Cem YILMAZ dan (Mutlaka Okuyun) :)

Bu konuyu okuyanlar

bodrumlu

Öğrenci
Katılım
13 Mayıs 2008
Mesajlar
76
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Demokrasinin en tuhaf tarafi oylama sistemidir. Yani her secmenin bir oy hakki vardir ama hicbir ise yaramamaktadir. Cunku her insanin bir oy hakki olmasi adaletsizlik.
Adını yazmayı bilmeyenle yazıyı
icat edenin eşit oy hakkı olması bütün düzensizliğin kaynağıdır.

Bence saglam bir bilgisayar ağıyla
vatandaşların üretime katkısı, ödediği vergi tutarı, yaptığı hayırlı ve hayırsız iş sayısı öğrenilip belli bir katsayıyla carpıldıktan sonra (Bu katsayıyla çarpma hikayesini niye istedigimi bilmiyorum, devlet hep öyle yapar diye yazdım.)
kisinin verebilecegi oy sayısı hesaplanabilir.

Düşünsenize ikiyüz milyar vergi verenin de bir oy hakkı var o tutardan fazla vergiyi kaçıranın da. Orman yakanın da bir oy hakkı var ağaç dikenin de... Seçme durumu bu. Secilenlerde de durum farklı değil.
En fazlasından ilkokul bitirmiş olma şartı aranıyor o kadar. Yani heykel yapan da seçilebiliyor, içine tüküren de! Memlekete katkı ne
kadar fazlaysa oy hakkının da o kadar fazla olması gerekir.
Varolan durum bence hukuka aykırıdır. Hatta anayasanın bir maddesine de aykırıdır ama su anda kaçıncı madde olduğunu hatırlamıyorum.

Oylamada bu haksızlık yapılırken
sonuçları değerlendirmede de yanlış yapılmaktadır.
En çok oy alan parti kazanıyor şimdi. Bu yanliş!
Bütün yarışmalarda en yüksek puan veren juri ile en düşük puan veren jurinin verdiği oylar değerlendirmeye alınmaz.
Geri kalanın ortalaması alınır.
Evet bu saçma bir fikirdir. Ama yine de bu konuya kafa yorduğunu gösterir.

Enflasyon devletin alenen suc islediginin kanitidir. Cunku devlet
besbelli ki kalpazanlik yapmaktadir. Yani devlet acik acik sahte para basmaktadir ve bunlari aslindan
ayirmak imkansizdir.

Ekonomi neden batti soyleyeyim: Bir kere ekonomi ureticiler arasindaki bir tuketici iliskisine
donmedikce refah gelmez. Her uretici ayni zamanda bir tuketicidir ama pek cok tuketici sadece
tuketicidir. Hicbir sey uretmez, hicbir ise yaramazlar. Hicbir meslek erbabi degildirler. Hicbir konuda yetenekleri yoktur. Ya da o boyle olduguna inanmistir. Mukemmele yakin okey oynar ama bu spor
henuz olimpiyat kapsamina alinmamistir maalesef.
Bir ekonomide bu kadar TUKETICI olursa batar tabii.

Dunyanin en az icat yapilan ulkesi Turkiye'dir. Zaten "basimiza icat cikarma simdi!" diye bir deyimin uretildigi bir ulkede sonuc baska turlu olamazdi. Ama su acik ki pek çok seye ihtiyacimiz var, bunların bazılarını kendimiz bulsaydık fena mi olurdu? Çünkü bunun gelismeyle ilgisi yok. En büyük
buluşlar mum ışığında yapıldığına göre?

Biliyorsunuz mesela Edison ampulu bulana kadar henuz ampulu bulamadigi icin mum isiginda calismistir. Yani ampulu mumla aramistir. Ve hep ironi ironi dedikleri iste budur. Cunku icat dedigin patent hakki demektir ve kayda deger bir bulus insanin yedi ceddini zengin eder. Ama ulkende saglam bir telif haklari yasasi yoksa insanin icinden icat yapasi da gelmez herhalde. Yani demem o ki en azindan bir vantilator filan icat edebilirdik. Ya da tost makinesi. Bunlar atla deve degil diye
soyluyorum. Yani MR cihazi demiyorum mesela. O zor tamam ama herhalde bir teflon tava yapabilirdik. Ama kendi icatcilarimiza deli muamelesi yapinca uygarliga katki saglanamiyor tabii. Her mahallede
vardir kendisi hakkinda "Bu mu? Manyagin teki mucit o! Kendi kendine acayip seyler icat eder.." diye bahsedilen biri.

Dünyadaki icatlar doneminin kapandigi soylenir ama bu dogru degildir. Hala insan pek cok seyi
yapamamaktadir. Mesela ucamamak, isinlanamamak,
yeteri kadar sık sevişememek, aya gidebilmek ama orada henuz para aklayamamak, zaman tunelinin sadece filmini yapabilmis olmak, hicbir zaman dogru partiye oy verememek gibi daha cogaltabilecegimiz pek cok
eksigi vardir. Dusunsenize dunyanin yuvarlak oldugunu ogreneli kac sene oldu ki sunun surasinda.

Yani insanoglu binlerce yil ustunde yasadigi gezegenin birak detaylarini seklini bile bilmeden
yasadi. Bati bile bu iste iyi degilken bizim durumumuzu dusunmek bile istemiyorum.

