Nişanlılık Dönemi Nasıl Geçirilmeli?

Bu konuyu okuyanlar

mehmet

Müdavim
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Nişanlılık dönemi tarafların evlilikten önce birbirini görüp beğenmesi, ne derece yakınlık kurabileceğini araştırması, muhtemel bazı problemleri en aza indirmesi bakımından önemlidir. Bunun yanı sıra çiftlerin nişanlılık döneminde dikkat etmesi gereken şeyler de vardır.

Evliliğin amaçlarından en önemlisi huzurlu bir yuva kurmak ve sağlıklı nesiller yetiştirebilmek olduğundan, evlenmeyi düşünen kimselerin birbirlerini tanıması için nişanlılık dönemi meşru kabul edilmiştir. Nikahlanmadan önce böyle bir ara dönemin meşru kılınmasında evlenecek kişiler ve aileleri açısından birçok faydası vardır. Bu süreç ilerde evlilik birliğini kuracak olan çiftin birbirini tanımasına imkan hazırlar. Her iki tarafa da ahlak, mizaç ve yatkınlıklarını inceleme fırsatı verir. Böylelikle taraflar birbirleri hakkında fikir sahibi olma, maddi ve manevi değer ölçülerini öğrenebilme ve tedbir alabilme imkanına sahip olur. Bu, esasen evliliğe şuurlu bir şekilde hazırlanmak anlamına gelir.

Nişanlanmanın diğer bir önemi de taraflar arasında herhangi bir evlenme engelinin bulunup bulunmadığını tespit etme imkanını sağlamasıdır. Zira nişanlanma, öncelikle akraba ve komşular tarafından bilineceğinden şayet taraflardan herhangi birinin evlenmeye engel oluşturan bir durumu varsa vaktinde engelleme fırsatı doğmuş olmaktadır. Böylelikle, ilerde geçersiz sayılacak bir evlilik, daha gerçekleşmeden zamanında durdurulmuş olacaktır. Birbirlerinin sütkardeşi olma durumu, günümüzde yaşanan en önemli sıkıntılardan biridir. Yeterli araştırma yapılmadığından ve böylesine dini hassasiyetler önemsenmediğinden bu gibi durumlarla maalesef karşılaşılabiliyor.

Kişinin nişanlısıyla ilişkisi nasıl olmalıdır?

Nişanlanma sadece tarafların evlenme niyetini açıklayan bir evlenme vaadinden ibarettir. Bu itibarla, nikah yapılmadıkça nişanlanmakla kadın ve erkek birbirine helal olmaz. Nikah kıyılıncaya kadar birbirine yabancıdır. Aralarında mahremlik devam eder. Nişanlı olmakla taraflar birbirine karşı evli gibi davranamaz. Nişanlılıktan sonra da önceden olduğu gibi aralarında iki yabancı insanın görüşmesinde bulunan bütün sınırlar mevcuttur. Bu bakımdan mahremiyet sınırlarına dikkat etmeleri gerektiğini bilmelidirler. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) “Sizden kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla baş başa kalmasın. Çünkü bunu yaparsa üçüncüleri şeytan olur.” (Buhâri, Nikah) buyurmuştur.

Nişanlıların birbirini görmesi

Evlenecek kimselerin evlilikten önce birbirlerini görüp beğenmeleri, bedenen, fikren ve ruhen ne derece yakınlık kurabileceklerini araştırmaları, ilerde çıkması muhtemel bazı ailevi problemleri en aza indirmesi bakımından önemlidir. Bir erkeğin ya da bir kadının eş adayı ile baş başa konuşma zarureti doğması halinde, halvet hali olmadıkça edep dairesi içinde, evlilik hayatını ilgilendiren uygun bir konuşma yapmaları mümkündür. Bunun açıkça ifadesi şudur: Kesin evlenme kararını vermek üzere kadın ve erkeğin başkalarının bilmesini istemedikleri bazı konuları konuşmak ve anlaşma sağlamak üzere, adaba aykırı olmayacak tarzda konuşmalarında bir sakınca yoktur. Bu gibi buluşmalarda, iki tarafın iyi niyeti ve birbirine güveni esastır.

