Genç siviller kime hizmet ediyor?

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
GENÇ SİVİLLER KİME HİZMET EDİYOR?


Sol Haber yazarlarından Merdan Yanardağ, son günlerde sadından sıkça söz ettiren “Genç Siviller” adlı grubu analiz eden bir yazı kaleme aldı. Günümüzde liberal ve post-modern kesim tarafından “sivil” kavramının anlamının değiştiğini belirten belirten yazısında Yanardağ, “Genç Siviller”e de ağır eleştirilerde bulunuyor. Grubun hükümet ve cemaat güdümlü olduüunu savunan Yanardağ’ın yazısının ilgili bölümleri şöyle:

“Hemen belirtmeliyim ki, AKP'nin ve cemaatin devleti ele geçirme ve rejim dönştürme operasyonunun ortaya çıkardığı ilginç oluşumlardan biri de bu "Genç Siviller" isimli gruptur. Hani amblem olarak "Converse" marka bez spor ayakkabıyı seçen bir grup var ya, onlar... Spor ayakkabı "genç, sivil ve özgür" olmayı simgeliyormuş.

Her devrin o döneme damgasını vuran kıyafetleri, hakim simgeleri, sembolleri vardır. Örneğin 60'lı ve 70'li yıllarda, eğer ayakkabı söz konusu ise, bu simge gençler, özellikle öğrenci gençler için "postal", palto/kaban söz konusu olduğu zaman da haki renkli "parka" idi. Tahmin edilebileceği gibi her iki giyecek de askeri kıyafetlerinin biraz bozulmuş şekli idi ve o dönemin içinden bakıldığında esas olarak sisteme karşı başkaldırı, mücadele ve savaşım gibi çağrışımlara sahipti. Dahası sapına kadar "sivil" kıyafetlerdi. Cem Karaca'nın, 70'li yıllarda parkalı bir devrimci gencin faşistler tarafından vuruluşunu anlattığı o şahane şarkısı "Parka" hala dinleniyor mu bilmiyorum ama, bu kıyafetler o günlerde devrimci olmanın, kurulu düzene isyan etmenin, dikkatörlükle savaşmanın ve özgürlükçü olmanın simgesiydi. Günümüz liberallerinin gözü ve yargılarıyla bu olguya bakınca, sırf Converse giymedikleri, dahası postal ve parka giydikleri için 60 ve 70'li yıllarda kurulu düzene karşı bu topraklardaki en şiddetli başkaldırıyı gerçekleştirmiş, bu uğurda binlerce (evet binlerce) arkadaşını kaybetmiş, yüzbirlercesi hapis yatmış, işkencelerden geçmiş kuşağını, militarist, darbeci, asker yanlısı vs. olarak suçlamak mı gerekiyor?

Evet birileri tam da böyle yapıyor ve öyle anlaşılıyor ki bu günlerde artık "Converse" moda! Antır parantez belirteyim, Converse marka ayakkabı giyenleri suçluyor değilim. Bu marka sadece bir ayakkabı olarak görüldüğü ve giyildiği sürece benim için çok fazla bir sorun yok. Ancak bunu bir politik grubun sembolü haline getirdiğiniz zaman, orada biraz durmak gerekiyor. Çünkü Converse bugünün dünyasında uluslararası bir giyim markasını, dolayısıyla kapitalizmi, tüketim toplumunu ve marka fetişizmini simgelemesi bakımından önem taşıyor. Tıpkı Coca Cola gibi...

Kendilerine Genç Siviller diyen bu grup, son olarak İstanbul Barosu'nun çağrısıyla biraraya gelen tam 46 Baroya üye avukat ve hukukçuların 17 Kasım 2009 günü Taksim'de gerçekleştirdiği yürüyüşe karşı yine züppece bir eylem yaptı. Meydana bakan pahalı bir otelde kiraladıkları odanın penceresinden "Darbeci Baro Taksim'e hoş geldin" yazılı bir pankart astılar. (Benzer bir eylemi herhalde sola hoş görünmek için olsa gerek 1 Mayıs'ta da yapmışlardı.) Bu pankarta göre, Baro darbeci, kendileri de özgürlükçü oluyor!

Oysa Baro, kanunsuz telefon ve ortam dinlemelerini, iktidarın yargı bağımsızlığını yok etmeye yönelik uygulamalarını, burjuva parlamenter demokrasilerin olmazsa olmazı durumundaki güçler ayrılığı iilkesini tasfiye girişimlerini protesto ediyor ve buna karşı kişi haklarını, demokratik hak ve özgürlükleri savunan bir bildiri yayımlıyordu. Kendilerine Genç Siviller diyen bu grup, telekulak skandallarına, yargı bağımsızlığının hoyratça ihlal edilmesine, demokratik hak ve özgürlüklerin tasfiye girişimlerine ise hiç sesini çıkarmıyordu. Ama onlar demokrat, Baro ise darbeci oluyordu... Yani hem iktidar yanlısı olacaksın hem cemaat operasyonlarında rol alacaksın hem de "sivil" ve "demokrat" olacaksın! Hadi ya!

