Selam.
android işletim sistemli akıllı telefonlarda bellek optimizasyonu adlı konuyu görünce kısa kısa bir kaç şey yazayım dedim.
Özellikle telefona/tablete yönelik forumların Android bölümlerinde, düşük RAM'e sahip telefon sahiplerinin isyanını okursunuz: "Boş RAM yok, sürekli kasılıyor cihaz vs. vs."
O halde öncelikle bilinmesi gereken şey şudur; Android işletim sisteminin, "beklendiği gibi" çalışabilmesi için, sistem uygulamaları ve kullanıcı uygulamalarının ihtiyaç duyduğu RAM'i almasından sonra 20-25 MB civarı RAM, yeterlidir. Özet geçiyorum: 25 MB boş RAM varsa, sorun yoktur.
Yani, Android 'ön yüklü' paketlerinin ve kullanıcı ve operatör paketlerinin kullandığı RAM'i çıkardığımızda, geriye 20-25 MB RAM kalıyorsa, telefonunuz, üreticinizin beklediği şekilde çalışıyor demektir. Nasıl Windows'ta RAM kullanımı %100 olunca bilgisayar kasılıyorsa, telefon da aynı şekilde kasılacaktır. Orada bir farklılık yok tabi ki.
Soru: O zaman yakında çıkacak 2 GB RAM'li telefonlar, şu andaki 1 GB RAM'li telefonlar filan bu kadar RAM'e biz daha çok para verelim diye mi sahipler?
Taabi ki hayııııır
Ama biraz eksik olsa da sorun olmazdı cihaz için. Mesela, 1 GB RAM'e sahip bir telefonunun rakibinin 768 MB RAM'e sahip olmasının performans bakımdan öyle büyük bir kaybı yoktur. Doğal olarak Benchmark yazılımlarında fark göreceğiz. Hatta bu fark %20-25 ve belki de daha fazlası bile olabilir. Ama bunun günlük kullanımdaki etkisi olsa olsa %10'dur. Yani, benchmarktaki kadar değildir.
[Bu arada köşeli parantez notu: Android'deki benchmark yazılımlarının gerçekle düşündüğümüz kadar bile ilgisinin olmadığını savunan geliştiriciler var. Bu düşüncelerine destek de buluyorlar. Hatta, siz de telefonunuza farklı zamanlarda farklı benchmarklar yapıp telefonunuzun performansının %15-20 civarı değiştiğini göreceksiniz. Hem de neredeyse aynı koşullar içinde. Bu yüzden marketteki benchmark uygulamalarının tanımlarında gerçeğe diğerlerinden daha yakın ifadesini görebiliriz.]
RAM'i fazla olan cihazların ek özellikleri vardır ve bu özellikler sebebiyle fazladan RAM'e ihtiyaç duyar bu cihazlar. Mesela Samsung'un tepe seviyesi ve birçok alt modelinde kullandığı TouchWiz arayüzü, telefonun donanımının hakkını verememesinin en büyük sebebidir. TouchWiz, kullandığınız Launcher'ın adı değildir sadece. Kullanan varsa bilir, rehberde bir ismin üzerinde sağa doğru parmağınızı kaydırırsanız telefon etmek için, sola kaydırırsanız da mesaj atmak için gerekli uygulama çalıştırılır. Aynı zamanda, güç tuşu ile ana menü tuşuna aynı anda basarsanız ekran görüntüsü alır. Mesela zamanında bu özellik sadece Galaxy S'de vardı ve bunu diğer telefonlarda kullanabilmek için root gerektiren ve geneli ücretli olan bir uygulama satın almanız gerekirdi. İşte bunun gibi özellikler de RAM ihtiyacını arttırır.
Şimdi, RAM optimizasyonu olayına gelelim...
Marketteki uygulamaların cihazların kapasitelerine yaklaşmaya başladığı dönemlerde, ortaya müthiş bir fikir gibi çıkan "Task Killer Uygulamaları"nı da bu arada incelemeye çalışalım.
Bir uygulama (bu aynı zamanda bilgisayarlardakiler için de geçerli tabi) RAM'e, hızlı bir şekilde erişmek istediği verileri atar. Tabi RAM'in de kendine göre alt bölümleri filan var ama olayın özü bu işte. Hızlı olarak erişmek isteyeceği şeyler ne olabilir? Mesela programda anlık değişen değişkenler, sık kullanacağı sabitler ve diske önceden yazdığı ve kullanmayı ve değiştirmeyi düşündüğü veriler.
Biz RAM'den uygulamayı silince bu veriler de siliniyor. Bir uygulamanın hızlı erişmek istediği veriler yani. Dolayısıyla biz onu kapattığımız zaman ve daha sonra tekrar açmak istediğimizde ne oluyor? Zaman ve enerji kaybı.
Zaman, çünkü kullanması gereken ve program kodlanırken atanan tüm veriler için yer ayırmalı ve içlerini doldurmalı.
Enerji, çünkü bu verileri ne yapacağını ve nasıl yazacağını bilmek için işlem yapmak isteyecek. İşlemi kim yapar? İşlemci. Ne ile çalışır? Elektrik. Elektrik nedir? Enerji.
Akıllı telefonlar ilk çıktığında bu kadar akıllı değildi. Çünkü iki işi birlikte yapamıyordu. Hem de zor da değil, basit işleri bile. Sonra multitasking olayı çıktı. Her ne kadar bilgisayarlardaki kadar gelişmesi için hala çok yolu varsa da, tatmin edici seviyelerde multitasking yapabiliyoruz. İnternette gezinirken aniden mesaj geldiğinde, gezindiğimiz sayfayı kapatmadan doğrudan mesaja gidip işimizi bitirip sayfayı tam da bıraktığımız gibi bulabiliyoruz.
Bunun için de RAM gerekiyor. Neden gerekiyor? Yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı. Siz RAM optimizasyonu yapıp RAM kullanımını düşürdüğünüzde aldığınız %5-10'luk performans artışı için, size zaman kazandıran multitasking özelliğinden feragat ediyorsunuz. Bu da size, vakit ve enerji kaybı olarak geri dönüyor. Sebebi için 2-3 satır yukarısına bakın
Bunun dışında, Android'in düşündüğümüzden biraz daha akıllı bir RAM yönetimi vardır.
Kullandığınız ve işinizi bitirdiğiniz uygulamalar hafızada hala belirli miktarda yer kaplar. Ne kadar fazla uygulama açıksa o kadar RAM gider. Android ise, kabaca en son kullandığınız uygulamayı, "Kapatılacaklar" listesinde en alta indirir. Böylece, RAM ihtiyacınız olduğunda 1. dakikada kullandığınız uygulamayı kapatarak RAM bulmaya çalışır ve eğer 5. dakikada kullandığınız uygulamayı kapatana kadar gerekli RAM miktarını görebilmişse, 5. dakikada kullandığınız uygulamayı kapatmaz.
Bunun neresi akıllı? Akıllı değil zaten. Mantıken eğer ortada bir RAM yönetimi varsa, böyle bir şey olmasını bekleriz. İşte burada devreye diğer olaylar girer.
Bir uygulama kullandığınızda işiniz bittikten sonra ana menü veya geri tuşuyla uygulamadan çıkarsınız. Her ne kadar Android uygulama kapatmayı sevmese de, geri tuşuyla uygulamadan çıktığınızda, "Bu uygulamayı istemiyorum" mesajınızı alır ve kapatılacaklar listesinde üst sıraya taşır bu uygulamayı. Ana menü (Home) tuşuna bastığınızda ise, kullanmak istediğinizi varsayar ve biraz daha aşağı indirir. Bu arada, home tuşuyla kapattığınız uygulama, biraz daha fazla RAM harcayabilir (Bu kesin değildir, uygulamanın türüne göre değişir).
Sık kullandığınız uygulamaları canınız sıkıldıkça kullanacağınızı varsayarak onların kapatılacaklar sırasında altlara inmesini de sağlar ayrıca. Bu da diğer güzellik. Pat diye söyledim.
Burada gereksiz bir paragraf açıp, bir kernelin neden farklı insanlarda (yani o insanların cihazlarında) farklı performans verdiğini açıklayayım.
Kullanım farklılıklarından dolayı, kimi insanlar için aslında geri plandaki hizmetlerin çalışması, kimi içinse de onların işleri biter bitmez kapanması ve sadece ara ara açılması gerekir. Diğer birçok şey gibi, bu da kernelden yönetilebilen bir özelliktir. Dolayısıyla arka plan hizmetlerinin açık olmasına ihtiyacı olan bir adamın kullandığı kernelin 'governor'ları, normal uygulamalara daha fazla önem veren bir kullanım şekline sahip insan için aynı seviyede değildir. Ne RAM, ne de batarya olarak.
