Annenizin kızlık soyadı sır mı?

[amidi]

Bankacılık işlemlerinde en önemli 'kimlik doğrulama' bilgisi olarak istenen anne kızlık soyadını başkalarının öğrenmesi o kadar zor mu, hem de bu ülkede ve bu çağda?

Yedi yıl önce 2004 yılı Kasımında Tercüman’da kaleme aldığımız “Annenizin kızlık soyadı neydi?” başlıklı yazımızın son satırları şöyleydi.
“Günümüzde hırsızlar başlarına kadın çorabı geçirerek banka soymuyorlar. Onlar da çağa ve teknolojiye ayak uydurdular. Bizden söylemesi...”
O tarihlerde Facebook denilen sosyal ağ yoktu.
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg de, diğer 2 kurucu ortağı Dustin Moskovitz ve Eduardo Saverin de henüz 20 yaşındaydılar. Facebook gibi bir sosyal ağ kurma fikri henüz akıllarının ucundan bile geçmiyordu. Şimdi ise, üye sayısı 800 Milyonu aşan Facebook sayesinde dünya milyarderler listesinde zirvelerde dolaşıyorlar.
Yazıdaki ana temamız, 27 yaşındaki Mark Zuckerberg’in servetinin nereden nereye geldiğini aktarmak değil.
Teknoloji sadece sosyal alışkanlıklarımızı değiştirmedi; diplomasiyi, güvenlik kavramını, finans işlemlerinin icra edilme şeklini de kökten etkiledi. Yeni bir dünyanın kapısı aralandı.
Sosyal ağlar sadece baskıcı rejimleri değil, “Wall Street’i İşgal Et” eyleminde olduğu gibi, gelişmiş Batı toplumlarındaki dinamikleri de derinden etkilemeye başladı. Eylemlerciler de artık sosyal ağlar üzerinden organize oluyorlar. Rejimleri sarsıyorlar.
WikiLeaks olayı konuyu daha farklı bir boyuta taşıdı. Sanal ortama yüklenen en mahrem bilgilerin ne kadar güvenli olduğunu tartışmaya açtı.
Artık insanlar kendileriyle ilgili en özel bilgileri, en paylaşılmaz sanılan şeyleri kendi elleri ile sanal ağlara giriyorlar.
Gelin görün ki, dünyanın geldiği noktayı okuyamayan finans yöneticileri ve sektörün önde gelen CEO’ları, Facebook dünyası dediğimiz yeni dönemde çocukları bile güldüren yöntemlerle bankacılık işlemlerini hala sürdürme çabasındalar.
Dünyanın değiştiğinin hala farkında değiller...
Cevabını çocukların bile bildiği soruları yetişkin insanlara sanki bir devlet sırrıymış gibi yöneltmeyi sürdürüyorlar.
Ne zaman ki telefon veya internet yoluyla bir bankacılık işlemi gerçekleştirmeye kalksanız, karşınıza o komedi türü soru çıkıyor; “Annenizin kızlık soyadı neydi?”
Ya da, “Annenizin kızlık soyadının 2 ve 5. harflerini söyler misiniz?”
Bu kritik (!) soruya cevap verdiyseniz telaş etmenize gerek yok. Doğum tarihini de ay ve gün olarak biliyorsanız, daha öncesinde edindiğiniz diğer bilgilerle birlikte hesaptaki parayı istediğiniz yere yönlendirebilirsiniz.
Bu soru bizim ülkemize göre değil...
Bilindiği gibi, bu tür işlemlerde bankaların dikkate aldığı en kritik soru, annenin kızlık soyadı...
Bankacılık sistemimiz sanırım bu konuda Batı dünyasındaki bankacılık işlemlerini örnek almış olmalı.
Yani aile ilişkileri açısından dağılmış olan Batı toplumlarını...
Boşanma oranlarının yüzde 50’yi bulduğu, akrabalık ilişkilerinin kaybolmaya yüz tuttuğu, doğan her 3 çocuktan birinin gerçek babasının kim olduğunun belli olmadığı, bireylerin birbirine yabancı olduğu Batı ülkelerini...
