Tarihi maçın analizi

Bu konuyu okuyanlar

mila12

Müdavim
Emektar
Katılım
5 Kasım 2007
Mesajlar
9,864
Reaksiyon puanı
255
Puanları
83
Fenerbahçe tarih yazdı - Ahmet Çakar

Maçtan önce "Fenerbahçe tur atlarsa bu, futbolda yılın sürprizi olur" diyordum. Ve Fenerbahçe dünyada yılın sürprizini gerçekleştirdi ve turu geçti. Hem de çok zoru başararak. İlk 10 dakikada 2-0 mağlup duruma düşeceksiniz hem de kaleciniz Volkan iki çok hatalı gol yiyecek. Ama maçı önce uzatmaya sonra da penaltılara kadar götürebilecek ve inanılmaz büyük bir direnç göstereceksiniz. İşte Fenerbahçe bunu başardı. Böylesine bir maçta dünyada pek az takım Sevilla'da ve Sevilla gibi bir takım karşısında bu başarıyı gösterebilir. Aslında Sevilla'nın attığı sadece 3 gol var. Gerisi hikaye. Uzatmanın son 10 dakikası hariç maçın tüm inisiyatifi Fenerbahçe'deydi. Özellikle Uğur Boral muhteşem oynadı; Edu da öyle. Sevilla'nın Capel diye bir oyuncusu var. Fırıldak gibi. Ama Gökhan Gönül onu öyle bir konrol etti ki sonra ne Capel kaldı ne de Sevilla. Aslında Sevilla penaltılarla tur atlasaydı bile futbol adına bütyük haksızlık olurdu.

Mucizenin adı - Şansal Büyüka

Ben ne yazayım, ben ne söyleyeyim... Ben nasıl yazayım, ben nasıl konuşayım... Elim ayağım titriyor... Ağzım dilim kurudu, sesim çıkmıyor... Eğer son iki yılın UEFA Şampiyonu'nu İspanya'da çimlere gömdüysen, ben sana hangi methiyeleri dizeyim... Bu tarihe geçişi nasıl anlatayım... Sana hangi destanı yazayım... Mucize bu mucize... Avrupa'nın en iyisini elemek değil mucize olan...

Kabul edelim ki büyük maçların büyük takımı Fenerbahçe. Öyle bir savunma yaptı ki Capel'e, Kanoute'ye, Luis Fabiano'ya göz açtırmadı. Sağ kulvarın otoban sürücüleri Alves ile Navas, gaza her basışta adeta bir duvara tosladı. Uğur Boral, Alex, Deivid iyilerin en iyileriydi. Türk futbolu için, Fenerbahçe için çok sevindim. Ama en çok kaleci Volkan için sevindim. Bir kalecinin meslek yaşamında yiyebileceği en kötü golleri yedi Volkan. Bir kalecinin futbol yaşamındaki en büyük mutluluğu da yaşadı Volkan. Hüsranla başlayıp, bayramla bitirdi. Kendi elleriyle yıktığı Fenerbahçe'yi kendi elleriyle ayağa kaldırdı. Kendi elleriyle rakibe teslim ettiği turu, kendi elleriyle geri aldı. İddia ediyorum... Avrupa'nın en iyisi kimse, kimlerse. Real Madrid, Barcelona, Arsenal, Manchester United. Hiçbiri ilk altı dakika içinde 2-0 yenik duruma düştüğü bu maçın altından kalkamazdı. Fenerbahçe kalktı. Avrupa'nın en büyüklerinin altından kalkamayacağı bir maçın altından kalktı. Hem de şanla, şerefle kalktı. Bu şeref Fenerbahçe'nin. Bu şeref Türk futbolunun...

Tarih yazılıyor - Selçuk Yula

Fenerbahçe destan yazmaya devam ediyor. İlk 10 dakikada Sevilla gibi deplasmanda 2-0 geriye düşen takımın böyle bir maçta çeyrek finali yakalaması bütün dünya tarafından elbette takdir edilecektir. Ama asıl takdir etmesi gereken ülkemizdeki insanların, bunu nasıl yapacaklarını doğrusu merak ediyorum. Sadece Bursaspor, 8 kişiyle oynanan Galatasaray ve Ankaragücü maçındaki futbollarıyla Fenerbahçe'yi değerlendirenler şu anda ne diyecekler? Zico bu zaferin tek mimarıdır. Maçın yıldızı elbette iki gol atan Deivid'di. Ama büyük bir starı daha vardı ki, o da Uğur Boral'dı. İlk Sevilla maçında olduğu gibi dün akşam da Sevilla'nın sağ kanadını paramparça etti. Akıl almaz bir şekilde çalıştı, pozisyonlar yarattı. Herhalde önümüzdeki sene İspanya'dan büyük bir teklif alacaktır. Aynı şekilde Aurelio da öyle... Sevilla takımımın büyük üstünlük sağlayacağını düşünenler yanıldılar. 120 dakika boyunca gördük ki, bu takım Fenerbahçe önünde doğru dürüst bir pozisyon bile yakalamadı. Yenilen 3 gol, kendi kendimize attığımız goller. İki tanesi 20-25 metreden kaleci Volkan'ın üstüne gelip yine Volkan'ın eliyle kaleye gönderdiği, bir tanesi de Fabiano'nun auta giden topunun Gökhan Gönül'ün ayağına çarpması sonucuyla gelen gollerdir. Yalnız savunma Lugano ve Edu ile beraber mükemmel oynadı.


