Org. İlker Başbuğ'dan sert 'belge' resti!

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın “İrticayla Mücadele Eylem Planı” belgesinin karargâhta hazırlanmış resmi bir evrak olmadığını saptaması ve adli soruşturmayı tamamlamasının ardından bugün saat 11.00'de bir basın toplantısı düzenledi.

Daha önce “Belge sahte çıkarsa ne yapacağımızı bütün Türkiye görecek” ifadesini kullanan Başbuğ’un, tartışmalar konusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tepkisini ortaya koydu.

652820090429125557428.jpg


-''TÜRKİYE NEREDEYSE İKİ HAFTADIR GENELKURMAY ASKERİ SAVCILIĞININ ELİNDE BULUNAN, BİR KAĞIT PARÇASI ETRAFINDA GEREĞİNDEN FAZLA ENERJİSİNİ TÜKETMİŞTİR, HARCAMIŞTIR''

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''TSK'nın komutanı olarak açıkça söylüyorum ki artık TSK üzerinden elinizi çekiniz, TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz.

TSK'ya karşı medya üzerinden, asimetrik bir psikolojik harekat yürütmeye son verin'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda, kuvvet komutanları ve Genelkurmay Karargahında görevli J başkanlarının da katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

Bölgedeki son gelişmelerin yanı sıra, Irak, Afganistan ve Pakistan'da ciddi olaylar yaşandığını, Kıbrıs görüşmelerinin de bir taraftan sürdüğünü anlatan Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi:

''Bütün bunlar devam ederken Türkiye neredeyse iki haftadır Genelkurmay Askeri Savcılığının elinde bulunan, topladığı ve talep ettiği bütün bilgiler çerçevesinde yürüttüğü hazırlık soruşturması neticesinde ulaşmış olduğu kararla ortaya çıkan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir, harcamıştır. Ayrıca yargı sürecine sabırla ve sükunetle bekleme basiretini de gösterememiştir. Her şeyden önce bunlardan dolayı gerçekten biz Türk Silahlı Kuvvetleri olarak üzgünüz.''

Bu kağıt parçasının kimler tarafından ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılması görevinin ise devletin istihbarat organları ile ilgili yargı organlarına düştüğünü ifade ettiğini ve bunun gereğinin yerine getirilmesini istediğini belirten Orgeneral Başbuğ, ''Bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendiriyoruz'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, ''TSK'nın komutanı olarak açıkça söylüyorum ki artık TSK üzerinden elinizi çekiniz, TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz. TSK'ya karşı medya üzerinden, asimetrik bir psikolojik harekat yürütmeye son verin. TSK, tarihsel misyonu, kurumsal kültürü ve devlet adamlığı ve tecrübesinin gereği olarak kendisine karşı asimetrik olarak medya üzerinden yürütülen psikolojik harekata her zaman ve özellikle kamuoyu önünde cevap vermekten kaçınmaktadır'' diye konuştu.

Orgeneral Başbuğ, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinde, demokrasi ve hukuk devletleri ilkelerine aykırı düşüncenin içinde olan davranışlarda bulunan personel barınamaz. Bunu TSK'nın komutanı olarak ben açıkça ifade ediyorum. Böyle durumlar olursa Türk Silahlı Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı bu konuda gerekeni anında yerine getirir. Bu konu için başka yerlerden herhangi bir yerlerden işaret almasına gerek yoktur'' dedi.

''BU BELGENİN DOĞRU OLDUĞUNA İLİŞKİN YENİ DELİL, BİLGİ, EMARE ÇIKARSA ELBETTE BU SORUŞTURMA TEKRAR YENİDEN AÇILABİLİR''

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Taraf gazetesinde yayımlanan habere konu belgeyle ilgili ''Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar yeniden açılabilir'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, belgeye ilişkin askeri mahkemelere, savcılara yöneltilen düşünce ve suçlamaların gerçek dışı ve maksatlı olduğunu belirtti.

Habere konu belgeyle ilgili gelişmelerin, 30 Haziran Salı günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'nda gündeme getirileceğini belirten Orgeneral İlker Başbuğ, ''Biz hukuk devleti ilkelerine ve hukuka saygılıyız, bağlıyız. Bu konulara ilişkin görüş ve düşüncelerimizi yasal platformlarda getiririz'' diye konuştu.

