Hedefteki Musluman.

Bu konuyu okuyanlar

sivaspor

Profesör
Katılım
23 Eylül 2008
Mesajlar
2,454
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
Tesaduf eseri bugun forumlarda tanri tanimazlik ve uzerine verilen cevaplari gordum. Bu tip kisilerin hic bir zaman eksilmeyecegini bilsemde belki bu dusuncede olan biri tesadufende okurda aklinda bir kac soru isareti birakabilirim.
Oncelikle bu bir islami yazi degildir sadece inandigim din islam oldugu icin kaynak olarak ilk once islami kaynaklari kullanacagim tabi yaninda diger kaynaklardanda alinti ve deliller olacak.
Hayli uzun olacagini dusundugum bir yazi olacagi icin umarim okurken bikmazsiniz.
Saygilar.
Ilk once insandan baslayalim ve bir parcayi kucultelim.
Insan nelerden olusur buyuk parcadan kucuk parcaya dogru bir inceleme yapalim.
Bastan baslarsak,
5 temel parcamiz: Bas, Govde, kollar ve bacaklar, ayaklar ve eller olarak gruplanir.
Kucultelim, Bir elimizde kemikler, kas, damarlar, sinirler, yag, dokular ve deri bulunur.
Kucultelim, Hucreler bulunur...
Kucultelim...Mitokondir bulunur...Madde bulunur...
Kucultelim...Elementler bulunur...
Kucultelim...Atomlar bulunur...
Kucultelim...Notron ve protonlar bulunur...
Ve bilimsel arastirmalarda daha kucuk bilesenler bulundu.
Ama birde tez ortaya attilar... Rastgele olusum diye... Nasil oldu acaba...
Kurgularsak....
Bu hicligin ortasindaki bir proton...
Diger protonlara sesleniyor...
Gelin arkadaslar ayri dusmeyelim birleselim adam olalim bir halta yarayalim...
Atom olusuyor...
Atomlar birbirlerine sesleniyorlar...
Bir atom'un nesi var 2 atom'un sesi var gelin birlik olalim diyor...
Element olusuyor...
Elementler yanlizliktan bikiyor ve birlesmeye basliyor...
Madde olusuyor...
Sonra Maddelerde birlesmeye karar veriyor...
Akillarina hucre olusturmak geliyor ve hepsi degisik sekillerde kendi basina islevselligi olan turlu turlu hucreye donusuyor.
Sonra bu turlu turlu hucreler birlik olmak istiyor...
Dokuyu olusturuyor...
Bir kismi diyorki ben doku olamayacam canim kemik olmak istedi...
Bir kismi kas, diger kismi al yuvar ak yuvar derken bizim el olusuyor.
Sans diye buna denmezmi...
Nerden nereye...
Dun bir protondu... Bugun oldu el... Yarin ne olur kim bilir?
Iste yuzyillardir belkide bin yillardir Ateist bilim bu senaryoyu kabul edilebilir hale getirmeye calisiyor.
Yes but how?
Diye soruyorlar...
Gorulmeyen isitilmeyen duyulmayan hissedilmeyen bir yaradana inanmaktansa how how how diyorlar...
Ama bu how lamalar hep caresiz kaliyor sonucta howladiklariyla kaliyorlar.
Peki neden?
Cunki en tabi laboratuar ortami olan dunyada bile bir hucrenin proton ve atomlardan rastgele olusmasi evrende tahmin edilen yildiz sayisinin kat kat kat kat uzerinde...
Bunu dunyanin disina tasirsak neden How ladiklarini daha iyi anlariz.
Caresizlik cozumsuzluge cozumsuzluk ise haliyle inkar ve isyana goturuyor.
Ve pes ettiklerinde soruyorlar.
Peki o nerede?
Sahiden o nerede?
Kac kisi bunu biliyor? Yada Neden ogrenmek istiyor?
Bunu bilmek ne gibi bir fayda saglayabilir.
Guvendemi hissederiz. Inancimizmi guclenir.
Kac seyin nerde ve nasil oldugunu bildigimizde guvencimiz artti ve guclendi daha guclu inanir olduk.
Ornegin bilim kara deliklerden bahsediyor evrende var olan.
Kim gitmis gormus?
Kim o delikten gecmis...
Hadi varligini bilelim...
Elimize ne gecti? Daha mi delice inaniyoruz kara deliklere... Tabumu oldu?
Uuzun menzilli isik kiran teleskoplarin yansimalariyla elde edilip fizik kurallarina gore yorumlanan farazi isik bogulma noktalari.
Teoride o delige girenin hayati kayiyor hatta yok oluyor.
Iyide kim o delikte neyini kaybetti de biliyor?
Buna nasil inaniyorsunuz?
Hangi dostunuz o delige girdide bir daha haber alamadiniz?
Yada neyin orda kaybolduguna dair gercekten somut bilgileriniz var?
Bir bu degilki...
Isik hizi...
saniyede 340 bin kusur km hiz...
Net olarak degil yaklasimli bir deger tahmin ediliyor ve en ust limit sayilir.
Peki ne icin?
Madde icin...
Peki isik ne o zaman...
Foton yumagi...
Foton olmasi evrende bir alan kaplamadigi anlamina gelmiyor. Evrende yer kaplayan hersey madde degilmiydi?
Isik neki o zaman...
Hem isik hizini kac defa zorladinizki son limit oldugunu biliyorsunuz?
Yada en son limit isik limitidir diyorsunuz...
Aslinda diyordular...
Cunki yanildilar...
Isiktan daha hizli bir sey var.
Cok cok daha hizli birsey...
EMR : Electro Magnetic Radiation : Elektro manyetik radyasyonal isik dagilimi.
Yakin zamana kadar isikin daha hizli oldugu dusunuluyordu ama ERM daha hizli oldugu ortaya koyuldu.
Bu neyi degistirdi peki...
Ateistler okumasin kalpleri gercekten cok kirilacak.
EVRENIN BIR SONU OLDUGUNU ispatladi.
Evet...
Evrenin birde disi vardi.
Ama nereydi...
Simdi buyuk yilmaz tanrisiz bilim adamlari bu konu da How lamaya basladilar.
O kadar how ladilarki sonunda is Cern'e kadar gitti.
Bu buyuk deney neyi ispatlayacakti biliyormusunuz?
Tanrinin olmadigini ve sadece evren oldugunu.
Yani evrenlerin disinda baska evrenler falan oldugunu...
Evrenlerin surekli genisledigini baska evrenlerle birlestigini bazende kara delik amcalar tarafindan tutuklanip idam edildiklerini ispatlayacakti.
Yani basit bir big bang deneyi sonrasindaki olusumlar falan fistik...
Atetistlerin dertlerine derman olup yaralarini iyilestirecek olan bu krem malesef teknik sorunlar yuzunden hala uretilemedi.
Gelelim Evren'e...
Islam isigindaki evren'e...
Yani bildigimiz icinde ikamet ettigimiz olup gittigimiz falan...
Nasil varoldu, Bu galaksiler nedir ne degildir.
Bilim adamlari bu konudada baya How ladiktan sonra.
Big-Bang = Buyuk patlama olayinda cikmaza dustuler ve How'lamalari sessizce kesildi.
Sonucta Cern onlarinda yaralarina derman olacak olsada. Simdilik fazla How lamiyorlar.
Islamda bil hassa Kur-an'i Kerim'de ozellikle belirtililiyor:
O inkar edenler görmüyorlar mı ki başlangıçta göklerle yer birbiriyle bitişikken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30)
Geldigi donemin insanlarinin teknolojik bilgisi ile nasil anlatilabilirse o kadar guzel ve narin anlatildigi gibi icinde hikmet selalesi olan bir ayet ama yinede bazilar How'luyor.
Diyorki...
Gok ile yer bitisikken diyor.
O zamanin insani anliyorki dunya yoktu.
Modern bilim anliyorki evren yoktu.
Biz onlari ayirdik diyor...
O zamanin insani anliyorki, insanlar hayvanlar dunya falan ayrildi.
Modern bilim anliyorki...
Gezegenler ve yildizlar kisaca evrenin bilesenleri birbirinden ayrildi. Evren genisledi ve olusturuldu.
Her canli seyi sudan yarattik diyor.
O zamanin insani anliyorki su heryerde ve cok onemli.
Modern bilim anliyorki...
Herseyin ozunde su var...
Dunyada canli olup su bileseni olmayan veya suyun hayat vermedigi birsey olmadigini hatta dunyanin bile 2/3 den fazlasinin su oldugunu goruyor.
Sonra basini yukari kaldiriyor...
Evrene bakiyor... Ne gorsun... Evrendede su var...
Hemde her gezegende ve cesit cesit hallerde...
Kristal hali bile var....
Demekki su tas gibide olabiliyor...
Sonra suyu inceliyor bilim...
Neden bu kadar onemli oldugunu merak ederken...
Hidrojeni goruyor...
Aha diyor simdiyi ayvayi yedik...
Obur bilim adami soruyor...
Hayirdir ahbap noldu cehennemimi gordun...
Daha kotusu oldu diyor Tanri gercek...
Cunki sudaki hidrojen bilmeceyi cozuyor.
Yanina oksijen ve karbonda eklenince, How'lamalara buyuk darbeler ard arda acimasicza, vicdansizca, kanamali birsekilde iniyor.
Gunesin sirri cozuluyor... Helyum kesfediliyor... Tanrisiz bilim caresiz...
Gozunu tekrar hucreye dikiyor...
Kendi hucresini yapma pesinde...
How'lamalar basliyor...
But how... But how... But how... How... How... How... How... How...
DNA ogreniliyor...
Aha diyorlar bulduk simdi rahat rahat inkar ederiz Tanriyi... Darwin amcada yerinde rahat uyur...
Oda ne...
DNA dedikleri meger bisiklet zinciri gibi degilmis...
Resmen bilgi bankasi... Hatta daha fazlasi... Icinden nasil cikacaksan cik...
Hemde herkeste farkli farkli...
Yahu diyor daha hucreyi bulamadik nasil olustugunu karsimiza birde DNA cikti.
Nedir bu zincir ya nerden musallat ettik diyor basimiza.
Oyle birseyki birde Kardesi var adida RNA...
Nedir bu proteinler kardesim niye dizilmisler niye herkeste farkli farkli.
Biz saniyorduk ki hucrelerde bitiyor is...
Iki hucreyi yanyana koydunmu alsana organ sonrada insan...
DNA bizi bozar...
Boylece hic beceremedikleri hucre yapma isini birakip orjinal hucrelerle oynamaya basliyorlar.
Peki nasil oynayacaklar...
Radyasyona maruz kalan DNA'nin bozulma gosterdigini farkediyorlar.
Ve bozulan hucreler yapisal duzensizlik gosteriyor..
Tur bozulmalari basliyor...
Ama yine acimasiz darbelerin arkasi kesilmiyor malesef...
Cunki bir kac nesil sonra turun eski haline geldigini goruyorlar...
Sonra kafaciklari dank ediyor sesi taa ardahandan duyuluyor...
DNA'nin rastgele dizilmemis oldugunu elleriyle ispatlayip altin tepside sunuyorlar.

Evet...
Kisaca tanri tanimaz bilim hakkinda konustuk.
Ama malesef bilim bile bunlardan bikip usanmisken bazilari usanmiyor. Yorulmadan soruyor birde sorularina gerceklik katmak icin Kur'an-i Kerim'den alinti yapmaya kalkiyor.
Ustune ustluk birde diyorki:
Ben hepusunu okudum hesseyu biluyom siz cahalsiniz. Moderin bilim'i gecemezsiniz.
Haydi bir bakis atalim nazarimizla...
Ilginc bir sahis akli kararinca soyle bir soru sormus.
Elektrigi demis fise elini sokuncami gordun.
Peki sen atesi elini sokuncami anladinda bunu soruyorsun.
Soruya bak uykuya yat.
Yani birseyin varligindan emin olmak icin ellemek falanmi lazim?
Biri ben kadinim deyince dogrulugunu anlamak icin kadinimi elliyorsunuz sayin arkadasim?
Yada erkegim deyince uzuv kontrolu falanmi var.
Ben diyorumki bana bir damla sudaki bir hidrojeni yapacak birini bul yaninda inkar edecegim yaradani!
sifirdan yapacak!
protondan baslayacak
proton'u sifirdan yapacak notron yapacak napacak edecek bana o protonu / notronu Atom'u yapacak.

