Sinema Tadında Film Keyfi

[MaMiFilm]

Merhaba arkadaşlar bugün sizlere film izleme keyfimiz hakkında bir yazı yazdım.


7 den 70'e her insanın kendisine göre zevkleri vardır. Bir çok insanın ortak zevklerinden belkide en büyüğü film izlemektir. Bir sinema filmi izlemek sadece zaman geçirmek olarak görülmemelidir. Her film iyi veya kötü ortaya konulmuş bir sanat eseridir. İnsanlar sanat eserlerini sevmeseler dahi onlara saygı duyarlar, bu saygıyı aynı iekilde sinema filmlerinede göstermemiz gerekiyor. Günümüz dünyasında hergün onlarca yeni film gezegenin çeşitli ülkelerinde vizyona giriyor. Hergün milyonlarca insan hem eğlence amaçlı
hemde sevdiği ve beklediği bir yapım varsa izlemek için sinema salonlarına akın ediyor. 30 - 40 yıl önce çok revaçta olmasada günümüz dünyasında neredeyse sinema salonu bulunmayan şehir kalmadı.


Ülkemizde de son yıllarda bu alanda büyük adımlar atıldı bundaki en büyük katkıyı şüphesiz alışveriş merkezleri sağlıyor. Küçük büyük tüm şehirlerde açılan alışveriş merkezlerini en gözde mekanları haline gelen sinema salonları insanların sıkça ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor.


Tabiki film sektörü sadece sinema ile bitmiyor global dünyada gelişen internet sektörü tüm sektörlerde olduğu gibi sinema sektöründe de büyük rol oynuyor. Filmlerin reklamlarının büyük kısmı internet üzerinden yapılmakta. Hergün milyarca insan aradıkları bilgiye en kısa zamanda ulaşabilmek için interneti kullanıyor.
Bu devasa sektörde milyonlarca insan diğerlerine hizmet verebilmek için çalışıyor. İnternet ortamında günlük yapılan armaların büyük çoğunluğunu sinema filmleri oluşturuyor.Yaşadığınız bölgede sinema yoksa veya sinemaya verecek kadar parası olmayan kişilerin tercih ettiği internet ortamında istediğiniz filmi full izleyebilirsiniz. İnternet ortamının sağladığı bu büyük kolaylık aynı zamanda br rekabetide beraberinde getiriyor. Hergün yeni film siteleri açılmakta fakat bu sektörde başarılı olmak
zannedildiği kadar kolay bir iş değil. Ülkemizde bulunan binlerce film sitesinde insanların ziyaret ettiği belli başlı film siteleri bulunmaktadır. Bir ziyaretci memnun kaldığı bir film sitesini tekrar ve tekrar ziyaret ediyor.


Ziyaretçi memnuniyeti tüm iş alanlarında olduğu gibi bu alanda da en önemli faktör. Bir ziyaretçi siteden memnun kaldığı zaman o siteyi bir dahaki film izleyeceği zaman tekrardan ziyaret eder. Peki ziyretciyi nasıl memnun edebiliriz; Aradığı içeriğe en kolay şekilde ulaşmasını sağlamamız gerekiyor. İçerik kaliteli olmalı gerekiyor, Siz bir filmi normal kalitedemi yoksa HD kalitedemi izlemek istersiniz? Tabiki herkes HD izleme seçeneğini tercih eder. İzlediği filmin full olması gerekiyor filmin yarısı var diğer yarısı yoksa bu ziyaretciyi memnun bırakmaz. Full film izlemek isteyen ziyaretci sitede filmin tamamını izleyemezse o siteye bir daha girmeyebilir. Bir diğer önemli faktör filmin partlı veya tek parça olması. Şahsen ben tek parça izlemeyi daha çok seviyorum. Bazı kişiler partlı izlemeyi seviyor. Bir çok ziyaretci sitelerde bir filmin hem tek parça hemde full hd olarak arıyor. Tabi sitede tek parça ve partlı sistemi bir arada vermek en mantıklısı iki tür ziyaretci de
memnun kalır.