Genelkurmay Askeri Savcılığının hukuk kuralları çerçevesinde yapması gereken her şeyi en ince noktasına kadar yaptığını, Genelkurmay Başkanlığı Karargahının da bu konuda üzerine düşeni yaptığını ifade eden Orgeneral Başbuğ, ''Belki de kamuoyunun bu konuya ilişkin sabırsızlıkla bizden bir cevap beklemesine ve aleyhimize bazı noktaları doğurmasına rağmen biz bunu hukuk için göğüsledik'' görüşünü bildirdi.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararının kesin olmadığını dile getiren Orgeneral Başbuğ, ''Biz hukuk devleti ilkelerine sadığız. Önemli olan bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar açılabilir'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, ''TSK olarak bizim her şeyimiz açıktır, hukuka saygılıyız, hiçbir şekilde hiçbir olayı örtbas yapma gibi ne niyetimiz vardır ne o şekilde bir hareketimiz vardır. Ancak bizim silahlı kuvvetler, Genelkurmay Başkanlığı olarak delil toplama üzerinde yetki ve sorumluluğumuz yoktur'' ifadesini dile getirdi.

''BUGÜN BİZ BU KAĞIT PARÇASININ BİRİLERİ TARAFINDAN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ YIPRATMA VE KARALAMA AMACIYLA HAZIRLANDIĞINI DEĞERLENDİRİYORUZ'

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Taraf gazetesinde yayımlanan habere konu olan belgeyle ilgili olarak, ''Bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendiriyoruz'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, ''Türkiye'de etrafımızda ve dünyada cereyan etmekte olan gerçek olaylara bakarsak, ciddi bir çok sorunun bulunduğunu ve yaşandığını görürüz'' diyerek başladı.

Dünya ülkelerinin hemen hepsinin küresel ekonomik kriz ve bu krizin doğurduğu ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuştuğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, Türkiye'nin bunun yanında terör ve bölücü terör örgütüyle mücadelesini devam ettirdiğini söyledi.

Başta İran'daki son gelişmelerin yanında, Irak, Afganistan ve Pakistan'da ciddi olaylar yaşandığını ifade eden Orgeneral Başbuğ, Kıbrıs görüşmeleri de bir taraftan sürdüğünü belirtti. Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şimdi bütün bunlar yaşanırken, Türkiye, neredeyse 2 haftadır bugün itibarıyla tam 2 hafta; Genelkurmay Askeri Savcılığının elinde bulunan, topladığı ve talep ettiği tüm bilgiler çerçevesinde yürüttüğü hazırlık soruşturması neticesinde ulaşmış olduğu kararla ortaya çıkan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir, harcamıştır. Ayrıca, yargı sürecini sabırla ve sükunetle bekleme basiretini de gösterip her şeyden önce bunlardan dolayı gerçekten biz TSK olarak üzgünüz.

Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kağıt parçasıdır. Yargıtay içtihadına göre belge, hukuki hüküm ifade eden bir hakkın doğmasına ve bir olayın ispatına yarayan bir yazıdır. 12 Haziran günü belge olduğu iddia edilenin bir gazetede yer alması, yazılanların ciddi olması ve TSK'nın hedef alındığının görülmesi üzerine hiç zaman kaybedilmeden belge olduğu iddia edilenin gerçekten belge olup olmadığının, hukuk ve yargı yoluyla ortaya çıkarılması için Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından soruşturmaya başlanılmıştır. Bu durumda, bizim tarafımızdan yapılması gereken tek ve doğru hareket tarzı da budur.''

-''ASKERİ SAVCILIĞIN KARARINI KÜÇÜMSEYİCİ TAVIRLAR İÇİNE GİREMEZSİNİZ''-

Soruşturmanın aynen asli yargı teşkilatı içerisindeki cumhuriyet başsavcılıkları gibi anayasal teminatlar altında bağımsız bir şekilde yargısal faaliyetlerde bulunan Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütüldüğünü ifade eden Orgeneral Başbuğ, ''Karar da yine bu makama aittir. Askeri savcılık, kanunlar çerçevesinde incelenmesi gereken tüm hususları mevcut bilimsel ve teknik imkanları da kullanarak bu karara ulaşmıştır'' dedi. Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti:

''Askeri savcılığın verdiği kararı beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz. Ancak bu karara karşı saygısız ve küçümseyici tavırlar içine giremezsiniz. Bu tip davranışlar askeri yargıyı küçültmez, bu şekilde davrananları küçültür. Son dönemlerde artan bir şekilde ve örgütlü olarak, altını çiziyorum örgütlü olarak gerçekleştirdiği değerlendirilen kurgulanmış bazı olaylar, TSK'yı yıpratma ve karalama kampanyasına dönüştürülmektedir. Hukuk açısından yaşadığımız olayda bugün, 'bugün' kelimesinin de tekrar altını çiziyorum, bugün gelinen nokta, olduğu iddia edilen bir kağıt parçası olduğunu, yani bir belge olmadığını bize göstermektedir.

Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı ve Genelkurmay Askeri Savcılığı, elindeki bütün bilgi ve belgeler ışığında ve hukuk kuralları çerçevesinde gerekeni yerine getirmiştir. Bu durumda, bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından TSK'yı yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendirmekteyiz. Bu kağıt parçasının kimler tarafından ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılması görevinin ise devletin istihbarat organları ile ilgili yargı organlarına düştüğünü ifade ediyor ve bunun yerine getirilmesini istiyorum. Bu konunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, bu ve buna benzer olayların devlet, millet ve ordu içinde fitne ve fesat çıkartma eylemleri olarak görüyoruz.''

-''ARTIK SİLAHLI KUVVETLER ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKİNİZ''-

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, TSK'nın demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine bağlı ve saygılı olduğunu vurgulayarak, ''Herhalde bugüne kadar göstermiş olduğumuz tavır ve davranışlar da bu sözlerimizin doğruluğunu teyit etmektedir'' diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi:

''Bu ilkelere aykırı düşünce içinde olan davranışlarda bulunan ve bulunabilecek personelini TSK bünyesinde barındırmaz. Bunu kim söylüyor, bunu Anayasamızın 117. maddesine göre TSK'nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı ben söylüyorum. Artık TSK'nın komutanı olan Genelkurmay Başkanının bu ifadesi en büyük teminattır. Daha bunun dışında başka şeyler aranmasının anlamını anlayamıyorum. Bakın, tüm bu söylentilere rağmen TSK ile artık hiçbir haklı neden ve haklı bir gerekçeye dayanmadan çeşitli nedenlerle ve çeşitli şekillerde darbe ve muhtıra söylemlerinde bulunanların, iyi niyetli olmadıklarını ve halkımızın da artık bu söylemlerden usanmış olduğunu düşünüyorum. Onun için TSK'nın komutanı olarak açıkça söylüyorum ki, artık Silahlı Kuvvetler üzerinden elinizi çekiniz. TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz.

PSİKOLOJİK HAREKATA SON VERİNİZ

TSK'ya karşı medya üzerinden asimetrik bir psikolojik harekat yürütmeye son veriniz. TSK, tarihsel misyonu, kurumsal kültürü ve devlet adamlığı ve tecrübesinin gereği olarak kendisine karşı asimetrik olarak medya üzerinden yürütülen psikolojik harekata her zaman ve kamuoyu önünde cevap vermekten kaçınmaktadır. Ayrıca, bize askeri okullarda şu da öğretildi, bize dendi ki, öğretmenlerimiz ve komutanlarımız tarafından, 'akıllı insan her şeyin farkına varır, akılsız insan ise her konuda fikrini söyler'.

YIPRATMAYA KATLANMAYIZ SEYİRCİ KALAMAYIZ

Bu nedenle bizlerin olayları takip etmediğimiz, Anayasa ve yasalar çerçevesinde gereken yer ve zamanda rahatsızlıklarımızı yerine getirmeyeceğimiz şeklindeki değerlendirmeler doğru değildir. TSK, hiçbir gerçeğe dayanmayan, hukuk dışı davranışlarla yıpratılması faaliyetlerinin devam ettirilmesine katlanamaz. TSK, bütünlüğünün her türlü dış etkilere maruz bırakılmasına seyirci kalamaz. Unutulmamalıdır ki TSK'nın bütünlüğünün korunmasını ve haksız yere yıpratılmasını aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz. Lütfen bu noktanın iyi anlaşılmasını istiyorum. TSK'nın bütünlüğünün korunması ve artık haksız yere yıpratılması, sadece TSK'nın bir sorunu değildir. Biz bunu aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz. Bu şekilde de anlaşılmasını özellikle istiyoruz.