Gerci protonu elllemeden nasil yapar bilinmez hele hidrojeni nasil elleyecek oda ayri bir konu.
Bundan cok degil 100 yil falan once bulundu. ATOM.
Oysa bakalim Kitab'i Mukadded, Kitabi Ekber... Nediyor bize...

Eğer yeryüzündeki her bir ağaç kalem olsa, yedi denizle desteklenen bir deniz de eklense Allah'ın kelimeleri bitmez. Doğrusu Allah güçlüdür, hikmetlidir.
Bunu neresinden anlarsaniz anlayin hikmet fiskiriyor...
Bakin Kur'an-i Kerim'i incelerken o yillardaki insanlarin bilgi seviyesine gorede daha sonra gelecek nesillerin bilgi seviyesine gorede ne guzel anlatilmis.
O zamanin insani biliyorki denizlerdeki damlalar ve yer yuzundeki agaclar bile yetmez diyor onun yarattiklarini anlatmaya.
Cesitlerini saymaya.
Bilimsel bakalim.
Maddelerin cesidine dizilisine olusumuna bir bakinca bilim 2 uzeri 2 uzeri 1000 kusur sayida bir olasilik olusturuyor yani bu maddelerin rastgele olusmasi icin.
Bu yedidenizi birlestirip yedi denize eklesek bile yetmiyor...
Ne guzel anlatilmis...
Ama bilip bunu cok sonra ogreniyor... Cok yazik bir suru zaman kaybetti...

Ne göklerde, ne yerde zerre ağırlığınca bir şey O'ndan (Allah'tan) gizli kalmaz. Bundan daha küçüğü de, daha büyüğü de, istisnasız olarak hepsi muhakkak apaçık bir kitaptadır.
Bakin her zaman hitap etmiyormu...
Zerre'yi atom olarak dusunun... Kur'an-i Kerim demiyormu Atom'dan daha kucuk parcada var diye?
Bilim yine nal topluyor...
Ve birde agirligi var diyor...
Bilim sokta...
Birde ogreniyorki ne gorsun...
Harbidende agirlik var...
Bilim suskun How'lamaya mecali kalmamis...
Umitler Cern'e baglanmis...
Bir turlu calismadiki su makine birseyler ortaya koysun garipler.

Bir baska soru daha sormus bir baska kendini kaybetmis benlik...
Yaklasik olarak 1000 li yillara ait bir bilim varsayimini da beraberinde senlik olsun diye getirmis antik sey.

1)Bilimsel çalışma metoduna göre
a)gözlem yapılır
b)gözleme esas hipotez kururlur
c)hipoteze yönelik en az iki gruplu kontrollü deney yapılır,
d)deney sonuçlarının tamamı (+) olursa bilimsel değeri olan yasa elde edilir?


Bu artik bilimin temel degerlerinden biri malesef degilki bunun en buyuk kaniti teoremlerle olusan ve varligina kesin olarak inandiklari bir sey var.
Tanri tanimaz arkadaslar gozlerini kapatabilir...
Einstein ve Gorecelik kavrami...
Oda nesi...
Ne gozlenebilen, ne hipotez yapilabilen nede deney yapilabilen birsey.
Ama bugun kabul edilmis ve nispeten ispatlanmis.
Zamanin goreceli olduguna dair bir teori. Isik kirilmasi teorisini bile bastan asagi salliyor.
Gitte bir fizikciye aksini ispatlasana...
Desene gorecelik teorisi yalan diye...
Ahada delilim dersin tabi nerden bulacaksan.
Demekki neymis.
Bazen deneyemeyebiliyormussun.
Hadi Einstein'i karistirmayalim da deneysel olarak olculemeyen ve Bilimsel! olarak aciklamayan bazi gercekliklere...
Nedir efendim?
RUH!
Varligi kesin olarak ispatlanamadigi gibi yoklugu kesinlikle ispatlanamiyor.
Bir beden tibben olduruluyor bir sure geciyor. Tekrar canlandiriliyor.
Oda ne! Herif olmus!... Deney yoluna gitti bir gariban....
Kalk lan kalk... okeye gitcez falan deselerde tik yok cesetten...
Kalkmiyor... Hatta yanina kari kiz falan cagirsalarda kalkmiyor ceset yerinden.
Sonra birinin akli basina geliyorda diyor.
-Ulan olmus bu bee diyor.
Sonra bilim soruyor... Ve isyan ediyor...
Ey inanmadigim tanri, zaten DNA ve atomla basim dertteydi simdide Ruh cikti karsima bir kerede beni guldur desede yalvarislari cevapsiz kaliyor...
En sonunda Ruh'un bir cesit enerji olabilecegini dusunuyor bilim,
Cesitli denemeler yapsada hic birsekilde olen gelmiyor... Onlarin John Doe bizimde Telef dedigimiz kavrama donusuyor. Bosuna bosuna oluyorlar.
Ve aksini ispat edemeyip dogrulunu kanitlayamadiklari icinde Ruh yoktur diyorlar. Cunki var deseler takke dusecek kel gorunecek...
Ama degil sadece dinler tanrisiz akimlarda bile bir yasam enerjisinden bahsedildigini ve cesitli tarifleri oldugunu bilim adina gormezlikten gelmeyide asla ihmal etmeselerde.
Yinede buna kani olmayan bazi insanlar bir akim olusturuyor.
Experimental Spiritualizm ( Deneysel ruh bilimi ) ve bunun icine bir kac ek teoride katarak olayi genisletiyorlar. Konumuz bu degil.
Sonucta birseyi deneysel olarak olcemesekte bunun varligina ait kuvvetli delillerimiz varsa birileride aksini ispatlamadigi surece o mutlak dogrudur.
Bilimin kendisi bunu inkar edemiyor.

Bir soru daha hayal etmis ve soruvermis birden bire nasil olmussa...
Termodinamik biliminin birinci yasası enerjinin yoktan var olamayacağını vardan yok olamayacağını öngörüyor mu?
Buna cevap vermek icin ilkokulda bilye musabakasi yapacak caglarda lazim olmak gereksede kisa ve oz olarak soruyoruz.
Termo dinamik nedir?
Naaaalakasi var kardisim yahu bunun enerji olusumuyla?
Ha?
Thermo = Isi
Dynamic = Enerjisel guc yada enerji.
ThermoDynamic = isil enerji.
Yani maddelerin hareketlerinden dogan isil enerji.
Simdi bunu nasil bagladinda konuyla ilgilendirdin diye sorarlar adama.
Bir kere Bu bilim enerjinin nasil olustugu ile ilgilenmez sadece enerjinin isiya etkisini / hareketini/ enerji hizini vs inceler yani microdan macroya enerji-isi dengesini ve hareketin enerjiye etkisini incelesede her kosul ve ortamda tamamen gecerli olmayan bir teoridir. Dunya hala bu teoriyi tartisip icinden cikmaya calisirken vatandas cozmus kendisini izmir marsiyla Massachusetts universitesi ThermoDynamic bolum maresalligine bu buyuk bulusu ile birlikte gonderiyoruz.

bir soru daha sormus.
3)Shrödinger in pisi denklemi tabiatta hiç bir şeyin madde olmadığını enerji halinde olduğunu (dolayısı ile yaratılmamış olduğunu)ispat etmedi mi?
Heralde ispat ederken not aliyordunuz bu kadar kesin konusuyordunuz.
derlerse sasmamak lazim.
Shrodinger kim? Ne pisi'si? Kedimi bu vasakmi nedir ne degildir nerden biliyormus boyle birseyide maddeyi ortadan kaldirmis.
Quantum fizikcisi olan bir Avusturyali ve onun psikopat kedi fantazisi.
O kediye ne oldugunu bilen yok malesef.
Bir kediyi aliyor bu bilim adami, kediyi bir kutuya sokacak o kutunun icinde bir tabanca var ve foton mekanizmasina bagli yanis isik yansimasina tepkili bir tetikleme. Eger kediyi vurursa tabanca kedi olecek yok kedi o gun sansli gunundeyse ve 9. cani dolmadiysa olmeyecek mi acaba diyor.
Ve burda sunulma amaciyla uzaktan yakindan alakasi olmayan bir tez atiyor ortaya, Yani asil amac maddeyi inkar etmek degil daha baska.
Einstein'in Paralel evren teorisi uzerine bir calisma.
Yani diyorki adam o kedi cesitli paralel evrenlerde o durumda olmus yada olmemis olabilir bu ancak o evrendeki durumuna bagli olarak degisiyor.
Paralel evren olayi islam'da farkli birsekilde gecer.
Alemlerden bahsedilir ve bu alemlerin ic ice oldugundan soz edilir ama detay yoktur bu konumuzla da ilgili olmadigi icin daha fazla bilgiye gerek yok diyor bu sacma sapan ve alakasiz iddiayida curuk yumurtalarin yanina koyuyoruz.

Al bir soruyu vur otekine.
Tabiat sizin sandığınız gibi müthiş bir düzen içindemi,yoksa entropi denilen düzensiz enerji kaosunun içinde mi?Yoksa maddelerdeki maksimum düzensizlik eğilimi bütün deneylerde ortaya çıkmasına rağmen biz hala yalan mı diyelim?
bunu sanirim ruyasinda gormus :)
cunki ne bu deney yapildi nede sonucu ispatlandi.
Ama belki Tanri tanimazlarin Uyduruk Bilimler Akademisinde kanitlanmistir.

Bir hadiste duyduğum 'dünya bir cuma günü akşam vakti batacak, bu yüzden akşam ezanı hızlı okunup namazı da kısa kılınır' ibareleri doğru mu? Doğru ise dünya’nın bir tarafı cuma akşamı iken diğer tarafı cumartesi sabahı olmuyor mu?

Bir hadiste duymus kulaklarina inanamamis bizimle paylasmis sagolsun.
Bu Hadis'te dunyada her yer diyormu?
Yada Ey araplar, ey Turkler, ey misirlilar falan filan diye millet seciyormu yada yer belirtmeye ozen gosteriyormu?
Diyorki:
Butun cumalarinizi son cumaniz gibi dusunun...
Belki son cumaya denk gelebilirsiniz. Ayrica bu kadar seyi yaratmaya gucu yeten bir yaratici heryerde zamani ve gucu ayni yapamazmi? ayrica ne fark edecek o cumanin hangi zaman dilimine denk geldigi.
sanki heryerde ayni anda cuma aksami olacak diyormus gibi iddiali iddiali yazmis yorulmadan bikmadan usanip utanmadan.
Ayrica dunya battiktan sonra eger seni mutlu edecekse senin icin pazartesi olsun :)

İki milyon hadisi bildiği ve her hadisi ezberlemeden önce iki rekat namaz kıldığı söylenen Buhari olağanüstü bir yeteneğe sahip olsa bile en az 300 yıl bu işle mi uğraştı?
Toplamda 400000 civarinda hadis bilinmekte ve iddia edildigi gibi 2 milyon degil
bunlarin 300000'lik kismini ezberledigi soylenir ve bunlari tek tek dogrulugunu arastirip kani geldikten sonra ezberlemistir.
Sirf benim sahsen bildigim 3 kitap'a yakin ezbere bilen insanlar varki bunlari su gibi okuyabiliyor hemde ince kitaplar degil ayrica bir arastirma yapilirsa degil nasil zeka kapasitesi olan insanalrin oldugu ve ne kadar cok sey ezberledigi bulunabilir.
Ayrica sozu acilmisken hadis konusuna biraz aydinlik getirelim;
Hadislerin bir kismi peygamber efendimizin eylemlerinden, olaylara verdigi kararlardan ve bazi ozel durumlarda gerceklesen kararlarindan olusur.
Yani her hadis herkesi baglamaz bunlarin sunnet niteliginde olanlari, tavsiye niteliginde olanlari, ozel durumlar gerceklestiginde uygulanmasi gerekenleri vesaire vardir.
Hadisler konusunda atip tutmadan once hepsini okuyun sonra fetva kesip soru sorun.
Hadisler Allah'in izniyle peygamber efendimizin korumasindandir. Var olani inkar edende olmayani soyleyende kufre girer.