İzlediğimiz filmin dilide ziyaretci açısından çok önemlidir; film türkçe dublaj veya türkçe altyazılı olarak yayınlanır. Ülkemizde insanların %70 80'i filmleri türkçe dublaj izlemek istiyor. Geri kalan kısım ise filmi orjinal dilinde türkçe altyazılı izlemek istiyor. Yabancı dili kuvvetli olan insanlar genelde
filmleri türkçe altyazılı izliyor. Ben genelde türkçe dublaj izliyorum fakat bazı sevdiğim büyük filmleri altyazılı olarakda izlemeyi ihmal etmiyorum. Bir filmi orjinal dilinde izlemenin güzel yanı sevdiğiniz oyuncuların kendi seslerini duyabilmekdir. Bu insana heyecan veriyor. Tabi bunun dezavantajlarıda yok değil, Örneğin;
oyuncular hızlı konuşuyorsa çoğu zaman altyazıyı kaçırma ihtimaliniz bulunmakta buda filmi tam olarak anlamamızı engelliyor. Bundan dolayı varsa filmin türkçe dublaj olarakda izlemenizi tavsiye ediyorum. Günümüzde neredeyse dublajı olmayan film yok, buda ziyaretci açısından artı bir durum tabiki.
Sİtede filmin ehm türkçe dublajı hemde türkçe altyazılısı varsa ziyaretci iki seçeneğide izleyebilir buda filmi tam olarak anlamamıza yardımcı olur. Bir filmi türkçe dublaj tek parça full hd kalitede izlemek kadar keyifli bir durum yoktur.


Bizlere bu özelliklerin hepsini birden sunan site sayısı malesef ülkemizde çok az, bizlere böyle kaliteli hizmet sunan sitelerin değerini bilmemiz gerekiyor. Film severler hemen hemen hergün bir film izliyorlar. Ben bazı günler 3 - 4 film izlediğimi hatırlıyorum. Güzel bir film olunca zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile.
Kaliteli yapımlar kendilerini çok iyi izlettiriyorlar filmin süresi 2.5 saat fakat siz bi izlemeye başlıyorsunuz bi bakıyorsunuz film bitmiş. Böyle akıcı filmler Senede ancak 10 - 15 tane çıkabiliyor. Fakat bunun yanında onlar kadar olmasada izlenebilir yüzlerce film vizyona girmekte. Umarız ülkemizin sinema sektörüde
dünya sinemasına ayak uydurabilir ve o ayarda filmler çıkartabilir. Son yıllarda çıkan filmler bunun habercisi gibi.


Hergün onlarca filmin çıktığı film sektöründe hepinize iyi seyirler diliyorum ve yazımı burada noktalıyorum...




Kaynak: http://mamifilmdizi.blogspot.com/2013/05/sinema-tadnda-film-keyfi.html

 

[Uranos]

Yazını okudum son kısımda takıldım son yıllarda yerli yapımlardan hangileri dünya sinemasına kafa tutabilir düzeyde merak ettim ?

Umarız ülkemizin sinema sektörüde
dünya sinemasına ayak uydurabilir ve o ayarda filmler çıkartabilir. Son yıllarda çıkan filmler bunun habercisi gibi.

 

[MaMiFilm]

Yazını okudum son kısımda takıldım son yıllarda yerli yapımlardan hangileri dünya sinemasına kafa tutabilir düzeyde merak ettim ?

Kafa tutar ifadesi kullanmadım hocam sadece habercisi dedim. En bariz örnek olarak 30 milyon tl bütceyle çekilen Fetih 1453 filmini verebilirim ayrıca avrupadki bir çok film festivalinde ödül alan küçük bütceli fakat derin manalı filmlerde mevcut ülkemizde. Tabi kafa tutamıyor şu anda belki bi 10 sene daha tutamaz fakat en azından eskiye nazaran daha kaliteli işler çıkartılmaya çalışılıyor buda bir işarettir.

 

[fk555897]

Bence fetih 1453 dünyanın en güzel filmiydi. Ama Avrupa devletlerinde bu tarzda filmler dizi olarak gösteriliyor.

