Mustafa Kemal' in Salih Bozok' a Mektupları

Bu konuyu okuyanlar

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,675
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
Mustafa Kemal' in Salih Bozok' a yazdığı birkaç mektup.

11 Eylül 1327 (1911)

Salih'çiğim,
Erkânıharbiye-i Umumiye 1. Şube'ye memur edildim. Başka hiç kimse bir kelime sormadı. Kimseden vaziyeti anlamak mümkün değil. Herkes birbirinden korkuyor. Abdül-hamid devrinde olduğu gibi! Orduyu, memleketi kurtarmak için çok fedakârane çalışmak lazım. Başka çare yok. İstanbul muhiti pek mülevves, herkes menfaat-ı zatiyesin den başka bir şey düşünmüyor. Bayramdan sonra mufassal mektup yazacağım. Nuri oradaysa âlâ, yok ise bu mektubu Üsküp'e gönder. Fuat geldi mi?
Mehmet Ali, Rauf, İsmail ve arkadaşlara selam..

Erkânıharbiye-i Umumiye 1. Şube'ye memur
M. Kemal



15 Kasım 1911

Ey Hazret-i Salih,
Seferin ilk devresindeki mecruhiyeti savdık. Şimdi ikinci sefere çıkıyoruz. Bakalım Allah ne gösterecektir. İnşallah avdet nasip olursa size günlerce anlatacak hikâyelerimiz var. Suret-i mahsusada gözlerinden, validenizin de ellerinden öperim. Bizim valide acaba ne haldedir? Maaş alabildiler mi?

Kuzum Salih'çiğim, Necati'ye söyle maaşlarımdan borçlarımı katetsin. Avdette borç falan dinlemem. Kimbilir ne kadar züğürt döneceğim? Ruşen Bey'e ve diğer arkadaşlara ihtiramlar. Kendilerine mektup yazamayışımın sebebi adreslerinin nazarı dikkati calip olmasındandır.

Şerif

(Not: Devam edecek.)
Kaynak
 

kullanıcı

Profesör
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
3,800
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
Teşekkürler. ^^
Devamı ne zaman?
 

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,675
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
1914

Ahval-i umumiye hakkındaki mütalaamı soruyorsun. Bu husustaki mütalaamı yalnız sende kalmak şartıyla bervech-î ati yazıyorum.

Biz hedefimizi tayin etmeden umumî seferberlik ilan ettik. Bu çok tehlikelidir. Çünkü başımızı bir tarafa mı, yoksa birçok taraflara mı vuracağız, malum değildir. Koskoca bir orduyu tul müddet hareketsiz, elde atıl bir vaziyette bulundurmak da çok müşküldür. Binaenaleyh sen de düşünecek olursan, vaziyetin ne kadar vahim olduğunu anlayabilirsin. Almanların vaziyeti hakkındaki mütalaa-i askeriyeye gelince: ben Almanların bu harpte muzaffer olacaklarına katiyen emin değilim. Gerçi bir sürat-i berkiye ile ahen kalelerini devirip çiğneyerek Paris üzerine doğru yürümektedirler. Fakat Ruslar da Karpatlar'a dayanmışlar ve Almanların müttefikleri bulunan Avusturyalıları tazyik etmektedirler. Buna binaen Almanlar bir kısım kuvvet ifraz ederek Avusturyalılara yardım etmek mecburiyetinde
kalacaklardır. Bu defa Fransızlar kendi karşılarında bulunan Almanların kuvvet ifraz ettiklerini görerek mukabil taarruzda bulunacaklar ve Almanları tazyik edeceklerdir. Kendilerinin duçar-ı tazyik olduğunu gören Almanlar, bu defa da Avusturyalılara gönderdikleri kuvvetleri celp etmek mecburiyeti karşısında bulunacaklardır ki bu suretle zik-zakvari hareket edecek olan bir ordunun akıbeti pek feci ve vahim olacağından, ben bu harbin neticesinden emin olamıyorum.

Senin bu harbe iştirak hakkındaki arzuna gelince: burada harbin neticesine dair mütalaamı yazdıktan sonra senin nasıl düşüneceğini bilmiyorum. Fakat bulunduğun yerde de bir vazife ifa etmektesin. Seni yeni bir vazifeye tayin ettiler de mi gitmek istemiyorsun? Sen şimdiki vazifeden ayrılırsan oradaki yerin boş mu kalacaktır? Sen gidersen yerine mutlaka bir başkası tayin edilecektir. O halde sana yeni bir vazife teklif edilinceye kadar orada kalmalısın. Çünkü sen vakitsiz olarak teehhül ettin. İki çocuğun da var. Ailenin yanında bulunmak herhalde senin için muvafık olur. Ben seni daima yanımda bulunduracak gibi bir vazifeye tayin oluncaya kadar yanıma alamam. Çünkü benim yüzümden sefil olmanı arzu etmem. Bir vazifeye tayinim için harbiye nazırına yazdım. Burada iki buçuk malumat edineceğim diye ataşemiliterlikte kalmak istemediğimi ve millet ve memleketimin büyük bir cidale hazırlandığı bir sırada benim de herhangi bir kıtanın başında bulunmak istediğimi bildirdim. Ve eğer herhangi bir sebeple memlekete girmekliğime müsaade edilmeyecekse açıkça bana yazmalarını ve ben de ona göre başımın çaresine bakacağımı da ilave ettim. Henüz cevap alamadım. Bakalım ne cevap verecekler.

