Türkiye ayrılırsa NATOnun NAsı kalır

Bu konuyu okuyanlar

RuNaL

Dekan
Katılım
11 Mart 2006
Mesajlar
6,898
Reaksiyon puanı
71
Puanları
48
Yaş
35
Rusya'da Kremlin Sarayı’nın sesi olarak bilinen yorumcu gazeteci Mihail Leontiyev, Türkiye ile Irak arasındaki krizle ilgili yaptığı analizde, ABD’nin Irak politikasının bu şekilde devam etmesi durumunda NATO’nun Türkiye’yi kaybedeceğini, ’Türkiye’siz NATO’dan ise geriye NA’ kalacağı yorumunu yaptı.

Rusya televizyonu birinci kanalı ORT ana haber bülteninde Türkiye’ye geniş yer ayıran Leontiyev, şöyle konuştu:

"2 Kasım tarihinde ABD Dışişleri Bakanı Rice Ankara’ya geliyor. Amacı Türkiye’yi K.Irak’a müdahaleden caydırmak. Rice, Washington’da valizlerini toplaya dursun Türkiye’nin Başbakanı Tayyip Erdoğan net bir dille ABD’ye ’bize bu konuda baskı yapmayın’ mesajı iletti. Probleminin köküne baktığımızda ilginç bir manzara oluşuyor. Türkiye düne kadar sadece ABD’nin yakın müttefiki değil, aynı zamanda NATO dediğimiz batı askeri ittifakı içinde ABD’den sonra en güçlü ikinci orduya sahip ülke. Irak’ın üç parçaya bölünmesi stratejisini benimsemiş görünen ABD, bu çizgide yürümeye devam ederse NATO, güney kanadının yegane ve bir numaralı kuvveti Türkiye’yi kaybeder. Türkiye NATO ile yollarını ayırma kararı alırsa NATO’dan geriye sadece NA kalır."

ABD’nin izlediği politikayı mizahi bir dille eleştiren Leontiyev, "ABD’nin flört edercesine desteklediği bölgedeki Kürt devleti oluşumu kendi topraklarındaki güvenliği bile sağlayamıyor. Washington’un Ankara’nın damarına basa basa bölgede yürüttüğü politikaları bu yüzden çılgınlık olarak tanımlamak gerek" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7583281.asp?m=1
 

@DN@N

Doçent
Katılım
22 Kasım 2006
Mesajlar
698
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Herkez herşeyin farkında birtek biz farkında değiliz yabancılar bile bizim kim olduğumuzu bizden daha iyi biliyorlar.
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Dert etmesinler, adamlar açıkladı "22 ülkenin sınırları değişecek" diye.
Dış işleri bakanlığı yanıtladı "ABD'yi destekliyoruz". Sanki 22 ülkeden biri Türkiye değilmiş gibi.

Böyle bir ülke ne Nato'ya ne ABD'ye küsmez (Nato'ya küsmesine gerek yok zaten nato sovyetlere karşı kurulan ittifaktı artık önemi kalmadı, zaten ABD tavrıyla gösteriyor önemsemediğini) Yalakalık yaşam biçimimiz haline getirildi, bizler de kürsülerden mangalda kül bırakmayan açıklamaları izliyoruz tabi yutan cahil sayısı baya bir fazla "inceldiği yerden kopar" "sabrımız kalmadı" "corç buş bize engel olamaz" cart curt, sürekli laf ebeliği başka numara yok.

ABD kendine müttefik buldu kurulacak olan peşmerge devleti, adamlar bizi sallamıyor bile dedikleri belli "sizde bu ordu olsa ne yazar, onu kullanacak irade olmayınca" diyorlar.

Tüm bunları tek bir atasözüyle özetleyebiliriz.
Eşek olunca semer vuran çok olur.
 

emubaltaci

Rektör
Emektar
Katılım
21 Kasım 2005
Mesajlar
18,862
Reaksiyon puanı
129
Puanları
63
bu iş çok uzadı bence... israil 2 askeri için kimseye sormadan lübnanı alt üst etti. biz masada kazamıyoruz sözleri ortalıklarda.. herkes istedigi yere giriyor nedensiz yere... bizden bisey olmaz ben bunu anladım
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Amerika'nın peşmerge devletini kendine "stratejik ortak" olarak seçtiğini söylemek, Talabani'nin dünyayı yönettiğini filan söylemek gibidir. Her halükarda ABD ile çok eskiye dayanan bir ortaklığımız var(!). Bu ortaklık beni rahatsız ediyor hem de son derece. Ama şimdiye kadar kim ne yaptı?

Herkes bildiğini okuyor biz niye okumuyoruz demek ise, herkes s.çtığını yiyor biz niye yemiyoruz demeye benziyor. Başkası hata yapıyor diye biz de yapmak zorunda değiliz. Başkası filan işe kalkışıyorsa biz de başımıza aynı belayı sarmak zorunda değiliz. Bir hatayı telafi etmek için başka bir hata yapmak akli ve meşru değildir.

Habere gelince; "herkes bizim ne olduğumuzu biliyor, yabancılar bile bizi tanıyor" gibi gereksiz şişmelere ve uçmalara gerek yok. Çok komik bir haber olmuş. Çünkü yukarıda da denildiği gibi, NATO zaten Rusya'ya karşı kurulmuştu. Rusya'nın çıkıp "Aman ha NATO, Türkiye'yi kaybetme" demesi, Türkiye'yi yönlendirmek ve NATO'yu zaten etkinlik olarak silinmişken kağıt üstünde de silmek için yaptığı komik ötesi bir haberdir. Dış politikada kim kimden fayda sağlıyorsa ona yanaşıyor. Şu anda Rusya ve Çin, olası bir ABD-İran savaşında İran'a destek verirler. Şu sıralar görüyorsunuz İran ve Rusya ittifakını. Rusya İran'ı çok mu seviyor? Elbette hiç de sevmez.

Biz ne zaman gereksiz büyüklenmeleri bir tarafa çıkarıp akılla hareket edersek, öfkeyi ve kendini diğerlerinden üstün görmeyi bir kenara bırakırsak, içi boş kof ve ezberletilmiş düşünceler yerine ne zaman kendimiz düşünce üretmeye başlarsak, ancak o zaman bu sıkıntıları giderebiliriz. Ama tutup da vatan vatan diye bağırırken vatanı vatan yapan şeylere düşmanlık besliyorsak o halde vatanı biz mahvediyoruz. Yoksa kimse bundan ötürü gelmiş ve gelecek hükümetleri eleştirmesin. Çünkü devlet halkın ta kendisi.
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
EY TÜRK MİLLETİ; TUZAKTIR, YANLIŞTIR, AYIPTIR, GÜNAHTIR DİYEREK UYUTMAYA ÇALIŞIYORLAR.

Bazıları hala tuzak deyip, cahilleri kandırıyorlar.
Bu bir yanlışsa yani tuzaksa bu tuzağa rahatça sürüklenmemiz mümkün, çok mu zor Türkiye'yi Irak'a sokmak, Ankara'da patlayacak iki üç bomba Irak'a girmemizi sağlar tayyip mi engel olacak o durumda? Madem Irak'a sokmak istiyorlar neden eylemler devam etmiyor, ya tayyip'in bu özelliğini seviyorum söylediğine inanan ama düşünmeyen bir nesil yaratmayı başarıyor.

Türkiye üzerinde yanlışa yanlışla karşılık verilmez diyenlerin tamamı
1- Türkiye'nin bölünmesine karşı çıkmayacak olan kesimdir onu zaten bilen bilir.
2- ya da şeriatçidir. (sırf tayyip istemiyor, abd desteğini kaybeder diye istemezler)

Cumhurbaşkanı bütçesini arttırdığında eskilerde yapıyordu diyenler şimdi kalkmış yanlışa yanlış yapılmaz diyor. Hatta arkadaş yazmış ki "Bu ortaklık beni rahatsız ediyor hem de son derece. Ama şimdiye kadar kim ne yaptı?"

Yemin ederim gülerken karnım ağrıdı, s.çtığını yemeye benzetip "şimdiye kadar kim ne yaptı" demek tam bir kara mizah, "şimdiye kadar kimse yapmadı akepeye de laf demek olmaz" mantığı s.çtığını yemektir, arkadaşın benzetmesine göre.

Emul baltacı israil benzetmesi yapmış bir diğer arkadaş da s.çtığını yemeye benzetmiş, baltacı haksız mı? hayır, elmacik arkadaşım şu anda biz abd'nin s.çtığını yiyoruz daha doğrusu operasyona hayır diyenler yiyor ben kalben müsterihim, o nedenle bu benzetmeyi kabul etmiyorum, ama size afiyet olsun. (benzetmelerinizi lütfen tayyip erdoğan'ın sokak kültüründen alarak yapmayın)

Adamlar sizi böleceğiz demiş bazıları hala yanlışa yanlış yapmayalım diyor e pes artık pişkinliğin bu kadarı, bekleyelim adamlar peşmerge devleti kursun sonra da planın diğer safhasına geçip bizi bölsün diye ülkece bekliyoruz, peşmergeler mayın döşüyorlarmış gösterdiler, giderken askerlerimiz şehit olur bu sefer elmacık çıkar der ki "biz dedik" tabi halk bunu da yutar.
Tipik hıncak taşnak oyunu.

Stratejik ortaklığın anlamını bilmeyen sayın başbakanınız bunu kullanınca, malesef bu yanlış kullanımı duyanlar bu şekilde kullanıyorlar her haliyle kötü örnek oluyor.

Türkiye ve ABD hiç bir zaman stratejik ortak olmamışlardır. İngiltere ve ABD stratejik ortakdır ama Türkiye ve ABD stratejik ortak değildir, hatta günümüz politikasına bakınca barzani ve ABD stratejik ortakdır.

Müttefiklik, ortaklık, stratejik ortaklık, koordineli harekat bunlar hep farklı kavramlardır. Yukarıda stratejik ortaklık demedim kendi kendinize bu tür şeyleri çıkarmayın kaldı ki barzani ve abd stratejik ortaktır dersem başbakanınızdan daha doğru kullanmış olurum.

Stratejik ortaklık nedir ne değildir, nasıl olur nasıl olmaz, Türkiye ve ABD'nin çıkarlarını müşterek noktada Irak politikası üzerinde nasıl birleştirirsiniz bir anlatın ben de öğreneyim "haa diyeyim bu arkadaş stratejik ortaklık demekle haklı".

