Dünya AIDS Günü

Bu konuyu okuyanlar

findukfaresi

Dekan
Katılım
29 Mart 2008
Mesajlar
7,298
Reaksiyon puanı
73
Puanları
0
AIDS

AIDS, tedavi alınmadığı takdirde 'HIV' virüsünün bağışıklık sistemini zayıflatarak yol açtığı bir sendromdur. AIDS tablosuna gelen kişiler; cilt kanseri ve bunun gibi ciddi enfeksiyonlara yakalanırlar. Açılımı "Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu"dur. HIV virüsünü taşıyan kişiye HIV pozitif denir. HIV pozitif olmak ile AIDS olmak aynı şey olmadığı gibi her HIV pozitif olan kişi AIDS tablosuna gelecektir diye bir durum yoktur. Günümüzde uygulanan ART ilaç tedavisi ile HIV pozitif olan kişiler AIDS tablosuna gelmeden yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Yani bilinenin aksine, HIV pozitif olan kişiler artık ölümü beklemiyorlar. Günümüzdeki tedavi olanakları ile HIV/AIDS artık kronik bir hastalıktır.
HIV virüsü kana bulastıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebilir. Bulaşma gerçekleştikten 3 ay sonra yapılan testler en doğru sonucu verir.

Belirtileri

HIV bulaştıktan sonra, AIDS hastalığı belirtileri kişinin yaşam koşullarına ve vücut direncine göre, 3 - 5 yıl, hatta bazen daha uzun süre sonra ortaya çıkar. HIV bulaştığı vücutta çeşitli hücrelere, özellikle CD4T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır. Zarar gören CD4T hücreleri giderek azalır ve bunun sonucu olarak vücudun bağışıklık sistemi yıkıma uğrar. Vücut direnci zayıflayan hastada, normalde zararsız olan, hafif geçen ya da ender rastlanan bazı hastalıklar belirir. Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlayan uçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük görülür. Tüberküloz, pamukçuk, diğer bakteri, mantar ve protozoan hastalıkları fırsatçı enfeksiyonlar ortaya çıkar. Kişide bu belirtilerin ancak birkaç tanesinin bir arada bulunması durumunda AIDS düşünülebilir. Kaposi sarkomu ve bazı lenfomalarda HIV enfeksiyonunu düşündüren önemli belirtilerdendir. Kesin tanı için anti-HIV testi yapılır.

Korunma


  • Kan nakli sırasında, AIDS testi yapılmamış kontrolsüz kan asla kullanılmamalıdır.
  • Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, jilet, makas, diş hekimliği aletleri, akupunktur iğneleri kesinlikle kullanılmamalıdır ve kullanılmasına izin verilmemelidir. Böyle işlemlerde bir kez kullanılıp atılan araç-gereç kullanılmamalı ya da kullanılan aletler kesinlikle dezenfekte ya da sterilize edilmelidir.
  • Beden kişiye aittir. Uygulanacak işlemler sırasında akla takılan soruları sormaktan çekinmemek gereklidir.
  • HIV pozitif kişi, test sonucunu öğrendikten sonra kesinlikle kan vermemelidir.
  • HIV'li sperm sıvısı, genital sıvı ya da kanın bulaştığı alet ve eşyanın yaralı dokuya teması ile de HIV bulaşabilir.
  • Açık yaralar, vücuda mikrop/virüs/bakteri girişini engellemek için bantla kapatılmalıdır.

