Biri fena halde yanılıyor

[wwhirlwind]

Birinden biri Taksim yasağını bilmiyor. Hangisi dersiniz Erdoğan mı Baykal mı? İşte Taksim yasağı...

Olaylı 1 Mayıs tartışması sürerken, Ankara'da bugün liderler arasında "yasağı kim koydu" atışması vardı. Başbakan Erdoğan Taksim'i CHP'nin yasakladığını öne sürdü. Baykal, "sıkıyönetim yasakladı" dedi. Peki hangisi doğru söylüyor derseniz...

Önce liderlerin sözlerini bir okuyalım;
Recep Tayyip Erdoğan: "Taksim meydanı kutlama meydanı olmaktan AK Parti çıkarmamıştır. 1977 olayları sonrasında Ecevit'in iktidar olduğu Baykal'ın Enerji Bakanı olduğu dönemde Taksim meydanı mitinglere yasaklı hale getirilmiştir. "

Deniz Baykal: "1977 yılında Taksim'de acı olay yaşandı. 1978 yılında CHP geldi ve Taksim'de huzur içinde 1 Mayıs kutlandı. 1979'da İstanbul'da sıkıyönetim vardı. Sıkıyönetim yasakladı."

HANGİSİ DOĞRU BİLİYOR?

Gelelim işin doğrusuna... Taksim'i 1 Mayıs kutlamalarına kapatan CHP değildi. Yani Başbakan Erdoğan yakın tarihi yanlış hatırlıyor...
Bu konuda doğruyu söyleyen kişi Baykal...

YASAK SIKIYÖNETİM'DEN

Öncelikle belirtelim Taksim, Erdoğan'ın dediği gibi 1977 yılında değil, 1979 yılında gösterilere yasaklandı. 1977 yılında Taksim'de kanlı 1 Mayıs yaşandı. Meydanda toplanan kalabalığın üstüne ateş açılması sonucu 34 kişi öldü. Ertesi yıl yanı 1978'de 1 Mayıs yine Taksim'de kutlandı. Yasak kararı ise 1979 yılında sıkıyönetim komutanlığınca alındı.

1 MAYIS BAYRAMINI KALDIRAN

Türkiye'de 1 Mayıs 1935 yılından 1981 yılına kadar bayram olarak resmi tatil statüsüyle kutlandı. O zamanki adı Bahar ve Çiçek bayramıydı... 1981 yılında yani darbeden sonra Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs'ı bayram olmaktan çıkardı ve resmi tatili kaldırdı.




kaynak : http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=139714

 

[Reallist]

1979 yılında ise emekçiler yine yasaklarla karşı karşıyadır. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Mayıs'ın İstanbul'da kutlanmasını yasaklar.Şehire giriş ve çıkışlar 30 Nisan akşamından 2 Mayıs sabahına kadar yasaklandı. DİSK ve Sıkıyönetim Komutanlığı arasındaki inatlaşma DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, Gıda-İş, Tekstil-İş ve Sosyal-İş sendikalarının genel başkanlarının gözaltına alınmasıyla son bulur.

42- III. Ecevit Hükümeti (05.01.1978-12.11.1979)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Deniz Baykal (Antalya, CHP)Kaynak

Recep Tayyip Erdoğan: "Taksim meydanı kutlama meydanı olmaktan AK Parti çıkarmamıştır. 1977 olayları sonrasında Ecevit'in iktidar olduğu Baykal'ın Enerji Bakanı olduğu dönemde Taksim meydanı mitinglere yasaklı hale getirilmiştir. "

Yukarıdaki sözde "Baykal yasakladı" yazmıyor. Hükümetiniz döneminde yasaklı hale getirilmiştir diyor. Medya bizi aldatıyor her zamanki gibi...

DİSK ve diğer sendikalar ise 1999'da olduğu gibi o yıl da sakin, olgun, neşeli bir şekilde 1 Mayıs bayramını Abide-i Hürriyet'te ( Şişli ) kutluyordu.

Sonra Taksime döndü olay. Acaba neden ?