Ermeni yasa tasarısını gündeme getiren ABD değil mi? madem stratejik ortağız Türkiye'nin ikiye bölünmesinde faydamız nedir? stratejik ortak abd neden böyle yapmıştır? madem hayrımıza bir olay anlatında biz de ikna olup Türkiye'nin bölünmesi için çabalayalım .

Lafın arasında iyi görünür diye stratejik, mtratejik laflar edip süsleyeyim diye bilmediğiniz şeyleri kullanmayın, bir sürü genç insan var onları yanlış bilgilendirmeyin bari, gerçi başbakandan duyuyorsunuz ya neyse.
 

AtakaN

Doçent
Katılım
6 Ocak 2007
Mesajlar
570
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
hukuet oyalaıyor surda karın yagmasına ne kadar zamanvar o daglarda aralıktamı sınır otesı yapcaksınız ee baharada ortalık durulur. gızlıden sana bagırcam ustune alınma dıyıp sonrada kımse karısamazıstedıgım yere gırerım demekle olmuyor bu ısler
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Yürüyün aslanlarım, terör şeriat gericilik abd tayyip türban ateeeş!!
Kelime dağarcığı geniş olanlara selam olsun..
Düşüncede derinleşenlere selam olsun.
Bu düşüncelerle işler görenlere selam olsun.
Her türlü haksızlığa son verene selam olsun.
...
 

TeArS

Asistan
Katılım
31 Temmuz 2007
Mesajlar
297
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
terör şeriat gericilik abd tayyip türban ateeeş!!


türkiyeyi bölmeye yönelik tüm hareketların listesi herhalde :D
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Siz hiç lokantaya gidip "ben fasulyeyi sevmem o yüzden yemeyeceğim" dediğinizde "bizde fasulye yok başka şey iste ulan" şeklinde bir cevapla karşılaştınız mı? Örnek isterseniz SDN'yi lokanta olarak düşünebilir ve yukarıdaki mesajlarda fasulyenin faydalarını okuyabilirsiniz.

Bütün bu olanların hak edilmediğine ancak kendiniz kendinize inanabilirsiniz. ABD fasulyesini yemiyorum arkadaş, yok demenize gerek yok.

Bazılarının durumu bana şu karikatürdeki gibi geliyor:
015ff5.jpg


Bu arkadaşların sesi aynı davul gibi.
Sesi gür, ama içi boş.

Hadi gümbür.. Hadi gümbür..
 

Arbalot

Asistan
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
301
Reaksiyon puanı
10
Puanları
18
Hadi bütün askerleri kuzey ırağa gönderelim vuralım talan edelim onlara gömelim ve çıkıp gelelim.
Ne kadar basit değil mi?

Al bak oldu bitti işte.

Çok yanlış düşünülüyor arkadaşlar bu olay o kadar basit değil oraya elma,armut almaya değil bunca senenin intikamını almaya gidiyoruz.Üstelikte bu kadar düşmanımız varken.

Bir düşünün bakalım Türkiye ve sizlerin sevmediğin kişi olarak Tayip Erdoğan kuzey ırak'a gireceğini açıklamasaydı ve direk girseydi ne olurdu.

Tam bir KAOS ve ardından ambargo üstüne ambargo.Sizce bu Türkiye'yi kaç yıl geriye götürürdü.
Bu kadar düşmanımız varken bir de böyle bir olayın yaşanması sizce ne kadar kabul edilebilir.

Şu andaki hükümet en güzelini yapıyor.ABD'ye ve Avrupaya Kuzey ırağa gireceğini zorla kabul ettirmeye uğraşıyor.

Şu anda ABD askerleri kuzey ıraktalar,direk girmemiz halinde neler olur,Türkiye ile ABD askeri direk karşı karşıya gelecekler böyle bir durumda nasıl bir strateji izlenmesini bekliyorsunuz veya hükümetin nasıl hareket etmesini isterdiniz.
ABD bizim düşmanımız onların askerlerini de vuralım.
Bu daha büyük bir kaos olur ve NATO'nun dağılması anlamına gelir.Hatta ve hatta bu işin ucu 3. dünya savaşına kadar gider.

Gir,vur ve çık çok kolay kelimeler ama uygulama inanın bu kadar basit değil.
ABD girdi ve vurdu.Ne oldu Türkiyenin elinde bir koz oldu,sen Irağa sorgusuz sualsiz girdin bende gireceğim şimdi.

Niye milletin eline koz verelim.Yanlışa yanlışla cevap vermekte budur işte güzel kardeşim.

Bir de dün Devlet Bahçeli'nin konuşmasını dinledim.
Tayip Erdoğan'a sesleniyordu: "Başbakanım ses gitme BUSH senin ayağına gelsin."

Çoğu kişi bu konuşma sonrasında evet Tayip Erdoğan niye gidiyor o gelsin buraya demiştir bundan eminim.
Kuzey Irağa girecek taraf ABD değil Türkiye.
O neden bizim ayağımıza gelecek yani ne amaçla gelecek.
Türkiye bak sen Kuzey ırağa girecekmişsin,biz bunu kendi aramızda halledelim gel sen girme buraya demek için mi?


Ve son olarak buranın demokratik bir platform olduğunu biliyorum.Ve her görüşe saygı duyulması gerektiğini.
Görüş ayrılıkları olacaktır elbet ama bu görüş ayrılıkları olurken düşünceler yargılanmalı kişiler değil.
Bu konuya dikkat edersek sevinirim.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Yapma Arbalot'cum. Sen de mi ABD ve Tayyipçisin.
Hey gidi. Şimdi bu kadar anlattığın şeye karşılık sana da "Tayyipçi, gerici, şeriatçı, türbancı, Buşçu, ABD'ci, anti-demokrat, laiklik düşmanı, telli baba, falancı, fişmancı" diyecekler. Sen istediğin kadar anlat doğrusunu, davulun sesi yine gür çıkacak. Çünkü davula vuran biri vardır ve sen ne dersen de, davul senin dediğini anlamadan, kendisine vuranların vurmalarına karşılık bağırmaya başlayacak.

Zamanında bir savaşta, hikaye ya da roman değil gerçek bir savaşta, komutan düşman askerlerine bir konuşma yaptı. Askerler o kadar etkilendi ki, neredeyse savaşı bırakıp gidecekler, ya da konuşma yapan komutanın safına katılacaklardı. Ama ne oldu biliyor musunuz? Düşman tarafın komutanı emir verdi ve askerler davul çalmaya başladı. Davul sesleri diğer komutanın sesini bastırdı elbet..

Şimdi de birileri davula vuruyor ha bire, milletin kulağını doğru söze kapatmak için. Zavallı davul, olayın farkında değil, bağırıyor ha bağırıyor, bağırıyor ha bağırıyor..
 

btolga

Asistan
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
101
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arbalot dedi ki:
Bir de dün Devlet Bahçeli'nin konuşmasını dinledim.
Tayip Erdoğan'a sesleniyordu: "Başbakanım ses gitme BUSH senin ayağına gelsin."

Çoğu kişi bu konuşma sonrasında evet Tayip Erdoğan niye gidiyor o gelsin buraya demiştir bundan eminim.
Kuzey Irağa girecek taraf ABD değil Türkiye.
O neden bizim ayağımıza gelecek yani ne amaçla gelecek.
Türkiye bak sen Kuzey ırağa girecekmişsin,biz bunu kendi aramızda halledelim gel sen girme buraya demek için mi?

ABD nin cıkarları için gelmek zorundalar.vede gelıyorlar zaten dışişleri bakanı 1-2 gün içinde burda...
ikna etmek ıcın yapma girme biz teror sorununu cozecegız gıbı eften puften cumleler ..senelerdir verdıklerı sozlerı tutmadıkları gıbı ...
ne olursa olsun artık yol ayrımına geldıler ...
 

Arbalot

Asistan
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
301
Reaksiyon puanı
10
Puanları
18
Evet bir yol ayrımına gelindiği kesin ama işte dengelerin de iyi kurulması gerekiyor ki en karlı çıkalım bu işten...
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Arbalot, ülkenin çıkarını düşünenler vatan hainidir bilmiyor musun?
Bu ülkede sevilmek için çalıp çırpman, bunu yaparken de çaktırmaman lazım.
Ya da çalmasan da aklını kullanamadığını çaktırmaman lazım.
Çaktırmamak için ne yapman lazım? Davul gibi gürlemen lazım..
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arbalot;
Tartışmaya katıldığın için teşekkürler, umarım sen de diğer arkdaş gibi seviyeni bozmazsın.

Yazdıklarımda ya da Türkiye'de kuzey Irk'a gir bağdat sınırına git demedim?
Neden bugün sizinle aynı kanıyı taşıyanlar hiç dinlemeden direktolarak bunu söylüyor?

Kuzey Irak'da dağ bitimine kadar gideceksin.
Ambargo demişsin, kim ambargo koyacak? Ambargo olmaz, bunu nereden çıkarıyorsunuz? Sizleri ambargo olur diye böyle kandırıyorlar, Türkiye'yi ne sanıyorsunuz BM anlaşmasına göre bu sizin hakkınız.

Gelelim ABD askeriyle karşılaşma mevzusuna, yalan! ABD askeri asla karşımıza çıkmaz, böyle bir karşımıza çıkma Nato ve BM'nin sonu olur kaldı ki kuzey Irak'da zaten abd askerlerini çekti bunun nedenlerinden biri bu riski göze almamakdı.

Lütfen kaynak olarak akp yandaşı olan kişilerin bahanelerini dinleyerek değil çeşitli kaynakları takip edin, siz asıl bunları basit sanıyorsunuz, ambargo, abd ile karşı karşıya gelme vs.

Türkiye Kuzey Irak'a girmeli eğer girmezse 15 yıl sonra bu ülke parçalanacaktır, peşmerge devletine izin verilmemeli, verilirse kukla bir abd ve israil devletiyle komşu olacağız ve ondan sonra Türkiye bölgede tamamen sıfırlanmış ve süper güçle komşu ülke olacak ve ondan sonra her şey biter.

Pkk denen illet daha fazla azar, adamlar sizi böleceğiz demesine rağmen nasıl bir fikirdir ki bu bizim için kötü olur diyebilirsiniz.

Demişsiniz ki akp ikna ediyor! Ve siz bu masala inanıyorsunuz öyle mi? Adamlar zamana oynuyor olayı soğuttular, neyi ikna etti bana söyler misniz? Iraktan hergün farklı açıklamalar geliyor, abd'de dış işleri, sözcü, corç buş üçü farklı konuşuyor bunları takip etmiyor musunuz?

Büyük ortadoğu planının parçası olan peşmerge devleti kurulduğunda, suriye, iran, ırak, Türkiye, ürdün, kuveyt gibi ülkelerin bölünme süreciş başlayacak.