 

[MaMiFilm]

Bence fetih 1453 dünyanın en güzel filmiydi. Ama Avrupa devletlerinde bu tarzda filmler dizi olarak gösteriliyor.

Dünyanın en güzeli ağır kaçar hocam ama türkiye kriterlerinde bakıcak olursak çıtayı oldukça yükseltti türk sinemasında. sonuçda bizler alışmışız 300 - 400 bin tl ye çekilen komedi filmlerine. Fetih gibi filmlerin en azından her sene bir tane çekilmesi lazım 20 30 milyon tl bütcelerler her sene bir film çekilirse çıta çok daha yükseğe çıkar.

Bugün Hollywood da büyük bir filmin bütcei 200 milyon dolarları bulabiliyor ve adamlar yatırdıkları paranın kat kat fazlasını kazanıyorlar hakediyorlarda.

Bizim sinema o dereceye gelmesi zor tabi fakat umudumuzu kaybetmemeliyiz.

 

[zhrylr]

Filme yatırılan paranın yükselmesiyle sinemamızın çıtasının yükselmesi doğru orantılı değil bence. Ne filmler vardır üç beş kuruşu zar zor denkleştirip çekilen ve belki de izlemeye doyamayacağımız. Ayrıca biraz da mantık çerçevesinde bakmak gerek. Bizim ülkemizde 300-400 bin bütçeyle çekilen dediğiniz bazı filmler bile gişesiyle masrafını çıkaramazken, vizyona giren filmler -şanslı olanlar hariç- en fazla 2 hafta sonra gösterimden kalkarken ve yukarıda filmleri seyredebileceğimiz internet sitelerinden bahsedilmişken bizde sinemanın 200 milyon dolarlık seviyeye - bu seviye ticaret gözüyle mi yoksa sanat gözüyle mi o kısmı da anlamadım- gelmesi tabi ki de zor. Ayrıca gerçek bir filmde, bütçe ne olursa olsun o filmin önüne geçmez ben bunu bilir bunu söylerim. Ki bizde bu işler 'kamu kurumuna akrabanı sokmaya çalışmak' mantığıyla yürürken gerçek film yapan insanların önü her daim kapanıyor. Her gün orada burada okuyoruz ödüllü ilk filmler, kısa filmler, uzun metrajlar vs. Bunların kaçını görebiliyoruz bir yerlerde, ne kadar destekleniyor o insanlar, ne kadar reklamları yapılıyor. Fetih'ten bahsedilmiş; bir kere konusu banko, e ekstradan reklam faaliyetleri de iyi yürüdü. Ama bu piyasada her film onun kadar şanslı olmuyor. Avm'ler her filme onun kadar müsamaha göstermiyor. Bizler her zaman cilalanmış şeylere daha çok ilgi gösteriyoruz. Ve belki de sırf bu sebeplerden yüzlerce yönetmen, yönetmen adayı sevdiği işten para kazanıp geçimini sağlayamadığı için el mahkum başka dallarda çalışıyor, ve böylece o Hollywood seviyesi diye tanımlanan yere çok rahat erişebilecekken belki de kendi ellerimizle engeller koyuyoruz önlerine. Geçenlerde 'Sen Aydınlatırsın Geceyi' filminin Ankara galasındaydım ve Onur Ünlü'ye şöylebir soru geldi: "Filmlerinizi neden bu kadar düşük bütçeyle çekiyorsunuz?" Onur Ünlü de "Bu kadar param var çünkü, gayet basit" dedi ve ekledi "Güzel filmler yapmak için çok aman aman bütçeler gerekmez, sinema böyle bir sanat değildir" diye. Adam haklı ne kadar paran varsa ona göre yaparsın. Ki adam her seferinde her film için ne kadar batacağımızı hesaplıyoruz diyor. E hal böyleyken zaten milyonları olsa da bu sektöre yatıracak kimse de yok; karşılıksız yatırım yapmak istemez kimse. Bu yüzden filmleri bütçesiyle değil de anlatmak istedikleriyle değerlendirelim.. İyi seyirler..