Tabi bunda tek etken bu değildir. Diğer etkenleri de bir yerlere yazmıştım ama unuttum. Forumda duruyor yani
Uygulamaları kapatarak performans elde edemiyor muyuz yani? Ediyoruz. Ediyoruz da nasıl, ne kadar ve ne pahasına?
Şöyle ediyoruz: Android oturup da RAM hesabı yapmıyor, bol keseden herkese istediğini veriyor. Burada zaman kazanıyor.
Ama, kazandığı zaman alt tarafı RAM'den "kapatılma önceliği" yüksek olan bir iki uygulamayı kaldırmak oluyor ki, o kadar da büyük bir zaman değil bu. Denemek için, bir uygulama açıkken Görev Yönetici'nize gidin ve onu zorla kapatın (Force Close). Evet, işte o kadar süre kazandınız. Bunun dışında, kapattığınız servislerden bazıları, bazı uygulamaların çalışması için gerekecek. Hatta, bir uygulamanın farklı bir fonksiyonu için bile gerekebilecek. Sonra yine açmak zorunda kalacak o servisi ve yine zaman kaybı yaşayacak. Senkronizasyonu sağlayan hizmeti kapattığınızda, GMail'i açtığınız anda senkronizasyon servisi yine açılır, bu da yetmezmiş gibi, kafasına hiçbir şeyi takmadan paşa paşa internetine bağlanır, gerekli veriyi alır/verir, ve sonra yeniden beklemeye başlar.
Yukarıda belirttiğim gibi, multitasking özelliğinden zaten vazgeçmiş durumdasınız.
Özetleyelim: zaman, enerji ve performansın ortak bir para birimi olan faydaya çevrilebildiğini düşünün. RAM optimizasyonu adı altında, uygulamalarınızı kapatmanızın size getirdiği fayda, sizden aldığı zaman ve enerjinin getirebileceğinden az. Ha bu arada, RAM optimizasyonu için kullandığınız uygulama da hafızada kalıp sizin isteğinize göre RAM'i kontrol ederken, RAM ve CPU kullanıyor tabi.
Tabi, bende batarya bol zaman bol, multitasking de neymiş bana RAM'i geri ver bir şansım olsun diyorsanız, buyrun yapın. Ne haliniz varsa görün demişim gibi oldu Dur aşağıya başka bir özet daha yazarım, orada açıklığa kavuştururuz bunu.
Yukarıda salak gibi " "Task Killer Uygulamaları"nı da bu arada incelemeye çalışalım" dedim. Sözümü tutayım. Şimdi onu da bu sefer gerçekten kısa bir şekilde açıklayayım (Sınavdan önce ne güzel aktiviteler bunlar böyle):
JuiceDefender gibi yazılımlar, geri planda çalışan uygulamaları vs. kapatarak bataryadan tasarruf ettiğini iddia eder. Hatta bizzat bahsettiğim bu uygulama sadece bunu yapmaz, çeşitli özellikleri açıp kapatarak da tasarruf yapar.
Çeşitli özellikten kastım, WiFi, GPS, 3G mi yoksa 2G mi kullanılacağı, bunların açılıp kapatılması, ekranın boşta kaldığında kapanması için geçmesi gereken süre (İngilizce çok iyi, bu kadar uzun ifade yerine sadece screen time-out diyebiliyordum), ekran parlaklığı gibi şeyler işte.
Bu uygulamaların yaygınlaşmaya başladığı ve geliştiricilerinin parayı kırdığı sıralarda, bu uygulamaları kullanmanın aslında o kadar da sağlıklı olmadığından bahsedilmeye başlandı. Sebeplerini yukarı kısmı okuduğunuzdan dolayı tahmin edebileceğinizi biliyorum. Ve evet, tam olarak da o yüzden.
Uygulamayı açtığınızda, uygulama bir telaşa düşer ve ne olursa olsun yeter ki hızlı açılayım der. Bu sebeple de yüksek miktarda işlemci gücü kullanması (tabi sadece açılırken ve açılma işlemlerini yaparken) imkanlar dahilindedir ve bunun gerçekleşmesi ihtimali yüksektir.