Siz bunları adamların kendileri söylemesine rağmen ambargodur, abd askeridir, mahvoluruzdur vs. diyorsunuz. Artık bu millet, "bizi kimsenin bölmeye gücü yetmez" masallarına inanmıyor, bu sözlerle bizleri uyuta uyuta her gün felakete çekiliyoruz.

Sizleri böleceğiz diyenlere karşı tamam sıramızı bekleriz deyip bir müdahalede bulunmayı reddediyorsunuz, akp dış siyasette neyi doğru yaptı? tayyip gene abd'ye gidecek zaten sürekli orada hiç döndüğü yok ki, o gitmese sürekli danışmanları orada hani o gizli pazarlıklar yapıp meclis yetkisi kendilerinde sanıp, abd ye sözler veren danışmanlar, "bu adamı deliğe süpürmeyin" diye TC başbakınına değersiz pislik gibi davranan adamlar yani gölge başbakanlar.

Tayyip seçilmeden önce de 2001 miydi o zaman bile beyaz saray'a kabul edildi, bunlar bir oyun ve o da bir parçası bunu kabul edin ya da etmeyin ama Türkiye felakete gidiyor.

Tayyip hep abd'deydi hiç dönmedi ama olaylar bu hale geldi, onu kullandılar, onun ümmetçi anlayışının teslimiyetçiliğe gideceğini abd biliyordu ve onu kullandı.
Şimdi de içinden çıkamıyor, abd ve ab ne isterse verdi karşılığını da aldı ama bugün zurnanın zart dediği yere gelindi, kamuoyu baskı yaptı şimdi arada kaldı, abd'nin dediğini yapıp sanal güzel ekonomi devam mı etmeli, günde 400 trilyon faiz ödeyerek o adamları ülkede mi tutmalı, yoksa kamuoyu baskısına kulak mı vermeli?

ikisini de yapmıyor onun yaptığı ne şiş yansın ne kebap, vakit öldürüyor olaylar soğuyunca nasılsa herkes unutur, neler unutmadı bu millet, abd de memnun, kendisi de memnun. 400 trilyon faiz ödenen sıcak para sahibi de memnun bu sayede tatlı kazanca devam.

Bir memnun olmayan şeriatçi ve o bölücüler dışındaki kesimler.

Elmacik;
Sözlerim baya üzmüş seni, ama lafı ağzına tıkadığım belli, küçük çocuklar gibi hekesin mesajının ardından ağlıyorsun, sulandırıyorsun bu hoşuma gidiyor meydanı senin gibi adamlara bırakmayıp gerektiğinde lafı yapıştırmak benim hobilerimden biri.

Ne zaman ciddi mesajların olur o zaman cevap veririm yoksa senin seviyene de inmekte pek zorlanmam gördüğün gibi.

Türkiye son 5 yılda neden kötü noktaya geldi biliyor musun Erbakan zamanındaki şeriat anlayışı pkk ile kavgalıydı, abd ile kavgalıydı ama günümüzdeki şeriat ve pkk ortak noktalarda buluştu. O nedenle ikisini ayırmak iyice zorlaştı.

Örnek; Operasyonu her ikisi de istemiyor, Atatürk düşmanı, Türk'üm diyene her iki görüş faşist diyor, tayyip'i iki görüş de destekliyor, bu iki görüşün dernekleri "hepimiz ermeniyiz" diye bağırdı, TSK düşmanlarıdır nefret ederler, peşmerge devletine sıcak bakarlar, Ne mutlu Türküm diyene demek yerine ne mutlu Türkiyeliyim derler, her iki görüştekiler de günümüz Türkiyesinin en büyük demokratları olduklarını söyler bir dolu sayarım daha isterseniz.


Bunlar ortak noktaları artık insanları ayırmak zor oluyor o nedenle şeriatçi ve bölücü diyorum çünkü gördüğün gibi ayırmak mümkün değil artık günümüzde.

Pkk lı değilsin ama şeriat anlayışına sahipsin ne olduğun önemli değil, benim için kimlerle ortak görüşe sahip olduğundur gerisi fıs benim için.

 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Backdoor, selamlar.

Bundan önce de söylemiştim, konuyu dolandırıp lehine çevirmeye çalışıyor, bundan ötürü de olmayan şeyleri varmış gibi gösteriyorsun. Elbette sana düşmanlık etmiyorum; herhangi bir zamanda benden bir istekte bulunursan, asla seni rencide etmem, asla seni geri çevirmem. Herhangi bir zamanda benden yardım istersen, asla bunu açığa vurmam, asla yardım etmeden bırakmam.

Eğer gerçekten insafın varsa, yukarıdaki mesajını üçüncü bir göz ile değerlendir ve mesajlarımla arasında olan seviye farkını ölç. Kesinlikle hiç bir zaman hakaret kastıyla söylemedim sözlerimi. Dolayısıyla, sen bana "tayyipçi, senin başbakanın, seninkiler" vs gibi sözler kullandığın ve benimle alay ettiğin halde ben her zaman sana karşı ciddi ve samimi oldum. Hatta yeri geldi sana bazı şeylerden ötürü teşekkür ettim; bundan gocunmadım. Ancak görüyorum ki sen benim tavrımı kendine üstlenmiş, kendi tavrını da bana yüklemişsin. Eğer sözünde samimi isen, bütün karşılıklı yazışmalarımızı çıkar ve tarafsız olarak tekrar oku. Çünkü ben senin "sen de ancak iki gün dayanabildin" dediğini hatırlıyorum. Pekala arkadaşım, senin amacın en güzel sonuca ulaşmak mı, yoksa senin gibi düşünmeyenleri aşağılayıp onları yıldırmaya çalışmak mı? Bazı konularda seninle aynı fikirde olmama rağmen o konularda bile ben farklı düşünüyormuşum gibi yorumlar yapıp alaycı konuştun.

Eğer yukarıdaki mesajını bir moderatör gözüyle okursan, eminim mesaj silme ya da yasaklama kararı verirsin, çünkü çok kötü hakaretler yazmışsın. Olsun, biz güzel sonuca ulaşmak için yapılan hakaretin üzerini örttük, hala bir vatandaşımsın, bir kardeşimsin.

Şimdi konuya gelirsek, benim bu konuda yazdıklarımın çoğunu illa ki üzerine alınmana gerek yok. Tek taraflı düşünme, çünkü ben davul örneğini herhangi bütün düşünceler için verdim. Eğer benim önceki yazılarımı da okumuş olsaydın, her grubun bir davulu var demek istediğimi fark ederdin. CHP'nin davulu Kanaltürk, Fethullah Gülen'in davulu Samanyolu TV.. Daha örnekleri çoğaltabilirsin. Burada "davul" yalaka anlamını taşımıyor.

Bazen yalanlar o kadar büyür ki, yalanı uyduran bile ya kendisi de bu yalana inanır, ya da inanmak zorunda kalır. O kadar çok yalan dolanıyor ki, herkes gözüne güzel görünen yalanı beğenip seçiyor ve ona inanıyor. Örneğin Osmanlı devleti, kimi zaman hoşa giden bir şey olunca "Bizim ceddimiz bizim devletimiz vs" denilir, hoşa gitmeyen bir şey olunca "Osmanlı'nın pisliğini topluyoruz, çağ dışıydı koftu" denilir.

Kaynak olarak AKP yandaşı değil başka kaynakları takip edin demişsin.. Hey gidi :) Benim söylediğimin aynısını söylüyorsun ama benimle savaş halindesin. Ben de bu yüzden zavallı davul kendisine yapılanın farkında değil dedim. Seni asla aşağılamak istemiyorum, bilakis senin için güzel şeyler düşünüyor ve sana zarar gelmesini istemiyorum.

Gerçi her ne kadar AKP yandaşı bir kaynak görmediysem de, bu sadece onlar için geçerli değil. Tüm fikirler için geçerli. Ben hem onlar tarafından, hem onların geldiği "milli görüşçü"ler tarafından, hem CHP tarafından, hem MHP tarafından hem de diğer bütün siyasi görüşler tarafından "diğerlerine çalışmakla" suçlanabilecek bir potansiyele sahibim. Yani AKP 'liler beni din düşmanı veya CHP yandaşı olarak suçlayabilecekken, CHP 'liler de dinci, şeriatçı, AKP yandaşı diye suçlayabilirler. Sonra MHP'liler Türk düşmanı olarak suçlayabilecekken, TKP'liler faşist diyebilir. Bunlar ihtimalen mümkün diye söylemiyorum, gerçekten oluyor, forumdaki örneği senin benim için yazdıkların. :)

Olsun, hiç kimseye çamur atmadığım halde benim attığımı söyleyen varsa buyursun onun üzerindeki çamuru silerim ve onun hakkını ararım. Birisi de bana çamur attığında yine temizler ve hakkımdan vazgeçerim.

Yukarıda söylediklerin beni çok üzdü Backdoor, eğer amacın beni üzmek idiyse, ben kabul ettim gitti; olmayan şeyleri söylesen bile, çünkü bana AKP yandaşı demen neredeyse sana Türklük düşmanı terörist demeleri senin nasıl canını yakacak olursa benim canım da o kadar yanar. Eğer amacın insanları üzmekse, geri dur. Zira ben senin de üzülmeni istemem.

En güzel günlerin gelmesi ve bundan sonraki her günün bir öncekinden güzel olması dileğiyle..
 

muhtar55

Öğrenci
Katılım
5 Eylül 2007
Mesajlar
80
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arkadaşlar o kadar çok senaryolar var ki ortada dolaşan kafamızın karışmaması mümkün değil. Kuzey ırağa operasyon dışında başka bir çözüm yolu yok. Ambargo uygulamak bölge halkını fakirleştirir, devlete düşman eder pkk nın ekmeğine yağ sürer. Operasyon sadece pkkyı bitirmez. Atıp tutan kürt aşiret liderlerinide susturmaya yeter. Gerekli heryere mesajlar iletilmiş olur bu operasyon ile.

Şöyle bir düşünce var neden ülke içindeki teröristler ilk önce etkisiz hale getirilmiyor diye. Cevabı son derece basit bu sorunun. Pkk liderleri kuzey ırakta saklanıyor ve örgütü yönetiyor. Ayrıca pkk uyuşturucu ve silah kaçakcılığıda yapıyor. Bütün bunları ise kuzey ırakda üstlendkleri yerlerden organize ediyorlar. Tsk ve mit defalarca türkiye ye yapılan saldırılarda kullanılan techizatın ırak dan geldiğini belirtiyor. Kısacası sinekleri tek tek öldürmek yerine bataklığı kurutmak daha mantıklı. Hele ki bataklığın yeri biliniyor ise.