Dünyanın dönme hızının sürekli azaldığını, yılların sürelerinin kısaldığını ,her gün bir sürü galaksinin çarpışarak yok olduğunu ve sürekli yenilerinin oluştuğunu sürekli yaşanan düzensizliği ve tabiatın enerjisinin sabit kaldığını(dışarıdan enerji ithali olmuyor)biliyor musunuz?

Yine desteksiz ve sallama bir atis, Takvim yapragindan yolup yolup getirmis.
Tabiat diyor evren diyor galaksi diyor birde enerji diyor.
Ne dedigini kendide bilmiyor.

Nesli tükenen hayvanları, patlayarak yok olan yıldızları,sakat doğan çocukları,doğal felaketlerde zarar gören çaresizleri,açlıktan toplu ölümleri, dünyadaki ekonomik dengesizliği tanrısal adaletle mi yoksa mükemmel doğa düzeni ile mi açıklayalım.

Eminim her olen cocuk icin gozlerinden kanli yaslar akmistir. Bunu sormadan once buna sebep olanin insanlar oldugunu dusunmeyi akil edemedimi yoksa akli o sirada baska islerle mesgul oldugu icin firsatmi bulamadi?
Ayrica patlayan yildizlarla dogayi iliskilendirmektense kestaneleri iliskilendirse daha iyi olurdu. En azindan rezil olmazdi. Patlayan yildizlar yeni yildizlar olusturur bu bir. Yildiz patlamalari gorulesi guzellikte renk selaleleri olusturur bu iki. Bazen yildiz patlamalarinin sonucunda galaksiler olusabilir buda 3 ve kapak.

Değişik kişilerce ve zamanlarda toplandığı için konu ve anlam bütünlüğü olmayan içinde onlarca çelişki olan pirimitif bir kitabın uluslararası hukuk ,şirketler hukuku,insan klonlanması,tüp bebek,uzay ve atmosferin ortak kulaanımı,nükleer güç ve binlercesi gibi 21 yüzyıl kavramlarına ışık tutacağına inanayım mı?

Inansanda inanmasanda dunya inaniyor ve modern bilim Kuran-i Kerimden sandigindan cok fazla sey ogrendi.
Mesela 2 nehrin birbirine karismamasi, mesela su iki ayet.
Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman (olan Allah')tan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz O, herşeyi hakkıyla görendir
Ey insanlar (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için bir araya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz istenen de. Onlar Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah güç sahibidir azizdir. (Hac 73-74)
En guzel sozu Rabbim soyler, buyrun ondan bir cevap:
Şüphesiz Allah bir sivrisineği de ondan üstün olanı da (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkâr edenler ise "Allah bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah) Bununla birçoğunu saptırır birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara 26)
Daha fazla ornege gerek varmi ki?
Islam zina'yi yasakliyor?
Niye kimin anasi kim kimin babasi kim soylar karismasin diyor.
Zuhrevi hastaliklarin onune geciyor.
Bak AIDS ne kadar yaygin...

Diger zirvaliklari gecip son sorusunu cevaplayalim:

Kanıtlanması gereken şey tanrının yokluğu değil varlığıdır.Zira varlık kanıtlanamadığı zaman yokluk kanıtlanmış demektir.Ama tersi doğru değildir.
Bastan olayi kapatmis, Yani seyin varligini kanitlayamazsan otomatik yok oluyor ama varligini kanitlayamazsan yok iddiasina birsey olmuyor.
Bu mantikla,
Ruhsal halini cok iyi saklayan bir insanin o anki ruh halini kanitlayamamak o adamin ruh halinin olmadiginimi ispat edecek?
Su anda teorilerve kuramlarla olusuturulan Pluton'un atmosferi Nitrojen ve karbondioksitten oldugunu dusunuyorlardi. Hani deneyler falan varya hani bilim varya.
Sonra bir baktilarki metan gazida var.
Yillar sonra cikti bu bilgiler ortaya. Ve hala tam olarak netlesmedi bu en uzak gezegen.
Ne gidip goren var nede orda akrabasi oturan. ama biliniyor?
Neye dayanarak. Sisteme dayanarak. Neye dayanarak? Dengeye, verilere, bilgiye dayanarak,
Bu bilgiler nerden geldi.
Arastirmalardan.
Ne arastirildi?
Bulgular, etkiler, degerler vs.
Yani elde tutmasan, gormesen, duymasan, hissetmesende bazi seyler bulunabiliyor.
Yeterki nerye bakacagini bileceksin.
Bu kafayla devam etseydi insan oglu hic bir halti cozemediki bugun bilim'in kabul ettigi gercek sudur!
Tanri vardir.
En azindan biz aksini ispat edene kadar inkar edemiyoruz.
Yani sizin iddianizdaki gibi. Tanri yoktur diyorlar, ispat edemiyorlar. O zaman ispat edilemedigi icin gecersiz ve bu yonde isaret yok. O yuzden siz bu soruya cevap verdiniz.
Cunki Allah'in varligininin kanitlarini saymaya ne zaman nede gelmis gecmis butun canlilarin omrunun toplami yeter.
Dusunun bir karincanin agirliginin 50 kati yuk kaldirirken Fil 2 katini bile kaldiramaz.
1 karinca 1 mm 1 gram bir fil 5 metre 5 ton
1 metre 1000 mm birim oranda 1 kilo dusuyor 1 mm'e binen yuk orani.
1 karinca 1 mm 1 gram dusuyor bu kadar narin bir yapi 40 gram tasiyabiliyor ama 5 tonluk fil 200 ton tasiyamiyor.
Buna rast gele olusum denirmi?

Baska birinin sorularina gelelim,

Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
Zaman olcusu ne ile olculdugune ve mekana bagli olarak degisir. Hem bilime sarilip hem bunu bilmeden soru sormak... Ne kadar ayip bir daha olmasin.

27. (Ey inkarcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.
28. Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
29. O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.
30. Ardından yeri düzenleyip döşedi.
Bakara suresi 29 ayet.

29. O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Diyorki onu Allah kurmustur: Big bang olarakta bilinen sifirdan olusturma.
Onu yukseltmis ve ona duzen ve ahenk vermistir.
Bunlar ayet aynen ispatlandi.
Yani Evren olusumundan sonra kesinlikle bir duzenle olusturulmustu:
Sadece bir kac ornek veriyorum.... Devamini kendiniz arayin.
  • Evreni meydana getiren patlama biraz daha şiddetli olsaydı, evrendeki tüm madde dağılırdı; eğer patlama biraz daha yavaş olsaydı, bütün madde hemen kapanırdı. Her iki durumda da ne galaksiler, ne yıldızlar, ne dünyamız, ne de canlılar oluşurdu. Patlamanın galaksileri, yıldızları, Dünya’mızı ve canlıları oluşturacak şekilde olmasının olasılığı, havaya atılan bir kurşun kalemin sivri ucu üstünde durması kadar bile değildir.
  • Big Bang’in başlangıcının çok yüksek sıcaklıkta olması sayesinde atom-altı dünyadaki oluşumlar gerçekleşmiştir. Böylece de galaksilerden canlılara kadar olan süreç mümkün olmuştur.
  • Evrenin başlangıçtaki homojen yapısı da galaksilerin oluşmasının bir şartıdır. Başlangıç homojenliğindeki ufak bir azalma galaksilerin oluşmasına izin vermeyecek ve tüm maddenin karadeliklere dönüşmesi sonucunu doğuracaktı. O zaman da biz var olamayacaktık.
  • Evrende entropi sürekli artmaktadır. Bu ise evrendeki başlangıç anında çok düşük entropili bir başlangıcın olması gerektiği anlamını taşır. Bu olasılığın gerçekleşmesi imkansızdır.

29. O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.
Evren normalde karanliktir aslinda isigin olmadigi her yer karanliktir. Gunesler ve yildizlar o karanligi aydinlatir.
Bu bilgilere o zamanlar o mekanda ulasmak IMKANSIZ oldugu halde Kuran da bulunuyor.

30. Ardından yeri düzenleyip döşedi.
Once dunyanin yeryuzu vardi atmosfer daha sonra olustu bunuda bilim bin kusur sene sonra ogrendi oysa Kuran'a bakmalari yeterdi.

2. İnsanı bir kan pıhtısından yarattı!

30. İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?

Nur suresi 45 ayet
45. Allah bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Furkan suresi 54 ayet
54. O, sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydana getirendir. Rabbin her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Hicr suresi 26 ayet
26. Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.

67. İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?
Dunya'da canlilar hemen olmadan once su vardi.
Bugun modern bilim hayvanlarin sudan geldiklerine inaniyor hatta buna dair cok guclu kanitlari var. Buyrun kendi biliminizi inkar edin.! ama bunu Kur'an Daha once soylemis.
Insanin kimyasinda toprakta bulunan bilesenler vardir buyuzden cok hizli bir sekilde topraga kavusabilir.
Insan vucudunun 3/4'e yakin orani sudur.
En onemli ihtiyacimiz Kan dir. Organlar olusmadan kan olusur. Ve surekli kan yenilenir vucutta.
Insanlar birbirleriyle ciftleserek cogalirlar. Yani yumurtlamak, cicek acmak vs durumu yoktur.

Simdi bu ayetleri hem degistir hemde kafana gore yorumla sonrada sor birde ustelik sirk kos. En kotusu bu ve en kotu sonda bu.
Her ayette insan'in olusturuldugu bilesenlerden bahsedilmis hepsinde bir ornek verilmis. Simdi burda tezatlik nerde?
Neyazsaydi hosunuza giderdi?
Biz insani hem kandan hem sudan hem topraktan olusturduk'u ayni aynda yazsalar tatmin olacakmiydiniz?
Hayir o zamanda baska birsey bulurdunuz. Her zamanki yaptiginiz.
en azinda sunu yumurtlamasaydiniz...
Mesela Fatiha suresi ......
Alemlerin Rabbi Olan Allah'u Teala'ya hamd olsun. Diye basliyor, bu kadar cuhelalik ancak musrikte olur. Sagir duymaz uydurur atasozu vucuda geliyor.

Hud Suresi 1)
Elif, lâm, râ. (Bu), âyetleri muhkem kılınmış (sağlamlaştırılmış), sonra Hakîm (hüküm sahibi, hikmet sahibi) ve Habîr (herşeyden haberdar) Olan'ın katından fasıl, fasıl açıklanmış bir Kitap'tır.
Hud Suresi 2)
Allah'tan başkasına kul olmamanız içindir. Muhakkak ki ben, O'ndan (O'nun tarafından) sizin için bir uyarıcı ve müjdeciyim.

Nasilda carpitiyor modern ateist bilim insani, nasil saptiriyor gercekleri nasil sakliyor dogruyu. Sonrada tertemiz ak kasik gibi soruyor birde...

şimdi soruyorum bu ayet Allaha ait olabilir mi?
Bu düpedüz Muhammedin söylediği bir sözdür.
Allah'u Tealanin insanlara kendini bu sekilde tanitmasini cebrail'den bu sekilde istedigini hem ozellikle belirtmis O'ndan (O'nun tarafından) hemde uyarici ve mujdecisi oldugunu soyletmistir.
Ve israrla carpitmis birde soruyor. Iste islama saldiranlar bu kadar cahil bu kadar bilgisiz bu kadar kendinden habersiz bedbahtlar.
Birde anlamini kendisi cozememis cahilce yorumlayip akli sira kendisini hakli cikaracak...

Öyleyse Allah'a firar edin (kaçın ve sığının). Muhakkak ki ben, sizin için O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.
Ve Allah ile beraber başka ilâhlar kılmayın. Muhakkak ki ben, sizin için O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.

Oysa 52. ayeti okusa anlayacak bunlarin neden soylendigini ama isine gelmedigi icin orayi almamis.... okumustur kesin okumazmi. Fellik fellik arastirip akli sira tezat bulacak.

Zariyat 52- İşte böyle, onlardan öncekiler de, (kendilerine) gelen resûle “sihirbazdır veya mecnundur”dan başka bir şey demediler.

Daha cok ararsiniz. Bunu binlerce yildir butun kufur ehli yapti hala yapiyor basaramadi basaramiyor ve asla basaramayacak. Cunki Kuran-i Kerim kusursuzdur. Anlayan herkes icin bir cevap vardir. Anlamayanada anlamak istemeyenede Cehennem yeter.