Bugün büyük bir bilgi kirliliği ve haberbozumu (dezenfermasyon) ortamında yaşıyoruz. Örneğin Türkiye bugün tarhinde hiç olmadığı kadar bir darbe ortamının uzağında bulunuyor. Yani içinde bulunduğumuz tarihsel kesitte aktüel bir askeri darbe tehlikesi, dahası olasılığı bile yok. Ama, öyle bir hava yaratılıyor ve yandaş/besleme medya tarafından bu hava öyle bir yoğunlukla işleniyor ki, sanki yakın bir darbe tehdidi var da birileri buna karşı demokrasi mücadelesi veriyor. Bu büyük bir yalandır ve siviller tarafından yönetilen, Polis Teşkilatı'nın silahlı gücünü oluşturduğu asıl darbeyi, Amerikancı ılımlı islam darbesini gizleme, dahası toplumun ilerici güçlerini bu sürece yedekleme amacını taşımaktadır.

Lafı daha fazla uzatmadan saptamak gerekiyor; Genç Siviller denilen bu oluşum, Cemaat ve AKP güdümlüdür. Dahası, ılımlı islam darbesinin kamuoyu yapıcı örgütlerinden ve operasyon güçlerinden biri olduğu anlaşılmaktadır. Kendileri değil, kamuoyuna verdikleri görüntü önemlidir. (Bu grubun lideri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından geçen yıl Çankaya'daki Cumhuriyet resepsiyonuna belirsiz bir sıfatla davet edilmiş, kendileri de Converse marka ayakkabılarıyla bu davete icabet etmiştir.)

Onlara en uygun sıfat herhalde "Genç Sivil Gericiler" hatta kavramı biraz zorlarsak "Genç Sivil Faşistler" olmalıdır. Baro'nun hangi taleplerle sokağa çıktığı bilinmesine karşın, liberal bir şımarıklık, ahlaksızlık ve küstahlıkla onlara "darbeci" demeleri şu anlama gelmektedir: Biz telefonların dinlenmesine, yargıçların takip edilmesine, muhaliflerin baskı altına alınmasına, yargı bağımsızlığının ihlal edilmesine, hukuksuz tutuklamalara, kişi hak ve özgürlüklerinin çiğnenmesine karşı değiliz. Çünkü bunlar darbeyi önlemek ve demokrasi için yapılmaktadır.

Bu palavraya artık bir son vermek gerekiyor. Çünkü tam da burada bir kavram olarak "demokrasi", islamofaşist bir düzenin kurulması için bir araç haline getirilmektedir.

Sonuç olarak Genç Siviller'in, tıpkı Taraf gazetesi gibi, ABD emperyalizminin desteğiyle ülkede yürütülen ılımlı islam darbesinin bir aracı olarak tasarlandığı ve oluşturulduğu söylenebilir. Kentin merkezinden gelen, sözüm ona "iyi eğitimli", beyaz yakalı ve orta sınıf ailelerin çocuklarından oluşan, günün moda eğilimlerini benimsemiş görünen bu grup, ilk bakışta islamcı hatta muhafazakar bir profil de vermiyor. Bu bileşim ve görüntünün özellikle tasarlandığı açık. Tıpkı Taraf gazetesinin dine ve muhafazakar değerlere uzak bir çevreye ve kimi eski solculara çıkarttırılması gibi. Böylece hem söyledikleri söze daha çok kulak ve değer verilmesini sağlamak istedikleri hem de "çok kullanışlı" bir araç oluşturmayı amaçladıkları anlaşılıyor.

Dolayısıyla, kendilerine "Genç Siviller" diyen bu grup öncelikle derin bir ahlaksızlıkla malüldür. Çünkü, polisin insan haklarına ve hukuka aykırı telefon/ortam dinleme operasyonlarına ve iktidarın yargıya yönelik müdahalelerine karşı gösteri yapan hukukçulara "darbeci" demek, ancak ahlaksız, iki yüzlü ve hatta "görevli" olmakla mümkündür. Bu eylem, son yıllarda bütün kavramları tersyüz etme, içini boşaltma ve örneğin çok özgürlükçü gerekçelerle asıl darbeyi gizleme diye tarif edebileceğimiz bir tutumun parçasıdır.”


Kaynak
 

quasimodo

Profesör
Katılım
20 Aralık 2008
Mesajlar
1,929
Reaksiyon puanı
57
Puanları
0
lego genç sivilleri karıştırma kökleri çok yakınlara silivriye gider
bu psikolojik savaşın bir uygulamasıdır derin devletin kendini protesto ettirdiği guruptur kurucuları zaten derinin içindedir
türkiyede üç tane sol kümelenme vardır
rusya bağımlı
çin+abd bağımlı
bağımsız gözüken sağdan soldan çekiştirilen
bu gençler abd destekli çin maoizminin bekçileridir
amaçları komprador burjivazinin isteklerini karşılamak oligarşik diktaya zemin hazırlamaktır
protesto etseler bile perinçeke bağlı bir guruptur perincek ise 70 lerden buyana 1 mayıs meydanı katliamı dahil sağdan ve soldan ölen binlerce gencin kıt'alinden sorumludur
senin onları niye eleştirdiğini anlamadım
 

QaFeİN

Profesör
Katılım
19 Nisan 2009
Mesajlar
3,297
Reaksiyon puanı
19
Puanları
38
Anlaşılan Genç Siviller Birilerinin İnine Çomak Sokmuş
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst