Müslüman'ı camiyle hırpalamak!

Bu konuyu okuyanlar

AliA

Müdavim
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
528
Puanları
0
Mescidi Dırar Örneği...

863350483823.jpg


Camiler yüce Allah'ı anmak için yapılır. Siz hiç caminin kullanılarak Allah'a ihanetin tezgâhlanacağını düşünebilir misiniz? Elbette hayır.

Ama ne yazık ki İslam Tarihi'nde caminin-mescidin Müslümanları bölmek ve Yüce Allah'a ihanet tezgâhlamak niyeti ile kullanıldığı olmuştur. Kuran- ı Kerim böyle bir olayı çok çarpıcı bir üslupla anlatır bize. Neden anlatır.

Şundan dolayı anlatır. Müslümanlar son derece dikkatli ve uyanık olsunlar ve İslam düşmanlarının her türlü fırsatı değerlendirebileceğini akıllarından çıkarmasınlar.

Olay Hz. Peygamber (sav) zamanında meydana gelmiştir. Peygamberimiz Tebük seferi için hazırlık yapmaktadır. Ashab hazırlanmış, yolculuk başlamak üzeredir. Bu esnada Hz. Peygamber'e gelen bir grup sahabe, Avf oğulları mahallesinde bir mescit yaptıklarını haber verirler. Bu grup Peygamberimizden mescitlerinin açılışını yapmalarını isterler. Hz. Peygamber yol üzerindedir. Bu nedenle de hemen olumlu cevap vermez. Şöyle buyurur: "Tebük'ten döndükten sonra açılışını yaparım."

Hz. Peygamber Tebük seferinden döner. Tebük seferi savaş olmayan, stratejik bir askeri harekâttır.

Bir anlamda Medine hakkında ihanet düşünen güçlere karşı bir gövde gösterisidir. Uzak ve meşakkatli bir yolculuktur. Bu seferde birçok mucize meydana gelmiştir. Olağanüstü, ilginç bir yolculuktur.

Ama konumuz şimdilik bu olmadığı için, sadece bu kadarını belirtmekle yetineyim.

Nihayet Hz. Peygamber dönüş yolculuğuna başlar. Medine'ye bir saat mesafedeki Zi Evan denen mıntıkaya gelince daha önce Peygamberimize gelenler yolda orduyu karşılar ve mescidin açılması için peygamberimizi davet ederler. Onlar mescidi şu niyetle yaptıklarını açıklamışlardı: "Ey Allah'ın Resulü! Bildiğiniz gibi toplumda, hasta ve yaşlılar vardır. Kış gecelerinde, yağmurlu gecelerde mescidinize gelmekte zorlanıyoruz. Sel geleceği zamanlarda aramızda namaz kılmak için böyle bir mescit yapmak ihtiyacı hissettik. Sizden ricamız, bu mescidimizi açmanız ve burada namaz kılmanızdır." Hz. Peygamber (sav) davete olumlu cevap verecekken, Cebrail vahiyle gelir. Gelen ayetler son derece sarsıcıydı. Ayetler şöyleydi = Müminlere zarar vermek, inkâr etmek, müminlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah ve Resulü ile harb eden kimseye gözetleme yeri yapmak için bir mescit yapanlar vardır. (Onlar) 'İyilikten başka bir şey istemedik' diye yemin edecekler. Halbuki Allah şahitlik eder ki, şüphesiz onlar elbette yalancıdırlar. (Tevbe, 107)Ayetler son derece açık ve netti. Yüce Allah açıkça, bu mescit ihanet amacıyla yapılmıştır.

Müslümanların aleyhine bir ihanet merkezi olarak tasarlanmıştır diyor. Çünkü ayetlerin devamında şu ifadeler yer almaktadır.

"Orada hiçbir vakit -namazadurma.İlk günden beri takva üzere kurulan -kuba- mescidi elbette içinde namaza durmana daha layıktır.