 

[Be5tE]

geçti gittiii.... olayları daha da kızıştırmayalım (tayyipp mi BAykal mı diip) ikiside bişey bilmiyor deyin gitsin yaa

 

[UgurABA]

geçti gittiii.... olayları daha da kızıştırmayalım (tayyipp mi BAykal mı diip) ikiside bişey bilmiyor deyin gitsin yaa

Tam ikiside bişey bilmiyor yazıcaktım

 

[SamsuNLee]

Kim yasakladıysa yasakladı önemli değil. Ama iyi olmuş sevmem 1 Mayısı ve 1 Mayıscıları

 

[erdempolat]

Yok ikisi de her şeyi biliyor ama olaylara hep kendi karanlık odalarından bakıyorlar, birader önüne pencereyi boşu boşuna mı koymuşlar, çıkar kafanı etrafına bak biraz, hatta çık kapıdan gez dolaş, sıkıldım artık bunlardan. Farkında mısınız İsmet İnönü'den beri hep aynı muhabbet dönüyor, olan bize oluyor. Şimdi "Muhalefet rahat bıraksa her şey çok güzel olacak" diyenler olacak, HAYIR EFENDİM! öyle birşey yapacaksın ki kimse sesini çıkaramayacak ama korkusundan değil seni haklı bulduğu için. Ne zaman ki TEK SES oluruz, o zaman dışarıdan gelen sesleri bastırırız, yoksa kulağımıza fısıldamakla kalmayıp bağırmaya başlayacaklar. YETER ARTIK!!!

 

[enhar]

Söylediklerimizin anlaşılabilmesi için sadece mikrofonun sesini açar olduk.

 

[UgurABA]

Yok ikisi de her şeyi biliyor ama olaylara hep kendi karanlık odalarından bakıyorlar, birader önüne pencereyi boşu boşuna mı koymuşlar, çıkar kafanı etrafına bak biraz, hatta çık kapıdan gez dolaş, sıkıldım artık bunlardan. Farkında mısınız İsmet İnönü'den beri hep aynı muhabbet dönüyor, olan bize oluyor. Şimdi "Muhalefet rahat bıraksa her şey çok güzel olacak" diyenler olacak, HAYIR EFENDİM! öyle birşey yapacaksın ki kimse sesini çıkaramayacak ama korkusundan değil seni haklı bulduğu için. Ne zaman ki TEK SES oluruz, o zaman dışarıdan gelen sesleri bastırırız, yoksa kulağımıza fısıldamakla kalmayıp bağırmaya başlayacaklar. YETER ARTIK!!!

Yazdıklarını anlamak istemeyen o kadar çok kişi varki...

 

[erdempolat]

Yok ikisi de her şeyi biliyor ama olaylara hep kendi karanlık odalarından bakıyorlar, birader önüne pencereyi boşu boşuna mı koymuşlar, çıkar kafanı etrafına bak biraz, hatta çık kapıdan gez dolaş, sıkıldım artık bunlardan. Farkında mısınız İsmet İnönü'den beri hep aynı muhabbet dönüyor, olan bize oluyor. Şimdi "Muhalefet rahat bıraksa her şey çok güzel olacak" diyenler olacak, HAYIR EFENDİM! öyle birşey yapacaksın ki kimse sesini çıkaramayacak ama korkusundan değil seni haklı bulduğu için. Ne zaman ki TEK SES oluruz, o zaman dışarıdan gelen sesleri bastırırız, yoksa kulağımıza fısıldamakla kalmayıp bağırmaya başlayacaklar. YETER ARTIK!!!

Yazdıklarını anlamak istemeyen o kadar çok kişi varki...

Ben kendi hatalarımdan yola çıkarak söylüyorum bunları. Derler ya titre ve kendine gel, öyle birşey oldu uyandım, etrafıma bir bakıyorum insanlar farklı düşüncelere saygısını yitirmişler tamamen. Onu diğer hayvanlardan ayıran şeyi kısıtlamaya çalışıyorlar. Ya en küçük örneği, az mı kavga ettik bu forumda. Ne gerek var? ORtak değerlerimiz bu kadar çokken farklı düşüncelerimiz yüzünden kavga etmeye ne gerek var. Ben de yaptım, ama şu anda çocukluk olarak görüyorum bunları ve utanıyorum o halimden. Lütfen siz de yapmayın. Tayyip, Deniz vs. (tiksindim artık bu isimlerden ) birilerini savunacağım diye öyle mücadele ediyoruz ki kendimizi savunmaktan mahrum kalıyoruz, artık bizim düşüncelerimiz yerine ONLARIN düşünceleri oluyor. Ne söylerlerse koyun gibi arkalarından gidiyoruz bir süre sonra körü körüne. Herkes hata yapabilir ama onları hataları olmayan mükemmel insanlar gibi görüp, hata yaptıkları zaman yaptıklarını bile bile yapmamış gibi göstermeye çalışıyoruz ya da onların hatalarını örtmek için başka insanların hatalarını öne sürüyoruz. Yazıktır, ilk önce kendimize yazık... Uyanalım YETER ARTIK!!!