Bir tek uluslararasi ismimiz Behcet Bey'dir. Kendisini tanimiyorum ama Behcet Hastaligi dunya tip
literaturune girmistir. Tabii gonul isterdi ki hastaligi degil ilacini bulsaydi ama zamanla o da
olacaktir. Yani koca tarihe baktiginizda bula bula bir hastalik bulmusuz. O da tam bir icat sayilmaz aslinda. Hastaligi Behcet Bey uretmedigine gore. Mesela matbaayi biz bulmadigimiz gibi bulani da ciddiye almamisiz. O yuzden hala buyuk harfleri ya
da kucuk harfleri ya da hicbirini tanimayan insanlar yasiyor aramizda. Soylememe gerek yok ama onun da sizin gibi bir oy kullanma hakki var.

Tarih boyunca bilime hic katkida bulunmamis bir topluma bir cok icattan yararlanma imkani verdigi
icin dunyaya sukran borcluyuz. Adamlar telefonu buldu, biz de bari en azindan jetonu bulaydik be
agbi, ayip yani? Cunku bizim orta ogretimimizde akilda kalan cumle sudur Yahu bu matematigin gunluk hayatimizda bize ne faydasi olacak?.... Hemen herkes matematikten nefret eder ve
faydasiz bir sey oldugunu dusunurler. E bir toplum ya dayak yememis ya da hesap bilmiyor durumundaysa batar tabii.
Matematik insanoglunun buldugu (ki herhangi bir rakkami dahi biz icat etmis degiliz. En azindan
sifiri bul bari degil mi? Hayir onu da bulan bir arap alimidir ama simdi isim ver deseniz verecek
durumda degilim.) en yararli derstir.

Matematikten anlamamak bir kusurdur. Ama bununla
övünmek eşekliktir. Çünkü bu basarisiz ogrenciler arasında yaygindir. Onlar akillari sira matematikten anlayani ve basarili notlar alani marjinal yapmak
isterler... Yani onlara gore matematikten kalmak degil ondan gecmek tuhaftir. Caliskan ogrenciye inek derler ama tembel ve sorumsuz ogrenciye takilmis
herhangi bir hayvan ismi yoktur.

Matematik butun bir hayati, bir hayatta basa gelebilecek tum ihtimalleri, sadelestirmeleri,
basitlestirme ya da karmasiklastirma eylemlerini,
ozetle tum detaylariyla insan hayatini anlatan bir sifredir. Sifir hicbir sey degil aslinda herseydir.
Bir, bir tek tanrinin ailedir. Sonra cokluk vardir azlik vardir. Bir rakam digerinden buyuktur ama sifiri neyle carparsan carp sonuc yine sifir olur.
Sizin zekaniz karsinizdakinin zekasiyla sinirlidir. Yani hic kimsenin karsisindakinin kendinden daha zeki oldugunu anlamasina imkan yoktur. Herhalde o
yuzden herkes kendini zeki zannediyor, hicbir salak,
salak oldugunun farkinda degil.

Matematik felsefenin de temelini olusturur. Herhangi bir sayfada gordugunuz iksler yeler, abuk sabuk isaretler filan size hayattaki cok karmasik bir durumu formule eder ve size bilinmeyeni yani X'i
sorarlar. Anlasana be şapşal o X dedigi sensin.
Ileride yolunu kaybettiginde nasil bulacagini bilmen icin bu formul.

Matematikteki problemler hayattaki problemlerin aynisidir. Yani iki kere iki her zaman dort eder. Matematik bunu bize garanti ediyor. Ya her zaman iki kere iki dort etmeseydi? Ticaret cok riskli bir hale gelmez miydi? Sen hala de ki "Ulan bu karekok alma da neyin nesi?" Ya da "Integral mi? delirdi bu herhalde.!"

Matematikten hoslanmayan ogrenciler sonraki hayatlarinda genellikle tercihlerini hep yanlis
yapan insanlar olurlar. Sanirim ulkemizdeki secim sonuclari buna kanit olusturmaya yeter.

Evet matematik zordur ama hayat da oyledir. Matematigi seviniz cunku fazla seceneginiz kalmadi.
Siz matematigi gereksiz buldukca enflasyon yukseliyor. Birbiriyle satranc oynayan kari koca sayisi artmadikca bu isler duzelmez. Herkesin oturup ya da daha iyisi oturdugu yetisir kalkip "acaba ne
icat edebilirim" diye dusunmesi gerekir. Ama ondan once sahip olduklarimizin degerini bilmeliyiz.

Kendi yerel zenginliklerimizin de farkinda degiliz. Sozgelimi Bodrum'daki otellerin neredeyse hicbirinde Bodrum zeytini yoktur. Koylerinde bin cesit peynir yapilan turistik bir beldede oraya uc yuz kilometre
öteden gelmiş ve otelin satin alma mudurunun zimmetine geçirdiğinden artanla alinmis bir beyaz peynir sunulur. Yani otelin hemen arkasindaki tepenin yamacındaki koyde yapilan muhtesem keci peynirinden otelde kalan Italyanin haberi olsa sirf o peynir icin seneye bir daha gelecek ama maalesef bu olmamaktadir. Ustelik getirilen peynirin yanina
bir parca hiyar, biraz da maydanoz konarak turiste "bizim yalnizca peynirimiz degil sebzelerimiz de
igrenctir" mesaji verilmektedir.

Turizm deyince bu arada turistik sapiklar icin bir ikazim olacak. Evet, belki bazi kadin turistlerin beldemize geldiklerinde bir iki hemsehrimizle sevistigi olmustur ama emin olunuz ki hicbirinin
buraya gelis maksadi bu degildir. Cunku seks turizmi yapanlar genellikle uzakdoguya falan giderler bize gelmezler. O yuzden kendilerine tecavuz etmesek iyi
olur. Onlar senin ustune alindigini bilseler o mini etegi giymezlerdi ama seni bilmiyorlar tabii...

Cem YILMAZ
 
Üst