Aziz'im Şiirleri

Bu konuyu okuyanlar

Barış-Can

SDN Okuru
Katılım
24 Ekim 2010
Mesajlar
28
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
260px-Brown-Falcon%2C-Vic%2C-3.1.2008.jpg

AZİZ'İM

Zimmetli bir yaşam,yoludur hayat
Bir günü bir güne, uymaz azizim
Bu gün taze olan, yarına bayat
Hevesi kursakta, koymaz azizim
XXX
Niceleri geldi, geçti bu handan
Kimine hor baktı, kimine candan
Kepçeyle verirken,aldı bir yandan
Sanki kör bir kuyu, doymaz azizim
XXX
Kimine sağırdı, kimine kördü
Kimine pek cimri, kime bönkördü
Kimine göre dost, kime nankördü
Vicdanın sesini, duymaz azizim
XXX
Dil dökmek boşuna, mihneti yoktur
Sen aç ölsende o, her zaman toktur
Rikkatli sineye, saplanan oktur
Ona yalvarmaya,deymez azizim
XXX
Ölçüsü çekidir, ölçeri kantar
Altını bakırla, ayrımsız tartar
Sattıkça çoğalır, eksilmez artar
Yitirdiklerini,saymaz azizim

Hamit KORKEN


2554.jpg

AZİZ'İM

İşte böyle azizim ......
Ne diyorduk çok şükür çekdik gördük
Erdik tabiri caizse eeeee dedik
Madem öyleyse meyve verelim diyelim
Bizim sertliğimiz dostluğumuzdandır azizim
Düşünebiliyormusun cehaleti
Hafzalamın almadığı kadar büyük olan yaradanı
Sanki kadınaymış kastı
Sizi benciller sizi
Eziyet etmeyin diyor canı hani her birini
Kimi,,,,,,,,,,, yaradanın verdiğini
Hangisini,,,,,,,, iki yarımın birini
Hani biri tek başına bir şey olmayanı
Hani ikisi bir olunca bir bütün olanı
Düşünebiliyormusun azizim taşlayarak alacaklarmış canını
İster mecusi ister puta tapanı ol diyor
Ne olursan ol gene gel diyor mevlana bile
Yav bin kere töğbe etsende
Bin kere bozmuş olsanda töğbeni
Düşüne biliyormusun azizim
Hafzalamın almadığı kadar büyük yaradanı
Eziyet etmeyin diyecek canı
Hem şeşer beşersiniz diyecek siz şaşarsınız
Hemde hata yaptı diye taşlatarak alacaklar canı,nı
Üstelikde birini
Hemde bu dünyada hemde imtihandayken öylemi
Sizi benciller sizi
İşte böyle azizim böyle
Böyle böyle böyle ..
Yahya sevim ; .Aydın .

Yahya SEVİM



images

GEÇ AZİZİM GEÇ

Biz de yaşarız azizim,
Yaşamaya gelince, biz de yaşarız ama,
Olmuyor cebimizden kattığımızla eğlenmek,
Gönlümüzden katalım,
Varlıklı kişileriz neşeden yana.
Pazarımız hoş mu geçecek,
Şart değil Büyükada, Heybeli;
Çok bile gelir kayığı Hristo’nun:
Sekiz arşın iki karış,
Kız gibi Cibali yapısı.
Bir işaretimize bakar
Çıkmazsa balığı alesta,
Aylardan temmuz, günlerden pazar;
Yenikapi açıklarındayız…
Bırakın Hasan geçsin küreğe,
Utandırmaz bu kollar sahibini.
Kabarmaz bu avuçlar
On ikisinden beri nasırlıdır.
Fazla külfet istemez,
Bol sigaramız olsun,
Köfte, ekmek, domates yeter.
Karımız, sevgılımız yanımızda
Başaltında şarap testisi…
Dedik ya bugün pazar
Belki genç arkadaşı
“İlk defa güneşe çıkardılar”,
İsteriz bütün dostlar aramızda olsun;
Kiminin Hanya’dan gelir selamı,
Kiminin Konya’dan
Sandalımız geniş değil, ne çare,
Gönlümüz kadar.
Ne yapalım bol şarabımız var ya,
Onların sağlığına içecek;
Gün ola harman ola!..
Anlarız biz de bu işlerden,
Elimiz değdi de okşamadık mı,
Şu “pür hayal” saçları ?
Kim istemez “yâr”i uyutmasını “sine” de
Batan güne karşı,
“Bâde” içmesini “Yâr eli”nden?
Gözü kör olsun feleğin,
Gelecekten umudumuzu kesmedik,
İçimiz öylesine ferah…
Son kadehlere doğru sorsun,
Sesi en güzelimiz bizden:
“Gam, keder ne imiş?”
Yontulmamış sesimizle cevabı hazır:
“Geç azizim, geç!”