Evet yaziyi bitirirken bu kadar destani niye yazdim. Cunki bu tip kisileri yalanci cikarmayi cok seviyorum gecmiste de olsa bugunde olsa karsima cikarsa yalanini ortaya cikaririm. Burda karsimda olsun olmasin farketmez cunki bu yaziyi bunlarin yazdiklarini kaale alabilecek genc beyinler icin bir not olsun diye yazdim. Bir konuyu hortlatmak icin degil bunlarin devaminin gelecegine inandigim icin simdiden hazirlanmis bir cevap olsun istedim. Gerekirse fazla cevabida vermesini bilirim.

Aldanmayin...

Bunlar olum dosseklerine gelene kadar inatlarindan vazgecmez, ne zamanki seytan bunlarin yuzune gulup dalga geciyor o zaman pisman olup bir sans daha isteyenlerdendir.
Bakinki Firavun nasil Nil nehrinde secde ederken bulundu, Nasilki bunu Kurán bize soyledi ve arastirilinca gercekligi ortaya cikti.
Bu anlayana firsattir. Bunlarin devamini bekelemek nankorluktur. Inancin en guzeli gormeden inanmaktir. Tecellileriyle yetinebilmek buyuk gunu beklemektir.
Siz siz olun dininizi asla kaybetmeyin, onu kaybederseniz omrunuz bosa gitmis demektir.

Saygilarimla.
 

sivaspor

Profesör
Katılım
23 Eylül 2008
Mesajlar
2,454
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
Cumlemizden razi olsun,
Mevlut Kandiliniz Kutlu olsun.:clover:
 

qKTe

Profesör
Katılım
18 Şubat 2009
Mesajlar
2,243
Reaksiyon puanı
32
Puanları
0
Teşekkürler
 

berckai

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2008
Mesajlar
2,394
Reaksiyon puanı
9
Puanları
0
fazla uzun olduğu için kimse okuamz sanırım bunu

ayrıca inanan inanır inanmayan inanmaz dinde zorlama yoktur
 

maxtreme

Asistan
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
190
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Teşekkürler kardeşlerim.Çok güzel yazılar...
 

yemliha

Asistan
Katılım
4 Mart 2009
Mesajlar
133
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bu değerli çalışman için çok teşekkür ederim ayrıca detaylı oluşu meseleleri daha iyi kavramamıza neden oluyor
yanlız bu anlattıklarını anlamak için kalb gözünün açık olması gerekiyor birde bakmak değil görmek gerekiyor
ayetikerimede açık olarak belirtilmiş o zaman gözleri kör kulaklarınada ağırlık bağlanmış[kurşun dökülmüş]bir güruh var şairin dediği gibi ol mahiler vardır denizin içinde su arar
yani anlamak idrak etmek nasib işi bunun içinde alim olmak gerekmiyor Allah[cc]a ve resulüne tam teslimiyet yeterli
özellikle alıntı yaptığın kaynak ehli sünnet vel cemaat yayın yapan kirlenmemiş nadide sitelerden buda senin titiz bir müslüman olduğunu gösteriyor
 

sivaspor

Profesör
Katılım
23 Eylül 2008
Mesajlar
2,454
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
fazla uzun olduğu için kimse okuamz sanırım bunu

ayrıca inanan inanır inanmayan inanmaz dinde zorlama yoktur

Keske o kadar basit olsa,
Is zaten inanmayanin islami sectirilmesi degil Muslumanlarin zihinlerinin boyle sacma sapan iddialarla karistirilmaya calisilmasi.
Her iddiasinin aslinda ne kadar bos oldugunu bu konularda yeterince bilgisi olmayan insanlar icin yazdim yani akli karisabilecek kisiler icin.
Fazla uzun cunki iddialar cok, Fazla uzun degil cunki bu anlatmakla bitmez.
Bakin,
Sirk cok tehlikelidir ayni sekilde inkarda munkirlige goturur ki bu sekilde hayatini sonlandiran biri icin hesap gunu cok zor olacak heleki hayatini inanmamaya adamis ve inananlari yolundan saptirmaya calismis olanlar icin merhamet ve rahmet istemek hic kolay olmaz.
4 dortluk bir musluman herkes olamaz, herkesin hepimizin hayatinda gunahlar var ama bunun anlami butun gunahlarimizin cezasini cekecegimiz demek degil.
Bu gunahlari affettirmek icin karsiliginda sevap islenirse bunlardan kurtulmak mumkun.
Bunu niye soyledim, cunki Muslumanlari boyle korkutuyorlar. sizin dininizde hersey gunah zaten cehenneme gideceksiniz ne diye inaniyorsunuz falan filan...
Oysa Kuran-i Kerim ve Peygamberimiz her zaman tovbe daveti yapmistir. Gunahlarin affolunabilecegini mujdelemistir. Hatta bunun sefaat ilede mumkun oldugunu soylemislerdir. Yani bazen hayatimizda yapacagimiz kucuk bir iyilik Allah rizasi kazanir ve bir cok gunahdan bizi kurtarabilir. Tabi gunah isleyip isleyip sonra ufak iyilikler ve sevaplarla bunu keyfi kullanmak sanirim o bir cok gunahin katkat artmasina vesilede olabilir.
En guzel olani hata yaptiginda o hata ne olursa olsun tovbe edip bir daha yapmamaktir. Ama bazilari bu hatalari biriktikce geri donusun olmadigini dusunup tamamen sirk'e sariliyor, inkar'a kosuyor. Bu cok kotu sonuclari olan bir hareket.
Allah ne kadar inkar edilirse edilsin en fazla 120-140 yil yasayan her insanin sonunda donecegi O'dur isterse 10000 yil olsun farketmez.
Ilk yazida bundanda bahsettimki ona inanmak icin aramak gerekmez. Neden yaratilmis olalim. bize niye ihtiyac olsun, sonumuz ne olacak gibi sonu hezeyan olan sorulari birakip sadece inanmak ve inancin geregini yapmak yeterli. Imanin gerekleri yapilmasada inkar etmek birseyi degistirmez.
Zamani olanlara ilk yaziyi tamamen okumalarini oneririm, o kadar yorucu degil goreceksiniz.
Saygilar.
 
Katılım
25 Kasım 2023
Mesajlar
75
Reaksiyon puanı
13
Puanları
8
Tesaduf eseri bugun forumlarda tanri tanimazlik ve uzerine verilen cevaplari gordum. Bu tip kisilerin hic bir zaman eksilmeyecegini bilsemde belki bu dusuncede olan biri tesadufende okurda aklinda bir kac soru isareti birakabilirim.
Oncelikle bu bir islami yazi degildir sadece inandigim din islam oldugu icin kaynak olarak ilk once islami kaynaklari kullanacagim tabi yaninda diger kaynaklardanda alinti ve deliller olacak.
Hayli uzun olacagini dusundugum bir yazi olacagi icin umarim okurken bikmazsiniz.
Saygilar.
Ilk once insandan baslayalim ve bir parcayi kucultelim.
Insan nelerden olusur buyuk parcadan kucuk parcaya dogru bir inceleme yapalim.
Bastan baslarsak,
5 temel parcamiz: Bas, Govde, kollar ve bacaklar, ayaklar ve eller olarak gruplanir.
Kucultelim, Bir elimizde kemikler, kas, damarlar, sinirler, yag, dokular ve deri bulunur.
Kucultelim, Hucreler bulunur...
Kucultelim...Mitokondir bulunur...Madde bulunur...
Kucultelim...Elementler bulunur...
Kucultelim...Atomlar bulunur...
Kucultelim...Notron ve protonlar bulunur...
Ve bilimsel arastirmalarda daha kucuk bilesenler bulundu.
Ama birde tez ortaya attilar... Rastgele olusum diye... Nasil oldu acaba...
Kurgularsak....
Bu hicligin ortasindaki bir proton...
Diger protonlara sesleniyor...
Gelin arkadaslar ayri dusmeyelim birleselim adam olalim bir halta yarayalim...
Atom olusuyor...
Atomlar birbirlerine sesleniyorlar...
Bir atom'un nesi var 2 atom'un sesi var gelin birlik olalim diyor...
Element olusuyor...
Elementler yanlizliktan bikiyor ve birlesmeye basliyor...
Madde olusuyor...
Sonra Maddelerde birlesmeye karar veriyor...
Akillarina hucre olusturmak geliyor ve hepsi degisik sekillerde kendi basina islevselligi olan turlu turlu hucreye donusuyor.
Sonra bu turlu turlu hucreler birlik olmak istiyor...
Dokuyu olusturuyor...
Bir kismi diyorki ben doku olamayacam canim kemik olmak istedi...
Bir kismi kas, diger kismi al yuvar ak yuvar derken bizim el olusuyor.
Sans diye buna denmezmi...
Nerden nereye...
Dun bir protondu... Bugun oldu el... Yarin ne olur kim bilir?
Iste yuzyillardir belkide bin yillardir Ateist bilim bu senaryoyu kabul edilebilir hale getirmeye calisiyor.
Yes but how?
Diye soruyorlar...
Gorulmeyen isitilmeyen duyulmayan hissedilmeyen bir yaradana inanmaktansa how how how diyorlar...
Ama bu how lamalar hep caresiz kaliyor sonucta howladiklariyla kaliyorlar.
Peki neden?
Cunki en tabi laboratuar ortami olan dunyada bile bir hucrenin proton ve atomlardan rastgele olusmasi evrende tahmin edilen yildiz sayisinin kat kat kat kat uzerinde...
Bunu dunyanin disina tasirsak neden How ladiklarini daha iyi anlariz.
Caresizlik cozumsuzluge cozumsuzluk ise haliyle inkar ve isyana goturuyor.
Ve pes ettiklerinde soruyorlar.
Peki o nerede?
Sahiden o nerede?
Kac kisi bunu biliyor? Yada Neden ogrenmek istiyor?
Bunu bilmek ne gibi bir fayda saglayabilir.
Guvendemi hissederiz. Inancimizmi guclenir.
Kac seyin nerde ve nasil oldugunu bildigimizde guvencimiz artti ve guclendi daha guclu inanir olduk.
Ornegin bilim kara deliklerden bahsediyor evrende var olan.
Kim gitmis gormus?
Kim o delikten gecmis...
Hadi varligini bilelim...
Elimize ne gecti? Daha mi delice inaniyoruz kara deliklere... Tabumu oldu?
Uuzun menzilli isik kiran teleskoplarin yansimalariyla elde edilip fizik kurallarina gore yorumlanan farazi isik bogulma noktalari.
Teoride o delige girenin hayati kayiyor hatta yok oluyor.
Iyide kim o delikte neyini kaybetti de biliyor?
Buna nasil inaniyorsunuz?
Hangi dostunuz o delige girdide bir daha haber alamadiniz?
Yada neyin orda kaybolduguna dair gercekten somut bilgileriniz var?
Bir bu degilki...
Isik hizi...
saniyede 340 bin kusur km hiz...
Net olarak degil yaklasimli bir deger tahmin ediliyor ve en ust limit sayilir.
Peki ne icin?
Madde icin...
Peki isik ne o zaman...
Foton yumagi...
Foton olmasi evrende bir alan kaplamadigi anlamina gelmiyor. Evrende yer kaplayan hersey madde degilmiydi?
Isik neki o zaman...
Hem isik hizini kac defa zorladinizki son limit oldugunu biliyorsunuz?
Yada en son limit isik limitidir diyorsunuz...
Aslinda diyordular...
Cunki yanildilar...
Isiktan daha hizli bir sey var.
Cok cok daha hizli birsey...
EMR : Electro Magnetic Radiation : Elektro manyetik radyasyonal isik dagilimi.
Yakin zamana kadar isikin daha hizli oldugu dusunuluyordu ama ERM daha hizli oldugu ortaya koyuldu.
Bu neyi degistirdi peki...
Ateistler okumasin kalpleri gercekten cok kirilacak.
EVRENIN BIR SONU OLDUGUNU ispatladi.
Evet...
Evrenin birde disi vardi.
Ama nereydi...
Simdi buyuk yilmaz tanrisiz bilim adamlari bu konu da How lamaya basladilar.
O kadar how ladilarki sonunda is Cern'e kadar gitti.
Bu buyuk deney neyi ispatlayacakti biliyormusunuz?
Tanrinin olmadigini ve sadece evren oldugunu.
Yani evrenlerin disinda baska evrenler falan oldugunu...
Evrenlerin surekli genisledigini baska evrenlerle birlestigini bazende kara delik amcalar tarafindan tutuklanip idam edildiklerini ispatlayacakti.
Yani basit bir big bang deneyi sonrasindaki olusumlar falan fistik...
Atetistlerin dertlerine derman olup yaralarini iyilestirecek olan bu krem malesef teknik sorunlar yuzunden hala uretilemedi.
Gelelim Evren'e...
Islam isigindaki evren'e...
Yani bildigimiz icinde ikamet ettigimiz olup gittigimiz falan...
Nasil varoldu, Bu galaksiler nedir ne degildir.
Bilim adamlari bu konudada baya How ladiktan sonra.
Big-Bang = Buyuk patlama olayinda cikmaza dustuler ve How'lamalari sessizce kesildi.
Sonucta Cern onlarinda yaralarina derman olacak olsada. Simdilik fazla How lamiyorlar.
Islamda bil hassa Kur-an'i Kerim'de ozellikle belirtililiyor:

Geldigi donemin insanlarinin teknolojik bilgisi ile nasil anlatilabilirse o kadar guzel ve narin anlatildigi gibi icinde hikmet selalesi olan bir ayet ama yinede bazilar How'luyor.
Diyorki...
Gok ile yer bitisikken diyor.
O zamanin insani anliyorki dunya yoktu.
Modern bilim anliyorki evren yoktu.
Biz onlari ayirdik diyor...
O zamanin insani anliyorki, insanlar hayvanlar dunya falan ayrildi.
Modern bilim anliyorki...
Gezegenler ve yildizlar kisaca evrenin bilesenleri birbirinden ayrildi. Evren genisledi ve olusturuldu.
Her canli seyi sudan yarattik diyor.
O zamanin insani anliyorki su heryerde ve cok onemli.
Modern bilim anliyorki...
Herseyin ozunde su var...
Dunyada canli olup su bileseni olmayan veya suyun hayat vermedigi birsey olmadigini hatta dunyanin bile 2/3 den fazlasinin su oldugunu goruyor.
Sonra basini yukari kaldiriyor...
Evrene bakiyor... Ne gorsun... Evrendede su var...
Hemde her gezegende ve cesit cesit hallerde...
Kristal hali bile var....
Demekki su tas gibide olabiliyor...
Sonra suyu inceliyor bilim...
Neden bu kadar onemli oldugunu merak ederken...
Hidrojeni goruyor...
Aha diyor simdiyi ayvayi yedik...
Obur bilim adami soruyor...
Hayirdir ahbap noldu cehennemimi gordun...
Daha kotusu oldu diyor Tanri gercek...
Cunki sudaki hidrojen bilmeceyi cozuyor.
Yanina oksijen ve karbonda eklenince, How'lamalara buyuk darbeler ard arda acimasicza, vicdansizca, kanamali birsekilde iniyor.
Gunesin sirri cozuluyor... Helyum kesfediliyor... Tanrisiz bilim caresiz...
Gozunu tekrar hucreye dikiyor...
Kendi hucresini yapma pesinde...
How'lamalar basliyor...
But how... But how... But how... How... How... How... How... How...
DNA ogreniliyor...
Aha diyorlar bulduk simdi rahat rahat inkar ederiz Tanriyi... Darwin amcada yerinde rahat uyur...
Oda ne...
DNA dedikleri meger bisiklet zinciri gibi degilmis...
Resmen bilgi bankasi... Hatta daha fazlasi... Icinden nasil cikacaksan cik...
Hemde herkeste farkli farkli...
Yahu diyor daha hucreyi bulamadik nasil olustugunu karsimiza birde DNA cikti.
Nedir bu zincir ya nerden musallat ettik diyor basimiza.
Oyle birseyki birde Kardesi var adida RNA...
Nedir bu proteinler kardesim niye dizilmisler niye herkeste farkli farkli.
Biz saniyorduk ki hucrelerde bitiyor is...
Iki hucreyi yanyana koydunmu alsana organ sonrada insan...
DNA bizi bozar...
Boylece hic beceremedikleri hucre yapma isini birakip orjinal hucrelerle oynamaya basliyorlar.
Peki nasil oynayacaklar...
Radyasyona maruz kalan DNA'nin bozulma gosterdigini farkediyorlar.
Ve bozulan hucreler yapisal duzensizlik gosteriyor..
Tur bozulmalari basliyor...
Ama yine acimasiz darbelerin arkasi kesilmiyor malesef...
Cunki bir kac nesil sonra turun eski haline geldigini goruyorlar...
Sonra kafaciklari dank ediyor sesi taa ardahandan duyuluyor...
DNA'nin rastgele dizilmemis oldugunu elleriyle ispatlayip altin tepside sunuyorlar.

Evet...
Kisaca tanri tanimaz bilim hakkinda konustuk.
Ama malesef bilim bile bunlardan bikip usanmisken bazilari usanmiyor. Yorulmadan soruyor birde sorularina gerceklik katmak icin Kur'an-i Kerim'den alinti yapmaya kalkiyor.
Ustune ustluk birde diyorki:
Ben hepusunu okudum hesseyu biluyom siz cahalsiniz. Moderin bilim'i gecemezsiniz.
Haydi bir bakis atalim nazarimizla...
Ilginc bir sahis akli kararinca soyle bir soru sormus.
Elektrigi demis fise elini sokuncami gordun.
Peki sen atesi elini sokuncami anladinda bunu soruyorsun.
Soruya bak uykuya yat.
Yani birseyin varligindan emin olmak icin ellemek falanmi lazim?
Biri ben kadinim deyince dogrulugunu anlamak icin kadinimi elliyorsunuz sayin arkadasim?
Yada erkegim deyince uzuv kontrolu falanmi var.
Ben diyorumki bana bir damla sudaki bir hidrojeni yapacak birini bul yaninda inkar edecegim yaradani!
sifirdan yapacak!
protondan baslayacak
proton'u sifirdan yapacak notron yapacak napacak edecek bana o protonu / notronu Atom'u yapacak.

Gerci protonu elllemeden nasil yapar bilinmez hele hidrojeni nasil elleyecek oda ayri bir konu.
Bundan cok degil 100 yil falan once bulundu. ATOM.
Oysa bakalim Kitab'i Mukadded, Kitabi Ekber... Nediyor bize...

Eğer yeryüzündeki her bir ağaç kalem olsa, yedi denizle desteklenen bir deniz de eklense Allah'ın kelimeleri bitmez. Doğrusu Allah güçlüdür, hikmetlidir.
Bunu neresinden anlarsaniz anlayin hikmet fiskiriyor...
Bakin Kur'an-i Kerim'i incelerken o yillardaki insanlarin bilgi seviyesine gorede daha sonra gelecek nesillerin bilgi seviyesine gorede ne guzel anlatilmis.
O zamanin insani biliyorki denizlerdeki damlalar ve yer yuzundeki agaclar bile yetmez diyor onun yarattiklarini anlatmaya.
Cesitlerini saymaya.
Bilimsel bakalim.
Maddelerin cesidine dizilisine olusumuna bir bakinca bilim 2 uzeri 2 uzeri 1000 kusur sayida bir olasilik olusturuyor yani bu maddelerin rastgele olusmasi icin.
Bu yedidenizi birlestirip yedi denize eklesek bile yetmiyor...
Ne guzel anlatilmis...
Ama bilip bunu cok sonra ogreniyor... Cok yazik bir suru zaman kaybetti...

Ne göklerde, ne yerde zerre ağırlığınca bir şey O'ndan (Allah'tan) gizli kalmaz. Bundan daha küçüğü de, daha büyüğü de, istisnasız olarak hepsi muhakkak apaçık bir kitaptadır.
Bakin her zaman hitap etmiyormu...
Zerre'yi atom olarak dusunun... Kur'an-i Kerim demiyormu Atom'dan daha kucuk parcada var diye?
Bilim yine nal topluyor...
Ve birde agirligi var diyor...
Bilim sokta...
Birde ogreniyorki ne gorsun...
Harbidende agirlik var...
Bilim suskun How'lamaya mecali kalmamis...
Umitler Cern'e baglanmis...
Bir turlu calismadiki su makine birseyler ortaya koysun garipler.

Bir baska soru daha sormus bir baska kendini kaybetmis benlik...
Yaklasik olarak 1000 li yillara ait bir bilim varsayimini da beraberinde senlik olsun diye getirmis antik sey.

1)Bilimsel çalışma metoduna göre
a)gözlem yapılır
b)gözleme esas hipotez kururlur
c)hipoteze yönelik en az iki gruplu kontrollü deney yapılır,
d)deney sonuçlarının tamamı (+) olursa bilimsel değeri olan yasa elde edilir?


Bu artik bilimin temel degerlerinden biri malesef degilki bunun en buyuk kaniti teoremlerle olusan ve varligina kesin olarak inandiklari bir sey var.
Tanri tanimaz arkadaslar gozlerini kapatabilir...
Einstein ve Gorecelik kavrami...
Oda nesi...
Ne gozlenebilen, ne hipotez yapilabilen nede deney yapilabilen birsey.
Ama bugun kabul edilmis ve nispeten ispatlanmis.
Zamanin goreceli olduguna dair bir teori. Isik kirilmasi teorisini bile bastan asagi salliyor.
Gitte bir fizikciye aksini ispatlasana...
Desene gorecelik teorisi yalan diye...
Ahada delilim dersin tabi nerden bulacaksan.
Demekki neymis.
Bazen deneyemeyebiliyormussun.
Hadi Einstein'i karistirmayalim da deneysel olarak olculemeyen ve Bilimsel! olarak aciklamayan bazi gercekliklere...
Nedir efendim?
RUH!
Varligi kesin olarak ispatlanamadigi gibi yoklugu kesinlikle ispatlanamiyor.
Bir beden tibben olduruluyor bir sure geciyor. Tekrar canlandiriliyor.
Oda ne! Herif olmus!... Deney yoluna gitti bir gariban....
Kalk lan kalk... okeye gitcez falan deselerde tik yok cesetten...
Kalkmiyor... Hatta yanina kari kiz falan cagirsalarda kalkmiyor ceset yerinden.
Sonra birinin akli basina geliyorda diyor.
-Ulan olmus bu bee diyor.
Sonra bilim soruyor... Ve isyan ediyor...
Ey inanmadigim tanri, zaten DNA ve atomla basim dertteydi simdide Ruh cikti karsima bir kerede beni guldur desede yalvarislari cevapsiz kaliyor...
En sonunda Ruh'un bir cesit enerji olabilecegini dusunuyor bilim,
Cesitli denemeler yapsada hic birsekilde olen gelmiyor... Onlarin John Doe bizimde Telef dedigimiz kavrama donusuyor. Bosuna bosuna oluyorlar.
Ve aksini ispat edemeyip dogrulunu kanitlayamadiklari icinde Ruh yoktur diyorlar. Cunki var deseler takke dusecek kel gorunecek...
Ama degil sadece dinler tanrisiz akimlarda bile bir yasam enerjisinden bahsedildigini ve cesitli tarifleri oldugunu bilim adina gormezlikten gelmeyide asla ihmal etmeselerde.
Yinede buna kani olmayan bazi insanlar bir akim olusturuyor.
Experimental Spiritualizm ( Deneysel ruh bilimi ) ve bunun icine bir kac ek teoride katarak olayi genisletiyorlar. Konumuz bu degil.
Sonucta birseyi deneysel olarak olcemesekte bunun varligina ait kuvvetli delillerimiz varsa birileride aksini ispatlamadigi surece o mutlak dogrudur.
Bilimin kendisi bunu inkar edemiyor.

