"BENDEN LİYAKATLİSİ YOK DİYE DÜŞÜNDÜM"
Bir gün cemaate namaz kıldıran Hz Huzeyfe ra, selam verdikten sonra, “artık bundan sonra ya başka imam bulur veya namazınızı tek başınıza kılarsınız Ben bir daha imamlık yapmam Çünkü namaz kıldırırken aklımdan, bu cemaatte benden daha liyakatlisi yok, diye bir düşünce geçti Bu ise kibir alametidir Binaenaleyh bu vazifeyi bir daha yapmam” diyordu
Bu hadiseyi anlatan İmam-ı Gazali ks Hazretleri şöyle devam ediyor:
“Yer yüzünde nerde bulursun öyle bir alim ki, onun ilmi kibrini kırmış ve tevazusunu artırmıştır Böyleleri çok ender bulunur Böyle bir zat zamanının ‘sıddîkı’dır Onun ilim ve irfanından istifade şöyle dursun, mübarek simasına bakmak bile ibadettir Ahlâkıyla ahlâklanabilmek ve bereketinden istifade etmek için Çin’de de böyle bir zat bilsek koşarak ona giderdik”
Gazali’nin tasvir ettiği bu gibi zatları Çin’e kadar gitmeden bulabilen müminler, gerçekte Allahu Tealâ’nın kendilerine ikramda bulunduğu müminlerdir Böyle bir nimeti bulanlar kadrini iyi bilmelidirler.
Allah Mahzun Kalplerdedir
Müminin kalbi daima kırık ve mahzun olmalıdır. Çünkü Allahu Tealâ daima mahzun kalplerdedir.
O, kendisine yalvaran, benliksiz, mütevazi müminleri sever.
Evliyanın nisbeti böyleleri üzerine açılmış, mürşid-i kâmiller de hep onların arasından çıkmıştır.
Allah dostları kendilerini hep küçük görmüş, kibirden kaçınmışlardır.
Bir Allah dostu yanındakilere evliyanın faziletinden bahsettikten sonra,
“biz onların ayaklarının tozu bile olamayız.” demiştir.
İşte büyüklerin tevazusu böyledir.
SEMERKAND DERGISI 2002 AGUSTOS