Endülüs'te raks - Hasan Ali Atasoy

Fenerbahçe ilk 9 dakikada art arda gelen gollerle geriye düştüğü maçı, penaltılarla da olsa çevirmeyi bilerek, tarihinde çok kritik bir eşiği aştı. Maçın kahramanları; iki inanılmaz golü yiyen ancak 3 penaltı kurtaran Volkan Demirel oldu. Sevilla tribünleri, Barcelona ya da Real Madrid maçına hazırlanmış gibiydi. Hakem Busacca ilk yarı tribündeki koroya düdüğüyle eşlik edince Fenerbahçe, ciddi anlamda kart problemleriyle karşılaştı. Ne gariptir ki, böyle bir gecede eleştiri olmaz ama son maçların en iyi adamları Gökhan, Selçuk ve Volkan nazara gelirken, en çok eleştirilen isim Deivid, yine her zaman yaptığını yaptı ve maçı çeviren adam oldu.

Fenerbahçe'nin ilk golünün ardından, Sevilla stadına korku çöktü. Tribünlerin tezahüratları mezarlıkta ıslık çalmaktan farksızdı. Sanki başlarına gelecekleri hissetmiş gibiydiler. Nitekim, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmak için çok büyük yatırımlar yapan Sevilla, dünya kulübü olma yolunda basamakları yeni yeni tırmanan Fenerbahçe'ye, teslim oldu ve havlu attı.
‘Sevilla ilk yarıda fark atar, 4 golden sonrasını saymam” gibi perde arkasında yorumlar yapan bazı ukalalar sanırım bu geceden utanç dolu bir ders çıkarmışlardır. Çünkü futbolda şartlar ne olursa olsun umutsuzluğa asla yer yoktur, umudu inkar etmek de futbolu inkar etmektir. Şimdi sıradaki gelsin!

Yaşa Fenerbahçe - Murat Zorlu

Söyleyecek fazla bir söz yok. Bu Fenerbahçe takımının futbolcusundan, teknik direktörüne, malzemecisinden yöneticilerine kadar ne kadar gurur duysak az. Sevilla gibi bir rakip karşısında 10 dakikada 2-0 geriye düşüyorsunuz, Gökhan, Selçuk ve Deivid gibi 3 kritik oyuncunuz sarı kart görüyor ve bu dezavantajlardan maçı çeviriyorsunuz. Fenerbahçe'de herkes müthiş bir mücadele ortaya koyuyor. Özellikle Deivid ve Uğur Boral'ın performansları inanılmazdı. Sezon başından beri bu takımda en çok eleştirilen Uğur'du. Ama iki Sevilla maçında öyle bir Uğur gördük ki tüm söylediklerimizi bize yedirtti. Deivid, attığı iki golün yayında kullandığı olumlu toplar ve sahada basmadık yer bırakmamasıyla maçın diğer yıldızıydı. Alex'i hiç bu kadar mücadele ederken görmemiştim. O da mükemmel oynadı. Hem takımını yönetti hem de çift forvete dönüldükten sonra bir ön libero gibi mücadele etti.

Bundan sonrası için çeyrek finaldeki rakipler dünyanın devleri. Ama F.Bahçe'de son yıllarda yaptığı atılımlarla hem kulüp olarak hem de sahada ortaya koyduğu futbol olarak bu kulüplerden hiç de uzak değil. Son olarak da Volkan... Maçın başında iki tane çok kötü gol yedi. Ama bu sezon Avrupa'da Fenerbahçe'nin buralara gelmesinde çok önemli rol oynamıştı. Penaltı atışlarında gösterdiği performansla turu getiren isim oldu.