TSK KONUYU MGK'YA GETİRİLECEK

TSK üzerinde oynanan ve oynanacak oyunlar bizim görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmedeki kararlılığımızı etkileyemez. Kimse de bu şekilde beklentilerin içinde bulunmasın. TSK'nın güvenlik boyutunda ilgilenmek zorunda olduğu ülke konularına ilişkin görüş, düşünce ve tekliflerimizi yasal platformlarda ilgili makamlara iletmeye devam edeceğiz.

Tahriklere kapılarak kamuoyu önünde tartışmalara girmeyi uygun bulmuyoruz. Bu çerçevede son yaşanan olayları da önümüzdeki hafta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısına getireceğiz.''

İlker başbuğ'un açıklamaları şöyle:
Hepinize günaydın Genelkurmay karargahına hoş geldiniz diyorum. Türkiye'de etrafımızda dünyada cereyan eden sorunlara dikkatli bakarsak bir çok sorun olduğunu görürüz. Ekonomik kriz ve sosyal sorunlar ortada... Dünya bunun yanında terör ve bölücü terör ile mücadelesine devam etmektedir. İran, Irak, Afganistan ve Pakistan'da ciddi olaylar var. Kıbrıs görüşmeleri de devam etmektedir. Tüm bunlar cereyan ederken Türkiye tam 2 haftadır Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın elinde bulunan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir.

Bundan dolayı TSK olarak çok üzgünüz. Bu hukuki anlamda bir kağıt parçasıdır. Bu belge hukuki hüküm ifade eden bir hakkın doğmasını ifade eden bir yazıdır. Yargıtay içtihatına göre belge değildir.12 Haziran'da bunun bir gazetede yer alması yazılanların ciddi olması anlamına geldi. Hiç zaman kaybetmeden bir belge olup olmadığı soruşturulmuştur.

Anayasal olarak bağımsız olarak görevini yürüten Askeri Savcılığı kararı bu noktadadır. Askeri savcılığın kararını beğenebilirsiniz beğenmeyebilirsiniz. Ancak Askeri Savcılığın kararını küçümseyemezsiniz. Son dönemde artan bir şekilde ve örgütlü olarak kurgulanmış bazı olaylarla TSK yıpratılıyor ve karalanıyor. Hukuk açısından bazı olaylarda bugün gelinen noktada bir kağıt parçası olduğunu bir belge olmadığını bize göstermektedir. Askeri Savcılık elindeki delil ve imkanlar ışığınde gereğini yerine getirmiştir.

Bu kağıt parçası TSK'yı yıpratmak ve karalamak için hazırlandı. Bunun kimler tarafından hazırlandığını devletin istihbarat ve yargı organları yerine getirecektir. Bunu istiyor ve önemsiyoruz.

Bunu önemsiyoruz ordu içinde fitner fesat çıkarma eylemi olarak görüyoruz.

TSK, Anayasa ilkelerine bağlıdır ve saygılıdır. Buna karşı olan persenoli TSK içinde barındırmaz. Bunu Anayasamızın 117. Madeesine göre bu ordunun Genelkurmay Başkanı olan ben söylüyorum. Bu en büyük teminattır. Bunun ardında başka bir şey aranmasını anlamlı bulmuyorum.

Darbe söylemlerinde halk artık usandıu. Artık TSK üzerinden elinizi çekiniz.

Artık TSK'yı karalama ve kirletme faaliyetlerinden vazgeçiniz. Medya üzerinden TSK'ya yönelik psikolojik harekat yürütmekten vazgeçiniz. TSK üzerinden elinizi çekiniz.

TSK kendisine medya üzerinden yürütülen psikolojik harekata cevap vermekten kaçınmaktadır.

TSK, kendisine yönelik hukuk dişi faaliyet yürütülmesine katlamnamaz. TSK buna seyirci kalamaz. Unutulmamalıdır ki TSK'nın bütünlüğünün korunması ve haksız olarak yıpratılmasını ülkemiz için bir beka sorunu olarak görüyoruz.

Bu son tartışmaları gelecek hafta yapılacak MGK toplantısına taşıyacağız.

SORULARI CEVAPLIYOR

Askeri yargıların yetki ve sorumlulukları çok açıktır. Madde çok açık.. Askeri kişilerin askeri mahallerde askeri görevleriyle ilgili suçlarına bakacak yer askeri mahkemedir. Yer askeri karargah... Kim işledi? Askeri kişiler... Konu çok açık.