Cinsel İlişki

HIV her türlü cinsel ilişki ile bulaşır. Güvenli cinsel yaşam kurallarına uyulması HIV'in cinsel yolla bulaşmasını büyük oranda engeller.
Cinsel ilişkide "koruyucu kılıf" (prezervatif, kondom, kaput) kullanılması, güvenli cinsel yaşamın ilk şartıdır. Kurulan cinsel ilişkinin tehlikeli olmayacağı düşünülse bile prezervatif kullanımı ihmal edilmemelidir. Çoğu kişi HIV'in yalnızca fahişelerde, uyuşturucu kullananlarda, eşcinsellerde bulunduğuna dair yanlış bir kanaate sahiptir ve bu nedenle bu sayılan gruplar dışındaki ilişkilerinde kondom kullanımını ihmal eder.
Ancak, AIDS belirli bir sosyal grubun hastalığı değildir. Hastalığın mikrobu olan HIV, cins, ırk, renk, din, yaş farkı gözetmeksizin herkese bulaşabilir. HIV, kontrolsüz kan verilmesi, HIV ile kirlenmiş alet kullanılması gibi kişinin elinde olmayan nedenlerle ya da kişinin kendisinin ya da cinsel eşinin HIV pozitif kişilerle prezervatif kullanmadan ilişki kurması durumunda kişiye ve/veya eşine bulaşabilir. HIV pozitif olan kişi kendisini ve cinsel eşini korumak için her türlü cinsel ilişkisinde prezervatif kullanmalıdır.
Prezervatif doğru takılmalı ve vazelin gibi petrol türevi kayganlaştırıcı kullanılmamalıdır. Prezervatifi paketinden çıkarırken zedelenmemesine dikkat edilmelidir. Kesici aletler kullanmak ya da uzun tırnaklar prezervatife zarar verebilir. Prezervatif penis sertleştikten sonra takılmalıdır. Ucunun (meninin akması için ayrılan bölüm) sıkılarak havası boşaltıldıktan sonra prezervatif penisin başına yerleştirilmelidir. Prezervatif alt kısmından aşağıya doğru açılır. Son olarak, üzerine kayganlaştırıcı sürülür. Kayganlaştırıcı riski azaltır. Kayganlaştırıcı (lubricant) cinsel birleşmenin daha rahat gerçekleşmesini sağlayarak prezervatifin yırtılmasını engelleyen bir sıvıdır. Prezervatifi taktıktan sonra üzerine kayganlaştırıcı sürmek güvenli seks için gereklidir. İstenirse, parmak ile anüs deliğine de kayganlaştırıcı sürülebilir. Vazelin, el kremi, masaj yağı gibi maddeler kullanılmamalıdır. Bunlar, kimyasal özellikleri yüzünden prezervatifin zarar görmesine neden olurlar. Doğru kayganlaştırıcı, yağ içermemeli, su bazlı olmalıdır. Boşaldıktan sonra, prezervatif alt kısmından tutularak çıkartılır. Hiçbir zaman aynı prezervatif ikinci kez kullanılmamalıdır. Son olarak penis yıkanmalıdır. Bu işlem, penisin üzerinde meni kalmamasını sağlar.
Açılmamış prezervatif ısıdan, güneşten, floresan ışığından ve nemden korunmalıdır. Bunlar, prezervatifin ana maddesi olan lateksi zayıflatarak ilişki sırasında prezervatifin zedelenmesine, yırtılmasına neden olabilirler.


kaynak
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,341
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Evet çok dikkat edilmeli.

Teşekkürler corpus.
 

calvaria

Profesör
Katılım
25 Mart 2008
Mesajlar
1,616
Reaksiyon puanı
9
Puanları
38
Bilgilendirme için çok teşekkürler aşkım gercekten günümüzde hafife alınmayacak bi sorun olan AİDS e karsı bireysel korunma en önemlisi...
 

Junas

Doçent
Katılım
20 Haziran 2008
Mesajlar
836
Reaksiyon puanı
7
Puanları
18
Lisedeyken 2 hayalim vardı:Mikrobiyoloji uzmanı veya bilgisayar mühendisliği idi.O zamanlar sağlık kitaplarını elimden düşürmezdim.Tüm hastalıkları okurdum.Okuduğum kitapların birindeki şu yazıyı hiç unutmuyorum:
Çağın vebası Aids başlığı altında:

Kainatın sultanı efendimiz Hz.Muhammet Mustafa buyurmuşlardır:"Bir toplumda fuhuş yaygınlaşırsa Allah(c.c) oraya bilmediğiniz hastalıklar indirir."