Bir soru daha hayal etmis ve soruvermis birden bire nasil olmussa...
Termodinamik biliminin birinci yasası enerjinin yoktan var olamayacağını vardan yok olamayacağını öngörüyor mu?
Buna cevap vermek icin ilkokulda bilye musabakasi yapacak caglarda lazim olmak gereksede kisa ve oz olarak soruyoruz.
Termo dinamik nedir?
Naaaalakasi var kardisim yahu bunun enerji olusumuyla?
Ha?
Thermo = Isi
Dynamic = Enerjisel guc yada enerji.
ThermoDynamic = isil enerji.
Yani maddelerin hareketlerinden dogan isil enerji.
Simdi bunu nasil bagladinda konuyla ilgilendirdin diye sorarlar adama.
Bir kere Bu bilim enerjinin nasil olustugu ile ilgilenmez sadece enerjinin isiya etkisini / hareketini/ enerji hizini vs inceler yani microdan macroya enerji-isi dengesini ve hareketin enerjiye etkisini incelesede her kosul ve ortamda tamamen gecerli olmayan bir teoridir. Dunya hala bu teoriyi tartisip icinden cikmaya calisirken vatandas cozmus kendisini izmir marsiyla Massachusetts universitesi ThermoDynamic bolum maresalligine bu buyuk bulusu ile birlikte gonderiyoruz.

bir soru daha sormus.
3)Shrödinger in pisi denklemi tabiatta hiç bir şeyin madde olmadığını enerji halinde olduğunu (dolayısı ile yaratılmamış olduğunu)ispat etmedi mi?
Heralde ispat ederken not aliyordunuz bu kadar kesin konusuyordunuz.
derlerse sasmamak lazim.
Shrodinger kim? Ne pisi'si? Kedimi bu vasakmi nedir ne degildir nerden biliyormus boyle birseyide maddeyi ortadan kaldirmis.
Quantum fizikcisi olan bir Avusturyali ve onun psikopat kedi fantazisi.
O kediye ne oldugunu bilen yok malesef.
Bir kediyi aliyor bu bilim adami, kediyi bir kutuya sokacak o kutunun icinde bir tabanca var ve foton mekanizmasina bagli yanis isik yansimasina tepkili bir tetikleme. Eger kediyi vurursa tabanca kedi olecek yok kedi o gun sansli gunundeyse ve 9. cani dolmadiysa olmeyecek mi acaba diyor.
Ve burda sunulma amaciyla uzaktan yakindan alakasi olmayan bir tez atiyor ortaya, Yani asil amac maddeyi inkar etmek degil daha baska.
Einstein'in Paralel evren teorisi uzerine bir calisma.
Yani diyorki adam o kedi cesitli paralel evrenlerde o durumda olmus yada olmemis olabilir bu ancak o evrendeki durumuna bagli olarak degisiyor.
Paralel evren olayi islam'da farkli birsekilde gecer.
Alemlerden bahsedilir ve bu alemlerin ic ice oldugundan soz edilir ama detay yoktur bu konumuzla da ilgili olmadigi icin daha fazla bilgiye gerek yok diyor bu sacma sapan ve alakasiz iddiayida curuk yumurtalarin yanina koyuyoruz.

Al bir soruyu vur otekine.
Tabiat sizin sandığınız gibi müthiş bir düzen içindemi,yoksa entropi denilen düzensiz enerji kaosunun içinde mi?Yoksa maddelerdeki maksimum düzensizlik eğilimi bütün deneylerde ortaya çıkmasına rağmen biz hala yalan mı diyelim?
bunu sanirim ruyasinda gormus :)
cunki ne bu deney yapildi nede sonucu ispatlandi.
Ama belki Tanri tanimazlarin Uyduruk Bilimler Akademisinde kanitlanmistir.

Bir hadiste duyduğum 'dünya bir cuma günü akşam vakti batacak, bu yüzden akşam ezanı hızlı okunup namazı da kısa kılınır' ibareleri doğru mu? Doğru ise dünya’nın bir tarafı cuma akşamı iken diğer tarafı cumartesi sabahı olmuyor mu?

Bir hadiste duymus kulaklarina inanamamis bizimle paylasmis sagolsun.
Bu Hadis'te dunyada her yer diyormu?
Yada Ey araplar, ey Turkler, ey misirlilar falan filan diye millet seciyormu yada yer belirtmeye ozen gosteriyormu?
Diyorki:
Butun cumalarinizi son cumaniz gibi dusunun...
Belki son cumaya denk gelebilirsiniz. Ayrica bu kadar seyi yaratmaya gucu yeten bir yaratici heryerde zamani ve gucu ayni yapamazmi? ayrica ne fark edecek o cumanin hangi zaman dilimine denk geldigi.
sanki heryerde ayni anda cuma aksami olacak diyormus gibi iddiali iddiali yazmis yorulmadan bikmadan usanip utanmadan.
Ayrica dunya battiktan sonra eger seni mutlu edecekse senin icin pazartesi olsun :)

İki milyon hadisi bildiği ve her hadisi ezberlemeden önce iki rekat namaz kıldığı söylenen Buhari olağanüstü bir yeteneğe sahip olsa bile en az 300 yıl bu işle mi uğraştı?
Toplamda 400000 civarinda hadis bilinmekte ve iddia edildigi gibi 2 milyon degil
bunlarin 300000'lik kismini ezberledigi soylenir ve bunlari tek tek dogrulugunu arastirip kani geldikten sonra ezberlemistir.
Sirf benim sahsen bildigim 3 kitap'a yakin ezbere bilen insanlar varki bunlari su gibi okuyabiliyor hemde ince kitaplar degil ayrica bir arastirma yapilirsa degil nasil zeka kapasitesi olan insanalrin oldugu ve ne kadar cok sey ezberledigi bulunabilir.
Ayrica sozu acilmisken hadis konusuna biraz aydinlik getirelim;
Hadislerin bir kismi peygamber efendimizin eylemlerinden, olaylara verdigi kararlardan ve bazi ozel durumlarda gerceklesen kararlarindan olusur.
Yani her hadis herkesi baglamaz bunlarin sunnet niteliginde olanlari, tavsiye niteliginde olanlari, ozel durumlar gerceklestiginde uygulanmasi gerekenleri vesaire vardir.
Hadisler konusunda atip tutmadan once hepsini okuyun sonra fetva kesip soru sorun.
Hadisler Allah'in izniyle peygamber efendimizin korumasindandir. Var olani inkar edende olmayani soyleyende kufre girer.

Dünyanın dönme hızının sürekli azaldığını, yılların sürelerinin kısaldığını ,her gün bir sürü galaksinin çarpışarak yok olduğunu ve sürekli yenilerinin oluştuğunu sürekli yaşanan düzensizliği ve tabiatın enerjisinin sabit kaldığını(dışarıdan enerji ithali olmuyor)biliyor musunuz?

Yine desteksiz ve sallama bir atis, Takvim yapragindan yolup yolup getirmis.
Tabiat diyor evren diyor galaksi diyor birde enerji diyor.
Ne dedigini kendide bilmiyor.

Nesli tükenen hayvanları, patlayarak yok olan yıldızları,sakat doğan çocukları,doğal felaketlerde zarar gören çaresizleri,açlıktan toplu ölümleri, dünyadaki ekonomik dengesizliği tanrısal adaletle mi yoksa mükemmel doğa düzeni ile mi açıklayalım.

Eminim her olen cocuk icin gozlerinden kanli yaslar akmistir. Bunu sormadan once buna sebep olanin insanlar oldugunu dusunmeyi akil edemedimi yoksa akli o sirada baska islerle mesgul oldugu icin firsatmi bulamadi?
Ayrica patlayan yildizlarla dogayi iliskilendirmektense kestaneleri iliskilendirse daha iyi olurdu. En azindan rezil olmazdi. Patlayan yildizlar yeni yildizlar olusturur bu bir. Yildiz patlamalari gorulesi guzellikte renk selaleleri olusturur bu iki. Bazen yildiz patlamalarinin sonucunda galaksiler olusabilir buda 3 ve kapak.

Değişik kişilerce ve zamanlarda toplandığı için konu ve anlam bütünlüğü olmayan içinde onlarca çelişki olan pirimitif bir kitabın uluslararası hukuk ,şirketler hukuku,insan klonlanması,tüp bebek,uzay ve atmosferin ortak kulaanımı,nükleer güç ve binlercesi gibi 21 yüzyıl kavramlarına ışık tutacağına inanayım mı?
Inansanda inanmasanda dunya inaniyor ve modern bilim Kuran-i Kerimden sandigindan cok fazla sey ogrendi.
Mesela 2 nehrin birbirine karismamasi, mesela su iki ayet.


En guzel sozu Rabbim soyler, buyrun ondan bir cevap:

Daha fazla ornege gerek varmi ki?
Islam zina'yi yasakliyor?
Niye kimin anasi kim kimin babasi kim soylar karismasin diyor.
Zuhrevi hastaliklarin onune geciyor.
Bak AIDS ne kadar yaygin...

Diger zirvaliklari gecip son sorusunu cevaplayalim:

Kanıtlanması gereken şey tanrının yokluğu değil varlığıdır.Zira varlık kanıtlanamadığı zaman yokluk kanıtlanmış demektir.Ama tersi doğru değildir.
Bastan olayi kapatmis, Yani seyin varligini kanitlayamazsan otomatik yok oluyor ama varligini kanitlayamazsan yok iddiasina birsey olmuyor.
Bu mantikla,
Ruhsal halini cok iyi saklayan bir insanin o anki ruh halini kanitlayamamak o adamin ruh halinin olmadiginimi ispat edecek?
Su anda teorilerve kuramlarla olusuturulan Pluton'un atmosferi Nitrojen ve karbondioksitten oldugunu dusunuyorlardi. Hani deneyler falan varya hani bilim varya.
Sonra bir baktilarki metan gazida var.
Yillar sonra cikti bu bilgiler ortaya. Ve hala tam olarak netlesmedi bu en uzak gezegen.
Ne gidip goren var nede orda akrabasi oturan. ama biliniyor?
Neye dayanarak. Sisteme dayanarak. Neye dayanarak? Dengeye, verilere, bilgiye dayanarak,
Bu bilgiler nerden geldi.
Arastirmalardan.
Ne arastirildi?
Bulgular, etkiler, degerler vs.
Yani elde tutmasan, gormesen, duymasan, hissetmesende bazi seyler bulunabiliyor.
Yeterki nerye bakacagini bileceksin.
Bu kafayla devam etseydi insan oglu hic bir halti cozemediki bugun bilim'in kabul ettigi gercek sudur!
Tanri vardir.
En azindan biz aksini ispat edene kadar inkar edemiyoruz.
Yani sizin iddianizdaki gibi. Tanri yoktur diyorlar, ispat edemiyorlar. O zaman ispat edilemedigi icin gecersiz ve bu yonde isaret yok. O yuzden siz bu soruya cevap verdiniz.
Cunki Allah'in varligininin kanitlarini saymaya ne zaman nede gelmis gecmis butun canlilarin omrunun toplami yeter.
Dusunun bir karincanin agirliginin 50 kati yuk kaldirirken Fil 2 katini bile kaldiramaz.
1 karinca 1 mm 1 gram bir fil 5 metre 5 ton
1 metre 1000 mm birim oranda 1 kilo dusuyor 1 mm'e binen yuk orani.
1 karinca 1 mm 1 gram dusuyor bu kadar narin bir yapi 40 gram tasiyabiliyor ama 5 tonluk fil 200 ton tasiyamiyor.
Buna rast gele olusum denirmi?

Baska birinin sorularina gelelim,

Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
Zaman olcusu ne ile olculdugune ve mekana bagli olarak degisir. Hem bilime sarilip hem bunu bilmeden soru sormak... Ne kadar ayip bir daha olmasin.


Diyorki onu Allah kurmustur: Big bang olarakta bilinen sifirdan olusturma.
Onu yukseltmis ve ona duzen ve ahenk vermistir.
Bunlar ayet aynen ispatlandi.
Yani Evren olusumundan sonra kesinlikle bir duzenle olusturulmustu:
Sadece bir kac ornek veriyorum.... Devamini kendiniz arayin.
  • Evreni meydana getiren patlama biraz daha şiddetli olsaydı, evrendeki tüm madde dağılırdı; eğer patlama biraz daha yavaş olsaydı, bütün madde hemen kapanırdı. Her iki durumda da ne galaksiler, ne yıldızlar, ne dünyamız, ne de canlılar oluşurdu. Patlamanın galaksileri, yıldızları, Dünya’mızı ve canlıları oluşturacak şekilde olmasının olasılığı, havaya atılan bir kurşun kalemin sivri ucu üstünde durması kadar bile değildir.
  • Big Bang’in başlangıcının çok yüksek sıcaklıkta olması sayesinde atom-altı dünyadaki oluşumlar gerçekleşmiştir. Böylece de galaksilerden canlılara kadar olan süreç mümkün olmuştur.
  • Evrenin başlangıçtaki homojen yapısı da galaksilerin oluşmasının bir şartıdır. Başlangıç homojenliğindeki ufak bir azalma galaksilerin oluşmasına izin vermeyecek ve tüm maddenin karadeliklere dönüşmesi sonucunu doğuracaktı. O zaman da biz var olamayacaktık.
  • Evrende entropi sürekli artmaktadır. Bu ise evrendeki başlangıç anında çok düşük entropili bir başlangıcın olması gerektiği anlamını taşır. Bu olasılığın gerçekleşmesi imkansızdır.

