aduyar1972
Öğrenci
- Katılım
- 3 Eylül 2011
- Mesajlar
- 1
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Yazılımı kopyalanamayan firmaların battığı bir şehir efsanesi mi ?
Merhaba,
Merak ettiğim bir konuyu sormak için foruma üye oldum.
Yazılımı kopyalanamayan firmaların battığı bir şehir efsanesi mi ? Yıllar önce yazılımı kopyalanamadığı için GEOS firmasının battığını duymuştum.
Yoksa firmalar daha çok kullanılmak ve pazar payına sahip olmak için mi buna göz yumuyorlar ? Daha çok kullanıcısı olunca teknik destekten kazanıyorlar, yaygınlaşıyorlar ve böylece zor farkedilen ufak hatalarının ortaya çıkması mümkün oluyor. Örneğin uzay mekiğinin yazılımında milyon satırda bir hata varken, bilgisayar programlarında milyonda satırda -programına göre- bin yada on bin gibi bir hata payı var.
Ayrıca daha çok kullanıcı olunca daha çok göz -bakış açısı- oluyor. Yazılımın geliştirilmesi için fikirler verebiliyorlar. Yazılımla ilgili değil ama benim de Ebay'e yaptığım bir öneri gibi. Bu alıcılar için o güne dek farkedilmemiş en avantajlı öneri idi. Herkes bir liranın hesabını yapar ama kimsenin fark etmediği en uygun fiyatı bulmaktır. Bazen de yazılımda sadece bir kısım kullanıcının ihtiyacı olupta başka kimsenin gerek duymayacağı bir özellik de olabiliyor. Küçük kullanıcı gruplarını kapsayacak şekilde de uzmanlaşınca da daha çok tercih edilir oluyorlar.
Bir program daha çok insan tarafından kullanılınca, daha çok sayıda farklı donanım kombinasyonu (ekran kartları aynı olupta, ses kartları farklı olan kişiler gibi) ve farklı yazılımların etkileşmesi -birbirini etkileme- durumu gibi yazılım ve donanım uyumluluğunu test etme imkanı sağlıyor. Örneğin XP ile uyumlu, Vista ile uyumlu şeklinde. Mesela benim çalıştığım firmanın yazılımı belli bir marka chipset'e sahip laptoplara kurulmuyordu.
Bu bağlamda, Türkiye'de kaçak yazılım kullanım oranı yüzde 80 iken büyük firmaların -dünyada- ev kullanıcılarına son derece anlayışlı yaklaşmaları başka nasıl açıklanabilir ?
Aldığım dergi cdlerinden mümkün olduğunca çok programı (shareware programlar) denemek, ne iş yaptığını, nasıl yaptığını öğrenmek için bilgisayarıma kurarım, inceledikten sonra uninstal yaparım. Ancak aklıma takılan detaylı görmek istediğim bir özelliği varsa bir süre kalır. Bu süre farkında olmadan programcının belirlediği deneme süresini geçtiyse bazı programların kendini kapattığını -çalışmayı reddettiğini- gördüm.
Bazı programlarda ise bir pencere ve yazılar çıktı. Şu anlamda yazılar görmüştüm: Bu programı satın almalı veya kaydolmalısınız ama kullanmak istiyorsanız 30 saniye bekleyin gibi. Bazı programları kendini kapatırken (hatta bilgisayarı kapatabilecek iken-yaptığı işlem bitince bilgisayarı kapatan programlarının yaptığı gibi) diğerleri neden böyle bir pencere çıkardıktan sonra kullanıma göz yumuyorlar ?
Durum böyleyken bazı firmalar yazılımlarının güvenliğini sağlamak için değil internetten indirmek, sadece yüzyüze görüşme ile tanıtım yaptıklarını duymuştum.
Ayrıca kopyalanamayan yazılım yapılamıyor mu ? Bu konuda uzman değilim ama mümkün olmalı. Bildiğim kadarıyla GEOS'un koruması disket bazında idi, fabrika da üretilirken belli bir işlemden geçirilerek çoğaltılması engelleniyordu. CD ve DVD'ler içinde benzer teknikler olduğunu duymuştum. Bu teknikleri çözerek (kırarak) içeriğin binlerce kişiye dağıtılmasını sağlayan ve firmaları zarara uğratanların halen sokakta gezdiğini haberlerden biliyorum. Mesela adına sinema filmi bile yapılan ünlü Kevin Mitnick gibi.
Yine çalıştığım firmadan örnek vereyim. Firma yazılımın donanımla bağlantısını sağlayarak sadece o makinada çalışmasını garanti ediyordu. Kullanıcı uygulamayı kurduğunda karşısına çıkan ekranda bir kod görüyordu. (Program mevcut donanım parametrelerini -anakart vs- ve o anki saati temel alarak bir kod oluşturuluyordu) Kullanıcı bizi telefonla arayarak (beni ve diğer teknik destek arkadaşları) bu kodu söylüyordu. Biz de bu kod'u bir uygulamaya giriyorduk ve bir anahtar üretiyorduk. Alınan anahtarla program çalıştırılıyordu. Böylece çözücü algoritma her zaman satıcı firmada kalıyordu.