Bazı akademik ünvana sahip olan kişiler Avrupa'da askeri mahkeme olmadığını diyecek kadar cahilce beyanlarda beyanlarda bulunuyor. Bunlar çok önyargılı ifadeler. Askeri mahkemeler tarafsız değildir şeklinde iddialar var. Bu çok çirkin. Bu devlete hakarettir. Bunlar sokak mahkemeleri, çatı mahkemeleri mi? Bu nasıl ifadedir.

Ben size bir örnek vereyim. Belki dünyada bir örneği daha yok.

Genelkuırmay Askeri Mahkemesi, askeri mahkemelerde subayların bulunmasının Anayasaya aykırı olmasını düşünerek Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. Anayasa Mahkemesi de bunu kabul etti.

YARBAY DÖNMEZ ÖRNEĞİ

Bugün bu karargahtaki salonlarda birinde Yarbay Mustafa Dönmez'in yargılanmasına başlandı. Dönmez hakkındaki suçlamaları yine askeri savcılık yönetti. Suçlamalar da oldukça ciddi.

12 Haziran'da Askeri Savcılık 'belge'yle ilgili ilgili soruşturmaya başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile işbirliği yaptı. Ellerinde ne kadar belge ve bilgi varsa istedik. Burada Genelkurmay Askeri savcılığı görevini en ince ayrıntısına kadara yapmıştır. Biz hakkımızda kamuoyunda oluşabilecek olumsuz görüşleri hukuk için göğüsledik.

"KOVUŞTURMAYA YER YOKTUR" İFADESİ

Kavuşturmaya yer yoktur demek kesin bir ifade değildir. Bunun anlamı yeni bir belge ve bilgi bulunursa bu dosya yeniden açılır demektir.

Askeri mahkemelere, savcılara yöneltilen düşünce ve suçlamalar gerçek dışı ve maksatlıdır. Soruşturma şartlarında bir değişiklik olursa bu soruşturma burada yeniden açılır. Hiç bir olayı örtbas etmeye ne niyetimiz ne hareketimiz vardır. Biz Genelkurmay Başkanlığı olarak görevimizi yerine getirdik.

Biz bundan sonra ne istiyoruz? Bizim İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'ndan isteğimiz, "Bu belgenin doğru olmadığını ve Genelkurmay Başkanlığı'nda hazırlanmadığı yönünde biz bilgiyi ortaya koyduk. Bu belgenin gerçek olmadığından hareketle belgenin kimler tarafından ne maksatla hazırlandığını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ortaya koymasını istiyoruz. Bunun sonuçlandırılmasını istiyoruz.

20 tane askeri başsavcıyı ortaya koyun. Bene sorun genelkurmay Askeri Başsavcısı kim onu tanımam. Bizim prensip olarak savcılarla direktif ilişkimiz yoktur. Bunu samimiyetle söylüyorum. Bizim adli müşavirlerimiz vardır.

Gereekli işlerimizi onlar yürütmektedir.

Askeri savcılık Çiçek'in değişik imza konusu üzerinde durdu. Şekli olarak imza değişikliği kriminal imza analizini değiştirmiyor. Bu sizin elinizin mahsülü olduğunu ortaya koyar.

Burada ıslak imzaya sahip belge yok. Askeri savcılık konu üzerinde durmuştur.

BAŞBAKAN'IN URFA'DAKİ ÇIKIŞI

"Başbakan'ın konuşmasından hicap duydunuz mu?" şeklinde soru soran Selahattin Önkibar'a yanıt: "Hicap duymak ağır bir tabirdir. Niye hicap duyayım. Sayın Başbakan'ın Şanlıurfa konuşmasına ilişkin görüş ve düşüncelerimi Sayın Başbakan'a ilettim."

AK PARTİ'NİN SUÇ DUYURUSU

Ak Parti'nin ssuç duryurusu ile ilgili yorum yapmayı uygun görmüyorum. Her kurumun kendi doğru gördüğü şeyler vardır. Doğru görüyorlarsa bu onların takdiridir.

"TSK TARTIŞILMAZ DEĞİL AMA"

Biz demiyoruz ki TSK hiç bir zaman tartışılamaz, yorum yapılamaz. Ama bizim karşı olduğumuz hiç bir gereçeğe dayanmayan yıkıcı faliyetlerdir.

Biz hukuk devleti ilklerine saygılıyız. Biz yapmamız gerekenleri ortaya koyduk.