Orada -günahlarından- temizlenmeyi seven erler vardır. Allah da iyice temizlenenleri sever." (Tevbe, 108)Kuran-ı Kerim, yapılmış olan bu mescidi zarar mescidi -Dırar Mescidi olarak ilan ediyor ve orada namaza durulamayacağını haber veriyordu. Ayetleri alan Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) sahabeden iki kişiye talimat verir ve "gidin ve yüce Allah'ın ihanet amacıyla kurulduğunu ilan ettiği bu mescidi yıkınız" buyurur.

Mescit, daha doğrusu bu ihanet merkezi yıkılır. Bundan sonra olayın gizli tarafları deşifre olur.

Mescit gibi inşa edilen bu yerin altında, cephanelik olduğu ortaya çıkar. Meğer bu mescit, Ebu Amir rahip isimli münafığın isteği ile Medineli münafıklar tarafından inşa edilmiş. Meğer Ebu Amir isimli İslam düşmanı perdenin gerisinde şöyle demiş:

Mescit yapınız. Gücünüz yettiği kadar silah ve mühimmat hazırlayın. Ben, Rum kralı Kayser'e gidip oradan asker getireceğim. Muhammed ve arkadaşlarını buradan vurup attıracağım.Bu ihaneti hazırlayanların elebaşları 12 münafıktı. Bu münafıklar saf ve temiz niyetli Müslümanların bir kısmını da kullanmışlardı. Hz. Peygamber yıktırdığı bu mescidin yerini çöplük alanı olarak ilan eder.

Mescidi Dırar deneyimi müthiş bir derstir. İhanet niyetinde olanların her mukaddesi ve değeri kullanabileceğini göstermektedir. Hz. Peygamber'i ve sahabeyi vurmak isteyenler kilise veya başka bir şey inşa etmiyor, mescit inşa ediyorlar. Mescitle Hz. Resulü vurmak, Müslümanları bölmek istiyorlar.

İslam'ın hariminden, İslam'ı vurmaya çabalıyorlar.

Elbette Mescidi Dırar bir örnektir, elbette bir tarihtir. Ama tarih geleceğe ışık vermezse eskilerin masallarından başka hangi anlama gelir ki. Bilmek lazım ki, dünün Ebu Amir'leri bugün de, yarın da olmaya devam edecektir. Burada önemli olan nokta, biz iman eden bütün müminlerin Hz.

Peygamber gibi oyunları ve tezgâhları iyi ve yerinde teşhis etmemizdir.

Sorular


S.1.
Hayvanların iğne ile uyuşturulduktan sonra kesilmeleri dinen sakıncalı mı?

bullet.jpg
C.1. Hayvanın iğne ve benzeri bir yolla uyuşturulduktan sonra kesilmesi dinen sakıncalı değildir. Bizim burada dikkat ettiğimiz nokta, hayvanın hangi yöntemle öldüğüdür.

Hayvan elektro şok veya iğne vurulması sonucunda ölmüşse, bunun eti yenmez. Halkımızın kullandığı ifade ile, eti murdar olur. Ancak sizin sorduğunuz yöntemde, hayvan, sadece sendeler, ölmez. Hayvanın ölümü ise kesimle olur. Yani sakınca bulunmamaktadır.

Hayvanın kesiminde, hayvana en az acı verecek yöntem bizim için tercih edilen yöntem olur.

S.2. Umreye gidene hac farz olur mu?

bullet.jpg
C.2. Umreye gidene hac farz olur, görüşü bazı fıkıhçılar tarafından dillendirilmiştir. Ancak bu konu, içtihadi bir meseledir.

Zira haccın farz olması için gidip gelmeye güç yetirilmesi ve maddi açıdan yeterlilik şartı aranmaktadır. Bu şartları taşımayan bir insana -Kâbe'yi görmekle- haccın farz olduğunu söylemek zordur.

S.3. Namaz kılmayanın ölümünden sonra kefaret niyetiyle para verilmesi yeterli olur mu?

bullet.jpg
C.3. Namaz bedenle yapılacak en önemli ibadetlerin başında gelir. Erginlik çağına gelmiş, aklı başındaki her Müslüman'ın günde 5 vakit namaz kılması, Kuran-ı Kerim ayetleri ve sahih hadislerle açıkça emredilmiştir. Namaz kılmadan ölmüş bir Müslüman için verilen fidye, kılınamayan namazın yerine geçmez. Aksi halde namaz fakire emredilmiş, zengine ise emredilmemiş olur. Parası olan, namaz yerine para vermiş olur. İslam böyle bir şeye onay vermez.