Yine yukarıda bahsettiğim gibi, bazı uygulamalar açık kalırlar. Bazı arka plan servisleri de açık kalırlar. Android'de bu açık kalması bizim iyiliğimize olan şeylere uygulama değil, işlem diyoruz (aslında process diyoruz). Bunların bir "Task Killer" tarafından açık olarak görülmesi, onun gerçekten de açık olduğu ve enerji harcadığı anlamına gelmiyor. Kullanılmadıkları zaman "idle", yani boşta olurlar ve batarya süresini neredeyse hiç etkilemezler. Tabi şuna da hak vermek gerekiyor: Açık göründükleri zaman insanı rahatsız ediyorlar.
Tabi ki bunların açılması gerektiğinde yine sıfırdan açmanız gerekecek ve dolayısıyla yine normalden fazla güç harcayacaksınız.
Peki bu task killer'ların hiç mi kullanım alanları yok? Tabi ki var.
Şöyle ki, eğer uygulama Android'in gereksinimlerini karşılayacak şekilde kodlanmamışsa (port edilen uygulamalarda vs. karşılaşırsınız bu durumlarla), Android ile iletişiminde sorunlar olur, dolayısıyla kafasına göre takılmaya başlar ve bir defa açtığınızda sürekli açık kalabilir. Yetmezmiş gibi, bunu fark edip kapattığınızda yeniden açılabilir. İşte bu durum için çok güzeldir task killer'lar. Bunların kullandıkları CPU ve RAM'i de göz önünde bulundurmak gerekir.
Bütün yazının özeti: RAM optimizasyon uygulamaları ve task manager veya task killer uygulamaları, zaman ve performans karşılığında batarya ömrü, batarya ömrü ve zaman karşılığında performans verir. Kullanmaya başladığınızda, beklediğiniz o tatmin edici değerleri bulamamanız mümkündür. Hatta, ayarları özelleştirirken yaptığınız bir değişiklik, kernel'in ve Android sisteminin yapmak istediğine ters düşen bir şey ise, hem performans hem de bataryadan daha fazla kayıp yaşamaya başlarsınız.
Ama her iki tür uygulamanın da kullanım alanları vardır. Bununla birlikte, kişisel görüşüm, bu uygulamaların özellikle orta ve üst seviye telefonlarda işe yaramayacağı veya bekleneni vermeyeceğidir. Batarya süresi kısa ise, kernel ve modem değiştirmeye, RAM miktarı az ise kötü kodlanmış uygulamayı tespit edip kaldırmaya bakmak yeterli olacaktır.
Sonuç olarak, kullanmayın demiyorum. Ama herkes için performans veya batarya süresi artışı sağlayacak diye bir şey yok. Kullanma gerekliliği ve zorunluluğu ise hiç yok.
NOT: Bu arada, yukarıdaki linkte bahsi geçen uygulamayı, telefonunuzda istemediğiniz halde açık kalan uygulamaları tespit etmek için kullanabilirsiniz. Ama yazıda geçen ayarları yaparken herhangi bir yanlışlık yapmanız durumunda, telefonunuzu çok kısıtlamış olma ihtimaliniz vardır. Mesela, arka plan uygulamalarına gerekli miktarda RAM ayırmazsanız bunların sırayla, gerektiği şekilde açılıp açılıp kapanması gerekebilir. Diğer yandan, bunlara fazla RAM sağladığınızda ise, diğer uygulamalara az kalacağı için, Android'in o 'beklendiği gibi' çalışması için gerekli olan RAM miktarının altına düşebilir ve performansı çok çok düşük bir telefon sahibi olabilirsiniz.
Durun yazıma şuradan bir alıntı yaparak son vereyim: http://droid-den.com/an...ld-i-use-a-task-killer/
"The key point to take from the above is, that task killers are completely not required, and actually interfere with how the android os works under the hood."
Yani diyor ki, "O kadar anlattı etti, kısacası, bu uygulamalar gerekli filan değil, bu da yetmezmiş gibi, Android'in kendi yönetim şekline karışıp onu da bozuyor"
Ya eksik bir şey kalacak diye korkuyorum hep, yoksa çoktan bitmişti yazı. Hadi bay bay.