Nişanlıyken haram işlememek temennisiyle nikah kıyma

Nişanlıların bir araya geldiklerinde rahat hareket edebilmek için haram işlememek adına, kendi aralarında “dini nikah” kıydırmaları İslam hukukunun öngördüğü mahiyette bir nikah değildir. Çünkü İslam hukukunda sadece görüşmek, konuşmak için kıyılan bir nikah türü yoktur. Ailelerin, düğünden önce kız ve erkeğin birbiriyle daha rahat görüşüp konuşmaları için yaptıkları bu iş beraberinde pek çok sakıncayı getirmektedir. Bu sakıncalardan biri dini nikaha güvenen gençlerin resmi nikah öncesinde evlilik ilişkisine girmeleridir. Dini nikahın kıyılması halinde taraflar dinen evlenmiş sayılacağından birlikte yaşamalarına hiçbir engel bulunmamaktadır. Ancak toplumumuzdaki uygulamalara baktığımızda dinen evli fakat ayrı yaşayan “nişanlı evliler” karşımıza çıkmaktadır. Birbirlerini evli çift derecesinde tanıyan tarafların bu süreç içerisinde birbirlerinden gördükleri olumsuzluklar nedeniyle evlilikten vazgeçmeleri çok kolay olabilmektedir. “Daha düğün yapmadık ve gerçek bir evlilik kurmadık” düşüncesiyle bir anda aralarındaki bağı koparabilmektedirler.

Nişanlılık sürecinde dini nikah yaptırmanın en önemli sakıncalarından biri de, karşı tarafı beğenmeyen ve onunla karı koca ilişkisine girmek istemeyen kadının durumudur. Zira kadından boşanma isteği gelse bile erkek boşamadıkça, kadın dinen boşanmış olmaz. Bu tür vakalar günümüzde sıkça yaşanmaktadır. Bütün bu olumsuzlukların yegane sebebi ise gerçek evlilik öncesi, rahat hareket edebilme, günümüz medeniyet anlayışıyla flört ederek evliliğe hazırlanma gibi anlayışlardır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Bir şeyi sevmen seni kör ve sağır yapar” (Ebû Davud) buyurur. Bugün, sözlü ve nişanlı adı altında birçok genç bir araya geliyor, geziyor eğleniyor, sonra da birbirini atlatmaya çalışıyor. Ekseriyette bundan zarar gören de kız oluyor. Resmi nikah bulunmadan dini nikahla nişanlı yaşamanın bir mahzuru da nişanlısından ayrılmak isteyen kadını, erkeğin boşamaması ve bir müddet sonra dargın olarak ayrıldıklarında birbirlerinin kusurlarını, tarafların ortaya dökmeleri ve böylece istikballerini baltalamalarıdır.

Kına gecesi, düğün, zifaf gibi geleneksel ritüeller yaşanmadan, evliliğin hürmet ve değeri bilinmeden yapılan bu tür nikahlar maalesef olumsuzlukla sonuçlanmaktadır. Zira hakiki evlilik tarafları bir mesuliyete, karşılıklı saygı ve sevgiye ulaştırır. Gerçek evlilik sebebiyle karı ve koca birbirlerine Allah tarafından verilmiş bir emanet gözüyle bakar, onu korur ve her türlü insani hatalarına göz yumarlar… Ancak gerçek evlilik öncesi gerçekleştirilen nikah her ne kadar sahih gibi gözükse de az önce bahsettiğimiz duygu ve değerlerden yoksundur. Bu sebeple tavsiyemiz, dini nikahın düğünün yakın arifesinde ve hatta resmi nikahtan sonra yapılmasıdır.

Hüseyin Okur
 

veysi dede

Asistan
Katılım
9 Kasım 2009
Mesajlar
282
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
Allah Razı olsun .ok faydalı bilgiler.
Nişanlılar bunu bilmeleri lazım.
 

DüŞeSs

Asistan
Katılım
29 Aralık 2009
Mesajlar
328
Reaksiyon puanı
7
Puanları
0
umarım umarım umarım...

