavradığım için daha çok dinlemeye başladım. Gece vakti açarım dinlerim. Gerçekten çok değerli bir sanatçı. Eserleri asla unutulmayacak. Mekanı cennet olsun..
[video=youtube;P1jQ86ROJqM]https://www.youtube.com/watch?v=P1jQ86ROJqM[/video]
NEŞET ERTAŞ KİMDİR?
1938 yılında Kırşehirin Çiçekdağı ilçesinde Abdallar (Kırtıllar) Köyünde doğmuştur. Kırtıllar nüfusunun tamamı abdallardan ibaret olan bir aşiret köyüdür. Köyün çevrede abdallar adıyla anılması da bundan olsa gerek. Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne hanımdır. 7 kardeşi olan Neşet Ertaş ailenin ikinci çocuğudur. Çocukluğunda 8 yıl Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat ve köylerini gezdiler. Bu yüzden okula gidemedi. Babası Muharrem Ertaş Orta Anadolu Abdal Müziği geleneğinin gelmiş geçmiş en büyük ustalarındandır.
Neşet Ertaş, daha 5-6 yaşlarında iken, önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik etti. Geçimlerini bu şekilde kazandılar.
14 yaşında çalışmak için gittiği İstanbulda ekmeğini kazanmak için her işi yaptı. Her işi yaparken de sesini ve sazını duyanların telkiniyle 1957 yılında Şençalar Plak tarafından ilk plağı yapıldı. Neden garip garip ötersin bülbül türküsü plak olunca Neşet Ertaş efsanesi başladı. Neşet Ertaş bu arada Beyoğlunda da bir gazinoda sahneye çıkmaktadır.Neşet Ertaş bozlak türkülerini feryat olarak nitelerdi. Anadolu insanının acı ve kederini dile ge onun sesiydi. 2 yıl İstanbulda çalıştı. Sonra Ankaraya geldi ve sahne hayatına burada devam etti. Ankarada çalıştığı gazinoda Leyla isminde bir kızla tanıştı ve hemen evlendi. İki kız bir erkek çocukları oldu. 1962de İzmir Narlıderede askerliğini yaptı. Neşet Ertaş askerlik dönüşünde Leyla Ertaş ile süren 7 yıllık evliliğini bitirip ayrılır. Plak üzerine plak yapan Neşet Ertaş konserleriyle de bir çok şehri 6-7 defa gezdi. Beste ve plaklarıyla çok meşhur oldu. 1978 yılında parmakları felç oldu. Müzisyenlikten başka mesleğide olmadığı için işsiz kaldı. Tedavi olacak parayı bulamadı. Çareyi 1979da Almanyada bulunan kardeşinin yanına gitmekte buldu.Tedavisini orada yaptırdı. 3 çocuğunu da yanına aldırdı. Mesleğine Almanyada tekrar başladı. Türklerin bulunduğu yerlerde gazino ve düğün salonlarında çalıp söylemeye başladı.Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanyada kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbulda verdiği konserle sahne hayatına geri döner.Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları ile donanmış bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasım sağlamıştır. Neşet Ertaş, kendisine ait türkülerin son kıtalarında GARİP mahlasını kullanmaktadır. Sanatçı şimdiye kadar sazı ile hiç bir sanatçıya eşlik etmedi, sadece tek olarak çalıp söylemeyi tercih etti.Süleyman Demirel zamanında Devlet sanatçılığı teklif edildiğinde, devlet sanatçısı olmak ayrımcılığa yol açar, ben halkın sanatçısı kalmayı tercih ederim diyerek bu ünvanı ve devletten para almayı reddeddi.Unesco tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görüldü.Neşet Ertaş, Seyhan hanım ile evli olup, Döne, Canan ve Hüseyin Ertaş adında çocukları vardır.
Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012 tarihinde İzmirde tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle 74 yaşında yaşamını yitirmiştir.
Neşet Ertaşın adı Kırşehirdeki caddelerde, okullarda bulunmaktadır, ayrıca babası Muharrem Ertaşla birlikte bir de anıtı bulunuyor.
Kaynak
-----
Neşet Ertaş'ı 3 yıl önce hocamızın belgeselini izletmesiyle tanıdım. O zamanlar aklım ermiyordu ama hoşuma gitmişti sevmiştim. O sene vefat etti. Gerçekten üzülmüştüm. 3 sene sonrada sözlerini yazdıklarını daha iyi kavradığım için daha çok dinlemeye başladım. Gece vakti açarım dinlerim. Gerçekten çok değerli bir sanatçı. Eserleri asla unutulmayacak. Mekanı cennet olsun..
[video=youtube;P1jQ86ROJqM]https://www.youtube.com/watch?v=P1jQ86ROJqM[/video]