Özetle kurulum tekniği şu şekilde oluyor. Kurulu programın kod üretip bu koda karşılık gelen anahtarı istemesi ve çözücü algoritmanın her zaman satıcı firmada kalması şeklinde idi. Anlaşıldığı üzere, bu yöntemin aşılması için firma içinden destek gerekiyor.
Geçenlerde bir karakter tanıma programını internet üzerinden satın aldım. Tarayıcının ödeme ekranında bir kod verildi. (Bu durumda ilk kod'u programın kendisi üretmeyip karşıdan verildiği için, bu kod donanımdan bağımsız oluyor) Bu kodu programa girince ilaveten bir lisans dosyası da istedi, bu lisans dosyasını girince program çalıştı.
Bu kurulum tekniğine göre gerçi denemedim ama programın donanıma bağlı olmayan kod kullanması nedeniyle -ayrıca alınan bir lisans dosyası olsa bile- herhangi bir bilgisayarda aynı şekilde kurularak çalıştırılması mümkün gözüküyor. Sadece lisans dosyası alımı email veya telefonla değil programın içinden yapılırsa kontrol konularak belki ikinci bir lisans dosyası alımına izin vermeyebilir.
Bir diğer örnek olarak ücretsiz bir antivirüs programı kullanıyorum, web sitesinden kayıt olunarak alınan bir anahtar ile program çalışıyor.
Bu kurulum tekniğine göre de çözücü algoritmanın programın içinde olmasından dolayı girilen anahtarı kendisi kontrol ediyor. Burda programın kod üretmesi zaten söz konusu değil ve çözücü algoritmanın daprogramın içinde olmasından dolayı iyi bir yöntem değil.
SONUÇ OLARAK
Antivirüs programında olduğu gibi eğer firma çözücü algoritmayı yazılımın içine koyarsa kişilerde algoritmanın nasıl çalıştığını bulup, ona uygun kodu üretebilirler ve böylece yazılımın kopyalanmasının önü açılır.
Yada karakter tanıma programında olduğu gibi donanıma bağlı olmayan kod kullanması ile yazılımın farklı lokasyonlarda kullanmılması mümkün olur.
Yazılımın donanıma bağlanması ve yazılımın bir kod üretmesi sağlanarak bu kodun her zaman satıcı firmada kalan çözücü algoritma ile anahtar üretilmesinde kullanıldığı durumda yazılımın kopyalanamayacağını söylemek yanlış olmaz sanırım.
Merhaba,
Merak ettiğim bir konuyu sormak için foruma üye oldum.
Yazılımı kopyalanamayan firmaların battığı bir şehir efsanesi mi ? Yıllar önce yazılımı kopyalanamadığı için GEOS firmasının battığını duymuştum.
Yoksa firmalar daha çok kullanılmak ve pazar payına sahip olmak için mi buna göz yumuyorlar ? Daha çok kullanıcısı olunca teknik destekten kazanıyorlar, yaygınlaşıyorlar ve böylece zor farkedilen ufak hatalarının ortaya çıkması mümkün oluyor. Örneğin uzay mekiğinin yazılımında milyon satırda bir hata varken, bilgisayar programlarında milyonda satırda -programına göre- bin yada on bin gibi bir hata payı var.
Ayrıca daha çok kullanıcı olunca daha çok göz -bakış açısı- oluyor. Yazılımın geliştirilmesi için fikirler verebiliyorlar. Yazılımla ilgili değil ama benim de Ebay'e yaptığım bir öneri gibi. Bu alıcılar için o güne dek farkedilmemiş en avantajlı öneri idi. Herkes bir liranın hesabını yapar ama kimsenin fark etmediği en uygun fiyatı bulmaktır. Bazen de yazılımda sadece bir kısım kullanıcının ihtiyacı olupta başka kimsenin gerek duymayacağı bir özellik de olabiliyor. Küçük kullanıcı gruplarını kapsayacak şekilde de uzmanlaşınca da daha çok tercih edilir oluyorlar.
Bir program daha çok insan tarafından kullanılınca, daha çok sayıda farklı donanım kombinasyonu (ekran kartları aynı olupta, ses kartları farklı olan kişiler gibi) ve farklı yazılımların etkileşmesi -birbirini etkileme- durumu gibi yazılım ve donanım uyumluluğunu test etme imkanı sağlıyor. Örneğin XP ile uyumlu, Vista ile uyumlu şeklinde. Mesela benim çalıştığım firmanın yazılımı belli bir marka chipset'e sahip laptoplara kurulmuyordu.
Bu bağlamda, Türkiye'de kaçak yazılım kullanım oranı yüzde 80 iken büyük firmaların -dünyada- ev kullanıcılarına son derece anlayışlı yaklaşmaları başka nasıl açıklanabilir ?