"Türkiye ne yapacağımı görecek" sözümüzle hukuk dışında bir beklenti içine girilmesi doğru olmaz. Bunlarla ilgili olarak Genelkurmay Askeri Savcılığı gerekli suç duyurusunda bulundu. Kağıt parçası ayın 4'ünde bulundu. Altısında dosya açıldı. 12'sinde bir gazeteye servis edildi. Şimdi bunu hukuk yoluyla sorgulamaya hakkımız yok mu?

BELGENİN YAPISI FARKLI

İddia edilen belge dosya ve içerik olarak dosyadakilerden farklı... Belgenin Nisan 2009'da hazırlandığını kim tespit etti. Belgenin üzerinde bir tarih yok.

Bunu kim nereden öğrendi. Belgenin tümü yok. Arzu edilen noktaları nbasına servis edildi. Medya üzerinden asimetrik psikolojik harekat yapılıyor.

Emniyet'te kriminal rapor hazırlanıyor. Ertesi gün basında yer alıyor. Bunu sormak benim hakkım. Genelkurmay Askeri Savcılığı bunu soruşturuyor.

Askeri savcılık kararına çarşamba günü saat 15.00'te yorum yapanlar daha karar açıklanmadan olacağı buydu dediler.

Ajanslara çağrıda bulunuyorum. Böyle önemli olayları parça parça vermemek lazım. Konu zaten karmaşık. Parça parça verilince ne denmek istendiği anlaşılmıyor.

Konuya ilişkin bilgi ve duyumlarımızı gereken makamlarla ve kişilerle paylaşıyoruz. Her hangi bir neticeye ulaşmadan her hangi bir kurumu suçlamak çok yanlış Bizden bunu beklemeyin.

BAYKAL'IN "İSTİFA" İMASINA CEVAP

"Bu süreç içerisinde size istifa imaları bile bulunanlar oldu. Bu sizi incitti mi?" şeklindeki soruya cevap veren Başbuğ: "Hiç kâle bile almadım"
Silahlı Kuvvetler'de dedikodu ve iftiralarla cadı avı yapacak değiliz.

KAYNAK
 

tahir2023

Asistan
Katılım
24 Ekim 2006
Mesajlar
241
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Daha önce de poyrazköydeki kazılarda çıkanlar bizim değil demişlerdi. Hiçbir şeyi de üzerlerine alınmıyorlar. Artık insanlar böyle açıklamalara inanmıyor. Askeri savcılık da zaten 13 günlük uzzzzuuuun bir süreden sonra bizimle alakası yok deyip olayı sivil savcılara devretti. Ama ilk başta siviller bakamaz deyip abesle iştigal etmiş oldular.

Malesef Türk Milleti artık bu hamasi nutuklara inanmıyor.!!!!!!.....
 

eray045

Rektör
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
243
çok yerinde açıklamalar yaptı..
sorduğu sorularda doğru
belgenin üstünde tarih yok ama nisan 2009da hazırlandı deniyor???
ve mahkemeden bu kağıtları kimler tarafa servis ediyor..??
 

BaRY

Profesör
Katılım
27 Aralık 2007
Mesajlar
1,635
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
Ha gayret darbe yaptırtacaksınız adama, biraz daha saldırın.
 

eray045

Rektör
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
243
Daha önce de poyrazköydeki kazılarda çıkanlar bizim değil demişlerdi. Hiçbir şeyi de üzerlerine alınmıyorlar. Artık insanlar böyle açıklamalara inanmıyor. Askeri savcılık da zaten 13 günlük uzzzzuuuun bir süreden sonra bizimle alakası yok deyip olayı sivil savcılara devretti. Ama ilk başta siviller bakamaz deyip abesle iştigal etmiş oldular.

Malesef Türk Milleti artık bu hamasi nutuklara inanmıyor.!!!!!!.....

üstünü kapatmadılar bişi yapmadılar..
madem böyle bi iddiaları var bi kesimin
ozmn ispatlasınlar.. İddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir..
 

bodof

Asistan
Katılım
2 Haziran 2009
Mesajlar
141
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Daha önce de poyrazköydeki kazılarda çıkanlar bizim değil demişlerdi. Hiçbir şeyi de üzerlerine alınmıyorlar. Artık insanlar böyle açıklamalara inanmıyor. Askeri savcılık da zaten 13 günlük uzzzzuuuun bir süreden sonra bizimle alakası yok deyip olayı sivil savcılara devretti. Ama ilk başta siviller bakamaz deyip abesle iştigal etmiş oldular.