Teşekkürler merakım giderildii....
 

ugurhanuslu

Müdavim
Katılım
2 Mayıs 2009
Mesajlar
1,703
Reaksiyon puanı
43
Puanları
48
anlamadım. nişanlıyken cinsel ilişkiye girmek günahmı?
 

POWER

Müdavim
Katılım
5 Ekim 2009
Mesajlar
10,275
Reaksiyon puanı
161
Puanları
0
anlamadım. nişanlıyken cinsel ilişkiye girmek günahmı?

dini nikah kızı sana helal etmek için gereklidir. Fakat bir sorun var burda. Dini nikahı aileler de istemeli. Misal kızla birbirinii seviyorsunuz ama aileler istemiyor. Tam burda dini nikah kıyamıyorsunuz. Peki şimdi ne olacak? Resmi nikah kıyın olsun bitsin :)
 

ilahiyatci

Doçent
Katılım
22 Ağustos 2008
Mesajlar
577
Reaksiyon puanı
10
Puanları
18
arkadaşlar nikah, erkeği kadına bağlayan, bu bağı da bir üst otoriteye (devlet) bağlayan akdin adıdır. osmanlı din merkezli bir toplum olduğundan, imamlar da o mahallenin bir nevi abisi makamındaydılar. ne imamlar cami dışında pek sık görülmeyen tiplerdi, ne de mahalle eşrafı imamı bir memur sıfatıyla görürlerdi.
her türlü derde derman olacak derecede donanımlı yetişirler, derdi olana çare bulurlar ya da çare olurlardı. böyle bir toplumda insanların evliliklerini kayıt altına alacak en muteber kurum ve şahıs imamlar olduğundan kıydıkları nikah da imam nikahı olarak kalmıştır. dolayısıyla bugün için bu toplumda imam nikahının gönül rahatlatmaktan başka bir fonksiyonu kalmamıştır.
şöyle ki, bugün birisi bir imama gidip hocam nikahımızı kıy dese o da üç kulhu bir elham okuyup haydi yallah dese üç gün sonra erkek kadını boşasa, imam bu erkeğe söz geçirecek bir kuvvet ve kudrete sahip değildir. dolayısıyla güvencesi olmayan, taraflardan birini ya da ikisini zulme uğratan hiçbir akit dinen muteber olmayacağından, müeyyide gücü olmayan kişi ya da kurumlarca yapılan nikahlarla kişiler evlilik hayatını başlatmamalıdırlar. doğu yöresinde töre devletin öngördüğü otoriteyi sağlayacak derecede sağlamlığını ve geçerliliğini koruduğundan o bölgelerde imam nikahıyla kişiler iki ya da daha fazla kadınla evlenebilmektedirler. ama hiçbir otorite dinlemeyen batılı tarzda yaşayan iki genç, sefahet dolu arzularını gerçekleştirmek maksadıyla asla dini perde yapmaya kalkışmamalıdırlar.
özellikle genç kızlara"akıllı olun" çağrısı yapmalıyım. bir erkek sizinle yatana kadar sizin için ölür. ama ondan sonra siz ölüp ölüp dirilseniz de elinizde geçerli bir belge yoksa artık sizin onun için ölü ya da diri olmanız farketmez.
benden söylemesi
 

quasimodo

Müdavim
Katılım
20 Aralık 2008
Mesajlar
1,929
Reaksiyon puanı
57
Puanları
0
burada ilginç bir nokta vardır
nişanlıyken imam nikahı uygun değildir biz gençken bilmiyorduk yaptırdık
ama
imam nikahı tam anlamıyla nikah akdidir yani evliliğin tüm akidelerini yerine getirmek lazımdır
tabiki ebeveynler konuşmaktan öte ilişkiyi sınırlayacaklar ve la'nete duçar olacaklardır
resmi nikah sonrasında yapılacak dini nikahın önemi ve değeri çiftlere anlatılması lazımdır hangi şartlarla nikahın düşeceği ve birleşmenin zina hukukuna gireceğinin bildirilmesi lazımdır
dünümüz koşollarında nişanın kısa tutulması
üzerine nikah düşen bir kadın ve bir erkeğin üçüncüsü şeytandır mealindeki hadisi şerifin uygulanması en idealidir
 
Üst