Abd kürt devletini destekliyor çünkü kuzey petrollerinin sözünden çıkmayacak tek bir unsurun elinde olmasını istiyor. Irakta 3 büyük oluşum var. Sünni, şii ve kürtler. Bu üç unsur zaman zaman birbiri ile çatışıyor buda abdnin pek işine gelmiyor. Sunni gruplar suriye ile şii gruplarda ıran ile bağlantılı. Bu yüzden abd yahudi liderler tarafından yönetilen kürtlerin petrolleri kontrol etmesini istiyor.

İsrail kürt devletini destekliyor çünkü zamanı geldiğinde iran ve suriye ye karşı onları kullanabilecek. Hatta zamanla değeri iyice anlaşılacak olan su ihtiyacını karşılamak için bölgedeki kaynaklardan faydanlamasını sağlayacak projeler üstünde çalışıyor.

Abd de kürtler özellikle ermeniler tarafından inanılmaz destekleniyor çünkü Türkiye yi her şekilde zor durumda bırakacak. Ve ermenilerin hayellerine ulaşma fırsatını doğuracak. Şöyle ki ermeniler doğu bölgemizdeki toprakları kendi toprakları imiş gibi görüyor bizide işgalci olarak tanımlıyor. Ama ellerinden pek birşey gelmiyor. İstediklerini elde etmeleri zor. Bir ihtimal dışında. Oda eğer o bölgede abd ve israil yardımı ile bir kürt devleti kurulur ise zamanla kürtlerin elinden o toprakları alıp emellerine ulaşmaları daha da kolaylaşacak. Çünkü kürtler bu sefer abd yardımından yoksun hiçbirşey yapamazlar. Aksine abd ermenileri destekler ve bölgede büyük ermeni devleti kurulmuş olur.

Kuzey ırakta pkk sorunu ile boğuşmaya başlamadan önce gündemde daha çok kıbrıs konusu vardı. Ülkenin dikkati başka yöne çekildiği şu sıralar onlar ne işler çeviriyor belli değil. Rum lobiside türkiye aleyhine çalışarak bizi zor duruma düşürmeye çalışıyor.

Şuan için ben kendi fikrimi söyleyeyim abd nin düzgün bir politikası yok. Şuan ki yönetim oldukça zor durumda. Irakta kalınan hergün abd ekonomisine biraz daha yük bindiriyor. Çeşitli lobilerin ve ülkelerin baskı ve tavsiyeleri abd yönetiminin kafasını karıştıyor. Çünkü bu oyunun içinde rusya ve rusyanın asyadaki müttefikleride var. Olayları dışardan izleyen japonya dan ise henüz herhangi bir adım gelmiş değil. Gördüğüm kadarıyla ab de de kesin bir karara varılabilmiş değil. Herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Olaylar tahmin ettiğimizden çok daha karışık bir vaziyette.

Ek olarak türkiye nin iran ile ticaret anlaşmları imzalaması rusya ve abd nin tepkisini şüphesiz çwkmiştir. Rusya ise arkamızdan çeşitli entrikalar çevirmeye başlamıştır bile.Söz konusu enerji olduğunda dünyada akan sular durur.

İşler bu kadar karışık iken Akp hükümetinden çok şey beklememek lazım. Çünkü elleri kolları bağlı. Abd ve ab desteği olmadan akp devamlılığını koruyamaz. Bunu onlarda biliyor.

Bir devletin başbakanı her zor durumda kaldığında abd ye koşmamalı. Bunun mantıklı bir izahı yok. Söz konusu türk milletinin kaderidir. Ve ortadoğuda en büyük güç şuan Şüphesiz Türkiyedir. Nato nun ve bm nin en büyük ve en güçlü 2. ordusu Türk ordusudur ki bu yeterde artar bile.

Eğer biz ambargolardan kıstlamalardan korkup hakkımızı arayamayacaksak bize yazıklar olsun. Kıç kadar israili kınayamayan bm, nato, ab Türkiye ye hiç birşey diyemez. Hakkları yok. Biz hakkımızı bunlardan çekinerek alamayacaksak neden yaşıyoruz ki? Hrp kıbrıs harekatı örnek veriliyor işte ambargo uygulanır falan diye. Hangi güç bugün bunu sağlayabilir? İrana ambargo uygulayabiliyorlar mı tabiki hayır. O halde kimden korkuyoruz kimlerden çekinerek halen başka yollar arıyoruz.

Bir devlet terörit ile aynı masaya nasıl oturur, bir aşiret reisi ile nasıl anlaşır aklınız alıyor mu hiç. Bir an önce pkkya son verilmelidir. Saldırılar bu şekilde devam ederse türk halkı iyice dellenip ilerde utanabileceğimiz yada en azından bizi zor durumda bırakacak hareketlerde bulunabilir. Irkçılık bunlardan en kötüsü tabi ki. Ama şiddetle uygulanabilir. Bunun önüne geçmek ise pkkyı yoketmeye bağlı. Milliyetçilik iyidir ama bunun dozunu arttırıp ırkçılık yapmak bize yakışmaz.

Şuan için başka çözümlerede açığım ama daha mantıklı ve ilerde tekrar aynı sorunları ve acıları bize yaşatmayacak birşeyler gerekli.
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacik; seninle bir derdim yok benim attığın ilk mesaja bak son paragrafındaki sözler tamamen bana yönelik Türklüğüm dinimden önce gelir dediğim için söylediğin sözlerdir, havada uçup Türk askeri yan gelip yatarken onların yerine savaşan ak sakallı dedelere inanmam dediğim için yazdığın sözlerdir, bugün o sakallı dedeler neden filistinde, ırak'da katledinlere yardım etmiyor dediğim için dinsiz ilan edildim senin tarafından onlara binaen ettiğin sözlerdir.

Hani şu vatani değerler diye bahsettiğin bana laf çaktırdığın sözler ama onlara yanıt bile vermedim her seferinde lafı dolandıran oluyorsun ama ihaleyi bana bırakıyorsun.

Sonra bana seninle sorunum yok diyorsun. Yapma elmacik üslubumuza bak ben sana karşı üslubumu sen bozunca bozuyorum.

gelelim farklı kaynaklardan yararlanmaya.
Bak mesela demişsin ki kanalTürk CHP kanalı, şimdi ben sana soruyorum sen kanalTürk izliyor musun? Hayır, ama ben onu da izliyorum kanal7 de izliyorum.

Neden izliyor musun diye sordum biliyor musun? KanalTürk izlemediğin chp yanlısı demenden belli zira kanalTürk 4 aydır chp aleyhi programlar yapıyor ;D Bak izlemediğin buradan belli ama farklı kaynaklar oku diyorsun, ben kanal7 ve KanalTürk izlerim eğer izlemezsem sizin gibi kişilerle tartışırken boynum bükük kalır cevap veremem.
Ama şimdi çıkıyor çatır çatır cevap verebiliyorum.

Sizinle aynı görüşte olanlar mesela yukarıda sayın Arbalot'un sözleri tamamen tayyip erdoğanın sözleri, tamamen akepeli vekillerin sözleri, tamamen danışmanlarının sözleri, ab'nin sözleri, abd'nin sözleri, barzani'nin sözleri yalan mı?

Operasyonu ancak bu şekilde önleyebilirler ekonomi batar, abd bizimle savaşır iyi o zaman ekonomi batmasın abd ile savaşmayalım adamlar bölsün bizi sessiz kalalım, barzani "kürtleri ayaklandırırım" demiş ekonomi batar diye ülkenin bölünmesine sebep olacak olaya ses çıkarmayan başbakanı ben ne yapayım arkadaş? bu adama haddini bildiremeyen sen ne diyorsun gelir kelleni alırım diyemeyen adamı ne yapayım, bölünmüş bir vatanda ekonomi iyi olsa ne olur, aptal yerine koyuyorlar bizi.

Onlar bizim iyiliğimizi mi istiyor. Yapmayın etmeyin yanlışa ortak olmayın.

Sizin başbakanınız diyorum bunda alınacak ne var, akp bu ülkenin bir partisi, sen de ona oy veren birisin oy verdiğin ve yasal bir parti için sana akepeli, tayyip için de senin başbakanın dememden gocunmana gerek yok zira oy vermişsin o senin başbakanındır, senin partindir dünyanın neresine gitsen benim dediğimde anormallik yoktur, asıl anormal olan durum, oy verdiğin parti için size akepeli deyince kızmanızdır.

Haberlerde izledim bakanlar kurulunda ABD'nin açıklaması konuşuluyormuş o açıklamya bakalım ben vatansever olarak utanıyorum;
"ABD yaptığı açıklamada, kaçırılan askerleri aramanın, takip etmenin Türkiye'nin hakkı olduğunu söyledi"


Sağol corç buş sayın başbakanımıza ve bakanlarımıza bu hakkımızı okudun artık onlar da bu takip yetkisini kullanırlar, ben bu ülke vatandaşı olarak utanıyorum arkadaş, bana hakkımı söyleyen ABD'ye tapan, sözünden çıkmayan hükümete sahip olduğum için, utanıyorum kaçırılan askerlerin peşinden gitmek için izin bekleyen hükümetim olduğu için.
Muhtar doğru yazmı, bu hükümeti ayakta tutan abd'dir, ab'dir diet ödüyor mecburen.

Adamlar bize haklarımızı okuyor biz de Nato, stratejik ortaklık bilmem ne bunları konuşuyoruz, sömürgeyiz, manda devletiz 2x2=4.

Muhtar55, dostum yazdığın yazılarda benim gibi sık sık paragraf boşluğu bırakırsan okuması daha kolay olacaktır.
 

muhtar55

Öğrenci
Katılım
5 Eylül 2007
Mesajlar
80
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Uyarın için teşekkürler. Yazımı düzelttim.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Muhtar, çoğunu gerçekten çok güzel yazmışsın. Bazı fikirlerine katılmasam da fikrini güzel dile getirmişsin.
Ben sana "güzel yazmışsın" dedim diye sana kızılırsa şimdiden hakkını helal et.

Bugüne kadar ordumuzun çok büyük bir güç olduğunu söyledik durduk; bu bizi gururlandırdı. Hatta öyle gururlandırdı ki, gerçeklerin ortaya çıkması ve yolunda gitmeyen şeylerin eleştirilmesi hazmedilemez oldu. Ordu sonuçta halkın evladıdır, halktan ayrı bir uzuv değildir. Dolayısıyla ordunun cesareti, halkın cesaretidir. Yani ordu milleti yansıtır. O halde, ordu milletten ayrıymış gibi düşünülmesin; asker hepimizin kardeşi, amcasının oğlu, dayısı ya da başka bir yakınıdır.

