Geçen hafta Almanya'ya gittim. Atatürkçü Düşünce Dernekleri çağırmışlardı. Ludwigsburg Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ali Derya Doğan'ın kılavuzluğunda Darmstad, Frankfurt, Manhaim, Bad Dürkheim, Ludwigsburg gibi şehirlerde konuştum. Yurt dışındaki Türklerin aydın kesimi, Türkiye'de Ergenekon Operasyonu ile susturulmaya çalışılan Ulusal Kanal ile dayanışma içindeydiler. Ben de Ergenekon operasyonu adı altında Türkiye'de cumhuriyetin çökertilmeye uğraşıldığını ayrıntıları ile anlattım. Avrupa Birliği ülkelerinin, AKP'nin arkasında neden durduğunu da ortaya koydum. Türkiye'deki çağdaş yaşam modelinin yok edilme sürecinde olduğunu dile getirdim.
ATATÜRK DÜŞMANLIĞI
Avrupa Birliği yöneticilerinden İngiliz parlamenter Andrew Duff'un, Atatürk resimlerinin devlet dairelerinden indirilmesi için gösterdiği çaba, aslında Avrupa çapında örgütlenmiş tarikatçilerin üslubu ile birebir örtüşüyor. Avrupa'daki camiler, ne yazık ki gericilerin elinde birer yıkıcı kuruluşa dönmüş. Özellikle küçük şehirlere kadar giderek oradaki insanlarla konuştum. Köylerde bile camilerin kurulmuş ama buralarda Cumhuriyete ve Atatürk'e ağır hakaretler olağan bir konuşma biçimini almış. Atatürk'ün Kuran düşmanı olduğu; cumhuriyet rejiminin ahlaksızlık ve laikliğin de dinsizlik olduğu söylendikten sonra bu rejimi yıkmak için el birliği ile çalışmak gerektiği söyleniyor. Bunun için de muazzam paralar toplanıyor. AKP hükümeti ise en küçük eleştiri getirilmeden destekleniyor.
Bursa kökenli yaşlı bir mühendis emekli Muzaffer Bey, 'Ben de namaza başlamak istedim ama, ilk namazdan sonra elimi neredeyse kana bulayacaktım. Çünkü; yeni geldiğim için beni sohbete aldılar ve ilk sohbette Atatürk için demediklerini bırakmadılar.' dedi. Bad Dürkheim'in bir köyündeki emekli işçi Mustafa Yeni de şöyle dedi: 'Camilerde Atatürk'e küfredildiğini görünce, bunların AKP'ye desteklemelerini görünce bu Ergenekon'un içyüzünü anladım. O yüzden Ulusal Kanal'a destek vereceğim.'
Avrupa'da camiler işte böyle... Yazık değil mi?
AVRUPA TARİKATÇILARI KORUYOR
Rusya'nın Fethullahçıları kovmasından sonra bunların başta Almanya olmak üzere Avrupa'ya dağıldıkları ve yoğun biçimde çalıştıkları dile getiriliyor. Çocuklar okullarda Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Atatürk'e düşman olarak yetiştiriliyor. Bu konuda bana birçok olay aktarıldı. Darmstadt'ta Hüseyin Doğan'ın evinde kızı Dilara'dan dinlediğim olay tüylerimi diken diken etti: 8. sınıf öğrencisi Dilara Doğan, okulunda Atatürk'ü anlatırken, aynı sınıftan erkek Türk öğrenci söz alıp, 'Atatürk'ten nefret ediyorum, çünkü o Kuran'ı tuvalete attı, ayak altında parçaladı!' demiş.
Avrupa'da yaşayan işçilerin büyük bölümü Araplaşma yarışında... Modern yaşam tarzına düşmanlık şiddetleniyor. 'Kızınız böyle gezeceğine ölsün daha iyi!' diyenler çoğalmış durumda.
İşte Avrupalılar bu gelişmeleri el çırparak izliyorlar...
Acaba niçin?
***
Başbakan Erdoğan dün yine halk iradesinden ve demokrasiden söz etti. Sayın Başbakan'ın sözünü ettiği halk iradesi, Almanya'daki camilerde en açık biçimde ortaya çıkıyor. Avrupa'da çoğunluğu oluşturanlar; yani halk iradesini meydana getirenler de AKP'ci... Ve bunlar; Türkiye'nin cumhuriyet rejimine, bu sistemi Kuran Atatürk'e sıkı düşmanlar.
Siyasetçilerin milli irade dedikleri de işte tam budur.
Bize inanmak istemeyenler varsa, gitsin Almanya'da rezaleti bir görsünler...