Ancak, bütün bunlara rağmen ölenin arkasından kılamadığı namazlar için fakirlere para bağışını bazı alimler -belki fakirin duası hürmetine Allah kişiyi affeder anlayışıyla- caiz görmüşlerdir. Esas olan böyle bir duruma düşmeden namazı kılmaktır.

S.4. Regl olan bir kadın namaz kılabilir mi?

bullet.jpg
C.4. Regl hali kadınlar için bir zorluk ve yoğunluk dönemidir.
Özel bir haldir. Bu nedenle de Peygamberimiz (sav), kadınların regl halinde namaz kılamayacağını açıkça belirtmişlerdir. Kılamadığı bu namazları daha sonra kaza etmez.

Ancak, bu dönemde tutamadığı oruçları daha sonra kaza etmelidir. Çünkü sahih hadislerde bu böyle bildirilmiştir.

Bir konuda Peygamberimizin sahih hadisleri varsa ve bu hadislerin anlamı açıksa, bu konuda kimsenin buna aykırı fetva vermesine itibar edilmez. Çünkü sahih nassın - Kuran-ı Kerim ayeti veya sahih hadis- olduğu yerde içtihada itibar edilmez.

Nihat Hatipoğlu
 

kuntakinte

Müdavim
Katılım
8 Haziran 2011
Mesajlar
1,820
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Nihat hocayı severim.. kısmetse ramazanın son 15 günü Ümredeyiz.. geçen gün bir tanıdığıma söyledim bunu ; döndükten sonra kapanıcakmısın diye sordu.. hayır hazır değilim daha ona dedim, aman öyle bi salaklık yapma sakın dedi.. şimdi bunu söyleyen kişi müslüman!.. kim kimi yargılıyabilir seçimleri tercihleri için..sen kimsin ve neyi salaklık olarak nitelendiriyosun..ne demişler eline diline beline..
Edep Ya HU..
 

Action3

Asistan
Katılım
1 Kasım 2010
Mesajlar
246
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Münafiklerin Medinede insa ettikleri Mescidi Dirar i baya bir zaman önce okumustum, okudugum zamanlar neden yikildigini anlamistim ama zamanla tam yikilis nedenini unutmusum demek ama arasira aklima gelir tekrar neden yikildi diye düsünürdüm ama üstünede düsüp arastirmazdim. Bu sunum ile tekrar hatirlamis oldum.
 

WolfeXtreme

Asistan
Katılım
30 Nisan 2009
Mesajlar
254
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
münafıkların Hz. Peygamber (s.a.v)'den ayrılmaları, kendilerini bir araya toplamaları, müslümanlardan uzak durmaları, onlara muhalif olmaları, düşman olmaları, kendilerine ayrı cami yapmaları... bunların her işleri şeytani ayin gibidir adeta. her münafık kendi evinde mason locası kurabilir ve gerçek yüksek dereceli mason localarından daha şiddetlidirler. sürekli müslümanlarla uğraşırlar. onların dedikodusunu yaparlar. haktan sapmışlardır. Kuran'ın bir kısmını kabul edip bir kısmını reddedenlerdir. bunlar ikiyüzlüdür. gerçek bir müslüman gibi iman etmezler. Allah'a tevekkül etmezler. müminleri gördüklerinde aslandan ürkmüş yaban eşşeği gibi kaçarlar. Allah yolunda cehd etmeyi çirkin görürler. dinsizlerle iş birliği içinde olurlar. kafirlere müminlerin aleyhinde laf götürürler. müminleri bırakıp kafirleri dost ediniler. itaatten hiç hoşlanmazlar. kendi kafalarına uyarlar. akılları çok düşüktür. Kuran'ı çarpık yorumlarlar.

Allah münafıkları kahretsin inşaAllah.
 
Üst