Malesef Türk Milleti artık bu hamasi nutuklara inanmıyor.!!!!!!.....

13 günlük araştırmayı "uzzzzuuuun" olarak nitelendiren arkadaşım, uzun olması neyi değiştiriyor? belge üstünde oynayacak halleri yok ya.. sonuçta gerçeği bile olmayan bir belgenin üstünde nasıl oynayacaksın? zaten kendisi tamamen bilgisayarla yazılıp çıktı alınmış ve sadece altında bir imza var.. ama merak etme belgeyi hazırlamak kimin aklına geliyorsa eminim o imzayada ulaşıp fotokopiye vermek zor bir iş değildir :) ayrıca 13 güne uzun olarak bakan arkadaşlarımın yorumlarını sonu bitmek bilmeyen hatta başlaması için aylarca beklenen başka davalardada görmek isterim :) ayrıca ne zamandan beri Türk Milleti kendi ordusunun sözüne güvenmez oldu? laf cambazları olanlar ordu mensupları değil, siyasilerdir.
 

respector

Asistan
Katılım
15 Mart 2009
Mesajlar
475
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Daha önce de poyrazköydeki kazılarda çıkanlar bizim değil demişlerdi. Hiçbir şeyi de üzerlerine alınmıyorlar. Artık insanlar böyle açıklamalara inanmıyor. Askeri savcılık da zaten 13 günlük uzzzzuuuun bir süreden sonra bizimle alakası yok deyip olayı sivil savcılara devretti. Ama ilk başta siviller bakamaz deyip abesle iştigal etmiş oldular.

Malesef Türk Milleti artık bu hamasi nutuklara inanmıyor.!!!!!!.....

İnsaf,
Avatarında Türk bayrağı var ama Türkiye Cumhuriyeti ordusu olmasaydı o bayrak yerine ne olurdu kimbilir?
 

anarchst

Profesör
Katılım
16 Nisan 2008
Mesajlar
1,652
Reaksiyon puanı
4
Puanları
216
Bence ordu tavrını oldukça düzgün bir biçimde ortaya koydu. şimdi burada bazıları akapeye sert mesajlar verdiğini düşünerek ergenekoncu bunlar diye düşünecektir. ama benim anladığım ordu ''bizi kendi aranızdaki sorunların ortasına çekmeyin'' mesajı vermiştir. ''sorunlarınızı kendi aranızda çözün'' demiştir. Belgeye kağıt parçası demesi konusuna gelince o kağıt parçasının orjinali varsa akape hükümeti çıkarsın o zaman kağıt parçası değil belge derler... neyse akape misilleme olarak bir çocuk parkında yerlere atılmış el bombaları bulabilir. yada bir evin bahçesinin sadece 10 santim (bizim köpek bile kemiği saklamak için daha derin çukur kazıyor) altında askeri muhimmat bulurlar...
 

by_erdal21

Asistan
Katılım
28 Eylül 2007
Mesajlar
236
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Artık askerin milleti fırçalama devri bitmedi mi?Darbelerden ne zaman vazgeçilecek?Ülkeyi siviller değil asker yönetiyor.Akp şimdiye kadar Fetullah vs.ye göz yumduğu için asker ile arasını bozmadı.DTP oy almasın diye AKP-Asker kol kolaydı.Kürt hareketi zayıflasın diye Fetullah ve benzeri gerici unsurlara destek vermiştir ordu.Başbakanla bu konuda kapalı kapılar ardında pazarlık yapmışlardır.AKP şimdi demokrat kesilip yaygara yapıyor.Doğuda Hizbullah militanları Askeriyede eğitim gördü,takarov silahlar ile silahlandırıldı.Bunu bilmeyen yok.Ama kanıtla denildiğinde nasıl kanıtlayacaksınız.Yazılı yazışma olur mu bu konuda.Herşeyin belgesi olmaz.Kağıt parçası diyip sanki bu ülkede asker hiç siyasete karışmamış gibi algı yaratılamaz.Asker mi milletin emrinde olmalı millet mi askerin emrinde olmalı?
 