Bunlarla birlikte düşünüldüğünde ve ordumuzun büyüklüğü neyden kaynaklanıyor diye sorulduğunda acaba gösterilebilecek ne var? Ordumuzun büyüklüğünü sayıyla ölçmememiz gerektiğini biliyoruz. Ordunun büyüklüğü, askerin yüreğiyle ölçülür. Peki ordumuz gerçekten büyükse bile, bu büyüklüğü nerede görmemiz lazımdı bugüne kadar? Hiç bir savaş yaşamamışız uzunca bir dönemde, PKK ile 20-30 yıldır mücadele ediyoruz ama başarı elde edememişiz. (Niye? Çünkü kaynağı dışarıda denilebilir, o halde dışarı gitmediysek içeri girmesini engelleyebilirdik; bu zaman zarfı hiç kısa değil.) Ne askerî ne de sivil, gerekli önlemler alınmamış ve sürekli kayıplar vermişiz. O halde biz ordumuzun büyüklüğünü ne ile ölçüyoruz? Askerimizin neredeyse bütün mühimmatı ABD'den alınıyor, İsrail'den alınıyor. Şimdi iki sorti yapan uçağın lastiğini bile ABD'den alırken, çıkıp ABD kim oluyormuş dediğiniz zaman, hangi tecrübe, hangi malzemeyle gideceksiniz Irak'a?

Bunu neden ABD yandaşlığı olarak görüyor herkes? Olay halbuki bunun tam tersi. Çünkü ben bırakın ABD yanlısı olmayı, asıl bu malzemelerin ABD'den alınmasına kızıyorum, İsrail'den silah ve uçak alınmasına kızıyorum. Ve bunu dile getiriyorum diye ABD taraftarı olduğumu söylüyorlar. Söylesinler o önemli değil, ancak ne Tayyip Erdoğan'ın, ne de muhaliflerinin sözüyle işler yoluna giriyor.

Şu andaki dünyayı 1000-2000 yıl önceki dünya ile karıştırmamak gerekir. O zamanlar güçlüler heryeri istediği gibi işgal edebiliyorlardı. Şimdi ise güç sistemi değişmiş durumda. Dış politika denilen bir olay icat olmuş. ABD bile uygun dış politika ortamını hazırlamadan bir işe girişmiyor. Örneğin Irak'a saldırabilmek için yıllarca politika yaptı. Kaç yıl önceden Saddam'a mesajlar verdi, dünya milletine yalan haberler uydurdu, ancak ortamı hazırladı.. Keza Afganistan'a da aynısını yaptı. Önce bir kaç terörist eylem, sonra uyarılar, sonra saldırı.. ABD milyarlarca dolarını askeri amaçlar için harcayabiliyor, oysa biz bütçemizin üçte birini harcadığımız halde hala ABD'nin ve İsrail'in savaş teçhizatını kullanıyoruz. O halde hani bizim gücümüz? Askeri anlamda ABD ve İsrail ile işbirliği yapıyor olmak beni bir vatandaş olarak çok üzüyor. Ama biz böyleyiz biz şöyleyiz denildiğinde, İsrail ve ABD mühimmatı olmasa ne ile gideceksiniz savaşa?

Bizim süngümüz var diyemeyiz bu defa. Çünkü dünya artık eski dünya değil. Askerdeki yürek de artık eski yürek değil. Bir kaç gün önce PKK 'lıların yaydığı bir görüntüye gözüm takıldı. Video'da, bir kaç kilometre yukarıdan teröristler bir mevzi hazırlıyorlardı kendilerine. Sonra da o kadar yukarıdan, bekliyorlardı aşağıdaki yoldan askeri bir araç geçsin. Yol ise iki dağın arasında, tam olarak sığınmasız bir vaziyette. Sonra zerre kadar yürek taşımayan teröristler askerimizi havan topuyla vurdular, araç devrilince askerler dışarı savruldu ve alçaklar askeri o yüksekten M4 ile taramaya başladılar. Ne yapsın zavallı askerim benim? Süngüyle bilmem kaç kilometre yukarıdan kendisini bombalayıp tarayan teröriste karşı ne yapsın? Artık dünya eski dünya değil, hiç kimse terörü bırakalım bize dokunmasın yeter demiyor. Terörün yok edilmesi gerek, hiç kimse aman bulaşmayalım demiyor, ama cahil cesaretiyle değil, akıllı yürekle.


Backdoor, selamlar arkadaşım.
Gerçekten benim yazdıklarımı okumuyor veya yanlış yormak istiyor olmalısın. Arkadaşım, vatandaşım, ben ne zaman savaşı ak sakallı dedeler kazandı dedim? Gerçekten de çarpıtıyorsun. Ben diyorum ki, savaşı kazandıran askerin yüreğidir. O halde "Irak'ta niye aksakallı dedeler yardım etmiyor" diye bana sorman çok anlamsız. Üstelik de bu konuda seninle aynı fikirde olduğumu söylediğim halde, buna rağmen bana aynı eleştirilerle geliyorsun. Ancak ben Kurtuluş Savaşı'nı kazananların da senin fikirlerine sahip olduğunu zannetmiyorum. Ya da şu anda terörle savaşan askerimizin.

Kaynaklara gelince, ben KanalTürk de izliyorum, Samanyolu da, Kanal7 de. Ancak bazen içim kaldırmıyor hiç birini izlemiyorum. Çünkü kimisi apaçık düşmanlık ediyor bu ülkenin milletine, kimisi de körü körüne her söylenene mucize gözüyle bakıyor.
Görüyorum ki sen sırf birilerine cevap yetiştirmek için izlediğini söylüyorsun bu kanalları. Oysa ben böyle bir amacım olmadığı için artık izlemiyorum. Çünkü ben gerektiğinde televizyon izleyerek değil, kendi fikirlerimi kendim üreterek cevap verme taraftarıyım. İşte benim eleştirdiğim ve seni davet ettiğim nokta budur. Kendi yerine kendin düşünmen; davul örneğinin de yegane amacı budur; davul kendi kendine çıkarmaz sesi; birisi ona vurduğu için ses çıkarır. O halde davul olmayalım, davul çalan kişi de olmayalım; kendi yerimize kendimiz fikir üretelim.

Bizler AKP'li miyiz olayına gelelim. Acaba merak ediyorum, AKP 'li bir vekil veya başbakanın kendisi, "Ermenilere soy kırım yapmadık" dediğinde sen kendini AKP'li mi hissediyorsun? Veya başbakan bu ülkenin adı Türkiye'dir dediğinde sen veya bir başkası kendini AKP'li mi hissetmelidir? Hayır; o halde bize bu konuda yaptığın eleştiri doğru olmuyor. Yani bir ülkede 75 milyon insan yaşıyorsa 75 milyon ayrı fikir olacağını iddia edemeyiz. Birisinin akıl ettiğini başkası akıl edemez de diyemeyiz. Sonra bu ülkenin başbakanıysa madem, o halde senin başbakanın demekte de sakınca yoktur. Ben oy vermeyecektim AKP'nin bir takım zararlı görüşlerinden dolayı, ancak gördüm ki aksi durumda daha zararlı kimseler yönetime geçecek; bu ülkenin halkına düşman olan kimseler. Onun için oy verdim, çünkü ben sırf sevmiyorum diye bir kişiden oyumu esirgemem. Düşünsene, Kürt'lerin çoğu, hatta sevmese bile DTP'ye oy veriyor neden? Çünkü bir kere takımı tutmşlar, biz DTP'liyiz demişler.. Oysa siyasi parti seçimi, takım tutar gibi yapılmaz, yapılmamalı. Sırf bir kişiyi sevmiyoruz diye iyi olacağını bile bile oyumuzu esirgememeli ve sırf bir kişiyi seviyoruz diye de kötü olacağını bile bile ona oy vermemeliyiz. O ana kadar kendimiz analizimizi kendimiz yapmalı ve kime oy vereceğimizi belirlemeliyiz. Ama çoğu insan hangi partiye oy vereceğim diye düşünmez bile; yıllardır ezberlediği partiden başkasına oy verme ihtimali yok çünkü.

Ben size çok etkili bir çözüm sunarım aslında. Hem Kürtler'in arasından hain olanlarını, hem de PKK'nın kökünü kazırız. Ama şimdi bu fikrimi söylesem, hem sen, hem de AKP bana düşman olur. Gerçi benim için bana haksız düşmanlık edilmesi önemli olmaz, ama şu anda izlenen politikayla ne Kürt sorunu, ne PKK sorunu çözülür. İstediğiniz kadar herkesle iyi geçinmeye çalışın (AKP'nin tavrı), ya da istediğiniz kadar operasyon yapıp savaşın (senin tavrın), bu sorunu yine de çözemez, ancak körüklersiniz.

Bundan önceki hükümetlerin ABD ile ilişkilerini unutmayınız. Bugüne kadar gelmiş olan sistemi birden değiştirmeye çalışırsanız altında ezilirsiniz. Bu benim de hoşuma gitmiyor senin gibi, ama tarihimizde örneğini de yaşadık. Erbakan, ABD ile ilişkileri kesme ve onları reddetme yolunu seçti, ama ne oldu? Hemen ipini çektiler. Bu ne kadar acı verici? Bir hükümet sırf ABD'nin desteğini alamadı diye düşürülüyor. Demek ki bunun sadece ABD ile ilgisi yok, bunun kendi vatandaşımızla ilgisi var. Biz tam olarak özgür bir ülke değiliz malesef ve malesef hemen hemen hiç bir ülke değil. Hatta ABD bile. Çünkü dediğim gibi, dünya bundan binlerce yıl önceki dünya değil artık.

