Türkiyede petrol var mı? (II)

Bu konuyu okuyanlar

amesfa

Dekan
Emektar
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
9,863
Reaksiyon puanı
150
Puanları
63
Türkiye’de petrol var mı? (II)

Vatan Gazetesi Ekonomi yazarı Yiğit Bulut Türkiye'de uzun süredir tartışılan "Türkiye'deki petrol ne zaman çıkarılacak" konusuna ışık tuttu. İşte ilginç tespitler.
idamsehpa7kasimss1.gif

Dün “Türkiye’de petrol var mı?” sorusunu sormuş ve “Menderes hükümetlerinden” bugüne “özellikle Kemal Derviş’in ilk sürümü” olan “yabancı uzman” Max Ball’dan bahsetmiştim.

Bugün konuya kaldığımız yerden devam edeceğim. Yalnız son hükümetlerimiz tarafından yapılan “Türk Petrol Kanunu” ile ilgili detaylara geçmeden bir çıkarım daha yapmam gerekli; Menderes döneminde Türkiye’ye gönderilen Max Ball tarafından yapılan düzenlemeler dahi “atılan son adımlardan” çok uzaktı. Bu kadar ileri gidip kendi elimizle “her şeyimizi vereceğimizi” ve bunu kabul edeceğimizi o dönemin “Derviş’i” olan “Ball kardeşimiz veya üstadımız” dahi düşünememişti.

Peki beni bir vatandaş olarak dehşete düşüren “ne var” petrol kanunumuzda?

İşte TBMM’den geçen son petrol kanunumuzdan bazı ayrıntılar;

- Petrol arama ve üretim faaliyetinde bulunmak için yapılan başvurunun değerlendirilmesinde, önceki yasanın ilk kriteri olan “talebin milli menfaatlere uygun olması” ölçütü yasadan çıkarılarak; öncelikle ülke yararını gözetme anlayışından vazgeçilmiştir.

- “Yabancı devletlerin doğrudan doğruya veya dolayısıyla idaresinde etkili olabilecekleri şirketler ile yabancı bir devlet için veya yabancı bir devlet namına hareket eden şahısların, petrol faaliyetinde bulunamayacakları, mülk edinemeyecekleri, tesis kuramayacakları” hükmü yeni yasa ile çıkarılarak; stratejik öneme sahip bir konuda yabancı devletlerin belirleyici olması önündeki engeller ortadan kaldırılmıştır.

- Yabancı şirketlere ürettikleri petrol üzerinde sınırsız tasarrufta bulunarak, tamamını ihraç etme hakkı getirildi. Olağanüstü durumlarda bile üretilen petrolün ülke içinde kullanılması ve memleket ihtiyacını gözetme zorunluluğu kaldırıldı.

- Yabancı şirketlere sınır tanımaksızın her yerde faaliyette bulunma hakkı getirildi.

- Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın mevcut yasada bulunan devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetlerinde bulunma hakkı kaldırılarak, özelleştirilmesinin önü açıldı.

- TPAO yabancı şirketlerle aynı statüde değerlendirilmeye alındı. Önceki yasada yer alan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın diğer şirketlerden daha fazla arama ruhsatı alabilme hakkı, tasarı ile kaldırıldı. TPAO’nun ruhsat sayısındaki avantajlı konumu yok edildi.

- Üzerinde arama veya işletme hakkı bulunmayan bir sahanın, işletme ruhsatnamesi mevzu olarak, müzayedeye çıkmadan önce, TPAO’ya teklif edilerek, TPAO’ya işletme ruhsatının verilmesine ilişkin mevcut yasa maddesi kaldırılarak, kamu kuruluşumuzu diğer yabancı şirketler karşısında gözetme anlayışı terk edildi.

- Türkiye, sadece kara ve denizler olmak üzere iki bölgeye ayrılarak, ruhsat alanları karada 100.000 denizde 1.000.000 hektara, ruhsat süreleri de karada 5, denizde 8 yıla yükseltildi. Ruhsat sayısına hiçbir sınırlandırma getirilmeyerek, tek bir uluslararası şirketin veya yabancı bir devlet şirketinin bütün ülkeyi kapsayacak alanda tek başına ruhsat sahibi olmasına imkân verildi.

- Arama ruhsatlarından hektar başına alınan devlet hakkı geliri tamamen kaldırılarak gelir kaybı yaratıldı.

- Ham petrolden alınan yüzde 12.5’lik devlet hissesi oranı, günlük üretim miktarına göre kademeli olarak yüzde 2’ye kadar indirildi ve bunun sonucu olarak üretimden sağlanan ülke mevcut geliri yüzde 70 azaltıldı.

- Denizlerde bulunacak petrol üretiminden alınacak devlet hissesi oranlarının düşürülmesinden sonra, su derinliğine bağlı olarak yüzde 30’a varan ilave indirimler getirildi.

Son söz: İki bölümlük yazının sonuna geldik. Yeni düzenlemelerden bazı bölümleri sizlere aktardım. Aleyhimize “korkunç” maddeler ve ne sizin ne benim “konuyu bilmediğimiz” için ilk bakışta göremeyeceğimiz “inanılmaz teknik kazıklar” var. Böyle bir düzenleme “silah zoru olmadan” nasıl çıkar hâlâ anlayabilmiş değilim... Uzun lafın kısası: 1952’de Max Ball’ın “bunları da kabul ettirebilir miyim” diye hayal dahi edemeyeceği her şeyi, “TBMM okumadan kabul etmiş!” Helal olsun vekillerimize!

Araştırmanın ilk günkü yazısını okumak için tıklayın

Kaynak

 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Türkiye Teksas'tan idare ediliyor, yazar çok şaşırmasın.
 
Üst