Gözlerinden öperim.
M. KEMAL




22 Eylül 1327 (1911)

Kardeşim Salih,
Mektubunu aldım. Şam vapuruyla Trablus'a gitmekte iken, ilan-ı harp üzerine avdet ettirildik. Şimdi İstanbul'dayım. Ve 1. Şube'ye devam ediyorum. Ahval sükûn peyda ederse Selanik'e görüşmek üzere geleceğim. Arkadaşlara, Fuat'a çok selam. Mümkünse valideyi görüp müteselli et. Benim geçen ayın tayinatı kalmıştı. Bari onun valideye verilmesine Necati Bey vasıtasıyla delalet et. Sana olan borcumu, kariben tesviye edeceğimi memul ederim. Bana oranın ahvalinden bahis mektup gönder.

Gözlerinden öperim.

M. Kemal
 

gokhankayaci

Doçent
Katılım
28 Şubat 2007
Mesajlar
550
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Paylaşımın için teşekkür ederim arkadaşım.. Ellerine, emeğine sağlık.
 

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,675
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
2 Kasım 1911

Hazret-i Salih,
Seni de deraguş etmek çaresini bulamadığımız için meyusum. Lakin zarar yok, kalplerimiz, fikirlerimiz bir olsun. Ben seyahatin bir noktasında hayvandan vurularak beray-ı tedavi İskenderiye'ye geldim. İade-i afiyet etmek üzereyim. Gözlerinden öperim. Valideyi hastalığımdan haberdar etme. Birkaç gün sonra tekrar yola çıkacağım. Senin ve benim validelerimizin ellerinden, hemşiremin de gözlerinden öperim. Bilcümle arkadaşlara selam.

M. KEMAL




4 Teşrinievvel 1327

Kardeşim Salih,
Bilirsin ki, Trablus meselesinin bidayet-i zuhurundan beri oraya gitmek teşebbüsünden geri durulmadı. Bir defa Şam vapurunda üç gece kaldıktan sonra döndürüldük. Bundan sonra Tunus veya Mısır yoluyla gitmeye teşebbüs ettik. Harbiye nazırı kat-ı ümid etmiş olduğu için sarfınazar ettirdi. Bu defa Naci ve daha biri iki kişiyle Mısır üzerinden hedefe yürümek üzere (2 teşrinievvel 1327) İstanbul'dan hareket olundu. Harbiye nazırı da ister istemez muvafakat etti. Maksadımız ebedî bir saha-yı mücadele açmaktır. Muvaffakiyet Allah'tan. Lüzum ve faide görürsem seni ve daha bazı arkadaşları da isteyeceğim. Şimdilik temin edilecek noktalar var. Benim ne olduğumu işaa etmeyin. Daha bir müddet için valideyi dahi haberdar etmeyin. Ara sıra benim tarafımdan İstanbul'dan gelmiş gibi kendisine mektup gösterin. Eyüp Sabri seni veya Salih'i görecek, ona ilmühaberlerim ve borçlarım hakkında malumat verdim. Ruşen ve Necati beylere mahremane söyle. İlmühaberlerimin 5. Kolordu idaresinde kalması ve maaş ve muhassasatımdan borçlarım tasfiye olunmakla beraber kalanının valideme itası lazımdır. Bunu harbiye nazırı da yazacak. Unutmazsa. Salih'e olan 5-10 lirayı da bu paradan tesviye etsin.
Mısır'a muvasalattan sonra sana malumat ve adres vereceğim. Sen de bana yazarsın. Şayet sen bir tarafa gidersen senin namına mektupları alacak ve açacak bir arkadaş tayin edersin. Rasim, Hamdi ve ilah arkadaşlar ne âlemdedir? Vatanı kurtarmak için şimdiye kadar olduğundan ziyade gayret ve fedakârlık elzemdir.
Endülüs tarihinin son sayfalarını okuyunuz. Faideli musahabetlerinizde bulunamadığıma teessür ederim.
Beni unutmayın!
Alaydaki arkadaşlara çok selam, beraber yaptığımız talim ve terbiye programını takipte çok güzel metaib vardır. Yorulmasınlar eski tembellikle hiçbir şey olmaz. Başka kâğıdım yok. Nuri'ye ayrıca mektup yazamayacağım. İstersen bu mektubumu aynen gönder. Veyahut bahisle bir mektup yaz. Ve o kıymetli kardeşimize de ki, benim için hatırası kalp ve vicdanından bir an çıkamayan bir öz kardeş varsa Nuri'dir. Bu muzlim seferi onunla beraber yapmak isterdim. Allah nasip ederse saha-yı mücadelatta birleşiriz. Cenab-ı Hak
takdir etmişse ahrette kavuşuruz.
Salih'in Selanik'te bulunması, valideye muavenet etmesi benim kuvvet-i kalb ve tabımı tazif ediyor.
İstanbul'da bulunan Kerim Bey'e mektup yazın. O zavallı oradaki mücadelede yalnız kaldı. Mektuplarınız ona kuvvet-i kalb verir.
Allahaısmarladık Fuat'ım.
M. Kemal
 

kullanıcı

Profesör
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
3,800
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
Devamını hasretle bekliyorum. Teşekkürler. ^^
 

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,675
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
Güzel Salih'im,
Letaif ile memlu mektuplarını açık olarak alıyorum. Her defasında sizi bütün har ve samimi muhabbetlerimle gözümün önüne getirir, mahzuzül vicdan olurum. Artık Fuat'ın evlenmiş olması ve senin zaten evli bulunmuş olman itibariyle biraz ciddileşeceğiz değil mi? Bir müddet de kalemini ciddi zeminlerde icale etmeyi itiyat et bakalım, nasıl olacak!

Nuri'den benim hiç haber aldığım yoktur. Fakat zarar yok. Çünkü ne halde olduğunu tahmin ediyorum. Bakalım ben ne olacağım? Burada oturmakla olmayacak tabiî. Kısa, leb demekle leblebi anlaşılan muciz mektuplarınızı eksik etmeyin.

Gözlerinizden öperim.

M. KEMAL
 
Üst