 

[MaMiFilm]

Türkiyede insanlar bir günah keçisi aramayı çok iyi beceriyorlar bu bir gerçek. Film sektöründe de tüm suçu korsanlara ve film sitelerine yüklüyorlar. Bu çok büyük bir yanlış ve böyle devam ettikçede gelişme kaydedemeyiz. Film siteleri sektöre zarar veriyor gibi görünsede aslında dolaylı yoldan sektörün büyümesine büyük bir katkı sağlıyor.

Şöyleki hergün milyonlarca insan internetten girip film izliyor bunu sende yapıyorsun bende yapıyorum belki o filmi çeken adam da yapıyor. Türkiyede sinemanın ulaşmadığı bir çok insan var fakat internetin ulaşamadığı insan sayısı nerdeyse yok. Hal böyle oluncada bir arz talep meselesi doğuyor. Şimdi siz kalkıp da arama yapan milyonlarca insnaı masum görüp sadece film site sahiplerini suçlu görürseniz bu o kişileri günah keçisi yapmaktan öteye gitmez.

Ayrıca vizyona giren o kadar filmi kimse gidip de sinemada izleyecek ne lükse nede zamana sahip malesef. Nüfusun çoğunluğunun işçi sınıfı olduğu bir ülkeden haftada vizyona ortalama 4 5 film girdiğini düşünürsek bir film 10 tl den desen 40 - 50 tl para yapar kimse o kadar parayı veripte izlemez zaten. Sinemada film izlemek bir zevk meselesidir ben ayda bir sinemeya giderim mesela onun zevki ayrıdır. O yönetmen arkadaşa gelince onunkisi mazaret uydurmaktan başka bişey değil kusura bakmayın. Sabırla çabalayan , çalışan her insan elde etmeye çalıştığı başarıya er yada geç ulaşabilir. O yönetmenin ya yeterli donanımı ( Yönetmenlik Kabiliyeti ) yoktur yada yeterince çabalamıyordur. Bugün dünyada ne başarı hikayeleri görüyoruz 0 dan başlayıp tüm dünyaya kendini kabul ettiren insanlar görüyoruz. Demişki küçük bütceylede güzel film çekilir diye madem öyle çeksinde izleyelim zaten bir film güzelse er yada geç izleyici arasında bu yayılır ve o film izlenir merak etmeyin.

Bugün dünyanın en çok ziyaret alan sitelernin başında torrent siteleri geliyor ufak bir örnek vereyim ıron man 3 türkiyede 4 gün önce dünyada ise 7 gün önce vizyona girdi ve şu anda tüm sitelerde türkçe dublaj veya altyazılı olarak yayınlanmakta peki bu yayınlar filmin başarısını engelledimi? film 3 günde 175 milyon dolar ciro yaptı ve muhtemelen 1 milyar dolar üzerinden bir cüroya ulaşıcak filmin masrafı ise 190 milyon dolar civarında. Şimdi siz korsan yayının bu filmin hakettiğini almadığını söyleyebilirmisiniz? Zaten o filmde oynayan oyuncularda film ekibide yayıncılarınada o para yeter peki bu torren siteleri ve film siteleri olmasa durum neye döner biliyormusunuz tam bir kaos ortamı olur. Bu işten ekmek yiyen milyonlarca insan işsiz durumuna düşer. Şimdi diyeceksinizki bu çok uç bir örnek vay efendim başka filmde böyle olmaz. Olur arkadaşım çok da iyi oluyor merak etmeyin işini bilen sinemacılar çok da iyi para kazanıyorlar. Türkiyeden bir örnek vereyim Cem Yılmaz normal bir gösterisini hiç masraf yapmadan sinemada yayına verdi bende dahil milyonlarca kişi izledi ve adam rahat 30 40 milyon tl kazandı. Parasında gözümüz yok yanlış anlaşılmasın durum ben sadece olaylara örnek veriyorum. Şimdi cem yılmaz çıkıyor twitterdan tweet atıyor işte korsana karşı işte yok şöyle yok böyle. Abicim türkiyede herkesin sinemaya gitme lüksü yok bunu niye anlamıyorsunuz adam girip internetten bir film izlicek onuda zaten engelliyorlar telif nedeniyle.