Alıntıdır...
android işletim sistemli akıllı telefonlarda bellek optimizasyonu adlı konuyu görünce kısa kısa bir kaç şey yazayım dedim.
Özellikle telefona/tablete yönelik forumların Android bölümlerinde, düşük RAM'e sahip telefon sahiplerinin isyanını okursunuz: "Boş RAM yok, sürekli kasılıyor cihaz vs. vs."
O halde öncelikle bilinmesi gereken şey şudur; Android işletim sisteminin, "beklendiği gibi" çalışabilmesi için, sistem uygulamaları ve kullanıcı uygulamalarının ihtiyaç duyduğu RAM'i almasından sonra 20-25 MB civarı RAM, yeterlidir. Özet geçiyorum: 25 MB boş RAM varsa, sorun yoktur.
Yani, Android 'ön yüklü' paketlerinin ve kullanıcı ve operatör paketlerinin kullandığı RAM'i çıkardığımızda, geriye 20-25 MB RAM kalıyorsa, telefonunuz, üreticinizin beklediği şekilde çalışıyor demektir. Nasıl Windows'ta RAM kullanımı %100 olunca bilgisayar kasılıyorsa, telefon da aynı şekilde kasılacaktır. Orada bir farklılık yok tabi ki.
Soru: O zaman yakında çıkacak 2 GB RAM'li telefonlar, şu andaki 1 GB RAM'li telefonlar filan bu kadar RAM'e biz daha çok para verelim diye mi sahipler?
Taabi ki hayııııır
Ama biraz eksik olsa da sorun olmazdı cihaz için. Mesela, 1 GB RAM'e sahip bir telefonunun rakibinin 768 MB RAM'e sahip olmasının performans bakımdan öyle büyük bir kaybı yoktur. Doğal olarak Benchmark yazılımlarında fark göreceğiz. Hatta bu fark %20-25 ve belki de daha fazlası bile olabilir. Ama bunun günlük kullanımdaki etkisi olsa olsa %10'dur. Yani, benchmarktaki kadar değildir. [Bu arada köşeli parantez notu: Android'deki benchmark yazılımlarının gerçekle düşündüğümüz kadar bile ilgisinin olmadığını savunan geliştiriciler var. Bu düşüncelerine destek de buluyorlar. Hatta, siz de telefonunuza farklı zamanlarda farklı benchmarklar yapıp telefonunuzun performansının %15-20 civarı değiştiğini göreceksiniz. Hem de neredeyse aynı koşullar içinde. Bu yüzden marketteki benchmark uygulamalarının tanımlarında gerçeğe diğerlerinden daha yakın ifadesini görebiliriz.]
RAM'i fazla olan cihazların ek özellikleri vardır ve bu özellikler sebebiyle fazladan RAM'e ihtiyaç duyar bu cihazlar. Mesela Samsung'un tepe seviyesi ve birçok alt modelinde kullandığı TouchWiz arayüzü, telefonun donanımının hakkını verememesinin en büyük sebebidir. TouchWiz, kullandığınız Launcher'ın adı değildir sadece. Kullanan varsa bilir, rehberde bir ismin üzerinde sağa doğru parmağınızı kaydırırsanız telefon etmek için, sola kaydırırsanız da mesaj atmak için gerekli uygulama çalıştırılır. Aynı zamanda, güç tuşu ile ana menü tuşuna aynı anda basarsanız ekran görüntüsü alır. Mesela zamanında bu özellik sadece Galaxy S'de vardı ve bunu diğer telefonlarda kullanabilmek için root gerektiren ve geneli ücretli olan bir uygulama satın almanız gerekirdi. İşte bunun gibi özellikler de RAM ihtiyacını arttırır.
Şimdi, RAM optimizasyonu olayına gelelim...
Marketteki uygulamaların cihazların kapasitelerine yaklaşmaya başladığı dönemlerde, ortaya müthiş bir fikir gibi çıkan "Task Killer Uygulamaları"nı da bu arada incelemeye çalışalım.
Bir uygulama (bu aynı zamanda bilgisayarlardakiler için de geçerli tabi) RAM'e, hızlı bir şekilde erişmek istediği verileri atar. Tabi RAM'in de kendine göre alt bölümleri filan var ama olayın özü bu işte. Hızlı olarak erişmek isteyeceği şeyler ne olabilir? Mesela programda anlık değişen değişkenler, sık kullanacağı sabitler ve diske önceden yazdığı ve kullanmayı ve değiştirmeyi düşündüğü veriler.
Biz RAM'den uygulamayı silince bu veriler de siliniyor. Bir uygulamanın hızlı erişmek istediği veriler yani. Dolayısıyla biz onu kapattığımız zaman ve daha sonra tekrar açmak istediğimizde ne oluyor? Zaman ve enerji kaybı.
Zaman, çünkü kullanması gereken ve program kodlanırken atanan tüm veriler için yer ayırmalı ve içlerini doldurmalı.
Enerji, çünkü bu verileri ne yapacağını ve nasıl yazacağını bilmek için işlem yapmak isteyecek. İşlemi kim yapar? İşlemci. Ne ile çalışır? Elektrik. Elektrik nedir? Enerji.
Akıllı telefonlar ilk çıktığında bu kadar akıllı değildi. Çünkü iki işi birlikte yapamıyordu. Hem de zor da değil, basit işleri bile. Sonra multitasking olayı çıktı. Her ne kadar bilgisayarlardaki kadar gelişmesi için hala çok yolu varsa da, tatmin edici seviyelerde multitasking yapabiliyoruz. İnternette gezinirken aniden mesaj geldiğinde, gezindiğimiz sayfayı kapatmadan doğrudan mesaja gidip işimizi bitirip sayfayı tam da bıraktığımız gibi bulabiliyoruz.
Bunun için de RAM gerekiyor. Neden gerekiyor? Yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı. Siz RAM optimizasyonu yapıp RAM kullanımını düşürdüğünüzde aldığınız %5-10'luk performans artışı için, size zaman kazandıran multitasking özelliğinden feragat ediyorsunuz. Bu da size, vakit ve enerji kaybı olarak geri dönüyor. Sebebi için 2-3 satır yukarısına bakın
Bunun dışında, Android'in düşündüğümüzden biraz daha akıllı bir RAM yönetimi vardır.
Kullandığınız ve işinizi bitirdiğiniz uygulamalar hafızada hala belirli miktarda yer kaplar. Ne kadar fazla uygulama açıksa o kadar RAM gider. Android ise, kabaca en son kullandığınız uygulamayı, "Kapatılacaklar" listesinde en alta indirir. Böylece, RAM ihtiyacınız olduğunda 1. dakikada kullandığınız uygulamayı kapatarak RAM bulmaya çalışır ve eğer 5. dakikada kullandığınız uygulamayı kapatana kadar gerekli RAM miktarını görebilmişse, 5. dakikada kullandığınız uygulamayı kapatmaz.
Bunun neresi akıllı? Akıllı değil zaten. Mantıken eğer ortada bir RAM yönetimi varsa, böyle bir şey olmasını bekleriz. İşte burada devreye diğer olaylar girer.
Bir uygulama kullandığınızda işiniz bittikten sonra ana menü veya geri tuşuyla uygulamadan çıkarsınız. Her ne kadar Android uygulama kapatmayı sevmese de, geri tuşuyla uygulamadan çıktığınızda, "Bu uygulamayı istemiyorum" mesajınızı alır ve kapatılacaklar listesinde üst sıraya taşır bu uygulamayı. Ana menü (Home) tuşuna bastığınızda ise, kullanmak istediğinizi varsayar ve biraz daha aşağı indirir. Bu arada, home tuşuyla kapattığınız uygulama, biraz daha fazla RAM harcayabilir (Bu kesin değildir, uygulamanın türüne göre değişir).
Sık kullandığınız uygulamaları canınız sıkıldıkça kullanacağınızı varsayarak onların kapatılacaklar sırasında altlara inmesini de sağlar ayrıca. Bu da diğer güzellik. Pat diye söyledim.
Burada gereksiz bir paragraf açıp, bir kernelin neden farklı insanlarda (yani o insanların cihazlarında) farklı performans verdiğini açıklayayım.
Kullanım farklılıklarından dolayı, kimi insanlar için aslında geri plandaki hizmetlerin çalışması, kimi içinse de onların işleri biter bitmez kapanması ve sadece ara ara açılması gerekir. Diğer birçok şey gibi, bu da kernelden yönetilebilen bir özelliktir. Dolayısıyla arka plan hizmetlerinin açık olmasına ihtiyacı olan bir adamın kullandığı kernelin 'governor'ları, normal uygulamalara daha fazla önem veren bir kullanım şekline sahip insan için aynı seviyede değildir. Ne RAM, ne de batarya olarak.