29. O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.
Evren normalde karanliktir aslinda isigin olmadigi her yer karanliktir. Gunesler ve yildizlar o karanligi aydinlatir.
Bu bilgilere o zamanlar o mekanda ulasmak IMKANSIZ oldugu halde Kuran da bulunuyor.

30. Ardından yeri düzenleyip döşedi.
Once dunyanin yeryuzu vardi atmosfer daha sonra olustu bunuda bilim bin kusur sene sonra ogrendi oysa Kuran'a bakmalari yeterdi.


Dunya'da canlilar hemen olmadan once su vardi.
Bugun modern bilim hayvanlarin sudan geldiklerine inaniyor hatta buna dair cok guclu kanitlari var. Buyrun kendi biliminizi inkar edin.! ama bunu Kur'an Daha once soylemis.
Insanin kimyasinda toprakta bulunan bilesenler vardir buyuzden cok hizli bir sekilde topraga kavusabilir.
Insan vucudunun 3/4'e yakin orani sudur.
En onemli ihtiyacimiz Kan dir. Organlar olusmadan kan olusur. Ve surekli kan yenilenir vucutta.
Insanlar birbirleriyle ciftleserek cogalirlar. Yani yumurtlamak, cicek acmak vs durumu yoktur.

Simdi bu ayetleri hem degistir hemde kafana gore yorumla sonrada sor birde ustelik sirk kos. En kotusu bu ve en kotu sonda bu.
Her ayette insan'in olusturuldugu bilesenlerden bahsedilmis hepsinde bir ornek verilmis. Simdi burda tezatlik nerde?
Neyazsaydi hosunuza giderdi?
Biz insani hem kandan hem sudan hem topraktan olusturduk'u ayni aynda yazsalar tatmin olacakmiydiniz?
Hayir o zamanda baska birsey bulurdunuz. Her zamanki yaptiginiz.
en azinda sunu yumurtlamasaydiniz...
Mesela Fatiha suresi ......
Alemlerin Rabbi Olan Allah'u Teala'ya hamd olsun. Diye basliyor, bu kadar cuhelalik ancak musrikte olur. Sagir duymaz uydurur atasozu vucuda geliyor.



Nasilda carpitiyor modern ateist bilim insani, nasil saptiriyor gercekleri nasil sakliyor dogruyu. Sonrada tertemiz ak kasik gibi soruyor birde...


Allah'u Tealanin insanlara kendini bu sekilde tanitmasini cebrail'den bu sekilde istedigini hem ozellikle belirtmis O'ndan (O'nun tarafından) hemde uyarici ve mujdecisi oldugunu soyletmistir.
Ve israrla carpitmis birde soruyor. Iste islama saldiranlar bu kadar cahil bu kadar bilgisiz bu kadar kendinden habersiz bedbahtlar.
Birde anlamini kendisi cozememis cahilce yorumlayip akli sira kendisini hakli cikaracak...



Oysa 52. ayeti okusa anlayacak bunlarin neden soylendigini ama isine gelmedigi icin orayi almamis.... okumustur kesin okumazmi. Fellik fellik arastirip akli sira tezat bulacak.



Daha cok ararsiniz. Bunu binlerce yildir butun kufur ehli yapti hala yapiyor basaramadi basaramiyor ve asla basaramayacak. Cunki Kuran-i Kerim kusursuzdur. Anlayan herkes icin bir cevap vardir. Anlamayanada anlamak istemeyenede Cehennem yeter.

Evet yaziyi bitirirken bu kadar destani niye yazdim. Cunki bu tip kisileri yalanci cikarmayi cok seviyorum gecmiste de olsa bugunde olsa karsima cikarsa yalanini ortaya cikaririm. Burda karsimda olsun olmasin farketmez cunki bu yaziyi bunlarin yazdiklarini kaale alabilecek genc beyinler icin bir not olsun diye yazdim. Bir konuyu hortlatmak icin degil bunlarin devaminin gelecegine inandigim icin simdiden hazirlanmis bir cevap olsun istedim. Gerekirse fazla cevabida vermesini bilirim.

Aldanmayin...

Bunlar olum dosseklerine gelene kadar inatlarindan vazgecmez, ne zamanki seytan bunlarin yuzune gulup dalga geciyor o zaman pisman olup bir sans daha isteyenlerdendir.
Bakinki Firavun nasil Nil nehrinde secde ederken bulundu, Nasilki bunu Kurán bize soyledi ve arastirilinca gercekligi ortaya cikti.
Bu anlayana firsattir. Bunlarin devamini bekelemek nankorluktur. Inancin en guzeli gormeden inanmaktir. Tecellileriyle yetinebilmek buyuk gunu beklemektir.
Siz siz olun dininizi asla kaybetmeyin, onu kaybederseniz omrunuz bosa gitmis demektir.

Saygilarimla.
Ne uzun yazmisssin
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Canım et olmak istedi, canım kemik olmak istedi diye birşey yoktur. Konu baştan yanlış.
Her canlının kendi dna sı var Altyapısı yani. İlla bir hücrenin canım kemik olmak isteyip deyip insanın dişleri fil boynuzu kadar büyüyemez. Yada bir mikrop büyüyüp insani boyutlara ulaşamaz.

Yani bilimin Dinle alakası olamaz ve herhangi dinle ilişkilendirilemez.

Din senin önceliğin olabilir ama genelde Bilim herşeyden öndedir. Herşeyin açıklanması bilim yoluyla kabul görür.
Yoksa şimdiye kadar taş devrinden çıkamazdık ögö ögö yapıp konuşurduk
 

Yahya Furkan

contravolta
İçerik Editörü
Katılım
29 Şubat 2020
Mesajlar
2,573
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,574
Puanları
113
Canım et olmak istedi, canım kemik olmak istedi diye birşey yoktur. Konu baştan yanlış.
Her canlının kendi dna sı var Altyapısı yani. İlla bir hücrenin canım kemik olmak isteyip deyip insanın dişleri fil boynuzu kadar büyüyemez. Yada bir mikrop büyüyüp insani boyutlara ulaşamaz.
Demek istediği, akılsız canlıların birlik olup o eti ve kemiği oluşturabilmesi.
Yani bilimin Dinle alakası olamaz ve herhangi dinle ilişkilendirilemez.

Din senin önceliğin olabilir ama genelde Bilim herşeyden öndedir. Herşeyin açıklanması bilim yoluyla kabul görür.
Yoksa şimdiye kadar taş devrinden çıkamazdık ögö ögö yapıp konuşurduk
Din, bilimin ötesidir. Kaynağın kaynağını araştırmak gibi bir şeydir. Sen inanırsın inanmazsın. Bilim de kesin bir şey değildir, her şeyin açıklanması bilim yoluyla kabul görmez. Eğer bir şey somut şekilde kanıtlanır ise ve deney yoluyla sürekli tekrar ediyorsa, yani sürekli bir kanıtlanabilirliği var ise, işte bilim budur.

Yazıda anlatılmak istenen o kısım da bilimin bir yere kadar olduğu. Oradan sonrası felsefeye ve akıl-mantığa kalıyor. Futbolcuyu oyundayken futbol kurallarına göre değerlendirebilirsin, ama hakemi değerlendiremezsin o sınırı çizemezsin. İşte din ile bilim ilişkilendirmekte bu.
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Demek istediği, akılsız canlıların birlik olup o eti ve kemiği oluşturabilmesi.

Din, bilimin ötesidir. Kaynağın kaynağını araştırmak gibi bir şeydir. Sen inanırsın inanmazsın. Bilim de kesin bir şey değildir, her şeyin açıklanması bilim yoluyla kabul görmez. Eğer bir şey somut şekilde kanıtlanır ise ve deney yoluyla sürekli tekrar ediyorsa, yani sürekli bir kanıtlanabilirliği var ise, işte bilim budur.

Yazıda anlatılmak istenen o kısım da bilimin bir yere kadar olduğu. Oradan sonrası felsefeye ve akıl-mantığa kalıyor. Futbolcuyu oyundayken futbol kurallarına göre değerlendirebilirsin, ama hakemi değerlendiremezsin o sınırı çizemezsin. İşte din ile bilim ilişkilendirmekte bu.
Akılsız canlı terimi yanlış bi kere. Herşeyin belli altyapısı var. İnsan da evrende mikroskobik bir altyapı oluşturmuş ve belli düzeni var. Birisi demir çıkarıp araç üretiyor birisi Tarla sürüyor ekmek yapmak için buğdayı olsun.

Yani o dediğim altyapının bilim camiasında düzeni var. Ama bunu İnanca bağlamakla yanlış yapan din adamları var.
Bilim ile Herşeyin açıklaması var, Sadece insanın kafası daha fazlasını basmadığı için bunu kesin olarak söylemiyor.

Mesela Bir karıncaya anlatamazsın Biz roketi neden Marsa gönderip oralarda araştırma yapıyoruz.

O yüzden bizimde bilmediğimiz ama bilim diliyle anlatılan sonsuz kadar bilgiler hala bulunmasını bekliyor bir köşede.
 

Yahya Furkan

contravolta
İçerik Editörü
Katılım
29 Şubat 2020
Mesajlar
2,573
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,574
Puanları
113
Akılsız canlı terimi yanlış bi kere. Herşeyin belli altyapısı var. İnsan da evrende mikroskobik bir altyapı oluşturmuş ve belli düzeni var. Birisi demir çıkarıp araç üretiyor birisi Tarla sürüyor ekmek yapmak için buğdayı olsun.

Yani o dediğim altyapının bilim camiasında düzeni var. Ama bunu İnanca bağlamakla yanlış yapan din adamları var.
Bilim ile Herşeyin açıklaması var, Sadece insanın kafası daha fazlasını basmadığı için bunu kesin olarak söylemiyor.

Mesela Bir karıncaya anlatamazsın Biz roketi neden Marsa gönderip oralarda araştırma yapıyoruz.

O yüzden bizimde bilmediğimiz ama bilim diliyle anlatılan sonsuz kadar bilgiler hala bulunmasını bekliyor bir köşede.
Dediğin altyapı ve düzenin nereden geldiğini ve nasıl oluştuğunu açıklayamadan hepsinin altı boş. Ayrıca bilimde düzen-kaos göreceli kavramlar. Madem bilim konu, hücrenin bir bilinci yok, ama insanın var. Biri bilinçsizce hareket ediyor ama olması gerektiği gibi. Biri ise bilince sahip ve kendi iradesiyle hareket ediyor. Bunu düzenle nasıl bağdaştıracaksın.
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Dediğin altyapı ve düzenin nereden geldiğini ve nasıl oluştuğunu açıklayamadan hepsinin altı boş. Ayrıca bilimde düzen-kaos göreceli kavramlar. Madem bilim konu, hücrenin bir bilinci yok, ama insanın var. Biri bilinçsizce hareket ediyor ama olması gerektiği gibi. Biri ise bilince sahip ve kendi iradesiyle hareket ediyor. Bunu düzenle nasıl bağdaştıracaksın.
Hücrenin bilincinin olmasına gerek yok. Mesela manyetiğin özelliği Demir ve kendinden olanları çekip itmektirse o kendi görevini yapacaktır.

Canlılara hücrelere gelince Binlerce sperm diyelim insan olma aşamasına girmekte yüzme yarışına başlıyorlar
Spermler yani (Kabaca insanlar) Dişil yumurtaya Bilinçli şekilde dahil olmuyorlar zaten bilinçe gerek yok.

nasıl oluyor dersen Spermler yaşam mücadelesi veriyor. Sıcak bedenden soğuk boşluğa dahil olduğunda otomatik olarak kendine uyumlu sıcaklığın merkezine inmeye çalışıyorlar. Yani dişil yumurtanın dahiline.

nasıl ki sivrisinekler gece soğukluğunda Lamba sıcaklığında kendini hayatta tutmaya çalışırken bunu avcılardan korunma diye anlatılıyor ama yanlıştır.