Rıfat ILGAZ


ekmek.jpg

İŞTE BÖYLE AZİZİM

Seninle sanatoryumda tanışmıştık,
-o günler bir türlü unutulmuyor-
ne tatlı sigara içerdik biliyor musun
hemşirelerden saklı?
Sonra bir yolculuktan bahseder gibi
uzun uzun ölümden konuşurduk.
Gelmediği için ödeneğin o günlerde
az kaldı taburcu edeceklerdi seni;
sonunda para bulmuştun yatmaya
lakin zaman bulamadın.
-Bir gün çıkarsın diye adresini de almıştım-
Hani vaktinde gitmedin değil,
kötüleşti dünyanın hali,
en güzeli işin
peşinde çoluk çocuk bırakmadın.
Kış geliyor, karakış
ne soba var, ne bir dirhem odun
işleri sorarsan eskisinden sıkı
ve aldığımız para malum!
Yaşamak zor azizim,
sağ olsaydın eğer
nasıl bulacaktın her gün,
sütü, taze yumurtayı, pirzolayı?
Çok şükür bunlara kalmadı ihtiyacın,
Biz hala öğrenemedik
senin kadar olsun,
etsiz ekmeksiz,
parasız pulsuz yaşamayı!

Rıfat ILGAZ



AZİZ'İM

Yıkandın, dinlendin, içtin suyunu
Terk eyle vadiyi kaç Aziz'im
Bak güneş batıyor topla yükünü
Karanlıkta kaçmak güç Aziz'im
XXX
Maya mı katılır eldeki göle
Arada husumet var ise hele
Namusu kurtardın töreye göre
Yasalara göre suç Aziz'im
XXX
Tükettin karları teptin ayazı
Direndin ecele getirdin yazı
Sonrası ölüm yok Kemah Boğazı
Brastik'ten öteye geç Aziz'im
XXX
Gecelerin uzun, düşlerin yarım
Saç sakal karışmış perişan durum
Arkada jandarma önde uçurum
Yol burda tükendi seç Aziz'im
XXX
Bulutlar çekildi, yıldızlar küstü
Ay, güneş devrildi vadiye düştü
Sinekler, böcekler kana üşüştü
Susmak yakışmıyor ses Aziz'im

İbrahim SEVİNDİK


images

HOŞÇAKAL AZİZ'İM

Ellerin artık dokunduğunda yakmıyor,
Gözlerin eskisi gibi içime akmıyor,niye?
Hani benim için carpan kalbin vardı ya,
Şimdi kim bilir kimler için atıyor azizim..!
XXX
Yüreğinden uzaklarda yaşadım dost gecelerde,
Yıldızlarda buldum seni dilekler tuttum
Geceleri hep sevdim seni getirdi diye
Şimdi bir tek yıldız dahi kalmamıış göklerde
Belli ki onlarda taşınmış şehrimden azizim..!
XXX
Ben böyle yaşamak istemiyorum
Artık öldür beni azizim!
Dalgalar yüzüme yüzüme vuruyor
Ben kovuldum ya aşk deryasından
Artık avutur mu beni en büyük okyanuslar
Söyle şimdi hangi azgın suda boğulayım azizim?
XXX
Beni yüreğinin kumsalına gömdün
Biliyorum uzaklarda değilim
Can alıcı bir aşkı en güzel yerinde vurdun
Şimdi sana hangi ayaklarla geleyim
Aşksız her anım örümü törpülüyor azizim…
XXX
Kurumuş bir bir tutunduğumuz dallar
Dağımıza boyundan büyük karlar yağmış
Baharlar kış olmuş,kışlar zemheri ayazı
Bilirsin soğuğa fazla dayanamam azizim
Hadi öldür beni silinsin bu karayazı..!
XXX
Artık konmuyordur pencerene çalıkuşu
Rüzgar da getirmez oldu kokunu uzaklardan
Sen demir almışsın bu köhne limandan
Bense biçare el salladım ardından
Rıhtımda buruk bir sevda can veriyor azizim..!
XXX
Beni hayallerimin tükendiği yere as
Bilirsin ben konuşmayı bilmem azizim
Şiirlerim sustuğu an tetiğe bas!
Artık anlamsız bir hayatta,bitmez bu yas
Bu beden bu ruha dar.. Azizim hoşça kal…
Serap KADIOĞLU

images

AZİZ'İM

Azizim dahil etme ellerini
Bırak bakışların gözünde kalsın
Gül ne bilir yaprağın değerini
Feryadı bülbülün artsın ufalsın
XXX
Sevdanın üslubu dilden dökülmez
Kalemi aşar mektup dedikleri
Uykulu-uyanık hale garketmez
Harfe sığmaz gönlün çiğnedikleri
XXX
Kim bilir ne vakittir saatin kaç
Buruşuk mevsimler başında eser
Akşamlar düşün ki geceye muhtaç
Gün doğacak belki hasreti keser
XXX
Yağmurla toprağı aldatamazsın
Bereket suyun mayasında var
İlgiyle çiçeği doyuramazsın
Mana aleminden beslenmeli yar

Ömer EFE

 
Üst