Türk müdüre polis dayağı

Bu konuyu okuyanlar

halil413

Profesör
Katılım
21 Aralık 2008
Mesajlar
1,314
Reaksiyon puanı
0
Puanları
36
Uluslararası alanda tanınmış Alman şirketinde müdürlük yapan Halil Baştaş, evini basan polisten şiddet gördüğünü söyledi. Baştaş "Gaz tabancamın ruhsatı olduğu anlaşılınca beni bıraktılar. Özür bile dilemediler" dedi.






ALMANYA'da neonazi cinayetlerinde polisin hatasının konuşulduğu bir dönemde, uluslararası alanda tanınmış Alman şirketinde müdürlük yapan Halil Baştaş, polisten yediği dayakla hastanelik oldu. Bir kişinin şikayeti üzerine evinde bulunan ruhsatlı gaz tabancasını aramaya gelen özel tim, gece vaktinde evine girdiği Halil Baştaş'ı feci şekilde dövdü. Üniversiteyi okumak amacıyla Almanya'ya gelen ve öğrenim sonrası büyük bir şirkette göreve başlayıp kariyer yapan Halil Baştaş, Berlin'e gelen TBMM insan hakları komisyonuyla da görüşüp şikayetini iletecek. Yediği dayağın yanısıra, polisin ırkçı hakaretlerine de maruz kaldığını iddia eden Halil Baştaş, Almanya'yı terk etmeye karar verdiğini belirtirken, "Benim güvenliğimi sağlamakla görevli polis, benim hayatımı tehdit ediyorsa, burada kalamam“ dedi.

Tehdit aldı
Hataylı Halil Baştaş, 1992 yılında üniversiteyi okumak amacıyla Almanya'ya geldi. Berlin Teknik Üniversitesi'nde makine mühendisliği bölümünde öğrenimini tamamlayan Halil Baştaş, uluslararası alanda faaliyet gösteren bir Alman şirketinde işe başladı. Kısa zamanda kariyer yapan Baştaş, çalıştığı şirkette Berlin Şube müdürlüğüne kadar yükseldi. Çalıştığı şirkette müdür olduktan sonra bir takım yenilikler yapan ve bazı çalışanların işine son veren Halil Baştaş, yaklaşık 1 yıldır kimliği belirsiz kişi veya kişilerce tehditler almaya başladı. Bunun üzerine defalarca polise şikayette bulunduğunu, gerekli tedbirler alınmaması üzerine, caydırıcı amaçlı ruhsatlı gaz tabancası aldığını belirten Halil Baştaş, birinin şikayeti üzerine bunu arama bahanesiyle eve giren polisin şiddettine maruz kaldığını kaydetti.

Ellerim kelepçelendi
Halil Baştaş, "Önceki gün işten çıkıp evime giderken bir arabayla izlendim. Eve yaklaştığım sırada akşam üzeri bu kişi yolumu kesti. Ben de gaz tabancamı gösterdim. Bunu görünce uzaklaştı. Gece uyurken, büyük gürültüyle uyandım. Daha gözlerimi bile açamadan, ellerim kelepçelenip yere yatırıldım. Tekme tokatlarla dövülürken, polisten yardım istedim. Evi basanların, beni tehdit edenler ya da hırsızlar olduğunu düşündüm. Daha sonra beni dövenlerin zaten polis olduklarını gördüm. Uniformalarında isimleri ve numaralarının yazdığı bölümü kapatmışlardı. Telefon açmama bile izin vermediler. 'Avukatımla görüşmek istiyorum' deyince 'o filmlerde olur' diye dalga geçtiler. Bir arkadaşıma durumu bildirmek için telefon açtığımda Türkçe konuştum. Bir polis, hakaret edip 'Burası Almanya Almanca konuşacaksın' diye bağırdı. Ben hayatında suç işlememiş, hiç bir sicili bulunmayan bir insanım. Almanya'ya olan bütün inancım sarsıldı. Bu ülkede daha fazla yaşamak istemiyorum. Türkiye'ye temelli döneceğim. Benim için Almanya bitmiştir“ dedi. Kendisini karakola götürdükerini söyleyen Baştaş "Zaten silahın ruhsatını görmüşlerdi. Sonradan hata olduğunu anladılar ki beni 1 saat sonra serbest bıraktılar. Özür dileyen olmadı" diye konuştu.


kaynak:http://www.hurriyet.de/haberler/gundem/1136551/turk-mudure-polis-dayagi
 
Üst