Yukarıda da söylediğim gibi, askeri uçaklarımızı İsrail'den alıyoruz, tankımızı topumuzu silahımızı İsrail ve ABD'den alıyoruz. O halde bir savaş halinde ABD ile birbirimize girersek ne olacak? Benim sözlerimi ABD'ye destek veriyormuşum gibi anlıyor ve eleştirini ona göre yapıyorsun. Oysa ben senden bile daha şiddetle karşı çıkıyorum ABD yandaşlığına. Kendi işimizi kendimiz görmeliyiz diyorum, kendi ihtiyacımızı kendimiz giderelim diyorum, bütçenin üçte birini alıp savuracağımıza üretime dökelim diyorum. Ama şimdi silahı, hatta uçakların lastiklerini bile ABD'den alırken, ABD'yi nasıl karşına alacaksın diye sana soruyorum arkadaşım. Sonuç olarak oturalım oturduğumuz yerde şeklinde algılanmadan, düzelteyim, hayır, mutlaka yapmamız gerekenler var, ama bu yapmamız gerekenleri yanlış sırada yapıyoruz. Yani AKP hata yapıyor hadi biz de yapalım, İsrail hata yapıyor hadi biz de yapalım, ABD hata yapıyor hadi biz de yapalım.. Gibi düşünceler yerine, onların yaptığı ve yapacağı hataları nasıl lehimize çeviririz bunun hesabını yapmamız gerekiyor.
 

muhtar55

Öğrenci
Katılım
5 Eylül 2007
Mesajlar
80
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
@elmacik kardeş ordumuz ne yazık ki kurulan bu pusulara karşı çok korumasız. Bölgenin coğrafi koşulları askerlerimizin işlerini zorlaştırıyor. Aynı zamanda dikkatini çekmek isterim ki ordu içinde ve bölgede köstebekler var. Özellikle koruculara hiç güvenmediğimi söylemeliyim.

Kuzey ırağa operasyonu bu erler yapmayacak. Türkiye de yaklaşık olarak 500.000 civarında silah altında asker bulunmakta. Bu kadar askerin içinden iyi eğitimli 20.000 kişi çıkar değil mi? Kaldı ki operasyon sadece erler ile değil hava ve kara savaş araçları ve uzun menzilli ağır toplarla yapılacak. Bu bizim açımızdan büyük avantajdır. Daha öncelerden yazdığım mesajlarda bahsetmiştim. 90 lı yıllarda pkk çok büyük kayıplar verdi. Bu dönem pkk nın en güçlü ve aktif olduğu dönemdir. Bak o zamanın şartları ile onlara o dağlar dar edildi. O pusu kurup askerlerimizi katledenlerin çoğu bugün yaşamıyor zaten. En son yaşadığımız acılarda da yine köstebek parmağı var olayın içinde. Her zaman hainler olacaktır. Atatürk bunu Gençliğe hitabesinde anlatmış yıllar önce.

Bataklık örneğinde bahsettiğim gibi bu tek tük grupların peşinde koşacağımıza bataklığı kurutup bu herifleri yönetenlerin başını ezdiğimizde zaten kendiliklerinden kaybolup gidecekler emin olabilirsin. Abdullah Öcalan yakalandığında örgüt neredeyse bitmiş haldeydi. Yeniden canlanlanmasının sebebine değinmiştim hatırlarsan.

Abd silahları kullanıyor olmamız abdye karşı gelemeyeceğimiz anlamına gelmez. Büyük bir kısmının parasını ödeyerek yada geliştirilmesine katkı sağlıyarak zaten üzerimize düşen görevi yerine getirmiş oluyoruz.

Şunuda söylemek isterim. Bugün dünyada hiçbir devlet yada devlet grubu Türkiye ye karşı savaşmayı göze alamaz. Hele hele abd imkanı yok. Irak, iran yada afganistan değildir Türkiye. Kuzey ırakta bugün neredeyse hiç abd askeri kalmadı. Sadece peşmergeler var:). Abd irana girmeye korkuyor kaldı ki Türkiye.

Ekonomik olarakda türkiye ye birşey yapamaz. Biz nasıl fransa ya, belçikaya, hollandaya ambargo uygulayamıyor mallarını boykot edemiyorsak abd de türkiye ye aynısını yapamaz. Abd uydusunun bakırını bile Türk şirketlerinden alıyor artık gerisini sen düşün.

ABD, Türkiye yi kaybetmeyi hiçbir zaman göze alamaz. Türkiye ya gidipte rusya ve iran gibi asya devletleri ile yeni bir oluşum içine girerse ne olur? Abd bundan korkar ve o pislikleri kendi eliyle getirir teslim eder.

Ama hükümet tezkereyi çıkardıktan sonra çok talihsiz açıklamalar yaptı. Bence bu abd yi yüreklendirdi ve düşünmesi için yeterli zaman yarattı.

Ek olarak Türkiye konumu gereği kilit bir rol üstleniyor. Dogalgaz ve petrol hatlarının büyük bölümü Türkiye üzerinden geçmekte. Türkiye bu özelliğini yitirirse Rusya nın eli avrupada kuvvetlenir. Bunu bilen ab devletleri bu konuda Türkiye ye öyle yada böyle geleceklerini düşünerek arka çıkacaktır.

Zararımıza olan hiçbir durum yoktur, zira zaman aleyhimize işlemektedir.
 

BacKDooR

Asistan
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
O halde gelecekte sürekli itilen, kakılan, kapı kulu olarak yaşayacağız.
Kıbrıs harekatı ABD'ye rağmen yapıldı, şimdi size soruyorum bugün kıbrısa mı girmek daha zor ırak'a mı?

Elbette Kıbrıs'a girmek zor, o zamanlar da ABD silahlarını kullandık vs. hatta ABD bize ambargo koydu, bu nedenle bu ülkede yağ bulunamadı, gaz bulunamadı ama bu millet Kıbrıs'a müdahale etti ve bundan 34 sene önce başlayacak bölünmenin önüne geçildi.

Allahtan o günlerde bu hükümet gibi hükümet, bu halk gibi bir halk yoktu.

Bugün Atatürk'ün nutkundan bir kısım dinledim, diyor ki kelimesi kelimesine söyleyemem de aklımda kalanı söyleyeceğim;
"sivas valisi işgal kuvvetlerine karşı birlik olun işgale izin vermeyin dedi, İstanbul hükümeti ise bunun ülkemize zarar vereceği yönünde açıklama yaptı, o zaman sorduk işgal kuvvetlerinin bize faydası nedir de işgal kuvvetlerine karşı çıkmamız bize zarar veriyormuş..."


Dikkatli okunursa bugünle aynı mantık, karşı çıkmazsanız bölüneceksiniz karşı çıkarsanız abd ile savaş edeceksiniz. Ben de Attaürk gibi sorayım bugün sizi parçalayacağız diyenlere karşı koymamamızdaki yararımız ne ki? Karşı koymaktan vazgeçelim. Cidden büyük devlet adamıymış, söyledikleri hala yaşanıyor.

Düşündüğünüz gibi yok olacağımız mahvolacağımız, bir durumda değiliz.
Asker bunları düşünmüyor mu? Asker bunları hesaplamıyor mu? Asker mahcup olacağı bir olaya evet der mi? Bu kadar insan deli mi de bir tek abd güdümündeki akp akıllı.

Sizce her şey askeri malzemeyle mi alakalı, her şeyi ABD'den mi alıyoruz? O halde bugün dünyada hiç bir devlet ABD'ye karşı koyamaz, her dediğini yapmalı, neden direniyoruz ki, verelim ülkenin anahtarını o halde, eyalet valisi sıfatı verelim sayın erdoğan'a, ABD ne isterse yapacağız nasılsa mahvoluruz diye.

Sayın Elmacik siz yazdıkça ben de hep aynı cevabı verceğim siz vazgeçmedikçe ben de aynı şeyi yazacağım.
99-02 arası terör neredeyse sıfırlanmıştı akp zamanında azdırıldı. Eski dönemlerdeki terör beni ilgilendirmiyor zira o terör akp iktidarına kadar 3 yıllık süreçte sıfırlanmıştı. Abdullah öcalanı kullanmaaması, ab'nin ellerine teslim etmeleri, leyla znaları serbest bırakmaları, yaptıkları açıklamalarla desteklemeleri, ab ve abd isteklerine kayıtsız evet demeleri, ırak'da ki yapılanmaya ses çıkarmayıp abd ye destek olmaları terörü azdırdı.

Amerikanın savaş propagandalarına maruz kalmışız, psikolojik savaşı abd çoktan kazanmış.
Sayın Elmacik size bir şey söyleyeyim, sizin ileri sürdüğünüz gerekçelerin hiç birisi tayyip erdoğan için bir gerekçe değil. Onun operasyona karşı çıkma nedenleriyle sizin ki tamamen farklı.

1 - Bir yıl sonraki belediye seçimlerini ve gelecek seçimleri düşünüyor operasyon yaparsa doğudaki oyları alamam diyor.
2 - ABD ve AB desteğini kaybedersem iktidardan düşerim diyor.
3 - Sıcak para sayesinde iyi görünen sanal ekonomimizdeki bu sıcak paranın çekilmesinden korkuyor. Sıcak para sahipleri abd ve ab elinde, doğal olarak operasyona evet demesi bu parayı kaybetmesine neden olacak, o zmaan da peruk düşecek kel görünecek.

Sonuçta operasyon olmayacak, tartışmaya gerek yok.
Ya da sınırlı operasyon yaptıracaklar havadan bomba, iki asker ondan sonra dön geri, operasyon bitti "işte operasyon yaptık" denecek.

Hem operasyon olmadı hem de bu işten zararla çıktı, yapılacak bir operasyon dahi tayyipin aleyhinde olacak çünkü koz verdi, peşmergeler sınıra yığınak yaptı, mayın döşedi millet bunların olmasına izin verdin, onlara zaman kazandırdın, teröristleri kaçırttın, şimdi de uyduruk operasyonla uyutacaksın diyecek ki haksız da değiller.

Muhtar çok doğru izahlar getirmiş bunun yanında.
 

Jerusalem

Profesör
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Kimse bizi sevmiyo, herkes bizden nefret ediyo."Plan yapmayın" lan.
Sanılanın aksine, kimselerin farkında bile değiliz. Bu bizim en büyük motivatörümüz olmalı.
 

TeArS

Asistan
Katılım
31 Temmuz 2007
Mesajlar
297
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sadece Terör değil AKP oylarının neredeyse tamamını CHP nin islam düşmanlığı tavrından alıyor.
CHP buna devam ettiği sürece zerre kadar güven kazanamaz vatandaşdan MHP desen hangi tarafda olduğunu bir türlü kestiremedim gerek chp yakınlaşması gerek eski olaylar.
Sonuç olarak hepimizin bildiği gerçek ABD nin izni olmadan biz bu işi yapamayız yaptırmazlar.
ben derdimki bizim TSK mız çok güçlüdür gidip hepsini öldürür ama onlarda bügün izin almaya gittiler ya biz çok şey biliyoruz yada hiç birşey bilmiyoruz.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Selamlar

Muhtar55 ve Backdoor, köstebekler her zaman vardı içimizde, bu yeni bir olay değil.
Koruculara ben de güvenmiyorum, nitekim kimileri daha bebeklikten böyle yetiştiriliyor.