Tabi bunda tek etken bu değildir. Diğer etkenleri de bir yerlere yazmıştım ama unuttum. Forumda duruyor yani
Uygulamaları kapatarak performans elde edemiyor muyuz yani? Ediyoruz. Ediyoruz da nasıl, ne kadar ve ne pahasına?
Şöyle ediyoruz: Android oturup da RAM hesabı yapmıyor, bol keseden herkese istediğini veriyor. Burada zaman kazanıyor.
Ama, kazandığı zaman alt tarafı RAM'den "kapatılma önceliği" yüksek olan bir iki uygulamayı kaldırmak oluyor ki, o kadar da büyük bir zaman değil bu. Denemek için, bir uygulama açıkken Görev Yönetici'nize gidin ve onu zorla kapatın (Force Close). Evet, işte o kadar süre kazandınız. Bunun dışında, kapattığınız servislerden bazıları, bazı uygulamaların çalışması için gerekecek. Hatta, bir uygulamanın farklı bir fonksiyonu için bile gerekebilecek. Sonra yine açmak zorunda kalacak o servisi ve yine zaman kaybı yaşayacak. Senkronizasyonu sağlayan hizmeti kapattığınızda, GMail'i açtığınız anda senkronizasyon servisi yine açılır, bu da yetmezmiş gibi, kafasına hiçbir şeyi takmadan paşa paşa internetine bağlanır, gerekli veriyi alır/verir, ve sonra yeniden beklemeye başlar.
Yukarıda belirttiğim gibi, multitasking özelliğinden zaten vazgeçmiş durumdasınız.
Özetleyelim: zaman, enerji ve performansın ortak bir para birimi olan faydaya çevrilebildiğini düşünün. RAM optimizasyonu adı altında, uygulamalarınızı kapatmanızın size getirdiği fayda, sizden aldığı zaman ve enerjinin getirebileceğinden az. Ha bu arada, RAM optimizasyonu için kullandığınız uygulama da hafızada kalıp sizin isteğinize göre RAM'i kontrol ederken, RAM ve CPU kullanıyor tabi.
Tabi, bende batarya bol zaman bol, multitasking de neymiş bana RAM'i geri ver bir şansım olsun diyorsanız, buyrun yapın. Ne haliniz varsa görün demişim gibi oldu
Dur aşağıya başka bir özet daha yazarım, orada açıklığa kavuştururuz bunu. Yukarıda salak gibi " "Task Killer Uygulamaları"nı da bu arada incelemeye çalışalım" dedim. Sözümü tutayım. Şimdi onu da bu sefer gerçekten kısa bir şekilde açıklayayım (Sınavdan önce ne güzel aktiviteler bunlar böyle):
JuiceDefender gibi yazılımlar, geri planda çalışan uygulamaları vs. kapatarak bataryadan tasarruf ettiğini iddia eder. Hatta bizzat bahsettiğim bu uygulama sadece bunu yapmaz, çeşitli özellikleri açıp kapatarak da tasarruf yapar.
Çeşitli özellikten kastım, WiFi, GPS, 3G mi yoksa 2G mi kullanılacağı, bunların açılıp kapatılması, ekranın boşta kaldığında kapanması için geçmesi gereken süre (İngilizce çok iyi, bu kadar uzun ifade yerine sadece screen time-out diyebiliyordum), ekran parlaklığı gibi şeyler işte.
Bu uygulamaların yaygınlaşmaya başladığı ve geliştiricilerinin parayı kırdığı sıralarda, bu uygulamaları kullanmanın aslında o kadar da sağlıklı olmadığından bahsedilmeye başlandı. Sebeplerini yukarı kısmı okuduğunuzdan dolayı tahmin edebileceğinizi biliyorum. Ve evet, tam olarak da o yüzden.
Uygulamayı açtığınızda, uygulama bir telaşa düşer ve ne olursa olsun yeter ki hızlı açılayım der. Bu sebeple de yüksek miktarda işlemci gücü kullanması (tabi sadece açılırken ve açılma işlemlerini yaparken) imkanlar dahilindedir ve bunun gerçekleşmesi ihtimali yüksektir.