Fenerbahçe gerçeği - Yalçın Türk

Aslında bu maç ne uzatmaya kalmalıydı, ne de penaltılara.... Çünkü Fenerbahçe, karşılaşmanın ilk çeyreğinde 2-0 geriye düşmesine rağmen bozulmadı. Sevilla'dan fazla fırsat yakaladı. Ama ne yazık ki, top Sarı-Lacivertli ekibe küsmüştü. Fenerbahçe farkı 1'e indirmesine rağmen Kezman, Lugano, Uğur ve Vederson ile önemli fırsatları değerlendiremedi.
Fenerbahçe, yine bir hata golüyle çarpıldı! Sevilla'nın teknik patronu Jimenez, turu çantada keklik zannedip, önemli silahı Fabiano'yu kenara aldı. Fenerbahçe inançlıydı, aynı zamanda inatçıydı. Alex'in sihirli ortasında Deivid yine sahne alıp, karşılaşmayı uzatmalara götürdü. Son yarım saat oynanırken, Jimenez maç bitsin diye dua ediyordu. İstediği de oldu. Herhalde penaltıcılarına çok güveniyordu.

Jimenez, hatalı goller yiyen Volkan'ın penaltı atışlarında da Fenerbahçe'ye darbe vuracağını zannetti. Ama Volkan, rahmetli Cihat Arman gibi uçan kaleci oldu adeta. Üç penaltıyı kuratırken, Fenerbahçe'nin Sevilla'da tarih yazmasında önemli rol oynadı. Sarı-Lacivertli ekip, tura inandı ve istediğini deplasmanda aldı. Yıllar sonra Avrupa'nın 8 büyüğü arasında Fenerbahçe de var. Bundan sonrası yarı final ve final olmalı... Çünkü, Fenerbahçe bunu fazlasıyla hak etti. Fenerbahçe'nin çeyrek finalde rakip seçme şansı yok. Artık Şampiyonlar Ligi'nde son viraja girildi. Zico ve öğrencileri, Avrupa'daki engellenemez yükselişi daha yukarıya taşımak zorunda. Tabii bu arada Turkcell Süper Lig'i de unutmamak gerekiyor. Fenerbahçe, büyük adım attı. Ama bu zaferin sevincini kısa tutup, lige de konsantre olmalı...

İnanmıştı çocuklar - Can Çobanoğlu

Böyle maçların taktiğini tekniğini yazmak, saha içinde yapılanıyla yapılmayanını anlatmak, teknik adam ve oyun analizi yapmak, insanın içinden gelmiyor. O muhteşem atmosfer, sahaya gönül koyan cesur yürekler, maç sonunda havaya kalkan eller, çeyrek final güzelliğine kavuşturan emekler, gecenin tüm futbolseverler için güzellikleriydi. Cehennem olacağını söyleyen İspanyollar'a Fenerbahçe önce cenneti, sonra da cehennemi gösterdi. Yanlışları baştan yaptık, doğruları sona sakladık. Volkan berbat iki gol yedi, muhteşem üç penaltı çıkardı. Yani fazlası vardı. Son iki senenin UEFA Şampiyonu, aslında ‘malumun ilanı'yla oyuna başladı. Yani bilineni tekrarladı. Herkesin konuştuğu ve beklediği ilk onbeş dakikasında baskı kurucaklardı, kurdular. 9. dakikada 2-0 geriye düştük. Ama inanmıştı çocuklar, yılmadılar; çünkü cesurdular. 20. dakikada gelen gol, turun sinyali gibiydi. 41. dakikada yediğimiz ise bizi adeta çökertti.

Enteresan bir gece oldu. Kalbimiz bir gitti, bir geldi. Aynı maç gibi. Rakibi ceza sahamızdan uzakta tutmadığımız bölümlerde hep tehlikeyi biz yaşadık. Sevilla'nın tempoyu düşürdüğü anlarda ise bizim üstünlüğümüz ortaya çıktı. Fenerbahçe'nin biraz şansı olsa, bu maç bu kadar uzamazdı, hak ettiğini daha çabuk alırdı. Bütün futbolcuları alınlarından öpmeli, hiçbirini ayırt etmemeli. Hepsi verebileceklerinin en fazlasını verdiler. Hem kendilerini hem camialarını tarihte altın bir sayfayla çeyrek finale taşıdılar. Onlar futbolun, Fenerbahçeliler'in ve Türkiye'nin gururu oldular. İnanmıştınız çocuklar, başardınız...

Kaynak
 

Nemesis

Müdavim
Katılım
31 Ekim 2007
Mesajlar
7,765
Reaksiyon puanı
13
Puanları
38
Yaş
37
Dün yurtta penaltıları izlerken en son Sevillanın çekeceği penaltıda dedim ki bu adam atamaz.

Demez olaydım ya tüm millet üzerime cullandı yazık deil mi bana :D
 
Üst