A.Güçlü "Öğretmenlerin Sessiz Çığlığı"

Bu konuyu okuyanlar

frnc

Öğrenci
Katılım
24 Şubat 2011
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bir öğretmenin dilinden(yüreğinden) yine öğretmenlerin halini anlatan bir yazı.

"... yeni göreve başlayan bir öğretmen hizmetliyle aynı, memurdan daha düşük maaş alıyor..." ilginç ama doğru.
yazının altında Haberi Oyla rsanız 24 kasım sadece nutuk atma günü olmaz en azından.

Bir öğretmenin binlerce meslektaşı adına dile gelen feryadı:


Sayın Abbas Güçlü,

Sizi takip eden bir eğitimci olarak eğitime ve eğitim çalışanlarının sorunlarına bigane kalamayacağınızı düşünerek bu elektronik postayı yazmaya karar verdim. Ben güzel ülkemizin herhangi bir köşesinde öğretmenlik yapan biriyim.Mesleğimi severek yapıyorum ; çünkü ülkenin yarınlarını yetiştirdiğimin farkındayım. Biz öğretmenlerin bir çok sorunu var. Biz itibar kaybına uğrayan bir mesleğin fertleriyiz ne yazık ki.

Devir değişti artık öğrenciler eskisi gibi değil disiplin yok. Öğretmen olarak hiçbir yaptırımımız yok çocuğa bırakın vurmayı -ki bunu yapmayı hiçbir öğretmen istemez- en ufak bir uyarıda velisi hemen şikayete geliyor öğretmene hakaretler ediyor bazen de darp ediyor. Öğrenciler ukala ve saygısız öğretmenlerine nasıl davranacaklarını bilmiyorlar. Diyeceksiniz ki bunları da siz yetiştiriyorsunuz bunları biz değil facebook , internet ve sorumsuz duyarsız aynı zamanda çpcuğunu şımartmayı sevmek zanneden veliler yetiştiriyor zaten bizim elimizde bir şey yok. İşin veli ve öğrenci boyutu bu, bir de müfettiş boyutu var gelen müfettişler -ki onlarda bizim gibi öğretmendir ama- öğretmenleri çocuk gibi görmekte ,azarlamakta kaba ve kırıcı olmaktadırlar.1970 lerin mantığı ile bizden bir sürü evrak kanun numarası...vs ezberlememizi karşılarında el pençe divan durmamaızı istemektedirler, öğrencinin yanında öğretmeninin süt dökmüş kedi gibi durması onun gözünde öğretmenini küçük düşürmektedir.Bu kişiler aynı zamanda en ufak bir sorunda soruşturma ve ceza ile öğretmeni tecziye etmektedirler.Maalesef bunu yapanda bizim içimizden çıkmıştır ancak çoğu emeklilik yaşını geçiren bu arkadaşlarımız maaş, yolluk gibi ekonomik avantajları ve egoları nedeniyle meslekten ayrılmamaktadırlar ve bir fatih edası ile okullarda sınıflarda gezmektedirler.60 -65 yaşındaki müfettişlerimiz 20'lik delikanlılardan, genç kızlardan idealist meslektaşlarımızdan köhnemiş bürokrasinin çarkı olmalarını istemekte ve zorlamaktadırlar.

Amirlerimiz ise öğretmene sahip çıkmamakta vatandaşın isteği olsun diye öğretmenlerini dinlemeden hüküm vermektedir. Sayın bakanlarımız ise gelir gelmez ilk icraatleri öğretmeni azarlamak olmaktadır.Ne yazık ki öğretmenin tatilinin 3 ay olduğunu zannetmektedirler (1Temmuz 1 Eylül arası tatildir) Biz yazında çalışmaya razıyız ama çocuklarımızı o sıcakta okula göndermeye gönlünüz el verir mi. Toplumda öğretmen üç ay yatarak maaş alıyor, tatili çok yargısı oluşturulmaktadır.

Sayın Güçlü, son maaş ayarlamalarında unutulan ,yıllardır unutulan tek bir kesim vardır onlar da öğretmenlerdir. Derdimiz sadece para değil parayı geçtim ama ne yazık ki devletimiz bize değerli olduğumuzu hissettirmiyor. şu anda öğretmenler olarak biz okuldaki hizmetli arkadaşımızdan memur arkadaşımızdan daha az almaktayız. Denir ki ek dersleri var çoğu öğretmen o ek dersi almazki alsa bile emeğinin karşılığır 400-450 lirayı geçmez .Kimsenin parasında gözümüz yok daha çok kazansınlar ama biz 4 sene boşuna mı okuduk emek ve para sarfettik? Bilirsiniz çok yüksek puanlarla giriyoruz fakültelere ben kendi çocuğum dahil hiçbir öğrencime öğretmenliği tavsiye etmeyeceğim. Tekrar belirteyim ki derdim para değil ama biz değersiziz, itibarımız kayboluyor.

Önümüzde 24 Kasım var yine beylik laflar ,göstermelik törenler ama bizim gönlümüz buruk kalbimiz kırık. Kimsenin gitmediği terör bölgelerine en ücra mezralara giden bizleriz.

Depremlerde ölen bizleriz, teröre güvenlik güçlerinden sonra en fazla şehit veren biziz ,kaçırılan rehin alınan biziz...Hangi kurumun çalışanı çalıştığı yeri elinde süpürge ile fırça ile görevi olmadığı halde temizler, cebinden para harcar ?

Sayın Güçlü , derdim çok hangisine yanayım derler ya işte öyle... derdimiz çok. Bu satırları size bir arkadaşla dertleşiyormuşçasına yazdım. Gelecek nesli bize emanet eden Atatürk 'ü özledik sayın Güçlü, çünkü bize kendimizi değerli hissettiren bir tek oydu...

Bu yazımı 24 Kasımın hatrına , sizi yetiştiren öğretmenlerinizin hatrına sonuna kadar okumunazı istirham ediyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum... İyi bayramlar...

Anekdot:

YIL 1923...
TBMM'de Milletvekillerinin Maaşları Düzenlenecek...

Atatürk'e soruyorlar; "Sayın başkanım vekil maaşları ne olsun?"

M.Kemal Atatürk şöyle diyor : "Öğretmen maaşlarını geçmesin."

http://www.abbasguclu.com.tr/egitim/24_kasimin_hatirina_ogretmenlerin_sessiz_cigligi.html
 

POWER

Müdavim
Katılım
5 Ekim 2009
Mesajlar
10,275
Reaksiyon puanı
161
Puanları
0
24 Kasım gelecek biz öğretmenleri 1 gün anıp sonra unutup gidecekler. Ki ben görev bile yapamiyorum. Çok derin ve üzücü konular.
 

7.43

Müdavim
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
8,969
Reaksiyon puanı
332
Puanları
83
Eğitim içi tamamen boşaltıldı, sadece sınav kazanma derdine döndü, kitaplar boş. Bazı aydınlar eski kitaplardan arşiv oluşturmaya çalışıyorlar. Son darbe öğretmenlerin yerden yere vurulması ile gerçekleşecek.
 

rozabay

Müdavim
Emektar
Katılım
4 Nisan 2009
Mesajlar
7,113
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Hep deriz Türkiye'de eğitim eksikliği var diye. Bakış açımızı biraz değiştirince aslında bu durumun sebebini Türkiye'de eğitmen ve eğitmene verilen değer(sizlik) olduğunu anlayabiliriz.
 
Üst