Yine yukarıda bahsettiğim gibi, bazı uygulamalar açık kalırlar. Bazı arka plan servisleri de açık kalırlar. Android'de bu açık kalması bizim iyiliğimize olan şeylere uygulama değil, işlem diyoruz (aslında process diyoruz). Bunların bir "Task Killer" tarafından açık olarak görülmesi, onun gerçekten de açık olduğu ve enerji harcadığı anlamına gelmiyor. Kullanılmadıkları zaman "idle", yani boşta olurlar ve batarya süresini neredeyse hiç etkilemezler. Tabi şuna da hak vermek gerekiyor: Açık göründükleri zaman insanı rahatsız ediyorlar.
Tabi ki bunların açılması gerektiğinde yine sıfırdan açmanız gerekecek ve dolayısıyla yine normalden fazla güç harcayacaksınız.
Peki bu task killer'ların hiç mi kullanım alanları yok? Tabi ki var.
Şöyle ki, eğer uygulama Android'in gereksinimlerini karşılayacak şekilde kodlanmamışsa (port edilen uygulamalarda vs. karşılaşırsınız bu durumlarla), Android ile iletişiminde sorunlar olur, dolayısıyla kafasına göre takılmaya başlar ve bir defa açtığınızda sürekli açık kalabilir. Yetmezmiş gibi, bunu fark edip kapattığınızda yeniden açılabilir. İşte bu durum için çok güzeldir task killer'lar. Bunların kullandıkları CPU ve RAM'i de göz önünde bulundurmak gerekir.
Bütün yazının özeti: RAM optimizasyon uygulamaları ve task manager veya task killer uygulamaları, zaman ve performans karşılığında batarya ömrü, batarya ömrü ve zaman karşılığında performans verir. Kullanmaya başladığınızda, beklediğiniz o tatmin edici değerleri bulamamanız mümkündür. Hatta, ayarları özelleştirirken yaptığınız bir değişiklik, kernel'in ve Android sisteminin yapmak istediğine ters düşen bir şey ise, hem performans hem de bataryadan daha fazla kayıp yaşamaya başlarsınız.
Ama her iki tür uygulamanın da kullanım alanları vardır. Bununla birlikte, kişisel görüşüm, bu uygulamaların özellikle orta ve üst seviye telefonlarda işe yaramayacağı veya bekleneni vermeyeceğidir. Batarya süresi kısa ise, kernel ve modem değiştirmeye, RAM miktarı az ise kötü kodlanmış uygulamayı tespit edip kaldırmaya bakmak yeterli olacaktır.
Sonuç olarak, kullanmayın demiyorum. Ama herkes için performans veya batarya süresi artışı sağlayacak diye bir şey yok. Kullanma gerekliliği ve zorunluluğu ise hiç yok.
NOT: Bu arada, yukarıdaki linkte bahsi geçen uygulamayı, telefonunuzda istemediğiniz halde açık kalan uygulamaları tespit etmek için kullanabilirsiniz. Ama yazıda geçen ayarları yaparken herhangi bir yanlışlık yapmanız durumunda, telefonunuzu çok kısıtlamış olma ihtimaliniz vardır. Mesela, arka plan uygulamalarına gerekli miktarda RAM ayırmazsanız bunların sırayla, gerektiği şekilde açılıp açılıp kapanması gerekebilir. Diğer yandan, bunlara fazla RAM sağladığınızda ise, diğer uygulamalara az kalacağı için, Android'in o 'beklendiği gibi' çalışması için gerekli olan RAM miktarının altına düşebilir ve performansı çok çok düşük bir telefon sahibi olabilirsiniz.
Durun yazıma şuradan bir alıntı yaparak son vereyim: http://droid-den.com/an...ld-i-use-a-task-killer/
"The key point to take from the above is, that task killers are completely not required, and actually interfere with how the android os works under the hood."
Yani diyor ki, "O kadar anlattı etti, kısacası, bu uygulamalar gerekli filan değil, bu da yetmezmiş gibi, Android'in kendi yönetim şekline karışıp onu da bozuyor"
Ya eksik bir şey kalacak diye korkuyorum hep, yoksa çoktan bitmişti yazı. Hadi bay bay.
Alıntıdır...