Şu kadarını diyebilirim türkiyede uygulanan telif hiçbiryerde yok, Türk filmlerini kolay kolay bulamazsınız dikkat ederseniz ya video silinmiştir yada sitede uyarı yazmışlardır telifden dolayı kaldırıldı diye. Türkiyede ki sinema sektörünü film siteleri %10 oranında bile etkilemiyor. Yabancı filmlerde ise hiç öyle bir durum yok en büyük yabancı filmleri alın yayınlayın ayda yılda bir telif hakkı olan film çıkar oda normal bişey zaten. Diceksinizki onların telif koruyucuları yok var efendim merak etmeyin adamlar bir filmi bir ülkede yayına vermeden önce filmi dağıtan şirketten birde telifci şirket ayarlatıyorlar.

Gelelim film sitelerinin sinemaya katkısına adı sanı bilinmeyen bir çok film internet sayesinde dolaylı reklamı yapılır ve filme ziyaretci gitmesine neden olur. Bir manada internet siteleri filmin reklamını yapıyorlar. Nasılmı bir film sitesi daha film vizyona girmeden o filmin fragmanını alıp sitesine atar çünkü google da ilk sıraya çıkmak ister erkenden millet bu siteye başka filmler izlemeye girince arada bu filmide görüyorlar film vizyon tarihinde de film siteye henüz düşmemişse gidip sinemadan izleyebiliyor. Ya sallama kardeşim olurmu öyle şey diceksiniz ama oluyor.

Neyse yine çok yazdım sanırım klavyemin ayarı bozuk

İnsanların bilip bilmeden kulaktan duyma bilgilerle günah keçisi aramalarına anlam veremiyorum o yüzden bu mesajı yazdım kusura bakmayın muhtemelen bir çoğunuz okumicak. İyi forumlar dilerim...

 

[zhrylr]

Gerçekten baya yazmışsınız, okudum. Anlamadığım bi nokta var ben yazımın ufacık bir yerinde değindim internet sitelerine ki öyle günah keçisi olsunlar diye de değil. Diğer yorumlarda hep bütçelerden falan bahsedilmişti, takıldığım oydu, belirttim de çok para harcanan her film güzel değildir diye. Yazmaya üşendiğim pek çok şeye değinmişsiniz her filmi sinemada izleme lüksüne sahip olmadığımıza vs. Ben de zaten bunlardan yola çıkarak biz de film için çok para harcayacak yatırımcı yok dedim çünkü karşılığı alınmıyor. Ayrıca benim alıntı yaptığım bi yönetmene niye taş attığınızı da anlamış değilim. Tırnak içindeki cümleler ona ait diğerleri benim yorumum; bi yanlışlık olmasın. O kısmı tekrar okuyun bence çünkü orada bu kadar üzerine gidilmesi gereken bi mevzu yok. Ayrıca evet Cem Yılmaz gösterilerini yayınlayarak o kadar para kazanıyor ve hala da korsana karşı ama sizin o laf attığınız yönetmen bu konuda tıpkı sizin gibi düşünüyor. Sektörün içinde olduğu için tabi ki korsanı alkışlayamıyor ama okursanız bi yerlerden göreceksiniz ki aynı fikirlere sahipsiniz. Film yapan-gerçekten film yapan- insanların amacı daha fazla kişiye ulaşıp, derdini anlatmak. O yüzden internetten indirip mi izledin korsan DVD den mi onlar için çok da önemli değil aslında. Sadece çok emek veriliyor ve onlar da karşılığında iyi yada kötü eleştiri bekliyor haliyle. Elinize sağlık baya uzun yazmışsınız ama zaten ayrı düştüğümüz bi nokta yok bu kadar uğraşmasanız da olurmuş..

 

[MaMiFilm]

Ben o yazdıklarımı sadece size değil türkiyedeki genel bir algıya karşı yazmıştım hocam sadece küçük bir kısmı size karşıydı.