Şuanda dahil herkes boy şikayeti ediyor. Hiç düşünmezler ki Sperm kuyruğu ne kadar uzun olursa insanın gelecekte boyu o kadar uzun olacaktır.
Oradaki Kuyruk bizim sinir ağımızdır, Gelişince Ellerimiz - omurgamız ve ayaklarımız olucaklar
 
Son düzenleme:

Yahya Furkan

contravolta
İçerik Editörü
Katılım
29 Şubat 2020
Mesajlar
2,573
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,574
Puanları
113
Hücrenin bilincinin olmasına gerek yok. Mesela manyetiğin özelliği Demir ve kendinden olanları çekip itmektirse o kendi görevini yapacaktır.

Canlılara hücrelere gelince Binlerce sperm diyelim insan olma aşamasına girmekte yüzme yarışına başlıyorlar
Spermler yani (Kabaca insanlar) Dişil yumurtaya Bilinçli şekilde dahil olmuyorlar zaten bilinçe gerek yok.

nasıl oluyor dersen Spermler yaşam mücadelesi veriyor. Sıcak bedenden soğuk boşluğa dahil olduğunda otomatik olarak kendine uyumlu sıcaklığın merkezine inmeye çalışıyorlar. Yani dişil yumurtanın dahiline.

nasıl ki sivrisinekler gece soğukluğunda Lamba sıcaklığında kendini hayatta tutmaya çalışırken bunu avcılardan korunma diye anlatılıyor ama yanlıştır.

Şuanda dahil herkes boy şikayeti ediyor. Hiç düşünmezler ki Sperm kuyruğu ne kadar uzun olursa insanın gelecekte boyu o kadar uzun olacaktır.
Oradaki Kuyruk bizim sinir ağımızdır, Gelişince Ellerimiz - omurgamız ve ayaklarımızı olucaklar
Canlı varlıklar ile manyetiği bağdaştırmak alakasız. ayrıca Sivrisinekte akıl olmasa da bilinç var mesela.
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Canlı varlıklar ile manyetiği bağdaştırmak alakasız. ayrıca Sivrisinekte akıl olmasa da bilinç var mesela.
Madde özelliğine değinmek istedim diye yazdım. Kemik ve sinir ağı paylanması gibi gelişen büyüyen doğal terimler.

Bilinç her canlıda var dedim ama yaşam mücadelesi çektikleri için öyle bilinçsizce hareket ettiklerini söyledim.

Demir bile bilinçsiz ve akılsızken Soğukta büzülüp sıcakta genleşiyor. Yani özellik olarak bilim bunu kanıtlıyor. Etkileşim sonucu diyorlar buna eğer biliyorsan 🤣

yanlış anlama da seni kötü duruma sokmak istemem. Mesela Din ile benim anlattıklarımı hayatta anlatamazsın. Allah yapıyor dersin olay kapanır.
 

Yahya Furkan

contravolta
İçerik Editörü
Katılım
29 Şubat 2020
Mesajlar
2,573
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,574
Puanları
113
Madde özelliğine değinmek istedim diye yazdım. Kemik ve sinir ağı paylanması gibi gelişen büyüyen doğal terimler.

Bilinç her canlıda var dedim ama yaşam mücadelesi çektikleri için öyle bilinçsizce hareket ettiklerini söyledim.

Demir bile bilinçsiz ve akılsızken Soğukta büzülüp sıcakta genleşiyor. Yani özellik olarak bilim bunu kanıtlıyor. Etkileşim sonucu diyorlar buna eğer biliyorsan 🤣

yanlış anlama da seni kötü duruma sokmak istemem. Mesela Din ile benim anlattıklarımı hayatta anlatamazsın. Allah yapıyor dersin olay kapanır.
Hocam hepsini anlatırım, ama birbirimize karşılıklı makale atmayı yazmayı aşırı sıkıcı bulduğumdan uğraşasım yok :D. Zaten forum ölü, bizden başka okuyup yararlanan olmayacak.

Ki benim için din-bilim çelişiyorsa at o bilimi çöpe gitsin. Anlatamasam da aynı. Dinin somut hayattaki kısmını hiç araştırmadım mı sence hocam? Benim için bilim bir yere kadar önemli. Bilimde kesinlik yoktur :). Doğruluğu da yönetenlere ya da dünyada oluşturulmak istenen algının gidişatına bağlı :D. Ama oralara girmeyeceğim
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Hocam hepsini anlatırım, ama birbirimize karşılıklı makale atmayı yazmayı aşırı sıkıcı bulduğumdan uğraşasım yok :D. Zaten forum ölü, bizden başka okuyup yararlanan olmayacak.

Ki benim için din-bilim çelişiyorsa at o bilimi çöpe gitsin. Anlatamasam da aynı. Dinin somut hayattaki kısmını hiç araştırmadım mı sence hocam? Benim için bilim bir yere kadar önemli. Bilimde kesinlik yoktur :). Doğruluğu da yönetenlere ya da dünyada oluşturulmak istenen algının gidişatına bağlı :D. Ama oralara girmeyeceğim
Bilim kesinliği kanıtlanmış öğretilerin toplumudur.
Din bilimin hiç bir zaman kanıtlayamayacağı öğretilerin toplumudur.

Fark budur işte.
Mesela Musanın yılana dönüşen asasını bilim hiç bir zaman kanıtlayamayacak.
Çünkü kayıtlara geçse bile gerçekliği ıspatlanamaz. O zamanlar herkes bir birini kandırma peşinde koşuyordu, yapılmış olan sihirler şimdiki yapılan sahte sihirlerden hiç farklı değil
 

Yahya Furkan

contravolta
İçerik Editörü
Katılım
29 Şubat 2020
Mesajlar
2,573
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,574
Puanları
113
Bilim kesinliği kanıtlanmış öğretilerin toplumudur.
Din bilimin hiç bir zaman kanıtlayamayacağı öğretilerin toplumudur.

Fark budur işte.
Mesela Musanın yılana dönüşen asasını bilim hiç bir zaman kanıtlayamayacak.
Çünkü kayıtlara geçse bile gerçekliği ıspatlanamaz. O zamanlar herkes bir birini kandırma peşinde koşuyordu, yapılmış olan sihirler şimdiki yapılan sahte sihirlerden hiç farklı değil
Bilimde kesinlik yok, kime sorarsan sor aynısını söyleyecek, çünkü yok. Gözlem ve deney doğurur bilimi, yoksa bilim olmaktan çıkar.

İslam'ın mantıksal ve tarihsel çok fazla kanıtı var. İnanırsın inanmazsın. Birimiz kaynağını bilmediğimiz bilime güveniyor birimiz akıla, mantığa ve tarihsel kanıtlara.

Din haşa kanıtlanamaz olsaydı bile, demir ile demir ustasını aynı çerçevede değerlendirmek saçma olurdu, hangi mantık ile bakıyorsun ki sana göre var ya da yok. Ucu çok açık.
 

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Bilimde kesinlik yok, kime sorarsan sor aynısını söyleyecek, çünkü yok. Gözlem ve deney doğurur bilimi, yoksa bilim olmaktan çıkar.

İslam'ın mantıksal ve tarihsel çok fazla kanıtı var. İnanırsın inanmazsın. Birimiz kaynağını bilmediğimiz bilime güveniyor birimiz akıla, mantığa ve tarihsel kanıtlara.

Din haşa kanıtlanamaz olsaydı bile, demir ile demir ustasını aynı çerçevede değerlendirmek saçma olurdu, hangi mantık ile bakıyorsun ki sana göre var ya da yok. Ucu çok açık.
Sorunda şu ki Evren ve Zaman kaos ortamıdır Demir ustası yok bu evreni yoğuran,
bir etkileşim diğer sonuçlar doğuruyor ve o etkileşimler toplusu diğer sonuçlar doğuruyor.

Bizim galaksimize başka galaksi çarpsa biz yok olup başka tip canlılar yaransa bu o demek değil Demirci öyle istedi diye bizi öyle cezalandırdı. Tamamen akışında ilerleyen çeşmedir evren.
Ha olduk ha olmadık kimsenin umurunda bile değil
 

Yahya Furkan

contravolta
İçerik Editörü
Katılım
29 Şubat 2020
Mesajlar
2,573
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,574
Puanları
113
Sorunda şu ki Evren ve Zaman kaos ortamıdır Demir ustası yok bu evreni yoğuran,
bir etkileşim diğer sonuçlar doğuruyor ve o etkileşimler toplusu diğer sonuçlar doğuruyor.

Bizim galaksimize başka galaksi çarpsa biz yok olup başka tip canlılar yaransa bu o demek değil Demirci öyle istedi diye bizi öyle cezalandırdı. Tamamen akışında ilerleyen çeşmedir evren.
Ha olduk ha olmadık kimsenin umurunda bile değil
Demir ustasının olmadığını bilemezsin işte. Kaos ortamıysa sana göre, kaosunda bir kaynağı olmalı. Onun da bir kaynağı.

Varlıklar etkileşim içinde, etkileşim sonucu doğuruyor, kaoslar düzeni. Bunu ilk başlatan varlık nedir, ya da daha genel şekilde bunların kaynağı nedir? Varlık kavramı nereden gelir? Varolma diye bir şey neden vardır?

kaos varsa, zaman varsa, mantık varsa, acizlik varsa, varolup olmama, ölüp yitip gitme çizgisi arasında insan gibi varlıklar varsa bundan münezzeh biri de vardır. Çünkü ben boyalardan çizilmiş ve kağıdın üzerinde cansız bir varlıksam, ressam olamam, ressam benim niteliğimdeyse ressam olamaz. Eğer kaynağı konuşuyorsak yani.

Evrenin tamamen akışında ilerleyen bir çeşme olması da bana göre demir ustasının varlığının kanıtıdır işte. Diğer türlüsü boş ihtimalciliktir.
 
Son düzenleme:

_Zaur_

Rektör
Katılım
17 Kasım 2017
Mesajlar
14,118
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
23,177
Puanları
113
Yaş
30
Demir ustasının olmadığını bilemezsin işte. Kaos ortamıysa sana göre, kaosunda bir kaynağı olmalı. Onun da bir kaynağı.

Varlıklar etkileşim içinde, etkileşim sonucu doğuruyor, kaoslar düzeni. Bunu ilk başlatan varlığın kaynağı nedir? Varlık kavramı nereden gelir? Varolma diye bir şey neden vardır?

kaos varsa, zaman varsa, mantık varsa, acizlik varsa, varolup olmama, ölüp yitip gitme çizgisi arasında insan gibi varlıklar varsa bundan münezzeh biri de vardır. Çünkü ben boyalardan çizilmiş ve kağıdın üzerinde cansız bir varlıksam, ressam olamam, ressam benim niteliğimdeyse ressam olamaz. Eğer kaynağı konuşuyorsak yani.

Evrenin tamamen akışında ilerleyen bir çeşme olması da bana göre demir ustasının varlığının kanıtıdır işte. Diğer türlüsü boş ihtimalciliktir.
Senin bedenin içinde canlı varlıklar var.
Onları sen bilerekten yaratmamışsın.

Kendileri yapıların gereği genetik kodların neyse ona uyumlu gelişmişler ve vücutunun bir parçası olmuş :D
Yani mucize gibi gördüğün normalde olması gerekendir
 

Yahya Furkan

contravolta
İçerik Editörü
Katılım
29 Şubat 2020
Mesajlar
2,573
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,574
Puanları
113
Senin bedenin içinde canlı varlıklar var.
Onları sen bilerekten yaratmamışsın.

Kendileri yapıların gereği genetik kodların neyse ona uyumlu gelişmişler ve vücutunun bir parçası olmuş :D
Yani mucize gibi gördüğün normalde olması gerekendir
Normalde olması gereken olması da mucizedir. Evet içimde canlı varlıklar var, peki benim kaynağım ne? Sonsuza kadar gider, sonsuz olanı bulunca bu sorgu biter.
 

Son mesajlar

Üst