Aldığım dergi cdlerinden mümkün olduğunca çok programı (shareware programlar) denemek, ne iş yaptığını, nasıl yaptığını öğrenmek için bilgisayarıma kurarım, inceledikten sonra uninstal yaparım. Ancak aklıma takılan detaylı görmek istediğim bir özelliği varsa bir süre kalır. Bu süre farkında olmadan programcının belirlediği deneme süresini geçtiyse bazı programların kendini kapattığını -çalışmayı reddettiğini- gördüm.
Bazı programlarda ise bir pencere ve yazılar çıktı. Şu anlamda yazılar görmüştüm: Bu programı satın almalı veya kaydolmalısınız ama kullanmak istiyorsanız 30 saniye bekleyin gibi. Bazı programları kendini kapatırken (hatta bilgisayarı kapatabilecek iken-yaptığı işlem bitince bilgisayarı kapatan programlarının yaptığı gibi) diğerleri neden böyle bir pencere çıkardıktan sonra kullanıma göz yumuyorlar ?
Durum böyleyken bazı firmalar yazılımlarının güvenliğini sağlamak için değil internetten indirmek, sadece yüzyüze görüşme ile tanıtım yaptıklarını duymuştum.
Ayrıca kopyalanamayan yazılım yapılamıyor mu ? Bu konuda uzman değilim ama mümkün olmalı. Bildiğim kadarıyla GEOS'un koruması disket bazında idi, fabrika da üretilirken belli bir işlemden geçirilerek çoğaltılması engelleniyordu. CD ve DVD'ler içinde benzer teknikler olduğunu duymuştum. Bu teknikleri çözerek (kırarak) içeriğin binlerce kişiye dağıtılmasını sağlayan ve firmaları zarara uğratanların halen sokakta gezdiğini haberlerden biliyorum. Mesela adına sinema filmi bile yapılan ünlü Kevin Mitnick gibi.
Yine çalıştığım firmadan örnek vereyim. Firma yazılımın donanımla bağlantısını sağlayarak sadece o makinada çalışmasını garanti ediyordu. Kullanıcı uygulamayı kurduğunda karşısına çıkan ekranda bir kod görüyordu. (Program mevcut donanım parametrelerini -anakart vs- ve o anki saati temel alarak bir kod oluşturuluyordu) Kullanıcı bizi telefonla arayarak (beni ve diğer teknik destek arkadaşları) bu kodu söylüyordu. Biz de bu kod'u bir uygulamaya giriyorduk ve bir anahtar üretiyorduk. Alınan anahtarla program çalıştırılıyordu. Böylece çözücü algoritma her zaman satıcı firmada kalıyordu.
Özetle kurulum tekniği şu şekilde oluyor. Kurulu programın kod üretip bu koda karşılık gelen anahtarı istemesi ve çözücü algoritmanın her zaman satıcı firmada kalması şeklinde idi. Anlaşıldığı üzere, bu yöntemin aşılması için firma içinden destek gerekiyor.
Geçenlerde bir karakter tanıma programını internet üzerinden satın aldım. Tarayıcının ödeme ekranında bir kod verildi. (Bu durumda ilk kod'u programın kendisi üretmeyip karşıdan verildiği için, bu kod donanımdan bağımsız oluyor) Bu kodu programa girince ilaveten bir lisans dosyası da istedi, bu lisans dosyasını girince program çalıştı.
Bu kurulum tekniğine göre gerçi denemedim ama programın donanıma bağlı olmayan kod kullanması nedeniyle -ayrıca alınan bir lisans dosyası olsa bile- herhangi bir bilgisayarda aynı şekilde kurularak çalıştırılması mümkün gözüküyor. Sadece lisans dosyası alımı email veya telefonla değil programın içinden yapılırsa kontrol konularak belki ikinci bir lisans dosyası alımına izin vermeyebilir.
Bir diğer örnek olarak ücretsiz bir antivirüs programı kullanıyorum, web sitesinden kayıt olunarak alınan bir anahtar ile program çalışıyor.
Bu kurulum tekniğine göre de çözücü algoritmanın programın içinde olmasından dolayı girilen anahtarı kendisi kontrol ediyor. Burda programın kod üretmesi zaten söz konusu değil ve çözücü algoritmanın daprogramın içinde olmasından dolayı iyi bir yöntem değil.
SONUÇ OLARAK
Antivirüs programında olduğu gibi eğer firma çözücü algoritmayı yazılımın içine koyarsa kişilerde algoritmanın nasıl çalıştığını bulup, ona uygun kodu üretebilirler ve böylece yazılımın kopyalanmasının önü açılır.
Yada karakter tanıma programında olduğu gibi donanıma bağlı olmayan kod kullanması ile yazılımın farklı lokasyonlarda kullanmılması mümkün olur.
Yazılımın donanıma bağlanması ve yazılımın bir kod üretmesi sağlanarak bu kodun her zaman satıcı firmada kalan çözücü algoritma ile anahtar üretilmesinde kullanıldığı durumda yazılımın kopyalanamayacağını söylemek yanlış olmaz sanırım.