99-02 arası terör bitmişti şu anda en güçlü zamanını yaşıyor derseniz, ben yine size bundan önce ölen binlerce vatandaşımızı hatırlatırım. Şunu da hatırlatırım ki o zaman ölen vatandaşlarımızın hepsi asker değildi. Hatta belki de çoğunluğu asker değildi. Kimlerdi? Öğretmen, doktor, ev hanımı ve hatta çocuk! Çünkü bu alçaklar, köyleri basıp önlerine çıkanları katlediyorlardı. Hatta Kürtleri dahi öldürüyorlardı. Oysa şu anda vur kaç yönteminden başka hiç bir şey yapamıyorlar. Yine de bu, yapamayacakları anlamına gelmez. Çünkü bizim en çok kayıp vermemizin szebeplerinden bir tanesi de, ordu olarak PKK'yı hafife almak. Malesef bunları burada yazıyor olmak bile "psikolojik savaş" etkisi gibi görünebilir, ama biz hafife aldıkça kayıplar verdik. Herşeyimizi de deşifre ettik. Bu işlerin gizli ve ciddiyet içerisinde yürütülmesi gerekiyordu. Gerektiğinde hatta şehitlerin bile gizlenmesi gerekiyordu. Şimdi bir kaç tane terörist öldürmüşüz onların cesetleri gizleniyor.. Hiç inandırıcı değil. Hatta teröristlerin ölülerini alıp kaçtıkları söyleniyor hele bu hiç inandırıcı değil. Onlarda yürek yok ki kalıp savaşsınlar bir de ceset mi taşıyacaklar? Savaşta kaçarken ceset taşımak ne kadar kolay ki? Bunları birlikte düşündüğümüzde, ciddiyetin önemi daha da ortaya çıkar. Oysa bugüne kadar halk hep kullanıldı. Büyük komutanlar hükümete karşı koz olarak, hükümetler de komutanlara koz olarak halkı kullandılar. Bu işten zararlı çıkan hep millet oldu. Yoksa yıllarca bunun sıkıntısını yaşamazdık. Yıllarca ordumuz bütçemizin üçte birini aldığı halde hala dışarıdan alıyoruz mühimmatı. Diyoruz ki "Kıbrıs'ta da onların silahlarını kullandık ama parasını ödemişiz.." tamam güzel arkadaşlarım, ben silahtan da geçtim, mühimmat diyorum. Bizim cephanemiz sonsuz değil ki. Mühimmatı nereden alıyoruz? Yine ABD'den. Kurşunumuz bitiyor, uzun menzilli topumuz bitiyor nereden alıyoruz? Yine ABD'den. Hatta onu bırakın uçağımız iki sorti yapıyor lastik değişmesi lazım nereden alıyoruz? Yine ABD'den. Bütçemizin üçte biri nereye gidiyor? Yaptığımız üretim aldığımızın kaçta kaçını teşkil edebiliyor?

ABD'den silah alıyoruz diye onlara karşı çıkamayacak mıyız, onların kölesi mi olacağız diye bana değil ordumuza sormalıyız. Çünkü ben sizden daha şiddetle karşı çıkıyorum buna. Bu konuda ordu hükümetle işbirliği yapmalı ama ne ordu, ne de bugüne kadarki hiç bir hükümet yanaşmadı buna. Kıbrıs dönemi ile bu dönem birbirinden çok farklı. Hatta o dönemin silahlarıyla bu döneminkiler kıyas bile edilmez. Ya da uçaklar... Dolayısıyla Atatürk'ün söylevindeki "iş gal kuvvetlerinin bize ne faydası var ki.." dediği zaman ile bu zaman bir değildir. Şunu da unutmayın ki Atatürk, halkı İstanbul Hükümeti'ne karşı kullanmış ve bunda başarılı olmuştur. Çünkü Atatürk savaşı kazanmak için ikili siyaset yapmıştır. Yani Atatürk'ün söylediği sözleri iyi tahlil etmek gerekir. Savaştan önce padişah yanlısı olan Atatürk, savaş döneminin sonlarında onu vatan haini ilan etmiştir. Demek ki bazen ikili siyaset oynamak gerekiyormuş. Bugün ise fazla etraflı düşünmeden hadi hemen çabuk çabuk şeklinde bir tarz var herkeste. Lütfen dikkat ediniz, ben sadece şu anki terör olaylarını değil, tüm siyaseti kast ediyorum.

Bir örnek vereyim size, Çankaya Köşkü'nde yapılan düzenleme ile bilmem kaç milyon YTL bütçe harcaması yapılacakmış. Hemen Gül karşıtları ayaklandılar köşkün çatısı mı akıyor diye. Ama sonra bilmem kim yanak almış cumhurbaşkankından diye, aynı kişiler yine ayaklandılar. Nedir? Koskoca ülkenin cumhurbaşkanından yanak alıyor böyle şey mi olur? O halde koskoca ülkenin cumhurbaşkanını bırakın da diğer ülkelere güç gösterisi yapabilsin. Demek ki acele düşünmemek ve her köşede yazanın her TV'de konuşanın yazısına, sözüne kapılmamak gerekir. Daha da doğrusu, kışkırtmalara karşı öfkelere hakim olunmalıdır. (Ben eminim yarın Abdullah Gül emekli olduğunda, herkes onun emekli maaşını eleştirecek, ama bugün kimse Ahmet Necdet Sezer'i bundan dolayı eleştirmiyor. Eleştirmesin de, ama Abdullah Gül eleştirilecek, seyredin 5 yıl sonra.)

Hala görüyorum ki kimsenin Türkiye'ye karşı savaşı göze alamayacağını söylüyorsunuz. Şu anda evet, ABD bunu göze alamaz, ama bizim ordumuzdan korktuğu için değil, ticari amaçları için. Zamanı gelirse onu da göze alır. Saldırdığı tüm ülkeleri önceden hazırladı çünkü.. Yoksa tekrar soruyorum, bizim ordumuzun büyüklüğü nereden geliyor? Hangi ölçütle bizim ordumuz büyük güzlü vs diyoruz? AB de Türkiye'yi kaybetmeyi göze alamaz diyorduk ama ancak kendimizi avutuyorduk. Asıl ironi neydi biliyor musunuz? Aslında gerçekten kaybetmeyi göze alamazdı. Ancak bizi sömürebilecekleri kadar sömürdüler bugüne kadar. O yüzden bugün ortaya çıkanı bugün olmuş gibi değerlendirmeyin. 2003'ten önce AB ve ABD sorunlarımız yok muydu ki bunu sadece bugünkü hükümete yüklüyoruz? Bundan önce gelen bütün hükümetler ABD'ye daha çok sırnaşıyordu. Hatta Anavatan Partisi'nin 2003 seçim sloganı bile şuydu: "AB için Anavatan'a EVET".. AB başvurumuz ne zaman başladı, onlara karşı ne zaman köle haline getirildik bunların hesaplanması gerekir. Örnek verecek olursak, ilk cumhuriyet hükümeti "Osmanlkı'nın borcunu üstleniyoruz" dedikten sonra gelecek olan ikinci hükümet yok kardeşim üstlenmiyoruz derse neler olur? Demesi gerekir mi? Gerekirse eğer, o zaman uygun ortamı sağlamalıdır. O yüzden "ABD İran'a girmeye bile cesaret edemiyor Türkiye'ye hiç edemez" dersek gerçekten kendimizi kandırmış ve boşuna kibirlenmiş oluruz. Çünkü İran kendi silahını kendi mühimmatını kendi üretiyor. Temel olarak da dışa pek bağımlı bir ülke değil. Ayrıca politika olarak da ABD veya İsrail ile herhangi bir ortaklığı yok. Oysa bu avantajların hiç birisi yok bizde..

Dolayısıyla tekrar ediyorum, ezber bir politikayla "neden karşı çıkmayalım" demeyin. Ben sizden daha çok karşı çıkıyorum, ama yukarıda saydığım onca etmeni düşünmeniz gerekir. Bu konuda ben de Atatürk'ün gençliğe hitabesinden bir alıntı yapayım sizlere; "... İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır..." İlk bakışta sanki benim söylediğimle tam ters bir izlenim veriyor. Halbuki içinde bulunulan vaziyetin imkan ve şartlarını düşünmemek demek, düşüncesizce ve ne yaptığını bilmeden sağa sola saldırmak demek değildir. Bakınız örneği Kuvva-i Milliye. İlk başta imkan ve şartları göz önünde bulundurmadan hareket eden bu kuvvetler, halka eziyet haline dönüştü. Oysa Atatürk ne yaptı? Düzenli ordu için zaman kazanmaya ve bu birlikleri düzen içine almaya çalıştı. Demek ki Atatürk "Bir gün, istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düsersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düsünmeyeceksin!" dediği zaman, düşüncesizce hareket edeceksin demek istemiyor, bilakis iyi düşünüp doğru zamanda doğru hareketi yapmayı anlatmak istiyor.

Backdoor, sevgili vatandaşım, üzerinde asla değişiklik yapmayı göze alamadığın siyasi fikirlerden dolayı doğru veya yanlış herşeyi reddetmeye yemin etmişsin. Şimdi yazdıklarımdan hala "ABD ne derse onu yapmalıyız, hükümet de böyle yapıyor ve bu konuda haklı" dediğimi anlıyorsan senin niyetinin kötü olduğunu düşünürüm. Bana sorarsan ABD'ye karşıt görüş bildirilmeliydi Irak savaşında. Ama bizden sevinenler bile çok oldu. Şimdi ABD dibimizde bunca terörü yaratmışken, beslemişken ve biz de hala savaş malzememizi ondan alıyorken ABD'ye çok basitçe ve kısaca "hadi len" demek ne kadar kolay size göre? O zaman köle olalım mantığıyla değil, bu bağımlılığı nasıl ortadan kaldırabiliriz mantığıyla yaklaşmalıyız olaya. Yani ben sizi de eleştiriyorum hala "Kıbrıs'ta da ABD silahı kullanıyorduk ama nasıl yendik" diyeceğinize, "Kıbrıs'ta da ABD silahı kullanıyorduk yıllar geçti hala ABD silahı kullanıyoruz, bunun nasıl önüne geçeriz" demeniz gerekir. Çünkü sizler kabullenmişsiniz ABD üstünlüğünü. Elbette siyasi ve ekonomik üstünlüğü olabilir, sizin herşeyden önce, şartları kendi alehinize çevirmeden bu üstünlükleri bertaraf etmenin yollarını bulmanız gerekir.

