Haya Perdesini Yırtmayın

Bu konuyu okuyanlar

llavinya

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Utanmak, hayalı olmak bir insanı insan yapan temel değerlerdendir. Utanmayan, haya perdesini sıyırıp atan insanlıktan da çıkar. Sevgili peygamberimiz (asm) pek çok hadis-i şeriflerde bu husus üzerinde durmuştur. İki hadis-i şerife bakalım:
İbni Ömer’den (ra) şöyle rivayet edilir:
“Peygamberimiz (asm) bir adama bir diğerini utangaçlığından dolayı ayıplarken rastladı. Adam anlatıyordu:
“‘Bu utangaçlığın sana çok zararı olur.’
“Bunun üzerine Resulullah (asm), ‘Bırak onu. Muhakkak, haya imandandır.’” (Müslim, İman; 59; Neseî, lman:27)
Ebû Mes’ud’dan (ra) rivayet edildiğine göre Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur:
“Geçmiş peygamberlerden bize ulaşan söz de şudur:
“Utanmadıktan sonra, istediğini yap.” (Buharı, Enbiya: 54; Ebû Dâvud, Edeb: 6)
Haya, yani utanma duygusunu yitiren insan, artık insanî değerlerini yitirir ve ondan her türlü kötü davranış beklenir.

Dinimiz, hayalı olmaya büyük ehemmiyet vermiştir. Rabbimiz Kur’an-ı Azimüşşan’da, Müslüman hanımların hangi erkeklerle görüşebileceklerini belirtmiştir. Müslüman hanımların ve erkeklerin nâmahremlerle görüşmesi caiz değildir. Hakeza, nâmahrem erkeklerin ve kadınların yekdiğerine gayr-i ihtiyari bakışın dışındaki ikinci bakışları da caiz değildir. Bakıştaki bu kontrollülük hep haya perdesini muhafaza içindir.
Eskiden büyükler çocukların yanında evlilik laflarını etmezlerdi. Zira çocukların yanında evlilik bahsinin edilmesi ve onlara, “Sana falanca kızı alacağız.” Yahut, “Seni falanca oğlana vereceğiz” gibi laflar edilmesi onların zihninde derin iz yapmakta, onların zihnini bulandırmakta, daha o yaşlarda kafasında ciddi konular yer etmemeye başlamaktadır. Bu bakımdan çocukların yanında çok dikkatli konuşulmalıdır. Gençler evlilik çağına geldiklerinde, bizim o güzel örfümüze uygun arayışlarda bulunulur, teşebbüse geçilir, hayırlı kısmet için dualar edilir, mahremiyet perdesi yırtılmadan mes’ud yuvanın temelleri atılır.
Günümüzde, medya, çarşı, pazar, sokak, sanki sözleşmişçesine haya perdesini paramparça etmeye çalışmaktadır. Binaların cephelerini afedersiniz, ………… Gazeteler ve TVler mahremiyet tanımamakta, bir hanımın sadece ve sadece kocasının görebileceği vücudu sanki pazarda et satılırcasına teşhir edilmekte, kadınlara ait en mahrem hususlar reklam vasıtasıyla ortalığa saçılmakta, meşru münasebetler, evlilik hayatının dejenere edilmeden ve mahremiyete dikkat edilerek devam ettirilmesi âdeta ayıp karşılanmaktadır.
Burada insanı dehşete düşüren bir husus da şudur; iffetli ve hayalı yaşamak isteyenlerin hakkına alenen tecavüz edilmekte ve onların hayalı kalmasına neredeyse imkan bırakılmamakta, hayalı yaşama hakları gasp edilmektedir. Yani Nasreddin Hoca’nın “taşlar bağlı, itler serbest” fıkrası bu konuda da geçerli olmaktadır, iyi de “hayalı yaşamak isteyenlerin hakkını” kim koruyacak?

Kaynak: Kadınların Siperi ve Kal’ası Tesettür
Burhan Bozgeyik
 

tudRoY

Müdavim
Katılım
2 Temmuz 2008
Mesajlar
1,592
Reaksiyon puanı
1
Puanları
38
Günümüzde, medya, çarşı, pazar, sokak, sanki sözleşmişçesine haya perdesini paramparça etmeye çalışmaktadır.

Artık çalışmıyorlar yaptılar zaten istediklerini.

Lavinya abla bunları buraya koyanın bir bayan olması gerçekten garibime gitti.. Normalde biz desek, söylenecek kelimeler, yobaz, çağdışı vs vs daha birçok sıfat üretmişler zihinlerinde.. Onlardan birkaçını mutlaka duyardık. Yazı için teşekkürler.

En çarpıcı kısmı da

bir hanımın sadece ve sadece kocasının görebileceği vücudu sanki pazarda et satılırcasına teşhir edilmekte,
Bunu ben söylediğimde başıma çok şeyler geldi.. Neyse sütten dilim yandı ben yoğurt yemekten vazgeçtim :) Susayım en iyisi..
 

llavinya

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Garip gelmesin. Allahın emirlerine uyulmadığında ortaya çıkacak sonuçlara şahidim ve nefsime zor gelsede doğru doğrudur biliyorum.
 

tudRoY

Müdavim
Katılım
2 Temmuz 2008
Mesajlar
1,592
Reaksiyon puanı
1
Puanları
38
Zaten ters gelen şeyleri "Dinde bu yoktur." diyip sözleri eğriltip bükerek yeni hükümler çıkarmak kimlerin işidir açıklamaya gerek yok :) Allah korusun imandan olunur yahu..