Ülkemizde bırakın köyleri ve beldeleri, ilçelerde bile büyük ölçüde aileler bellidir. Kim, kimlerdendir bilinir. Yani bir kişinin anne kızlık soyadını öğrenmek için hafiye gibi davranmaya ve meşakkatli yollarla bilgi edinmeye gerek yoktur.
Bankacılık işlemlerindeki kritik soru olan “Annenizin kızlık soyadı neydi?” konusu ile Facebook arasındaki bağlantıya gelince...
Facebook’un dünyadaki üye sayısı 800 Milyonu, ülkemizde ise 40 Milyonu aştı.
Sanal ortama yüklediğiniz her resim, girdiğiniz her bilgi, kimliğinizi açık ediyor.
Facebook ortamında yüklediğiniz bir resimle ilgili dayım falanca dediğinizde ya da dayımın kızı veya oğlu falanca yeğenim, filanca kuzenim diye adı ve soyadını girdiğinizde, otomatik olarak annenizin kızlık soyadını da bu yolla ilan etmiş oluyorsunuz. Üyeliğini kabul ettiğinizin kişilerin doğum günleri hakkında sistemin diğer kişilere bilgi vermesi de, doğum tarihlerini de açık etmiş oluyor.
Yıllar evvel henüz sosyal ağlar yokken, “Annenizin kızlık soyadı neydi?” sorusundaki tuhaflığa dikkat çekmiştik. Şimdi ise, artık herşey ortada...
Çözüm...
Bankaların, kişilerin sadece kendilerinin bildiği, hatta soruyu da kendilerinin üretmesine izin verecekleri yeni “kimlik doğrulama bilgisi “ yöntemlerine ihtiyacı var.
E-mail adresi alırken sorulan köpeğinizin adı, sevdiğiniz tarihsel kişilik, en sevdiğiniz öğretmen soruları bile, ““Annenizin kızlık soyadı neydi?” sorusundan daha güvenli ve daha kişiye özel görünüyor.
Dün internet ve telefon üzerinden bankacılık işlemi yaparken karşımdaki banka görevlisinin en kritik kimlik doğrulama bilgisi olarak annemin soyadının bazı harflerini istemesi, bu soruyu bana soracağına Google’a girip baksa, cevabını herhalde daha çabuk alırdı dememe neden oldu...
Sanal ortamın nasıl kullanıldığını hırsızlar, organ mafyası, çeteler keşfetti, finans alemi etkisini hala çözemedi.
Bırakın artık şu “Annenizin kızlık soyadı neydi?” meselesini... Hakikaten komik oluyor. Bu yolla hesabı boşaltılan herkesin bankalardan davacı olma hakkı var. Yargıtay’ın son kararlarında hesap güvenliğinden bankayı da sorumlu tutması bunu gösteriyor.


Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber 7

 

[HRNKC]

adı üstünde "Banka" , kendi paralarına ne denli özen gösteriyorlarsa müşterinin hesabına da aynı ihtimamı göstermek asıl vazifeleridir... bunu sağlayamadıklarında müşteriyi sorumlu tutmadan önce kendi bünyelerinde bir özeleştiriye gitmekten kaçınmaları gülünç ve bu bankaları suçlu bulmayan yargı da adalet fakiri demektir...

ki bu bağlamda yargıtayın son kararı verilmesi gereken doğru hüküm örneğidir, bankalar ayağını denk almalı...

 

[BrknEs]

bence de başka yollara başvurulması gerek yani tamamen kişisel sorular olmalı ben paramı oraya yatırıyorsam eğer sadece benim bildiğim bir cevap olmalı annemin kızlık soyadına birileri bir şekilde ulaşabilir çünkü.

 

[ahky]

Kartına , Cep telefonuna sahip çık birşey olmaz.