GEÇMİŞ OLSUN: Ben yurt dışında iken Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç'e Millet Meclisi'nde AKP'liler saldırmışlar. Düşünceye bile tahammül edemeyen bu çizginin demokratlığına siz nasıl inanırsınız? Başbakan Erdoğan, 'Şiddet uygulayan asıl Kamer Genç'tir!' diyerek partililerinin saldırganlığını kutsadı.
Yarın öbür gün milletin de Kamer Genç'in durumuna düşmeyeceğini kim garanti edebilir?
Allah bunların elinden milletimizi korusun.
GÜNEŞ/Rıza Zelyut
ATATÜRK DÜŞMANLIĞI
Avrupa Birliği yöneticilerinden İngiliz parlamenter Andrew Duff'un, Atatürk resimlerinin devlet dairelerinden indirilmesi için gösterdiği çaba, aslında Avrupa çapında örgütlenmiş tarikatçilerin üslubu ile birebir örtüşüyor. Avrupa'daki camiler, ne yazık ki gericilerin elinde birer yıkıcı kuruluşa dönmüş. Özellikle küçük şehirlere kadar giderek oradaki insanlarla konuştum. Köylerde bile camilerin kurulmuş ama buralarda Cumhuriyete ve Atatürk'e ağır hakaretler olağan bir konuşma biçimini almış. Atatürk'ün Kuran düşmanı olduğu; cumhuriyet rejiminin ahlaksızlık ve laikliğin de dinsizlik olduğu söylendikten sonra bu rejimi yıkmak için el birliği ile çalışmak gerektiği söyleniyor. Bunun için de muazzam paralar toplanıyor. AKP hükümeti ise en küçük eleştiri getirilmeden destekleniyor.
Bursa kökenli yaşlı bir mühendis emekli Muzaffer Bey, 'Ben de namaza başlamak istedim ama, ilk namazdan sonra elimi neredeyse kana bulayacaktım. Çünkü; yeni geldiğim için beni sohbete aldılar ve ilk sohbette Atatürk için demediklerini bırakmadılar.' dedi. Bad Dürkheim'in bir köyündeki emekli işçi Mustafa Yeni de şöyle dedi: 'Camilerde Atatürk'e küfredildiğini görünce, bunların AKP'ye desteklemelerini görünce bu Ergenekon'un içyüzünü anladım. O yüzden Ulusal Kanal'a destek vereceğim.'
Avrupa'da camiler işte böyle... Yazık değil mi?
AVRUPA TARİKATÇILARI KORUYOR
Rusya'nın Fethullahçıları kovmasından sonra bunların başta Almanya olmak üzere Avrupa'ya dağıldıkları ve yoğun biçimde çalıştıkları dile getiriliyor. Çocuklar okullarda Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Atatürk'e düşman olarak yetiştiriliyor. Bu konuda bana birçok olay aktarıldı. Darmstadt'ta Hüseyin Doğan'ın evinde kızı Dilara'dan dinlediğim olay tüylerimi diken diken etti: 8. sınıf öğrencisi Dilara Doğan, okulunda Atatürk'ü anlatırken, aynı sınıftan erkek Türk öğrenci söz alıp, 'Atatürk'ten nefret ediyorum, çünkü o Kuran'ı tuvalete attı, ayak altında parçaladı!' demiş.
Avrupa'da yaşayan işçilerin büyük bölümü Araplaşma yarışında... Modern yaşam tarzına düşmanlık şiddetleniyor. 'Kızınız böyle gezeceğine ölsün daha iyi!' diyenler çoğalmış durumda.
İşte Avrupalılar bu gelişmeleri el çırparak izliyorlar...
Acaba niçin?
***
Başbakan Erdoğan dün yine halk iradesinden ve demokrasiden söz etti. Sayın Başbakan'ın sözünü ettiği halk iradesi, Almanya'daki camilerde en açık biçimde ortaya çıkıyor. Avrupa'da çoğunluğu oluşturanlar; yani halk iradesini meydana getirenler de AKP'ci... Ve bunlar; Türkiye'nin cumhuriyet rejimine, bu sistemi Kuran Atatürk'e sıkı düşmanlar.
Siyasetçilerin milli irade dedikleri de işte tam budur.
Bize inanmak istemeyenler varsa, gitsin Almanya'da rezaleti bir görsünler...
GEÇMİŞ OLSUN: Ben yurt dışında iken Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç'e Millet Meclisi'nde AKP'liler saldırmışlar. Düşünceye bile tahammül edemeyen bu çizginin demokratlığına siz nasıl inanırsınız? Başbakan Erdoğan, 'Şiddet uygulayan asıl Kamer Genç'tir!' diyerek partililerinin saldırganlığını kutsadı.
Yarın öbür gün milletin de Kamer Genç'in durumuna düşmeyeceğini kim garanti edebilir?
Allah bunların elinden milletimizi korusun.
GÜNEŞ/Rıza Zelyut