Ama işte iman'ın ne olduğunu kavrayamamışlara gidipte anlatırsak bunları olmaz tabiki :) "İmanın elden gidiyor" diye söylemiş olduğunumuzu varsayalım, cevap olarak "nereye gidiyor tut yakala onu :D " espirisini yapacak insanlar tanıyorum :) Allah hidayet etsin.

Not: Üzerine alınması gereken kişi bir üstteki mesajımda belirttiğim kişiyle aynısı değildir. Olur ya belki bir gün denk gelinir, yanlış olmasın.
 

redfox19

Öğrenci
Katılım
10 Kasım 2008
Mesajlar
21
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
insanı değerler,insanla hayvanlar arasındaki farklar değilmidir.işte burada anlatılan da bu değilmi.yada yunus emrenin dediği gibi kendini bilmek.
 

llavinya

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
ilim ilim demektir ilim kendini bilmektir sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır:clover:
 

mustafa0155

Asistan
Katılım
23 Temmuz 2008
Mesajlar
113
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
teşekkürler ve İlahi rızaya ulaşasın llavinya kardeş.edep ve haya günümüz insanının en çok ihtiyacı olan konulardan biri.
 

llavinya

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Hepimiz inşallah ulaşırız Musatafa. sağolasın bu güzel gecede duan için.
 

ayhan.akyuz

Asistan
Katılım
18 Haziran 2007
Mesajlar
396
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
işte güzel bir yazı güzel cevaplar ilim meclisi oluşmuş rabbim kabul etsin
hayanın toplumumuzdan soyutlanması hayasızlığın kanıksanması gerçektende ne alakası varsa araba lastiği reklamında kadının biryerleriniz görünmesi bunlar planlı proğramlı büyük organizasyonlar
vld.ads
870ADAA712B2F34EB9B03DAEb.jpg

1_pix_beyaz.gif
1_pix_beyaz.gif
İlk dünya güzeli Türk 94 yaşında

Türkiye'nin ilk dünya güzeli Keriman Halis Ece İstanbul'daki evinde oğluyla yaşıyor. Atatürk'ün "Ece" soyadını verdiği kraliçe, anılarını Şamdan'a anlattı: "Kırmızı tuvalete, beyaz kurdele takmıştım. Ülkemi bayrağımızın renkleriyle tanıttım."

yildizlar2.gif
Keriman Halis Ece 94 yaşında

Türkiye'nin ilk dünya güzeli Keriman Halis Ece, Çiftehavuzlar'daki evinde huzurlu bir yaşam sürüyor. Ece soyadını Atatürk'ün verdiği Keriman Hanım, kraliçe seçildiği günü ve anılarını Şamdan'a anlattı.

1932 yılında Belçika'da yapılan Dünya Güzellik Yarışması Türkiye için bir başkadır hiç şüphesiz. 28 milletin güzellerinin katıldığı bu yarışmada, 'Türkiye Güzeli' Keriman Halii 'Dünya Güzellik Kraliçesi' seçildi. Bu olay genç cumhuriyet için de çok anlamlıydı. Keriman Halis, 1932'de Türkiye'de dördüncüsü düzenlenen güzellik yarışmasını kazanarak Belçika'ya gitti. O güne kadar Türkiye güzelleri derece alamamışlardı. Ama o umutları boşa çıkarmadı. Sirkeci Garı'nda kraliçeler gibi karşılanan 'Dünya Güzellik Kraliçesi' Keriman Halis o günü şöyle anlatıyor: "En sonunda ben ve Almanya güzeli kaldık. Kırmızı bir tuvalet giymiş, yakasına da beyaz
4D83B445E813C241B7E2177Db.jpg
kurdele takmıştım. Jüri başkanı elindeki zarfı açtı. Heyecandan bayılabilirdim. Ve bütün tiyatro salonu, 'Yaşasın Miss Turkey!' sesleriyle inledi."

KANUNLA 'ECE' OLDU
Atatürk, Keriman Halis Hanım'a çektiği kutlama telgrafında kendisine kraliçe anlamına gelen 'Ece' unvanını verir; 1934'te çıkan Soyadı Kanunu ile Keriman Halis 'Ece' soyadını alır. 94 yaşındaki Keriman Hanım İstanbul- Çiftehavuzlar'daki evinde oğlu Cenk Tamer'le yaşıyor. Kendisine hediyem 1947'den beri sakladığım bir kartpostalı. "En sevdiğim resmimdir" diyor görünce. Ve veda saati geliyor. Eski köşkün her zaman güzel hanımefendisiyle geçen saniyeler ne yazık ki birkaç saat...
http://arsiv.sabah.com.tr/2007/02/15/gun125.html
bu emin oktay tarihi gibidir acaba gerçek nedir
keriman halis kara kuru bir türk kızıdır bunu bir kenara yazın
toplantı yaparlar derlerki türk güzelini birinci yapalım itirazlar yükselir ve başkan haykırır osmanlının kızını önünüğze mayoyla getiriyoruz bu yetmiyormu karar alınır ve dünya güzeli!!!!seçilir
hadiccelerin aişelerin terkedilmesi buradan başlıyor birşey dicem olmaz site adabı
ama korkmayı ümidimizi kaybetmeyin bir gençlik yetişiyorki ben umutluyum
edeb haya duygusu yeniden yaşanıyor fitnevizyonlara rağmen
hepinize teşekkürler içimdeki umut fidanını yeşillendirdiniz
 
Üst