Yıllardan beri hiç unutamam.Ne bilim söyliyim didim:mrgreen:
 

NymO

Doçent
Katılım
15 Ekim 2005
Mesajlar
821
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
Bilgilendirme için çok tesekkurler...
Çok dikkat edilmesi gereken bir konu...
Allah dusmanımın bıle basına vermesin,hasta olanlarada sifa versin..
 

findukfaresi

Dekan
Katılım
29 Mart 2008
Mesajlar
7,298
Reaksiyon puanı
73
Puanları
0
Bizim hocalarımız hep "önce koruyucu hekim olun" der... çok doğru bence önce hasta olmamaya bakmalıyız yeterli önlemleri almalıyız

ve ben de bi hekim adayı olarak bunu sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.

aslında alıntı yapmayım kendim bir iki bişey karalayım isterdim ama cuma günü sınavım olduğundan fırsatım olmadı...



bu arada kırmızı kurdele AIDSle mücadelenin sembolü..

ben yakamda hep kırmızı kurdeleyle geziyorum şahsen
 

ddogukan

Asistan
Katılım
29 Mayıs 2008
Mesajlar
370
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bilgilendirdigin için teşekkür ederim.ve genclere sesleniyorum koruyucu şart.
 

CZC

Profesör
Katılım
26 Ağustos 2008
Mesajlar
1,519
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Paylaşım için teşekkürler corpus..
Korunma eğitim vs şart, tamam..

Ama "düzgün" yaşamak ta önceliklerden biri değil mi?
 

0ReiS0

Dekan
Emektar
Katılım
8 Temmuz 2008
Mesajlar
5,666
Reaksiyon puanı
91
Puanları
48
Benim Tavsiyem istanbul Aksaraydan Uzak Durmalısınız.
 

tsewen

Doçent
Katılım
14 Nisan 2008
Mesajlar
876
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
herhalde kasıt uyuşturucu gibi illetlerinde aids denilen bu hastalığın yayılmasında etken olduğudur
 

CZC

Profesör
Katılım
26 Ağustos 2008
Mesajlar
1,519
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
herhalde kasıt uyuşturucu gibi illetlerinde aids denilen bu hastalığın yayılmasında etken olduğudur

Evet..
Düzgün'den kastım uyuşturucu, aşırı kontrolsüz özel hayat vs. gibi savrulmalardan uzak bir hayattı..
 

Jerusalem

Profesör
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
2,192
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
"Et ete deyecek aga." lar "Atın ölümü arpadan olsun." lar olduğu sürece, HIV forevır.
 

yuureii

Profesör
Katılım
13 Aralık 2007
Mesajlar
2,239
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Oraya buraya saldıranların Aids'ten ölmesi beni hiç alakadar etmez. Olan hiçbir ilgisi olmadığı halde ihmale kurban gidenlere olur.
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,341
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
"Et ete deyecek aga." lar "Atın ölümü arpadan olsun." lar olduğu sürece, HIV forevır.

Zaten biz hep böyle düşündüğümüz için bu haldeyiz ya ....

halbuki böyle yapmasak bu yazıyı görenler hee beee demezler ve bunun yanlış olduğunu anlarlar ...... Genelde öyle bile olsa bu geneli değiştirmek yine bizim elimizde .
 

meçhul_yolcu

Profesör
Katılım
7 Ekim 2008
Mesajlar
1,118
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
3694.jpg


Etkeni HIV (insan bağışıklık yetmezliği virüsü) olan bulaşıcı bir hastalıktır.
HIV pozitifliği virüs taşıyıcılığını ifade eder. Taşıyıcılar 5-10 yıl içinde hastalık belirtileri
göstermeye başlarlar.
AIDS (Kazanılmış Bağışıklık yetmezliği Sendromu) virüsün vücutta bağışıklık sistemini
etkilemesi nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıklar tablosudur.
HIV/AIDS Nasıl Bulaşır?
1.Cinsel ilişki ile
2.Kan yolu ile
3.HIV (+) Anneden bebeğine (gebelik ve/veya emzirme döneminde)

teşekkürler paylaşım için.

3767.jpg
 

Son mesajlar

Üst