Bimba.diaboLika

Öğrenci
Katılım
8 Haziran 2009
Mesajlar
40
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Daha önce de poyrazköydeki kazılarda çıkanlar bizim değil demişlerdi. Hiçbir şeyi de üzerlerine alınmıyorlar. Artık insanlar böyle açıklamalara inanmıyor. Askeri savcılık da zaten 13 günlük uzzzzuuuun bir süreden sonra bizimle alakası yok deyip olayı sivil savcılara devretti. Ama ilk başta siviller bakamaz deyip abesle iştigal etmiş oldular.

Malesef Türk Milleti artık bu hamasi nutuklara inanmıyor.!!!!!!.....

Okadar laf yaptiniz belge sahte çıktı şimdi etrafa saldırırsınız ancak yalancı dersiniz 13güne uuzunnnnn dersiniz bakmassınızki denizfeneri davasına ilerleme kaydetmiyor neden acaba??? aaa yoksa sizinmii :dil::dil::dil:

Artık askerin milleti fırçalama devri bitmedi mi?Darbelerden ne zaman vazgeçilecek?Ülkeyi siviller değil asker yönetiyor.Akp şimdiye kadar Fetullah vs.ye göz yumduğu için asker ile arasını bozmadı.DTP oy almasın diye AKP-Asker kol kolaydı.Kürt hareketi zayıflasın diye Fetullah ve benzeri gerici unsurlara destek vermiştir ordu.Başbakanla bu konuda kapalı kapılar ardında pazarlık yapmışlardır.AKP şimdi demokrat kesilip yaygara yapıyor.Doğuda Hizbullah militanları Askeriyede eğitim gördü,takarov silahlar ile silahlandırıldı.Bunu bilmeyen yok.Ama kanıtla denildiğinde nasıl kanıtlayacaksınız.Yazılı yazışma olur mu bu konuda.Herşeyin belgesi olmaz.Kağıt parçası diyip sanki bu ülkede asker hiç siyasete karışmamış gibi algı yaratılamaz.Asker mi milletin emrinde olmalı millet mi askerin emrinde olmalı?

Bu halkımızın başında birileri olmalı onları sömüren değil geliştiren birileri olmalı. ORDU DEMİYORUM !! hükümette ve muhalefet hiç hiç demiyorum bunlar görevlerini yapsalar yaşanmazdı bunlar
 

kuruwa

Asistan
Katılım
2 Ekim 2007
Mesajlar
213
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
üstü kapatılmadı doğru ve devlete madem iddia bir şekilde var buyrun uğraşın dediler. ama gerçekten zorla darbe gelecek bu ülkeye, bu arada akp neden amerıkalrın elinden geçen pkk dakı silahlar la uğraşamadı bunu tsk çözdü akp kapattı gitti, ikincisi ordu 3 proje ile ordunun dışa bağımlılığı bitecek ve hatta devlete para kalacaktı ama 3 intihar ve belgeler yok yapılan araştırma da intihar yok devlet üsütüne gitsin denildi ama akp de tık yok bunları unuttunuz ama yerin altından cıkan silahlar aklınızdan çıkmıyor bu anlattıklarım bile akp nın duruşu ve pozisyonunu işret ederken neden hala kargalardan klavuzluk beklemektesiniz aziz nesine kızan kesimmisiniz yoksa hak verenmi hak veren çok az artık doğruyu gören bizler gibi
 

bodof

Asistan
Katılım
2 Haziran 2009
Mesajlar
141
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Artık askerin milleti fırçalama devri bitmedi mi?Darbelerden ne zaman vazgeçilecek?...
burda asker milleti fırçalamıyoki.. bu açıklamayı "milleti fırçalama" olarak değerlendiriyosan tabi buda senin lütfun.

"Herşeyin belgesi olmaz.Kağıt parçası diyip sanki bu ülkede asker hiç siyasete karışmamış gibi algı yaratılamaz."
"kağıt parçası" diyip "bu ülkede askerin siyasete karışmamış olması" algısı yaratılmıyor ki zaten "kağıt parçası" sözünden askerin siyasete karışıp karışmamasını çıkartıyorsan yine senin lütfun.. ama ben "kağıt parçası" diyip ellerindeki "belge" denilen dökümanın hukuksal olarak hiçbir değerinin olmadığı söylenmek istendiği kanısındayım.. sonuçta istersen word'de ben sana bir plan hazırlayayım birde öss giriş belgenden vs bir imzanı bulup taratıp dökümanın altına yapıştırıp çıktı alayım istediğim kişiyi suçlayayım.. bir kişiyi suçlamak bu kadar kolay mı?
 
Üst