Nihayet benim Tayyip Erdoğan ne derse doğrudur, ne yaparsa haklıdır demediğimi anladığını görüyorum Backdoor. Çünkü ben ülkemin geleceğini düşünüyorum. Benim için şahıslar önemli değil. Meşru olduğu sürece her türlü fikri değerlendirmek zorundayız. Sahibi Tayyip Erdoğan da olsa..

Erdoğan'ın para peşinde olduğunu söylersen çok basit siyasetlere kanıyorsun demektir. AKP bazen intihar derecesinde gerçekçi siyaset yaptı. Eğer CHP gibi veya MHP gibi popülist siyaset yapsaydı o zaman da fazla vaatler verdiği ama gerçekleştiremediği için eleştirilirdi. Malesef sonuçta onlar da ikili siyaset yapmak zorundalar çünkü halkı kandıran çok fazla kişi ve etmen var. Şu andaki vaziyete bakar mısın, doğadaki Kürt vatandaşlarımız bile PKK'yı protesto mitingi düzenliyor! Şimdi buna inanalım mı? İnanırsak yıllardır neredeydi bu aşiretler diyelim mi? Bunun gerçekten bir siyasetin parçası olmadığını mı düşünüyorsunuz? DTP'yi meclise göndermiş olan vatandaşımız kalkıp PKK'ya erkeksen gel Cudi'ye mi diyecek? Halbuki DTP, PKK'nın meclisteki temsilcisi değil mi? Demek ki bütün bu olan biten gerçekçilikten uzak bir siyasetin parçası.

Bazen bakıyorum, siyaset yapmak gerektiğinde basit ve düz mantık kuruluyor. Basit ve düz mantıkla acele hareket edilmesi gereken yerlerde ise gereksiz bir sürü siyaset yapılıyor. Eh, koltuk sevdası, bu ülkenin koltuğuna ağzıyla kuş tutan altından pırlantadan hükümetler gelse, yine de eleştirilir yine de eleştirilir. Atatürk dönemi hükümeti bile eleştirilirken.. Tek eleştirilmeyen Atatürk'ün kendisidir, onun da sebepleri vardır. O sebepler hatta Atatürk'ün kendi kurduğu hükümette bile yoktur.

O halde herhangi bir filozofun öne sürdüğü yönetim biçimini neden herhangi başka bir filozofunkine tercih ettiğimizi tartışmaya başlayabiliriz. Ama sanırım kimsenin o kadar bileği ve yüreği yok. (Nitekim ben bütün terörü uzun vadede ortadan kaldırabilecek çok basit bir plan öne sürebilirim, ama bütün halkı bana düşman ederler. Çünkü halkın geneli siyaseti bilmez, yutar. Bugün öfkelendikleri gibi..)
 

muhtar55

Öğrenci
Katılım
5 Eylül 2007
Mesajlar
80
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ben yazarken sanırım yanlış anlattım. Terör şuan değil,1990 ve 2002 yılları arası en güçlü dönemini yaşıyordu. Şuan ki durumları için aynı şeyi söyleyemeyiz. Ama farkındaysan hergün biraz daha kuvvetleniyorlar.

Güç kullanmadan bu sorunu çözmenin bir yolu var mı? Biliyorsan bunu bizimlede paylaş.

İran ile ilgili olarak ben sana birşey söylemek istiyorum. Hani demişsin ya kendi silahını üretiyor diye. Ben sana söyleyeyim tek başına israil bile irana yeter. İranın hava savunma mekanizması ruslardan alınmış eski bir teknoloji. Savaş uçaklarıda ruslardan. Rus teknolojisi ile abd yada israil teknolojisini karşılaştıramazsın bile. İranı rahatlıkla yok ederler. Ama neden yapamıyorlar buna bakacaksın.

İran sahil güvenlik botları bilmem kaçtane ingiliz askerini rehin alıp 1 hafta kendi reklamını yaptı. Abd, ingiltere yada başka bir devlet ne yapabildi? Hiçbirşey.

Demem o ki abdnin Türkiye yi engelleme şansı yok. Ne askeri nede siyasi, ekonomik. Biz onlara ne kadar muhtaçsak onlarda bize muhtaç.

Ben abd nin bizden üstün olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Ortadoğunun en güçlü devleti Türkiyedir. Ve ortadoğuyu istediği gibi yönlendirme hakkı vardır. Abd dünya genelinde daha baskın olabilir evet ama ortadoğuda bizim borumuz ötmeli.

Sen şunu söylüyorsun kanımca. Tsk neden terör örgütü bitiremiyor. Defalarca operasyon yapıldığı halde başarılı olunamamış diyorsun. Bu operasyon mu bitirecek diyorsun sanırım. Farkındaysan bu terör örgütü dış güçlerce yıllardır besleniyor. İsim verebilirim sana;
Abd
ingiltere
belçika
hollanda
italya
yunanistan
bulgaristan
rusya
çin
ırak
iran
suriye
lübnan
ürdün
almanya
fransa
vs.

Bu liste böyle gider. Bu kadar çok devlet sana karşı aynı örgütü desteklerse değil 30 böyle bir sorun 300 senede de bitmez.

Önemli olan kararlılığımızı göstermek. Sözde kontrol abd de ama bütün ırağın ipleri başkalarının elinde şuanda. Pkk barzani ve talabani tarafından yönetiliyor. Bizim 8 askerimiz kaçırıldığı gecenin sabahı bu adamlar o askerler ile ilgili açıklama yaptı haberin var mı?

Şunuda eklemek istiyorum. Askerliğini yaptın mı bilem ama kıbrıs harekatında kullanılan silahlar ile bugünkü silahlar arasında çok az fark var. Piyade tüfekleri, toplar, tanklar, panzerler vs. birçoğu yıllardır kullanılıyor. Bir ak 47 tüfeği yıllarca kullanabilirsin.

Tsk nın alacağı ve geliştirilmesine katkı sağlayacağı f35 savaş uçakları ve deniz kuvvetlerine alıncak savaş gemileri yüzünden ermeni soykırımını onaylamaya cesaret edemeyen bir abd var karşımızda. Askeri yönden bizim abd ile ilişkimiz nato ve bm ye dayanır. Daha önce söylediğim gibi silah alıyorsak parasıyla.

Abd ile çatışmak durumu ile karşı karşıya gelmemiz imkansız bunu göze alabilecek bir abd yok karşımızda. Sanırım bundan haberin yok.

Ayrıca birçok mühimmatı biz< kendimiz üretiyoruz yıllardır. F16 savaş uçaklarının lastiklerinden bahsediyorsun, bütün gazeteler online haber siteleri yazdı durdu göklerdeki gurumumuz falan diye. Biz farkındaysan kendi uçak parçalarımızı üretebilyoruz. Senin dediğin eskidendi.

 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Muhtar55, terörün en güçlü dönemini şu anda yaşadığını Backdoor söylemişti ben de ona cevap olarak bir iki cümle yazmıştım. O kısım senin söylediğinle ilgili değildi.

Şu anda ABD savaş uçakları alacağız diye Ermeni tasarısını onaylamaktan korkuyor olabilir, ama uçakları aldığımızda onaylamayacağının garantisi yok. ABD bizden çekinmiyor, bilakis köprüyü geçene kadar dayı diyor sadece. Hem madem mühimmatımızı ve parçalarımızı kendimiz üretiyoruz, o halde neden ABD uçaklarına ihtiyacımız var. Ve yukarıda da belirtmiştim, biz de üretim yapıyoruz elbet ama satın aldıklarımızın kaçta kaçı kadar?

Madem gerçekten İran bu kadar kötü durumda, ABD istese yok edebilir; o halde en çok onu devirmek istediği halde niye şimdiye kadar dokunamadı? Daha doğrusu dokunmaya çalıştığı zaman neden bozguna uğradı? Cevabını İsrail, Lübnan savaşından sonra verdi. Küçücük Lübnan İran'ın kaçta kaçı? Ama buna rağmen İsrail bozguna uğrayıp barış yapmak zorunda kalınca "Lübnan Filistin'e benzemiyor" dedi. Küçücük Lübnan'la başa çıkamayan İsrail, İran ile gireceği bir savaşta eğer haritadan silinmezse şanslı sayılır.

Elbette 30 yıl önce yapılmış tüfeği bugün de kullanabilirsin. Ama ne İsrail ne de ABD 30 yıl öncesinin tüfeklerini kullanıyor. Bu da zaten benim anlatmak istediğim şeydi. Biz bunlarla uğraşaduralım, adamlar bilmem kaç yüz kilometreye nokta atışı yapabilecek silah geliştiriyor, biz AK 47 ile oynuyoruz. Yani o dönemin silahlarıyla şimdikilerin silahları bir değilden kastım da buydu benim.

Ortadoğunun en güçlü devleti Türkiye'dir dediğin zaman bunun sebeplerini göstermelisin. Hala ordumuzun neden güçlü olduğunu bilmiyoruz. Tek bildiğimiz ordumuz güçlü.. Neye göre? Kime göre? Sonra eğer gerçekten Ortadoğu'da hakimsek, nasıl oluyor da bütün Ortadoğu birbirine girmiş ve İsrail istediği gibi at koşturabiliyor? Hangi Ortadoğu devletine sözümüz geçiyor? Yeri geliyor Türki devletler bile bize kafa tutuyor bizim aleyhimizde propaganda yapıyor. Önemli olan ben büyüğüm benim borum öter demek değildir, hak yemediğin ve kendi hakkını aradığın sürece varsın.

Diğer dediklerinin çoğuna da katılıyorum.
 

muhtar55

Öğrenci
Katılım
5 Eylül 2007
Mesajlar
80
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bizim güçsüz kaldığımız nokta şudur: Dış politikada çok pasif kalıyoruz. O yüzden ortadoğuda etkili olamıyoruz.

Bizim ordumuz en modern silahlar ile donatılmış, gerilla savaşını uygulayabilen, işini bilen askerlerden kurulu olduğu için diğer ordulardan güçlüdür. Abd son model silahlar kullansa ne olur? Irak daki direnişçilere karşı kimyasal silah kullanıyorlar. Attıkları bombalar çevreye radyasyon ve zehirli atık saçıyor. Başarılı olabiliyorlar mı? Hayır.

Abd nin vietnam da yaptığı savaşı araştırmanı öneririm.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Sevgili arkadaşım, hem en modern silahlarla donatılmış ordumuz var diyorsun, hem de 30 yıl öncesinin silahları pek değişmedi hala kullanılıyor diyorsun.

Sevgili vatandaşım, yürek birinci unsurdur. Silah ikinci unsur. Askerimizin yüreği eski yürek değil. Gerilla savaşını ne zaman yaptık ki ordumuzun bu konuda güçlü olduğunu düşünüyoruz?
 
Üst